KRALİÇE II. ELİZABETH SONRASI DÜNYA EKONOMİSİ
Kraliçe II. Elizabeth'in ölümünün ardından, zorunlu olan değişiklikleri gerçekleştirmek için birçok harcama yapılması gerekiyor. Sadece ölen devlet başkanının ve yerine geçecek kralın taç giyme töreni ve cenaze töreninin masrafları ülkeye 6 milyar sterline mal olacak.

Hakan DİKMEN
Kraliçe Elizabeth'in ölümü Birleşik Krallık için kötü bir zamanda geldi. Yükselen enflasyon, düşen para birimi ve on yıllardır yaşanan en kötü yaşam maliyeti krizine karşı ülke, devamlılık ve istikrarın birkaç göstergesinden birini kaybetti.
Perşembe günü ekonomiyi kurtarmak için büyük bir kumar oynayan ve Kraliçe'nin ölümünden sadece iki gün önce ortaya çıkan Başbakan Liz Truss hükümeti, ulusal yas dönemi ilan etti.
Londra Menkul Kıymetler Borsası, ticaretin yas döneminde devam etmesini beklediğini söyledi. Ancak, sadece tarihi henüz açıklanmayan ancak resmi tatil olması nedeniyle muhtemel cenaze töreni için kapanacak.
İşçi eylemlerine mola
Bu arada, işçi sendikaları son zamanlardaki bir endüstriyel eylem dalgasından biraz mola verdi. İletişim İşçileri Sendikası, cuma günü yapılması planlanan 115 bin Royal Mail posta işçisini içeren bir grevi iptal etti. Yıkıcı demiryolu grevlerini şimdilik iptal etmek, yas günlerinin etkisini kısmen telafi edecektir. Bu dönemde ek turist gelirleri muhtemelen buna katkıda bulunacaktır.
Kraliçe II. Elizabeth'in ölümü İngiltere'ye ne kadara mal olacak? Merak ediyorsanız; Kraliçe II. Elizabeth'in ölümünün ardından, zorunlu olan değişiklikleri gerçekleştirmek için birçok harcama yapılması gerekiyor. Sadece ölen devlet başkanının ve yerine geçecek kralın taç giyme töreni ve cenaze töreninin masrafları ülkeye 6 milyar sterline mal olacak.
Ekonomik kurtarma ne olacak?
Bir kaç gündür sorulan soru; ekonomik kurtarma kesintiye mi uğradı?
Hükümdarın ölüm haberi, Truss'un Britanyalıların enerji faturalarını ekim ayından itibaren kapatma planlarını duyurmasından birkaç saat sonra geldi ve yükselen fiyatlar ile başa çıkmakta zorlanan milyonlarca haneye ve binlerce işletmeye yardım sağladı.
Ancak Berenberg'deki analistlere göre kurtarma paketi 150 milyar sterline (172 milyar dolar) mal olabilir ve büyük ölçüde devlet borçlanmasıyla finanse edilebilir. Maliye bakanı Kwasi Kwarteng, planın fiyat etiketini bu ayın sonlarında teyit edecek.
Yine de hükümetin dikkatinin çoğu, Kraliçe'nin cenazesine ve halefi Kral Charles'ın taç giyme törenine hazırlanırken önümüzdeki birkaç gün belirsiz olacaktır. Parlamentodaki normal işler de önümüzdeki birkaç gün süreyle askıya alındı.
Bu durum da bize şu haberi veriyor, "Yaklaşan acil durum bütçesinin ertelenmesi muhtemel"

Merkez nasıl tepki verecek?
İngiltere Merkez Bankası'nın hükümet borçlanmasındaki muazzam artışa nasıl tepki vereceği de çok önemli. Yatırımcılar, İngiltere hükümetinin mali durumu konusunda şimdiden gerginler ve bankanın faiz oranlarını tekrar yükseltmesi beklenen Perşembe günü bir araya gelmesi planlanıyordu ama bu ölüm haberi planları biraz ertelemiş oldu.
