Dolar $
32.57
%0.16 0.05
Euro €
34.96
%-0.04 -0.01
Sterlin £
40.74
%-0.12 -0.05
Çeyrek Altın
4007.65
%0.39 15.24
SON DAKİKA
GÜNDEM Cumartesi 29 Ocak 2022 02:41

KAMU KONTROLÜ ARTIYOR, ENFLASYON SORUNU BÜYÜYOR

Merkez Bankası (TCMB) Ocak ayı itibarıyla döviz rezervlerinde hem düşüş hem artış yönlü etki eden daha aktif bir politika izlemeye başlarken Türkiye ekonomideki problemleri bir kez daha kamu kontrolünün daha çok olduğu bir kur politikası ile çözmeyi deniyor.

Kamu kontrolü artıyor, enflasyon sorunu büyüyor

Ekonomide enflasyon sorunu büyürken, politikaların sürdürülebilirliği ve kamunun artan döviz riski ise soru işaretlerinin başında geliyor.

MÜDAHALELER OCAK'TA AZALARAK SÜRDÜ

Bankacıların öncü verilerden yaptığı hesaplamalara göre, Aralık ayında başlayan Merkez Bankası (TCMB) rezervleri kaynaklı müdahaleler Ocak'ta da devam etti ancak bu miktar azaldı. Bankacıların hesaplamalarına göre rezervler geçen hafta olması gerekenden 600 milyon dolar ile 1 milyar dolar daha az arttı. Yine bankacılara göre tutar kurdaki istikrarlı seyir için kullanıldı.

Bankacılar Ocak'ta döviz için ihtiyaç olan arzın miktarının sonuncusu Aralık'a gerçekleşen belirgin müdahalelere göre "çok daha düşük" tutarlara gerilediğini belirtiyor. Burada da bankanın yeni uygulamaya aldığı, ihracatın %25'i ve gayrimenkul alımı dahil vatandaşlık döviz gelirlerinin tamamının TCMB rezervlerine kazandırması uygulamaları belirleyici.

Bu nedenle bankacılara göre artık TCMB rezervlerinden ne kadar kullanıldığının hesaplanması daha zor. KKM ve ihracatçıların döviz alımları gibi veriler için hala ekonomi yönetimi ya da siyasilerin bu verileri telafuz etmesine de ihtiyaç duyuyor.

Dolar/TL 13.5 etrafında çok dar bit bantta adeta sabitlenirken siyasiler 18'ün üzerindeki tarihi zirvelerden düşüşü "kurdaki köpük alındı" olarak yorumluyor ve sırada enflasyon düşüşü olduğunu söylüyorlar. Dolar/TL'de sert hareketlerin ardından oldukça stabil seyrediyor.

Bu tarz döviz kuru rejimleri başka ülkelerce de uygulanıyor. İngilizce olarak "dirty float" ya da "managed regime" adı verilen bu sistemlerde kur üzerinde kamu kısmen yada tamamen belirleyici. Bankacılar kamunun döviz riskindeki ve işlemlerindeki payının artmasıyla birlikte Türkiye'de de artık bu rejimlerin bir benzerinin oluştuğunu düşünüyor.

Kabul görmüş iktisat teorilerini benimseyen ekonomist ve akademisyenlerin neredeyse tamamı mevcut politikaların sürdürülebilir olmadığını ya da başarı şansının düşük olduğunu belirtiyor. Bazı akademisyenler ise uygulamaların bir "iktisat politikası bile sayılamayacağı" eleştirileri getiriyor.

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Refet Gürkaynak, "Kur korumalı mevduat (KKM) ilk getirildiğinde ertesi gün erken seçim bekliyordum.... bu uygulama adeta bir saatli bomba gibi duruyor. Saatli bomba patlamadan önce hemen seçime gideceklerini sanıyordum. Bunu yapmadılar... Eğer sorunu çözdük zannediyorlarsa benim korktuğumdan daha kötü durumdalar... Biz kuru 8'den 18'e çıkardık ve 13'e düşürdük diye seviniyoruz. Olacak iş değil bu. Türkiye doğru yönetilmiyor" dedi.

TCMB Aralık ayında 20 milyar doları bulan doğrudan ve dolaylı müdahaleleriyle zaten negatifte olan swap hariç döviz rezervi eksi 60 milyar dolara geldi.

PİYASA DENGELERİ ARTIK ESKİSİNDEN DAHA FARKLI

Ancak bankacılar bu kez geçmiş satışlardan farklı olarak bireysellerin panik döviz alımlarının olmadığını, yabancı yatırımcının sıcak para yatırımının çok düşük olduğunu, düşük faizle bireysel kredi ile finanse edilen döviz birikimi artışı görülmediğini, TCMB'nin %14 politika faizine rağmen bireysel kredi maliyetlerinin %40'a ulaştığına dikkat çekiyor.

Bankacılara göre piyasadaki her faiz zaten Aralık'tan beri TCMB'nin politika faizinin çok üzerinde oluşuyor. Buna %23'lü seviyelerddki 10 yıllık Hazine tahvil getirisi ve bir çok kredi de dahil.

