KEDİ VEYA KÖPEĞİNİZ ANTİFRİZ YEDİYSE NE YAPMALI?
Kış aylarında araçlarda kullanılan antifriz, evcil hayvanlar için son derece tehlikeli bir maddedir. Kedi veya köpeklerin ciltlerine bulaştığında veya yanlışlıkla yutulduğunda ise ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Antifriz zehirlenmesinin hafife alınmaması gerektiğini vurgulayan Veteriner Hekim Uğur Selin Çelikten
“Sadece küçük bir miktar antifrize maruz kalmak bile ciddi sonuçlar doğurabilir. Etilen glikol zehirlenmesinin sıklıkla ölüme yol açtığını anımsatmak isterim. Ne kadar erken tespit edilip tedavi edilebilirse, iyileşme şansı o kadar artar ” sözleri ile uyarıda bulundu.
Antifrizin şekerli tadı evcil hayvanlara cazip geliyor
“Antifriz, arabalarda yazın harareti, kışın ise donmanın önüne geçerek, motoru korur. Şekerli bir tada sahip olduğu için hayvanlar tarafından çok çekici bulunan antifriz, %95 oranında etilen glikol içerir. Bu nedenle antifrizin bir çay kaşığı bile, bir kediyi zehirlemeye yetebilir. Araçlardan sızan ve bu şekilde hayvanların sağlığını tehdit eden antifriz, özellikle kış aylarında pet sahiplerine zor anlar yaşatabilir.
Etilen glikol, vücutta metabolize edildikten sonra glikolik asit ve oksalik asite dönüşür. Kedi ve köpeklerde bu iki maddenin de farklı zamanlarda ortaya çıkabilen, zararlı etkileri vardır. O yüzden antifriz zehirlenmesi yaşayan bir kedi veya köpek, vakadan birkaç saat sonra daha iyi gözükse de iç organları zarar görmüş olabilir. Bu nedenle antifrize maruz kalan evcil hayvanlarınızı acilen veteriner kliniğine götürmek çok önemlidir.”
Propilen Glikol İçeren Çevre Dostu Antifriz Kullanın!
Kış aylarına yaklaştığımızı hatırlatan, Uğur Selin Çelikten, çevre dostu antifriz kullanmanın önemine de dikkat çekti.
“Hayvan, yani çevre dostu antifriz, etilen glikol yerine propilen glikol ile formüle edilmiş antifrizdir. Bu tip antifrizler de her ne kadar hayvan dostu kabul edilse de %100 zehirsiz denemez. Yine de etilen glikol kadar toksik değildir. Antifriz satın alırken proplen glikol ile üretilmiş olanlar tercih edilmelidir. Özellikle köpekler ve kediler, antifrizin tatlı tadından etkilenerek onu yalayabilir. Hayvan dostu antifriz kullanmak; evcil hayvanlarımızın hayatını tehlikeye atmamak ve doğayı korumak adına çok daha güvenli bir tercihtir” şeklinde konuşan Çelikten, antifriz zehirlenmesinin fazları hakkında şu önemli bilgileri verdi:
“Antifriz zehirlenmesinin vücutta 3 aşaması vardır. Birinci faz, antifriz vücuda alındıktan 30 dakika sonra başlar. Hastada kusma, hipotermi, koordinasyon bozukluğu, nörolojik bulgular, depresif durum, titreme kasılma nöbetleri, iştahsızlık, bol bol su içme ve sık sık tuvalete çıkma, koma ve ölüm görülebilir. Zehirlenmenin en riskli fazı bu fazdır. Bu fazı atlatan hastalar uygun tedaviyle çoğunlukla hayatta kalmaktadırlar.
İkinci faz, hastada çok daha belirti göstermeden devam eder. Hasta aileleri küçük dostunun iyileştiğini düşünebilirler. Ama etilen glikolün metabolitleri vücuda sinsice zarar vermeye devam eder bu evrede solunum hızlanır ve kalp ritmi artar.
Üçüncü fazda, özellikle etilen glikolün vücutta dönüştüğü maddelerden biri olan oksalik asitin idrar yollarında tıkanma yapması sonucu; idrar yapamama ve bu yüzden idrarın kana karışması, böbrekte hasar oluşumu, şiddetli kusma, ishal, dehidrasyon, depresyon hali gibi şikayetlere neden olur. Bu evreye kadar hala kliniğe gidilmediyse, acilen klinik müdahale gereklidir ve taşların tıkadığı idrar yollarında idrar akışı sağlanmalıdır. Üçüncü faz antifriz zehirlenmesi, hiperglisemi, hiperkalemi, total protein yüksekliği, üre ve kreatinin artışı, inorganik fosfor yüksekliği gibi biyokimyasal değişimlere sebep olur. Böbrek ve idrar yollarındaki hasarı tespit etmek ve oksalik asit kristallerinin biriktiği yerleri tespit etmek için mutlaka uştrasonografik muayene yapılmalıdır.”
Acil müdahale ile hayatta kalmak mümkün!
“Kedi veya köpeğinizin antifriz yediğini fark ettiğiniz an hemen kliniğe götürün” diyen Çelikten, tedavi yöntemleri hakkında ise şöyle konuştu:
Evcil hayvanınız antifriz yedi ise ilk etapta onu kusturmaya çalışın. Biz kliniğimizde tedavisi sürecinden hasta hangi aşamadaysa ona göre müdahale ediyoruz. Hastanın biyokimya değerleri, böbrek hasarı ve şikâyetleri doğrultusunda o hastaya uygun antifotlar, iv serum ya da başka ilaç uygulamaları, diüretikler, B vitaminleri uyguluyoruz.”