SON DAKİKA
Turizm Pazar 20 Ekim 2024 02:18

KEY AFER, AFRİKA'DA BİR KABİLE PAZARI

Bu yazımda sizi Etiyopya'daki Key Afer 'deki yerel hayvan ve meyve sebze pazarına götürmek istiyorum. Pazara gitmek, dünyanın neresinde olursa olsun beni her zaman çok heyecanlandırır. Yerel insanlarla bir araya gelir, onlarla diyalog kurar, belki bazı meyve sebzeleri tatma ve yerel esnaftan alışveriş yapma fırsatı bulursunuz

Key Afer, Afrika'da bir kabile pazarı

Deniz DİKMEN

Dünya ülkelerini gezerken en çok sevdiğim aktivitelerden bir tanesi de gittiğimiz ülkelerin yerel pazarlarını gezmek. Çünkü, o pazarlar size o bölge ile ilgili o kadar çok ipucu veriyor ki. Balık pazarları, meyve sebze pazarları, gurme pazarları, Noel pazarları hepsi çok hoştur. Hepsi size yerel yaşantı ve insanlarla ilgili ayrı birer hikaye anlatır. Bu nedenle pazara gitmek, dünyanın neresinde olursa olsun beni her zaman çok heyecanlandırır. Yerel insanlarla bir araya gelir, onlarla diyalog kurar, belki bazı meyve sebzeleri tatma ve yerel esnaftan alışveriş yapma fırsatı bulursunuz.

Bu yazımda sizi Etiyopya’daki Key Afer ‘deki yerel hayvan ve meyve sebze pazarına götürmek istiyorum. Key Afer Etiyopya’nın Omo Vadisi’nde Mago Ulusal Park’ın yaklaşık 45 kilometre doğusunda bulunan küçük bir yerleşim merkezi.

Biz de gezgin dostlarımızla birlikte bir haftadır Omo Vadisi’nde bulunuyoruz. Çok sade koşullarda Turmi’deki otelimizde konaklıyoruz ve bütün bölgenin altını üstünü getiriyoruz. Omo Vadisi’ne bağlı ulusal parkları ve zengin kültürleriyle çeşit çeşit yerel kabileleri ve köyleri geziyoruz.

Turmi’de otelimizde kahvaltımızı aldıktan sonra kuzeye doğru Konso’ya gitmek için yola çıkıyoruz ve Turmi’nin yaklaşık 80 kilometre kuzeyinde ve yolumuzun üstünde bulunan Key Afer’e uğramak istiyoruz. Bu yolculuğumuzu 4x4 jeeplerle yapıyoruz. Araçlarımız çok konforlu, şöförlerimiz ve rehberimiz çok profesyonel. Hava muhteşem ve Omo Vadisi’nin ve Mago Ulusal Park’ın derinliklerinde yol almak olağanüstü keyifli. Her yerde görülecek ve keşfedilecek çok şey var. 

Aracımızın arka koltuğunda oturuyorum ve camdan yol boyunca geçtiğimiz ufak tefek köyleri, yolda yürüyen değişik kabilelere mensup insanları ve yemyeşil doğayı izliyorum. Afrika’da yolda olmaktan her zaman çok büyük mutluluk duymuşumdur. Yaklaşık iki saatlik bir yolculuğun ardından Key Afer’e varıyoruz ve aracımızı kentin girişindeki bir meydana çekiyoruz. Key Afer Pazarı Omo Vadisi’nin Ari, Benna, Tsemai ve Hamer kabilelerin satış yaptığı bölgenin en büyük pazarı ve her Perşembe günü kuruluyor. Rehberimiz bizi önce Key Afer’in hayvan pazarına yönlendiriyor. Meyve sebze pazarı ile hayvan pazarı farklı yerlerde bulunuyor.

Hayvan pazarının girişi oldukça kalabalık. Burası açık bir pazar ve çevre köylerden insanlar yerine göre yüzlerce kilometre katederek sığırlarını, koyunlarını ve keçilerini satmak için buraya getiriyorlar. Hayvan pazarında alıcılar ve satıcılar çoğunlukla erkek.

afer-1

Sürü statü sembolü

Omo Vadisi’nde hayvanların önemi çok büyük zira bir sığır veya keçi sürüsü bir statü sembolü olarak kabul ediliyor. Evlilik pazarlıkları ve başlık paraları sığırlar ve keçilerle ödenir. Bir kabile veya kabile mensubu ne kadar hayvana sahipse sosyal statüsü o kadar güçlüdür.