TCMB artık ihracatçıların döviz gelirlerinin %25'ini doğrudan rezervlerine alıyor. Benzer şekilde gayrimenkul dahil vatandaşlık işlemlerindeki döviz gelirlerinin %100'ü de TCMB'te satılmak zorunda. KKM'den de şu ana kadar 5 milyar dolara yakın dövizden dönüş yaşandı. Kurumsalların katılımı ile tutarda TCMB artış beklediğini de söylerken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye göre ise bu tutar 10 ile 20 milyar dolar arasında olacak.

Kurumlar vergi teşvikleri ve kamu bankalarının en üst düzey yöneticilerinin telefonları öncülüğünde dövizden TL'ye kurumların ve bireylerin de geçmesi özendirilirmiş durumda. Kamu bankalarına bu süreç perfromans kriteri olarak bile belirlendi.

DÖVİZ DENGESİ GEÇMİŞE GÖRE OLUMLU AMA KAMUNUN RİSK YÜKLENMESİ NEGATİF

Döviz dengesi geçmişe göre daha olumlu görünüyor. Ancak her geçen gün kamunun daha çok kur riski üstlendiği bir süreç, olumsuz bir senaryoda ekonomiye negatif etkisinin daha da yüksek olacağı anlamına geliyor.

Bir bankanın döviz masası işlemcisi, "Basit bir hesap ile 20 milyar dolar aylık ihracat yapıyoruz desek haftada 1 milyar doların TCMB rezervlerine girmesi gerekir. resskont da var swap da var. Ancak TCMB rezervlerinde bu artışın sınırlı bir bölümünü görebiliyoruz. Farkın Aralık'ta olduğu gibi dövizin stabil seyri için arz olarak piyasaya satıldığını söyleyebiliriz. Öncü veriler Aralık'ta başlayan döviz satışlarının Ocak'ta da belirgin yavaşlayarak devam ettiğini gösteriyor."

TCMB rezervlerin satışına ilişkin Reuters haberine yorum yapmadı ancak TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu dünkü konuşmasında TCMB rezervlerinden yapılan hesaplamalara ve bu yöndeki çıkarımlara katılmadığını zaten söylemişti.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ekonomistlerle son yaptığı toplantıda kamu kurumlarının gerekli gördüğü durumlarda dövize müdahale etmesisinin "yetki alanı içindeki bir konu" olduğunu söyledi.

Üst düzey bankacı, "Yabancı yatırımcı artık çok az. Bireysel tarafta panik döviz yönelimi 20 Aralık'ta durmuştu. Sonrasında sınırlı bir çözülme görüldü dövize yeni yönelim yok. Kurumsal tarafta ise yatırımcıların döviz bozdurması isteniyor. Kamu özellikle bu konuda öncü. Yabancı az, yerli bir şekilde dövize yönelmiyor ve sınırlı bozduruyorsa ise bu şekilde döviz dengesi daha sınırlı rezerv satışlarıyla şu anki gibi sabit kalıyor" dedi.

YABANCININ KURDAKİ ETKİSİ AZALDI, HÜKÜMET KURDAN MEMNUN

Kurda artık yabancının etkisi çok düşük. Lokallerin ise KKM ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 20 Aralık konuşması ile birlikte dövize yastık altına yönelimi artık görülmüyor. Yani artık piyasada bireysel kaynaklı panik "sonlandı" ve bu "doğru bir adım".

Bu konuda deleştiri ise daha önceki faiz indirimi gibi yanlış adımların oluşturduğu bir sonua geçici tedbirler alındığı yönünde.

Yine de ekonomi yönetimi ve siyasilerden gelen yorumlar ise son dönemde TL'nin "istikrarlı seyrinden" memnuniyet duyulduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kurun "istikrar kazandığını" belirtirken kur gibi "enflasyondaki köpüğü" de kısa zamanda ortadan kaldıracaklarını belirtiyor. Kavcıoğlu ise enflasyon raporunda kur basksının giderildiğini belirtirken, "Kuru hallettik, inşallah enflasyonu da bu politikalarla halladeceğiz" diyor.

Hükümetin politikasının odağında kaynakların ihracat, üretim ve yatırıma yönlendirilmesi ile cari fazla verilmesi yer alıyor. Döviz dengesinin pozitif bir seyre dönmesisinin de desteğiyle enflayonun 2023 seçimleri öncesinde tek haneye düşürülmesi hedefleniyor.

Rezervleri negatifte olan TCMB'nin döviz satışlarının ne kadar kadar sürdürülebilir olacağı da önemli bir soru Bankacılara göre cari denge burada kritik ve izlenmeli

Bir diğer taraftan analistler enflasyondaki yükselişe bugüne kadar her hangi bir önlem alınmadığına da dikkat çekiyorlar. Ocak'ta tüketici enflasyonun %45'i biraz aşması, üretici enflasyonnun ise %100 civarına ulaşmasını bekleniyor

ABONE OL