KRALLAR VADİSİ'NE YOLCULUK
Mısır her daim gezginler için muhteşem bir ülke. Eğer özellikle arkeoloji ve eski Mısır tarihini seviyorsanız, bu ülke olağanüstü bir destinasyon. Ben bir kaç kez gittim ama kesinlikle tekrar tekrar gidebileceğim bir ülke
Deniz DİKMEN
Aylardan Ocak ve Nil Nehri’nden harika bir tekne ile süzüle süzüle Kahire’den güneye doğru ilerliyoruz ve her gün nehir kıyısındaki antik kentleri ziyaret ediyoruz. Bu yolculuk o kadar güzel bir yolculuk ki. Sanki sarı çöl kumlarının ve yeşil Nil Neirinin sularının üstünde tarihin yapraklarında yolculuk yapıyor gibi hissediyorum kendimi.
Kahire’nin yaklaşık 650 km güneyinde bulunan Luksor kentine varıyoruz ve bu şahane antik kentin önünde teknemiz demir atıyor. Luksor Tapınağın önünde bulunmak ayrı bir heyecan. Özellikle tapınak gece ışıklandırıldığında, teknede olmak o kadar muhteşem ki. Hava ılık ve manzaramız olağanüstü. Luksor Tapınağı Nil Nehri’nin doğu kıyısında bulunuyor. Eski Mısır’a ait. Bizi, MÖ 1400 yıllara götüren büyük bir tapınak kompleksi.
Krallar Vadisi
Bu yazımda sizi Luksor Tapınağı’ndan öte Luksor’un karşı kıyısında bulunan Krallar Vadisi’ne götürmek istiyorum. Krallar Vadisi’ne de bir iki kere gittim ama ne hikmetse her gidişimde inanılmaz bir heyecan duyuyorum. Bölgenin jeolojik yapısı, vadinin içinde bulunan firavun mezarları, içinde saklanan hazineler ve mezarların arkeologlar tarafından keşfetme hikayeleri beni inanılmaz heyecanlandırıyor.
Bu sefer de Krallar Vadisi’ne gitmek için Luksor’dan küçük yerel bir tekne ile karşı kıyıya geçiyoruz ve aracımızla Krallar Vadisi’ne devam ediyoruz. Yolumuzun üzerinde dev Memnon heykellerinin yanında geçiyoruz. Bu iki dev heykel Teb Nekropolü’ndeki en büyük tapınak olan III Amenhotep Tapınağı’nda bulunan Firavun III Amenhotep’e ait MÖ 1350 yılına ait eserler.
Memnon heykellerini geride bırakıp Krallar Vadisi’ne doğru yola devam ediyoruz. Yol boyunca sağlı sollu her yerde antik taşlar ve kazı çalışmaları var. Mısır bu konuda herhalde dünyada en çok antik eseri bulunan medeniyet olsa gerek çünkü Nil’in çevresinde nereyi kazsalar inanılmaz eserler ve tarihi yapılar ortaya çıkıyor.
Yavaş yavaş vadiye yaklaşıyoruz. Burası taşlardan oluşan dev bir çöl. Jeolojik olarak Krallar Vadisi yaklaşık 35 ile 56 milyon yıl önce oluşmuş 1000 metrelik kireç taşından ve kayaçların üzerinde bulunuyor. Teb Nekropolün tam kalbinde yer alıyor. Vadi iki bölüme ayrılmış. Doğu kısmında meşhur Krallar Vadisi bulunuyor, vadinin batı kısmında ise Maymunlar Vadisi var.
60 firavun mezarı
Krallar Vadisi’nde Mısır’da MÖ 1600 ile MÖ 1100’e kadar 500 yıllık dönemde 18’inci ve 20’nci hanedanlara ait yaklaşık 60 firavun ve bir dizi ayrıcalıklı soylunun özel mezar odaları bulunuyor.
Dünyaca meşhur ve tek bozulmamış olarak bulunan genç Firavun Tutankh Amun’un mezar odası da bu vadide bulunuyor. Mezarların neredeyse tamamı her ne kadar hazine avcıları tarafından zamanında soyulmuş olsa bile inanılmaz mitolojik figürleri ile donatılmış duvar ve tavan süslemeleri ile göz kamaştırıyor. Biletimizi alıyoruz ve müzenin küçük aracına binip vadinin içine doğru yol alıyoruz. Krallar Vadisi’ne ilk kez yaklaşık 20 sene evvel gelmiştim ve o günkü heyecanımı hiç unutamam. Kendimi sanki buraya arkeolojik bir kazı yapmaya gelmiş genç bir arkeolog gibi hissetmiştim. Kalbim gerçekten küt küt atıyordu. Vadinin dik yamaçları ve bu yamaçların arasına gizlenmiş olan hazineler inanılmaz etkileyiciydi. Bugün de yine aynı heyecanı yaşıyorum.
Krallar Vadisi’ndeki ziyarete açık olan firavunların mezar odalarını gezdiğinizde hepsinin ne kadar birbirinden farklı olduğunu göreceksiniz. Kimisinin mezar odasına iniş koridoru uzun, kimisinin çok dik, kimisinin ara odaları veya 90 derece gibi bükümlü yolları yapıları var. Kimisinin de diğerlerine göre süslemesi çok ihtişamlı. Bütün bu detaylar ilgili firavunun yaşadığı döneme ve toplum ve tarihteki yerine göre değişiyor.
