KOBİ'LER İÇİN UMUT VEREN DÖNÜŞÜM REÇETESİ
KOBİ'lerin kriz ortamında dayanıklılığını artırmak için beş maddelik çözüm önerisi sunan TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez'e göre dijitalleşme ve finansal kapsayıcılık odaklı öneriler, sürdürülebilir büyümenin kapısını aralıyor

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, 27 Haziran Dünya KOBİ Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, KOBİ’lerin finansmana erişimde yaşadığı zorluklara rağmen dijitalleşme, yeşil dönüşüm ve inovasyon politikalarıyla küresel dönüşüme öncülük edebileceğini belirtti. Sönmez, Türkiye ekonomisinin temel taşı olan KOBİ’lerin güçlenmesi için beş maddelik somut çözüm önerisi sundu.
Sönmez, yılın ilk yarısına ilişkin değerlendirmesinde, artan maliyetler, yüksek enflasyon ve daralan kredi kanalları nedeniyle birçok KOBİ’nin büyüme hedefinden vazgeçerek sadece hayatta kalmaya çalıştığını vurguladı. Ancak bu darboğazdan çıkışın dijitalleşme ve yapısal reformlarla mümkün olabileceğini ifade etti.
TÜİK’in 2023 verilerine göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,7’sini oluşturan 3,7 milyon KOBİ, istihdamın yüzde 70,5’ini, üretim değerinin yüzde 41,6’sını ve katma değerin yüzde 40,1’ini sağlıyor. Dünya genelinde ise işletmelerin yüzde 90’ından fazlası KOBİ ölçeğinde faaliyet gösteriyor. TÜRKONFED çatısı altında 31 federasyon, 340 dernek ve 100 bini aşkın şirketin bulunduğunu belirten Sönmez, bu şirketlerin toplamda 55 milyon çalışana temsil hakkı sunduğunu kaydetti.
TÜRKONFED’in saha araştırmalarına göre, geçtiğimiz yıl her dört işletmeden üçü finansmana erişimde sorun yaşadı. Her iki işletmeden biri iş hacmini daraltmak zorunda kaldı. 2024 yılında da tablo değişmedi. KOBİ’ler enflasyonun öngörülemezliği, maliyetlerin artması ve finansman kanallarının daralması nedeniyle nakit akışlarını yönetmekte güçlük çekiyor. Bu durum, büyüme planlarını rafa kaldırmalarına neden oluyor.
Sönmez, finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların temel nedenlerini üç başlık altında topladı: yüksek faiz oranları, ağır teminat koşulları ve yapısal eksiklikler. Faizlerin yüksekliği nedeniyle teknik olarak ulaşılabilir krediler bile kullanılamaz hale geldi. Küçük işletmeler kısa vadeli nakit ihtiyacını bile karşılayamazken, bankaların teminat talepleri yeni girişimlerin sisteme dahil olmasını zorlaştırıyor. Taşınır varlıklar ve gelecekteki gelirlerin teminat olarak kabul edilmemesi de KOBİ’leri sistemin dışına itiyor. Kayıt dışılık, finansal okuryazarlık eksikliği ve şeffaf bilanço hazırlayamamak da kredi değerliliğini düşürüyor.
Bu sorunlara karşı Sönmez’in beş maddelik çözüm önerisi şu şekilde: Kredi mekanizmaları çeşitlendirilmeli; fintek çözümleri, kitle fonlaması ve mikrofinans gibi alternatif modeller yaygınlaştırılmalı. Üretici KOBİ’lere özel, düşük faizli kredi olanakları sunulmalı. Teminat yapısı esnetilmeli, taşınır varlıklar, ihracat potansiyeli ve fatura gelirleri teminat olarak kabul edilmeli. KOBİ’lerin finansal okuryazarlığı ve kurumsallaşma düzeyi artırılmalı, basit muhasebe kullanan işletmelere raporlama desteği verilmeli. Bölgesel farklılıklar gözetilerek Anadolu’daki işletmelere özel finansal programlar geliştirilerek daha kapsayıcı bir destek sistemi kurulmalı.
Makroekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini de vurgulayan Sönmez, TL’deki dalgalanmaların öngörülebilirliği azalttığını, bunun da KOBİ’leri daha fazla zorladığını dile getirdi. Yapısal reformlara ara verilmeden devam edilmesinin önemine işaret eden Sönmez, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı KGF destek paketini olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Ancak bu tür geçici desteklerin uzun vadeli etkiler yaratabilmesi için daha geniş kapsamlı ve kalıcı çözümlerle desteklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Dijitalleşme, inovasyon ve bölgesel kalkınma odaklı yeni bir strateji ile Türkiye KOBİ’leri küresel dönüşümde güçlü bir oyuncu olabilir.