Bazı kabileler sığırların hem sütünü hem de kanını içerler. Sığırlar kabilelerin ritüellerinde de önemli bir yer tutar ve sığırların aracılığı ile ruhlarla temas edildiğine inanılır. Hayvanlar kabile için kutsal varlıklardır ve bu nedenle korunur.

Tozun toprağın ve seslerin birbirine karıştığı hayvan pazarını geziyoruz. Dev hörgüçlü ve boynuzlu beyaz ve kahverengi sığırlar yanımızdan geçiyor. Hepsi bir masal kitabından fırlamış gibi görünüyorlar. Hayvan pazarının bir köşesinde bir tartının etrafında ateşli pazarlıklar devam ediyor, hayvanlar tartılıyor ve el değiştiriyor.

Hayvan pazarını biraz izledikten sonra mahallenin diğer tarafında bulunan ana pazara doğru yöneliyoruz. Pazara doğru yürürken Key Afer’in ana caddesinden toprak yolundan yürüyoruz. Sağlı sollu küçük dükkanlar gözümüze çarpıyor. Bazı dükkanların önünde bir sopanın üstünde gümüş bir tepsinin asılı olduğunu görüyoruz. Bu tepsiler ilgili mekanın bir restoran olduğuna işaret ediyor.

afer-4

Yürüdüğümüz bu yol kızıl renkte toprak yollar. Gökyüzü masmavi ve pırıl pırıl karşımızda parlıyor. İlerde bir gürültü bizi kendine çekiyor. Bu köşeyi döndüğümüzde Key Afer’in pazar meydanına varmış oluyoruz. Pazar büyük bir meydana kurulmuş ve toprağın üstünde yer alan yer tezgahlarından oluşuyor. Meyveler sebzeler ya bir bez parçasının ya da bir şiltenin üzerinde sergileniyor veya kapların ve sepetlerin içerisinde yerlere dizilmiş veya dökülmüş halde satılıyor. 

Bu pazarda kabilelerin kadınları güneşin altında ürünlerini satmaya çalışıyorlar. Hepsinin üstündeki kıyafetlerden, aksesuarlardan ve saç tiplerinden hangi kabileye ait olduklarını anlayabiliyorsunuz. Hepsi rengarenk kuşanmışlar ve çok hoş görünüyorlar. Meydana vardığımızda benim ilk dikkatimi çeken şey pazarın ne kadar renkli olduğu. Kabile mensupların kıyafetleri ve boncuklu kabile süsleri rengarenk. Meyveler sebzeler, tezgahlardaki naylon kaplar, kovalar ve su bidonları, yerlerdeki kızıl toprağın üstündeki bez parçaları, her şey rengarenk.

Bazı satıcılar güneşten korunmak için yine renkli şemsiyeler açmışlar ve bu şemsiyelerin altında pazarlıklarını yapıyorlar. Buradaki renk cümbüşü inanılmaz. Pazar ne kadar kaotik görünse de mekanın kendi içinde bir çeşit ahengi gene de var gibi. Burası aşağı Omo Vadisi’nin en büyük pazar yeri. Satılan ürünler arasında yerel meyve ve sebzeler bulunuyor. Patates, soğan, beyaz ve kara lahana, pancar, muz, şeker kamışı, plantain, limon, nohut, mercimek, bezelye gibi baklagiller ve yerel ana tahıl çeşitleri olan teff, buğday, mısır, sorgum ve arpa tezgahlarda gördüğümüz ürünler arasında.

afer-2

Injera isimli ekmeği hazırlıyor

Yerel halk besin değeri yüksek tefften ‘injera’ isimli ekmeğini hazırlıyor. Bu ekmek tipi süngerimsi dokusu ile bizdeki gözlemeye benziyor ve yerel sofralarda mutlaka en baş köşede yerini alıyor.

Pazarda yerel bal ve süt de satılıyor. Pazarın en arka kısmında ise oyma ahşap turistik eşyalar sergileniyor. Bunlar genelde kabile köylerinde insanların kendi elleriyle şekil verdikleri ve boncuklarla süsledikleri masklar, insan figürleri ve kaplar.

