Kötülük her zaman kazanmak zorunda mı? Yoksa iyiliğin saf haline ulaşmak, sandığımızdan çok daha büyük bir mücadele mi gerektiriyor? Özlem Topaloğlu Özdemir’in Fīlius: Kaos Tanrısı adlı eseri, iyilik ve kötülük arasındaki ezeli savaşı, okuyucuyu derinden sarsacak bir felsefi kurguyla ele alıyor. 

Özdemir, okült kurgu türündeki bu çarpıcı eserinde okuyucularını, dünyanın dört bir yanına yayılmış bir hikâyenin içine çekiyor. Fīlius: Kaos Tanrısı, 7 kıta ve 11 ülkede, farklı kadın karakterlerin yaşadığı buhranları, arayışları ve dönüşümlerini merkeze alarak, insan doğasının en temel çatışmalarını gözler önüne seriyor. Karanlık güçlerin ve kaosun hâkim olduğu bir dünyada, inanç, umut ve iyiliğin ne kadar güçlü bir silah olabileceğini anlatıyor.

Özlem Topaloğlu Özdemir: ‘Kendi hayatımı nasıl yaşamak istiyorum?’

Kitap hakkında konuşan Özdemir: ‘Kitap içerisinde geçen bölümler, insanlığın uzun zamandır içinde olduğu derin bir uykuyu ve bu uykudan uyanma cesaretini anlatıyor. Kimi zaman, bizi sarsan karanlık, aslında gerçek aydınlığa ulaşmanın tek yolu olabilir. Karakterin bu çağrısı, sadece romandaki bir sahne değil, günümüz dünyasında da yankı bulan bir feryat. Kendi hayatımızı ne kadar kontrol edebiliyoruz? Kendi kararlarımızı gerçekten biz mi veriyoruz, yoksa başkalarının çizdiği bir sınır içinde mi yaşıyoruz? 

Bu kitabı yazarken aklımda hep şu vardı: Kötülük, sadece dışımızda olan bir tehdit mi, yoksa onu içimizde de mi taşıyoruz? Ve en önemlisi, insanlık olarak hangi noktada uyanmayı tercih edeceğiz? Bu sahne, karakterin hem kendi içinde hem de tüm insanlık adına verdiği en önemli kararlardan biri. Belki de okuyan herkes, kendisi için bu soruyu sorar: Kendi hayatımı nasıl yaşamak istiyorum?” ifadelerine yer verdi.