TOSYÖV Başkanı Nezih Kuleyin, KOBİ'lerin en az kazanan ama en fazla vergi veren üretim kesimi olduğunu belirterek, bu işletmelerin karşılaştığı sorunlara dikkat çekti. Kuleyin, KOBİ'lerin yüklerini azaltacak bir kalkınma planına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Kuleyin, KOBİ'lerin vergi yükü açısından en az kazanan ama en fazla vergi veren üretim kesimi olduğunu belirterek, "KOBİ'ler bugün her türlü ekonomik külfete katlanan ama bunu karşılığında ekonominin ve yönetişimin nimetlerinden en az yararlanan ekonomik kesim olma durumuyla karşı karşıyadır. KOBİ'lerin yüklerini azaltan ve ekonomiye etkin katılımını arttıran bir kalkınma planına ihtiyacımız vardır" açıklamasını yaptı.

TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Kuleyin, KOBİ'lerde yaşanan sorunlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kuleyin "KOBİ'ler bugün her türlü ekonomik külfete katlanan ama bunu karşılığında ekonominin ve yönetişimin nimetlerinden en az yararlanan ekonomik kesim olma durumuyla karşı karşıyadır. KOBİ'ler içinde yaşadığımız günlerde, ülke ekonomisinin yeniden düzlüğe çıkma mücadelesinde kendisinden büyük fedakarlık yapması gereken yapılar olarak görülmektedir” ifadelerini kullandı.

KOBİ'lerin finansmana erişim kaynakları hepimizin bildiği büyük şirketlere göre daha kısıtlıdır ama vergi yükü açısından bakıldığında, dolaylı vergiler de değerlendirilirse en az kazanan ama en fazla vergi veren üretim kesimidirler. Plansız kalkınma uygulamasında kısıtlı kaynaklarla çalışan KOBİ'ler planlı bir koruma altına alınamadıkları için piyasa hareketlerinde meydana gelen oynamalardan en fazla zarar gören kesim olmaktadırlar.

KOBİ'lerin yüklerini azaltan ve ekonomiye etkin katılımını arttıran bir kalkınma planına ihtiyacımız vardır. Bu plan her ne kadar KOBİ'ler için yapılsa da ekonominin en yaygın taşıyıcı gücü KOBİ'ler olduğu için temelde ülke ekonomisi için yapılmış olacaktır.

YAPISAL DESTEKLER GEREKİYOR

Gerek ülke ekonomisinin içerisinde bulunduğu durum gerekse faizlerin 'faizden para kazanmak' gibi bir anlayışa sahip toplum kesimlerini oluşturmuş olmasından dolayı KOBİ'lerin ihtiyacı olan uzun vadeli yatırım kredileri ya hiç denecek kadar az ya da KOBİ'lerin hiçbir zaman erişemeyecekleri kadar onlara uzaktır. Bugün KOBİ'ler bir yandan enflasyona karşı direnirken diğer yandan hızla artan borç yükleri karşısında çıkış yolu arayışı içerisindedirler. Bu durum giderek içinden çıkılamaz bir sarmala dönüşmektedir. Kırılım çok kötü sonuçlar doğurabilme potansiyelini taşımaktadır.

DESTEKLERDEN YARARLANAMIYORLAR

Bugün devlet desteklerinin önemli bir bölümü de doğrudan ve dolaylı yollarla da olsa büyük şirketlere gitmektedir. Çünkü destek mekanizmaları çok çeşitli ve uzman takibini gerekli kılan biçimlere dönüşmüştür. KOBİ'ler, var olan desteklerden yararlanma konusunda yine personel istihdamını geliştirememiş olmaktan dolayı büyük zorluklar çekmektedirler.

YAPISAL REFORMLAR ŞART

Kuleyin, sözlerine şöyle devam etti: "KOBİ'lerin finansman erişimini kolaylaştıracak, vergi yüklerini azaltacak ve destek programlarını daha erişilebilir hale getirecek yapısal reformların acilen devreye alınması gerekmektedir. Ancak bu şekilde KOBİ'ler, hem ulusal ekonomiye daha fazla katkı sağlayabilir hem de uluslararası düzeyde daha rekabetçi bir konum elde edebilir"