Depremin ilk anından itibaren yaşanan felaketin boyutlarını hem Türkiye'ye hem de dünyaya gösteren ve depremzedelerin yaşadığı farklı birçok sorunu gündemleştiren bölgedeki kadın gazeteciler, bir yandan kayıpların yasını tutarken bir yandan da deprem bölgesinin sesi olmaya devam ediyor.

 

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, deprem bölgesindeki kadın gazetecilere destek olmak amacıyla “Haber Var, SES Ver!: Kadın Gazetecilerle Dayanışma Projesi”ni hayata geçiriyor. Proje kapsamında gazeteciliği meslek edinmiş ve kendisini mesleki olarak geliştirmek isteyen, gazetecilik meslek ilkelerine saygılı, toplumsal duyarlılık ve sorumluluk taşıyan deprem bölgesinde bulunan 4 ilden 4 kadın gazeteci seçilerek hibe ve birebir mentorluk desteği verilecek.

 

Projede yer alan 4 gazetecinin araştırmaya dayalı ürettiği yazılı dosya haber veya video-haberler ise, SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği tarafından desteklenecek ve derneğin kendi internet sitesinde (www.sesdernegi.org) ve SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu'nda (esitlikadaletkadin.org) okuyucular ile buluşacak.

 

Kadın gazeteciler arasında dayanışmanın güçlenmesi amacını da taşıyan projeye; Medine Mamedoğlu, Marta Sömek, Jiyan Cin Erkılıç ve Burcu Özkaya yaptıkları haberlerle katkı sağlarken deneyimli gazeteciler Nevin Sungur, Candan Yıldız, Banu Güven ve Mehveş Evin ise mentor olarak destek olacak.

 

Kadın gazeteciler proje kapsamında Adana'da buluştu

 

Haber Var, SES Ver!: Kadın Gazetecilerle Dayanışma Projesi'nin lansmanı proje yararlanıcıları ve mentorlerin katılımıyla ve Kamer Kıraç'ın ev sahipliğinde Adana House of Kamer'de gerçekleşti.

 

Proje kapsamında desteklenen kadın gazeteciler ve mentorler, üretilecek dosya haberler üzerinde çalıştığı lansmanda, ihtiyaç analizler ve detaylı içerik planlaması da yapıldı.

 

Haber Var, SES Ver!: Kadın Gazetecilerle Dayanışma Projesi Kasım ayı sonuna kadar devam etmesi planlanıyor.

 

“Hem gazeteciliğe hem de kadın dayanışmasına katkı sağlayan bu projeyi hayata geçirmiş olmaktan dolayı çok mutluyuz”

 

SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği kurucu başkanı Gülseren Onanç, projenin misyonuna ilişkin şunları söyledi: “SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği ve onun dijital medya aracı SES Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu'nda toplumsal cinsiyet odaklı bir yayıncılık anlayışı ile yerel ve uluslararası gündemi feminist perspektiften irdeliyor, bu doğrultuda içerikler üretiyoruz. Deprem sonrasında da bölgedeki kadınların yaşadığı sorunları, mücadelelerini gündemleştirmeye çalıştık. Ancak üzerinden zaman geçtikçe bölgeye ilginin giderek azacalağını, oradan daha az ses duymaya başlayacağımızı biliyorduk. Bu sebeple deprem bölgesinden haber yapan kadın gazetecileri desteklemenin bizim sorumluluğumuz olduğunu düşündük. Proje kapsamında deneyimli gazetecilerin genç kadın gazetecilerle dayanışma gösterecek olması, onların kariyer gelişimlerine katkı sağlayacak olması çok değerli. Hem gazeteciliğe hem de kadın dayanışmasına katkı sağlayan bu projeyi hayata geçirmiş olmaktan dolayı çok mutluyuz.”

 

“Haber Var, SES Ver! ile bölgedeki kadın meslektaşlarımıza ‘Yalnız değilsiniz' diyoruz”

 

Gazetecilerin yaşadığı problemlere değinen Banu Güven: "Depremin üzerinden aylar geçti, ana akım medyadan bölgeye gelip çalışan gazeteciler haber merkezlerine döndü; geride yerel gazeteciler, yani depremzede gazeteciler kaldı. Belki haberlerini gördüğünüz ama adını öğrenmediğiniz onlarca gazeteci, her gün bir çadırda ya da konteynerde uyanıp elindeki kısıtlı imkanlarla haber yapmaya çalışıyor. Mesleklerinden vazgeçmeyen bu arkadaşlarımız, çoğu zaman da düşük teliflerle geçinmeye ve motivasyonlarını korumaya çalışıyorlar. ‘Haber Var, SES Ver!' ile bölgedeki kadın meslektaşlarımıza ‘Yalnız değilsiniz' diyoruz” şeklinde düşüncelerini paylaştı.

