SON DAKİKA
Gıda ve Gastronomi Pazar 16 Kasım 2025 02:29

KONTROLSÜZ TOPLANAN MİDYE ZEHİR SAÇIYOR

Ortaköy'de yedikleri midye, sucuk ve tantuni sonrası Almanya'dan gelen aileden anne ve iki çocuk hayatını kaybetti. Yaşanan bu facia, özellikle "kaçak midye"nin zehir saçarak ölüme sebebiyet verdiğini gündeme getirdi. Konuyla ilgili gazetemize özel açıklamada bulunan Midye Üreticileri Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özerdem Maltaş, "Midyelerin kontrol dışı alanlarda yetiştirilmesi ve satışının yapılması doğru değildir" dedi.

Kontrolsüz toplanan midye zehir saçıyor

Hakan ÖZBAY

İstanbul turizminin en işlek noktalarından Ortaköy, gıda güvenliği konusunda Türkiye’yi sarsan bir trajediye sahne oldu. Almanya’dan gelen ailenin, boğaz havası almak için geldikleri Ortaköy’de, tükettikleri karışık sokak menüsü (midye dolma, sucuk, tantuni) sonları oldu. Aile fertlerinden anne ve iki çocuğun yaşamını yitirmesi, gözleri sokak lezzetlerindeki "denetimsizliğe" ve özellikle kaynağı belirsiz deniz ürünlerine çevirdi.

Yapılan ilk incelemeler ve toksikoloji raporları, tüketilen gıdaların hijyen standartlarının çok altında olduğunu gösterirken; facianın baş şüphelisi olarak "menşei belirsiz, kaçak toplanan midyeler" işaret ediliyor. Bu durum üzerine gazetemize konuşan Midye Üreticileri Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özerdem Maltaş, "Midyelerin kontrol dışı alanlarda yetiştirilmesi ve satışının yapılması doğru değildir" diyerek, denetimin önemine dikkat çekti.

DENİZDEN DEĞİL "ZEHİR YATAKLARINDAN" TOPLANIYOR

Olayda ailenin sucuk ve tantuni de tükettiği, ancak zehirlenme tablosunun ağırlığının özellikle kirli sulardan elde edilen midyelerden kaynaklandığı belirtiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı onaylı çiftliklerde üretilen ve düzenli analiz edilen "Kültür Midyesi"nin aksine, kaçak avcılar tarafından sanayi atıklarının ve kanalizasyon deşarjlarının yoğun olduğu yasak bölgelerden toplanan midyeler, insan sağlığı için ölümcül risk taşıyor.

Uzmanlar, midyenin suyu süzerek beslenen bir canlı olduğunu hatırlatarak şu uyarıda bulunuyor: "Kaçak midyeler, bulundukları kirli sudaki Cıva, Kurşun, Kadmiyum ve Arsenik gibi ağır metalleri bünyelerinde hapseder. Bu toksik maddeler pişirilse dahi yok olmaz. Ortaköy’deki vakada, ailenin bünyesinin bu yüksek toksik yükü ve bakteriyel enfeksiyonu kaldıramadığı görülüyor."

SOKAKTAKİ ÖLÜMCÜL TEHLİKE

Faciayı hazırlayan zemin sadece ürünün kaynağı değil, aynı zamanda saklama koşulları oldu. Yönetmeliklere göre +4 derecede saklanması gereken midyelerin, seyyar tezgahlarda saatlerce ortam sıcaklığında bekletilmesi, "Vibrio parahaemolyticus" ve "Salmonella" bakterilerinin milyonlarca kat artmasına neden oldu.

Buna ek olarak, aynı seyyar ortamda pişirilen sucuk ve tantuni gibi et ürünleri de riskin boyutunu artırdı. El yıkama ünitesinin olmadığı, çiğ et ile pişmiş ürünün (midye) aynı ellerle servis edildiği ortamda oluşan "Çapraz Bulaşma", gıdaları zehirli bir kokteyle dönüştürdü. Ancak tablonun bu kadar ağır seyretmesinin ana nedeninin, et ürünlerinden ziyade, bozulmaya çok daha müsait olan ve ağır metal riski taşıyan kaçak midyeler olduğu vurgulanıyor.

ETİKETSİZ ÜRÜN CAN ALIYOR

Gıda Mühendisleri, tüketicileri "etiket" konusunda kesin bir dille uyarıyor. Yasal mevzuata göre her midye çuvalının üzerinde hasat bölgesi, hasat tarihi ve işletme onay numarasının bulunması zorunlu. Sokakta, menşei belirsiz, etiketsiz ve soğutucusuz satılan her midye, potansiyel bir ölüm riski taşıyor. Yetkililer, Ortaköy faciasının tekrarlanmaması için denetimlerin sıkılaştırılacağını belirtirken, vatandaşları sadece kayıtlı ve soğuk zinciri koruyan noktalardan alışveriş yapmaya çağırıyor.

Kaçak midye avcılığı engellenmeli

Akdeniz midyesi (Karamidye) Dünyada ve ülkemizde sevilerek tüketilen deniz kaynaklı, Organik, hayvansal protein kaynağıdır.

Midye dolması ülkemizde sevilerek tüketilen bir ürün olup AB ve diğer ülkelere ihracatı sorunsuz bir şekilde yapılmaktadır.

Ülkemizde tüm midye çiftlikleri Tarım Orman Bakanlığının onayı ile kurulmuş ve faaliyetleri Bakanlığın denetimi altındadır.

Tarım Orman Bakanlığı midye çiftliklerinin bulunduğu tüm bölgelerden haftalık periyotlarla deniz suyu ve midye numuneleri alarak mikrobiyolojik, toksinler, ağırmetaller ve PAH (poli aromatik hidrokabon) analizleri yapmaktadır.  Midye çiftlikleri uygun deniz alanlarına kurulduğundan yapılan analizlerde ürün satışına engel olacak bir durum henüz yaşanmamıştır.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından kaçak midye avcılığının engellenmesi için düzenli faaliyetler sürdürülmektedir. Kurumumuz bu faaliyetlerin artarak sürdürülmesine destek vermektedir

Midye yetiştiricileri olarak sağlıklı ve tüketime uygun ürün yetiştirme gayretindeyiz.

Dileyen her kurum ve ilgili kişilerle denetim raporları paylaşmaya da hazır olduğumuzu bildirmek isteriz. İşletmelerimiz her zaman ilgili kişilerin ziyaretine de açıktır.

Midyelerin avcılık ve yetiştiricilik yoluyla elde edildiği tüm alanlar, yıl boyunca uygulanan izleme programı kapsamında düzenli analizlerle denetlenmekte ve ürünler Bakanlık kontrol görevlilerinin onayıyla belgelendirilerek piyasaya sunulmaktadır. İzleme programı uygulanmayan alanlarda midye avcılığı kesinlikle yasaktır. İstanbul’da yaşanan üzücü olayla ilgili resmi makamlarca nedenler açıklanmadan bazı ürünlere “sağlıksız” etiketiyle peşin hüküm verilmesi doğru değildir. Sağlıklı değerlendirme için resmi açıklamaların beklenmesi önem taşımaktadır. 

Tüketici bilinci ve sorgulayıcılığı ile Bakanlık denetimini tamamlayıcı bir etki oluşturarak ancak kaçak midye üzerinde güçlü bir etki yaratabilir. 

Midye yemeği seven tüketicilerimiz ve halkımızın için bu bildirinin yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Esenlik dileklerimizle kamuoyuna saygı ile duyururuz.

ABONE OL