Son altı yıl içinde konut fiyatlarının ciddi bir artış gösterdiğini belirten Temo, “Aynı konutun fiyatı 53 asgari ücret kadar arttı. Bu, hem konut sahipleri hem de kiracılar için büyük bir yük oluşturuyor. Memur maaşları ve işçi ücretleri artık kiraları karşılayamaz hale geldi,” şeklinde konuştu. 

Temo, orta ve dar gelirli projelerdeki satış sıkıntılarının, artan konut maliyetleri ve düşen alım gücünden kaynaklandığını vurguladı. “Eğer gelirler ve maaşlar artmazsa, bu projelerdeki satışların artması mümkün görünmüyor. Bu nedenle, yeni stratejiler geliştirmek zorundayız,” dedi.

Ünlü ekonomist Tebernüş Kireçci’nin üç yıl önce yaptığı uyarılara dikkat çeken Temo “Kira ve konut fiyatlarındaki artışın bir karşılığı olması gerekiyor. Aksi takdirde, kiracılar ve ev sahipleri arasındaki denge bozulacak” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Buna karşın lüks konut pazarının hızla büyüdüğünü belirten Temo “Lüks konutlar, özellikle yatırımcılar ve yüksek gelir grupları için cazip olmaya devam ediyor. Bu alanda talep oldukça yüksek, satışlar ise hızlı bir şekilde ilerliyor” ifadelerini kullandı.

Bu durum, sektördeki farklı dinamikleri de beraberinde getiriyor. Temo “Gelecekte lüks konut projelerine yönelik daha fazla yatırım yapılacağını öngörüyoruz. Ancak, orta ve dar gelirli projelerin de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bu, toplumsal denge açısından büyük önem taşıyor,” dedi.

Sinan Temo, hem lüks konut pazarındaki hareketliliğin devam edeceğini, hem de orta ve dar gelirli projelerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Bu iki dinamiğin, Türkiye’nin konut sektöründeki geleceğini belirleyeceği öngörülüyor.