 

“Gazetecilik genel anlamda Türkiye'de çok dar alanlara sıkıştırıldı, yerel habercilik ise can çekişiyor”

 

Deneyimli gazeteci Mehveş Evin: “Severek, heyecanla dahil olduğum ve yer almaktan gurur duyduğum bir proje. Her şeyden önce, deprem bölgesinde yaşayan veya bölgeden haber yapan şahane genç kadın meslektaşlarımızla birlikte çalışma fırsatını bulduk. Gazetecilik genel anlamda Türkiye'de çok dar alanlara sıkıştırıldı, yerel habercilik ise can çekişiyor. Gazeteci kadınların işi ise çok daha zor. Onların işlerini daha görünür kılıp deneyimlerimizle destek olabileceksek ne mutlu bize” dedi.

 

“Genç kadınlarla beraber bir üretmek ve onlarla bir şeylere kafa yormak müthiş bir enerji veriyor”

 

Proje hakkında konuşan Nevin Sungur: “Çok önemsediğin ve parçası olmaktan da büyük bir mutluluk duyduğum bir proje bu. Her şeyden önce genç kadınlarla beraber üretmek ve onlarla bir şeylere kafa yormak müthiş bir enerji veriyor. Bana çok umut veren bir işbirliği ve sonuçta çok güzel işler çıkacağına yürekten inanıyorum. Hepimize kolay gelsin” şeklinde konuştu.

 

“İyi haberciliği destekleyecektir diye düşünüyorum”

 

Projenin mentorleri arasında yer alan Candan Yıldız ise: “Proje, unutulan deprem bölgesinin mütevazı ama önemli bir sesi olacak. Yerelde teşhir edilmesi gereken ve ‘zayıf' olanı bastıran güç ilişkilerini açığa çıkarması açısından önemli. Ve tabii ki kadın gazetecileri desteklemek açısından önemli. İyi haberciliği destekleyecektir diye düşünüyorum” diyerek projenin yerel gazeteciler için öneminin altını çizdi.

 

Haber Var, SES Ver! ile depremzede bölgeden kadın sesi yükselecek

 

Ürettikleri içerikler ile deprem bölgesinin sesi olacak gazeteciler Medine Mamedoğlu, Marta Sömek, Jiyan Cin Erkılıç ve Burcu Özkaya ise projeye dair heyecanlarını dile getirdi.

 

Jiyan Cin Erkılıç: “Gazetecilikte deneyimli isimlerle çalışmak çok heyecan verici ve bizim gibi kadın gazetecilerin desteklenmesi çok kıymetli. Özellikle deprem bölgesindeki kadın gazetecilere gerek maddi gerek mesleki destek sağlanarak depremin etkileri ve yarattığı sorunları gündeme getirme ve gündemde tutma amacı da oldukça önemli. Bu ekiple olmak benim için dolu dolu bir deneyim olacak. Buna aracılık eden SES ekibine çok teşekkür ediyorum” dedi.

 

Medine Mamedoğlu: “Bu projede yer aldığım için çok mutlu ve heyecanlıyım. Usta kadın gazetecilerin bize katacağı çok şey olduğuna inanıyorum. Haberleri yapmak ve alana çıkmak için sabırsızlanıyorum” sözleri ile projeye dair hislerini paylaştı.

 

Burcu Özkaya: “Deprem bölgesinde yaşayan bir gazeteci olarak, bu proje bana umut oldu. Hem deneyimli meslektaşlarımızın tecrübesinden faydalanmış olduk hem de deprem bölgesinde yaşayanlara ses olmuş olacağız. Her açıdan değerli bir proje. İçinde yer aldığım için mutluyum” dedi.

 

Marta Sömek: “Depremzedelerin yaşadığı zorluklarla birlikte deprem illerinde aylarca aç ve zorlu koşulların yanı sıra deyim yerindeyse yaşam mücadelesi vererek çalışan kadın gazetecilere dönük böylesi bir çalışmayı çok değerli görüyorum. Bununla birlikte üreteceğimiz haber ve çalışmaların da birçok önemli nokta ile gerçeklikleri gazetecilik etiği çerçevesinde yansıtacak olması da ayrıca önemli. Projenin, her boyutuyla hakikati yazan ve topluma ulaştırmaya çalışan gazeteciler açısından verimli olacağına inanıyorum” sözlerini noktaladı.