Bir diğer tezgahta Omo Vadisi’ne özgü kafalıkları da görüyoruz. Bunlar ahşaptan yapılmış boy boy süslü kafa taşıyıcıları. Yani erkek kabile mensupların yerde yatarken ve başlarının altına bir yastık gibi kullandıkları ahşaptan yapılmış aletler. Küçük ve gösterişsiz olanlarını erkek çocukları kullanıyor. Büyük, süslü olanları ise kabilenin yetişkin ve mevkii sahibi erkekleri kullanıyor. 

Bir başka tezgahta ise, siyah lastik terlikler satılıyor. Bu ürünler arabaların veya kamyonların tekerleklerinden üretiliyor. Yerel halk her yerde ya yalınayak geziyor ya da bu tip lastik terlikleri kullanıyor.

afer-3

Bütün bu keşmekeşin içinde bir de hayvanlar ve çocuklar dolaşıyor. Pazarın içinde yürüyoruz ve tezgahları incelemek istiyoruz ama bu gerçekten zor bir eksersiz. Pazarı ziyaret eden tek yabancılar biz olduğumuz için oldukça ilgiyi üstümüze çekiyoruz. Satıcı kabile mensubu hanımlar ve genel halk biraz yabani ve dolayısı ile kendileri ile bir iletişim kurmak veya bir soru sormak bile çok zor. Bir kitle var ki size sürekli dokunmak istiyor ve sizi pazarın içinde izliyor, diğer bir kitle var ki göz göze gelmemeye çalışıyor ve sert bakışlar takınıyor. 

Fotoğraflarının çekilmesini zaten istemiyorlar. Ama, tezgahların ve ürünlerin bile resmedilmesine izin vermek istemiyorlar. Bu cümbüşün fotoğrafını nasıl çekmeyelim? Olabildiğince kimsenin çok aurasına girmeden veya izin alarak bazı görüntüler almaya çalışıyoruz. Bu pazarı gezmek bizim için gerçekten her açıdan oldukça yorucu olmuştu. Örneğin benim beğenip te almak istediğim ahşap oyma ürünler ve masklar vardı. Uzaktan da çok beğenmiştim. Tezgaha gidip ucundan bile baktığımda 5-6 kişi birden üstüme gelip ürünleri normal fiyatının 15-20 katına satmaya çalışıyordu. Ürüne bakmanız, almanız veya almamanız, pazarlık yapmanız herşey bir sorun haline geliyor. Siz ne kadar duyarlı olup geri dursanız ve dikkatli olmaya çalışsanız bile yerel insanlar çok çabuk sinirlenebiliyor. Bir de pazarda peşinizi bırakmıyorlar. İstenmeyen bir durumu yaşamamak için tecrübelerime dayanarak maalesef ürünlere pek bakmamayı ve almamayı tercih ettim. Siyahi ve çok profesyonel yerel rehberimizin bile olayları yeri geldiğinde kontrol edemediğini ve onun bile yerel hakla iletişim kurmakta zorlandığını gördüm.

afer-5

Pazar bir müze değil

Sonuçta, bu pazarın bir müze olmadığını ve yerel insanların tamamen farklı bir kültürden geldiğini unutmamalıyız. Bölgede hayat kolay değil ve çatışmaların yaşanması için her türlü zemin var. Bazen kabileler arası veya kabileler ve yerel yönetimler arasında da sürtüşmeler ve görüş ayrılıkları olabiliyor. Bu nedenle çok hassas ve çok duyarlı olmakta ve şartları da fazla zorlamamakta fayda var. Ortam gergin olabiliyor.

Neticede yerel halk sizi bir misafir veya ziyaretçi gibi değil, bölgelerine girmiş bir yabancı olarak görebiliyor. Bu nedenle dikkatli olmak lazım. Pazar meydanından çıkarken yine inanılmaz özel bir deneyim yaşamış olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Keşke görünmez olabilseydim de pazarı çok daha detaylı ve uzun uzun gezebilmiş olsaydım. Size farklı fotoğraflar çekip gösterebilseydim. 

Yorgun, argın ama bir o kadar mutlu Key Afer’in içinde bulunan bahçeli bir kafede soluğu alıyor ağaçların altında keyifle serin içeceklerimizi yudumluyoruz.

Afrika’ya geldiğinizde profesyonel yerel bir rehber eşliğinde mutlaka yerel pazarları ziyaret etmenizi ve bu rengarenk ortamları mutlaka deneyimlemenizi tavsiye ederim.