Yeni bir dönemin başlangıcı
Kraliçe II. Elizabeth’in ölümü, Birleşik Krallık için yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyor ancak bu, ekonomik belirsizlikle dolu ve ulusal duyarlılığı azaltan bir dönem. Ölümü, cenazesinden sonraya kadar hiçbir hükümet duyurusunun yapılmadığı ciddi bir törenle kutlanacak. Sanki İngiltere Dünyadan kopmuş gibi oldu. Ne ABD ne de Çin bu dönemde strateji üretebiliyorlar. Son yıllardaki en kötü ekonomik görünümü, derinleşen bir enerji krizi ve artan eşitsizlikle boğuşan bir ülke olan İngiltere için benzersiz bir değişim zamanı Kral III. Charles’ın ajandasında artık. Bakalım bu yeni dönemde neler olacak. Size hatırlatmak isterim ki, Birleşik Krallık'a (BK) 2 Ağustos 2021'de ASEAN tarafından Diyalog Ortaklığı statüsü verildi. Birleşik Krallık'ın ASEAN'ın 11. Diyalog Ortağı olması nedeniyle, her iki ortak da üç ülke arasında katılım yöntemlerini oluşturma ve işbirliği alanlarını belirleme gibi önemli bir görevle karşı karşıya artık. Pratik işbirliğinin ötesinde, Birleşik Krallık, ASEAN ile stratejik angajmanı keşfetmek için daha büyük bir hırsa sahip olabilir. “Küresel Britanya”, Brexit sonrası İngiltere'nin küresel sahnede ve özellikle Güneydoğu Asya'da üstlenmeye çalıştığı yeni kimlik adı olmuştur. İngiltere, bölgedeki çok taraflı platformların hepsinde statüsünü mümkün olduğunca yükseltmeyi hedefliyor ve ASEAN ile artan siyasi diyalogları, askeri varlığı ve sosyo-ekonomik girişimleriyle oyununu yükseltiyor. Birleşik Krallık'ın Hint-Pasifik'teki güvenlik ilgisine dikkat çekerken, ASEAN'ın Hint-Pasifik'e İlişkin ASEAN Görünümü (AOIP) aracılığıyla bölgesel mimaride bir çapa olarak hizmet etmeye devam etmesi ve ASEAN liderliğindeki mekanizmalar aracılığıyla sinerjiyi teşvik etmesi gerekiyor. Bu saydıklarım İngiltere’nin daha da güçlü olmasını bakalım sağlayacak mı ?
İngiltere’nin yeni başbakanı
İngiltere’nin yeni başbakanı zor bir dönemde başa geçti. Ama o bu onun da çok istediği bir görevdi. Biretix’ten ayrılan İngiltere yeni başbakan ile yeni dünya düzeni içinde neler yapacak. Dünya bunu merak ediyor. İngiltere'nin yeni 3. kadın başbakanı Mary Elizabeth Truss, ülkenin yeni "Demir Leydi"si oldu. Daha çok bilinen adıyla Liz Truss...
Boris Johnson'ın istifasının ardından Muhafazakar Parti liderlik yarışını kazanan ve aynı zamanda ülkenin yeni Başbakanı olan Liz Truss'ı, gelecek günlerde yüksek enflasyon, artan enerji maliyetleri ve grevlere çözüm arayışında zor günler bekliyor.
Meşhur Oxford Üniversitesi'nde Felsefe, Politika ve Ekonomi eğitimi alan yeni demir Leydi David Cameron, Theresa May ve Boris Johnson hükümetlerinde çeşitli görevler almıştı. Uluslararası Ticaret Bakanı olarak da görev yaptı. Bir yıldır da Dışişleri Bakanı olarak görevliydi.
İngiltere belirsizlik yaşadı
Boris Johnson, temmuz ayında görevi bırakacağını açıkladığından beri dünya ve İngiltere’de farklı ekonomik durumlar oldu. Ancak, İngiltere daha fazla belirsizlik yaşadı. Bir kere büyüme görünümü çok fazla zayıfladı. Gıda ve akaryakıt fiyatları fırlarken yıllık enflasyon %10'un üzerinde seyrediyor. Artan yaşam maliyetinin yarattığı hayal kırıklığı, limanlarda, trenlerde ve posta odalarında çalışan yüz binlerce işçiyi greve gitmeye zorladı. İngiliz sterlini, 2016 Brexit referandumunun ardından en kötü ayını kaydetti ve iki yıldan fazla bir süre içinde ABD doları karşısında en düşük seviyesine ulaştı.
Bunlardan bana ne derseniz, ülkemizdeki milyon dolar sahiplerinin de yaşadığı, Ankara Antlaşmasıyla birçok garibanın oturma izni aldığı para kazanmak için medet umduğu yer. Doktorlardan manikürcüsüne kadar herkes İngiltere’de... Aslında dünyadaki bir çok zenginin sığınma noktası olarak var oldu yıllardır. Güneş batmayan Krallık olan İngilterede Futbol takımlarının sahibi bile yabancılar. Arabı, Amerikalısı, Rusu hatta Bir Türk bile var Futbol takımı sahibi. Parayı bulan orada yatırım yapayım diyor. Birleşik Krallık, 2021'de 993 DYY destekli projeye ev sahipliği yaptı, bu proje 2020'ye göre %1,8 arttı (975). Yatırımcıların başında Hintliler geliyor. İngilizler ikinci sırada. Yenidönemde bir kargaşa olabilir. Ama bu arada ülkemiz aradan sıyrılıp yatırımcıları toplayabilir.
Türkiye'ye 3 milyar. 4milyon dolarlık yatırım
Bu yılın 8 aylık döneminde ise Türkiye'ye 3 milyar 441 milyon dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi oldu. Söz konusu dönemde de 599 milyon dolarla Hollanda'nın ilk sırada yer alması dikkat çekti.