Hatşepsut’un mezarı benzersiz
Vadideki onsekizinci hanedan mezarları dekorasyon, stil ve konum bakımından oldukça farklıdır. Örneğin, kadın firavun Hatşepsut’un mezarı benzersiz bir şekle sahiptir, girişten aşağı doğru 200 metreden fazla kıvrılır ve aşağı döner. Böylece mezar odası yüzeyden 97 metre aşağıda yapılmıştır.
Duvarlardaki süslemelerin üstüne neredeyse 3000 - 4000 yıl geçmesine rağmen üstünde kullanılan boyaların neredeyse hiç yıpranmamış olması ve resimlerin hala çok canlı görünmesi insanı şaşkına çeviriyor. Mezar odalarını ziyaret ettiğinizde yeraltında bambaşka mitolojik bir dünya sizi karşılıyor.
Krallar Vadisi’nde kazı çalışmaları 18inci yüzyıla dayanıyor ve o günden 1920 lere kadar arkeolojik kazılar ve araştırmalar bu vadide devam ediyordu. 1922 de Howard Carter’ın yıllarca yapmış olduğu kazılar ve araştırmalar sonucunda genç firavun Tutankh Amun’un mezar odasının bulunması ile Krallar Vadisi inanılmaz bir haber ile dünya gündemine oturmuştu. Mezar odasının bulunması bir yana ilk defa hazine avcıları tarafından boşaltılmamış ve zarar görmemiş bir mezar odası bulunmuştu. İlk defa kilidi üzerinde bir mezar odası keşfedilmişti ve mezar odasının açılması ile dünya binlerce yıl toprağın altında saklanan harikulade bir hazine ile tanıştı. Tutankh Amun’un bu eşi benzeri olmayan firavun hazinesi o gündür bugündür herhalde dünyada en çok ilgi gören tarihi eser koleksiyonlarından bir tanesidir ve ışıltısını bugünlere kadar yansıtmaya devam etmektedir.
En son bulunan mezar numarası V 64
Krallar Vadisi’nde mezar odaları bulundukları tarihe göre numaralandırılır ve günümüze kadar en son bulunan mezar numarası V 64 diye geçiyor. Tutankh Amun’un mezar odası da her zaman görmeye değer. Vaktiniz olursa Firavun Ay’ın da mezar odasını ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
18’inci hanedana ait mezar odaları daha düzensiz ve kıvrımlı bir mimariye sahipken 20’nci hanedanın mezar odaları da düzenli ve düz bir yapıya sahip olduğu görülüyor. Bazı mezar odalarında firavunun lahiti bulunur ve görsellik açısından odalara bir zenginlik katar. II Ramses’e ait olan mezar bölümünün tam karşısında ise II Ramses’in sayısız oğulları için inşa ettiği KV5 mezarı vardır. Bilinen 120 odası ve devam eden kazı çalışmaları ile burası muhtemelen vadideki en büyük mezardır. Açık olan tüm mezar odalarına tek tek giriyoruz ve duvarlardaki antik sahnelerini inceliyoruz.
Mezar odalarından birinin girişinde oturacak bir bank var ve üstünde tentesi bulunuyor. Biraz soluklanmak ve güneşten korunmak için güzel bir fırsat. Buraya oturuyoruz ve vadide gelen geçen turistleri izliyoruz. Dünyanın her yerinden insanlar gelmiş ve hepsi vadiye oldukça renk katıyor. Tam karşımızda güneşin altında yeni bir kazı alanında bir grup işçi arkeolojik kazı çalışmaları yapıyor. Yeni bir keşfin izindeler belli ki. Bu kazı alanını da KV 64 olarak numaralandırmışlar.
Radar anomalisi fark edilmişti
2006 yılında burada bir radar anomalisi fark edilmiş ancak çok üstüne gidilmemişti. 2012 yılında burada da bir mezarın varlığı tespit edildi ve mezarın 20’nci hanedan döneminde önemli bir mevkiye sahip Nehmes Bastet isimli rahibe ait olduğu belirlenmiş. Hala kazı çalışmaların ve keşiflerin devam etmesi çok heyecan verici değil mi? Kazı ekiplerin bir parçası olmayı gerçekten çok isterdim.
21’inci hanedan ile birlikte Krallar Vadisi her ne sebeple ise önemini yitirmeye başlıyor ve ne hikmetse o dönem hazine avcıların aktiviteleri de hız kazanıyor. Bölgede rahipler güçleniyor. 1979 yılında ise Krallar Vadisi bir UNESCO Dünya Mirası olarak kabul ediliyor. Bu satırları bile size yazarken Krallar Vadisi’ni ve gizemli yapısını bir kez daha hatırladım ve yaşadım.
Mısır’a yolunuz düşerse mutlaka bu bölgeyi gezmenizi ve Luksor Tapınağı’nı, Krallar Vadisi’ni hatta çok yakında bulunan Hatçepsut Tapınağı’nı da ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Özellikle çocuklarınız varsa, yaşı ne olursa olsun, buralara getirmenizi ve bu tarihi mekanlarda arkeoloji ve antik Mısır tarihi ile tanıştırmanızı önemle tavsiye ederim. Çok seveceklerine eminim.
21. Hanedanlık döneminde çeşitli nedenlerden ötürü vadi ağır bir şekilde yağmalanmaya başladı, bu yüzden Yirmi Birinci Hanedanlık döneminde Amun rahipleri mezarların çoğunu açtı ve mumyaları daha iyi korumak için üç mezara taşıdı. Cesetleri hırsızlardan daha fazla korumak için hazinenin çoğunu çıkardılar.
Haftanın çoğu günü ana vadiyi ortalama 4.000 ila 5.000 turist ziyaret eder. Halka açık tek bir mezar olduğu için Batı Vadisi çok daha az ziyaret edilmektedir.