JF 17 VE KAAN İTTİFAKI GÜÇLENİYOR
Azerbaycan, Pakistan'dan tedarik edeceği JF-17 savaş uçaklarını Türkiye'nin milli füzeleri BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN ile donatacak.

Üç ülkenin savunma iş birliği stratejik seviyeye taşınıyor.
Azerbaycan’ın Pakistan’dan alacağı JF-17 Block III savaş uçaklarının Türkiye üretimi BOZDOĞAN ve GÖKDOĞAN füzeleriyle donatılması, Türkiye-Pakistan-Azerbaycan arasındaki savunma iş birliğinde yeni bir dönemin kapısını aralıyor. Asya basınında geniş yankı bulan analizlerde, üç ülkenin bu adımla bölgesel hava gücü dengelerini değiştirme potansiyeline dikkat çekiliyor.
Pakistan ve Çin’in ortak üretimi olan JF-17 Block III savaş uçaklarının, gelişmiş AESA radarı, modern aviyonik sistemleri ve artırılmış manevra kabiliyetiyle öne çıktığı, bu uçakların Azerbaycan'ın elindeki eski nesil MiG-29 filosunun yerini alacağı ifade edildi. Türkiye'nin savunma sanayii firması TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen BOZDOĞAN (görüş içi) ve GÖKDOĞAN (görüş ötesi) füzeleri ise bu uçakların vuruş gücünü artıracak.
Uzmanlar, bu üçlü iş birliğinin sadece silah tedarikiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda teknoloji transferi, mühendislik desteği ve ortak geliştirme projelerini de içerdiğini vurguluyor. Özellikle Türkiye’nin beşinci nesil savaş uçağı KAAN projesine Pakistan ve Azerbaycan’ın da aktif olarak destek vermesi, mühendislik kabiliyetlerinin ortak bir potada birleştirilmesini sağlıyor.
Asya merkezli askeri analizlerde yer alan değerlendirmelerde, “JF-17 ve KAAN anlaşmaları, Türkiye, Pakistan ve Azerbaycan’ın askeri yeteneklerini eş zamanlı olarak geliştirme iradesini simgeliyor. Bu adımlar sadece savunma alanında değil, jeopolitik etkide de güçlü sonuçlar doğuracaktır” ifadelerine yer verildi.
Aynı analizde, Türkiye’nin savunma sanayii alanında ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya’dan sonra önemli bir küresel aktör olarak öne çıktığı belirtildi. KAAN ile beşinci nesil savaş uçağı üreten az sayıda ülkeden biri haline gelen Türkiye’nin, dost ve müttefik ülkelerle bu projeleri paylaşmasının bölgedeki ittifakları da yeniden şekillendireceği görüşü ön plana çıkıyor.
Azerbaycan’ın bu hamlesiyle hava gücünü Rus yapımı uçaklardan NATO uyumlu ve yerli-milli sistemlerle donatılmış platformlara kaydırdığı da dikkat çekiyor. Uzmanlara göre bu yönelim, Azerbaycan’ın savunma stratejisinde Türkiye’yi merkez alarak yeni bir sayfa açtığını gösteriyor.
Savunma analistleri, üç ülke arasındaki bu yakınlaşmanın gelecekte ortak tatbikatlar, silah geliştirme programları ve savunma sanayii yatırımlarıyla daha da derinleşeceğini belirtiyor.