Bu dönemde ABD'li yatırımcılar 566 milyon dolar, İngilizler 395 milyon dolar, İsviçreliler 281 milyon dolar ve Japonlar 221 milyon dolarlık yatırıma imza attı.
Yabancı yatırımcıların 2016-2020 döneminde en çok tercih ettiği sektör ise "imalat" oldu. Yabancıların söz konusu sektördeki yatırımlarının tutarı 8 milyar 479 milyon doları buldu.
Yeni Başbakandan nerelere gittim. Neyse gelelim yine dünya haline. İngiltere son yıllarda Çin ile olan bağlantılarını hep muallak bırakarak ortada bir yol izledi. Ancak, bu yeni Başbakan şimdiden uçak gemisinin Hindistan ve Çin’e Pasifikte yakın sularda yüzmesine izin verdi. Dünyanın %25 ini bir dönem yöneten İngilizler ikinci dünya savaşında Almanlarla biraz dalaşınca kaybettiler. Almanlar da kaybetti. Aslında İngilizlerle Alman halkları kardeş gibidirler. Ama birbirlerini yiyince ABD ‘ye kadı Dünya ekonomisi. Okyanuslarda Çin ve ABD gemilerini durdurmak istiyor İngilizler.

Truss, aileden sıkı solcu
İngilizler genellikle geri kalmış bir dünyayı yöneterek bugüne gelmişler. Düşünsenize Osmanlı’ya karşı savaştı ama savaşanlar Anzaklar, Hintliler ve Araplar. Müslümanları Fransızlar gibi çok iyi kullanmışlar. Şimdi ise, Avrupa’nın yaşlandığını görünce AB den çıktılar. Yeni dünya düzeninde başka ülkeler ile daha teknolojik çalışmalar yapacaklar. Muhafazakar olan Liz Truss, aileden de sıkı solcu. Başbakanlığa doğru giderken vaatleriyle çok fark yarattı. Vergiyi indireceğim dedi. Yetmedi Enerji işini kökten çözeceğim dedi. Yaşam maliyetiyle ilgili birkaç doğrudan politikasından biri, yenilenebilir planlara yatırım yapmak için kullanılan enerji faturalarındaki yeşil vergileri askıya almak olacaktır. Karada rüzgara karşı çıkıyor ve tarım arazilerinde güneş çiftliklerini görmeyi modern Britanya'nın "en iç karartıcı manzaralarından biri" olarak tanımlıyor.
Bakalım yapabilecek mi? Ya da çok kısa zamanda görevi iade mi edecek.
Yaşlıları Türkiye’ye göndermek istiyor
Bir başka yapmak istediği de Yaşlıları Türkiye’ye göndermek. Truss, özellikle sağlık hizmetlerindeki kriz göz önüne alındığında, NHS ve bakım planları konusunda ekonomik olan küçük olan ülkeleri düşünüyor. Truss’ın milletvekilleriyle yaptığı özel görüşmelerde sığınmacıları Türkiye’ye gönderme planını gündeme getirdiği 16 Temmuz’da ortaya çıkmıştı.
Kış turizmi de kurtuldu demeyin. Çöplerini yolladıkları gibi, bütün mültecileri de bizim sınırlarımıza itmeleri de bir politika vaadi. Bunları yapacak paraları var mı bence yok. Büyük Britanya derken bakmışınız İskoçlar, İrlandalılar gitmişler.
İngiltere ile Türkiye arasında işbirlikleri çok önemli. Ekonomik iş birliği yapacağı ülkeler arıyor.
Bu nedenle de ülkemiz İngilizler için çok önem kazanıyor. Uzun vadeli planlar düşündüklerini ve başbakan kim olursa olsun fark etmeyeceğini biliyoruz.
Ticaret hedefi 24 milyar dolar
Türkiye ve İngiltere ticareti, daha büyük bir işbirliğine odaklanarak 24 milyar dolara doğru ilerlemek istiyor. Türkiye'yi Birleşik Krallık'ın vazgeçilmez ortağı olarak nitelendiren İngilizler, Brexit'ten sonra Türkiye ve Birleşik Krallık olarak AB'de olmayan iki büyük Avrupa ülkesi olarak daha büyük ortak işler yapmayı hedefliyor. Türkiye’nin AB ve Avrupa Konseyi gibi Avrupa kurumlarıyla bağlantılarının olmasına büyük değer verirken, ikimiz de dünyanın başka yerlerinde yoğun çalışmalar yapıyoruz diyorlar.
İngiltere'nin Türkiye ile ortaklığını güçlendirmek ve her iki ülkeyi daha güvenli ve daha müreffeh hale getirmek için çabaladığını kesin. Bakalım yeni başbakan ile, Yaşlıları veya mültecileri yolladıkları yer olmaktan ortak ekonomik kazançlar yapacağı bir ülke gibi görecekler mi? Asyada var olan bir Türkiye bölge için çok önemli. Sanıyorum ki bu yeni kabine bunun farkına varacak.