İSTİHDAM TOPARLANMA VE ÖNLEMLERLE ARTACAK
Genişleme politikaları, istihdam kayıplarını önlerken Türkiye gibi ülkelerde yapısal reformların da etkisiyle ekonomide yeni yapılanma için fırsat oluşturdu. G-20 ve OECD'de işsizlikte üst sıralardaki Türkiye'de toparlanma ve virüse yönelik tedbirlerle halen stabil seyreden sorun net şekilde çözülecek.

Sedat YILMAZ
Üretim ve ihracat teşviklerinden istihdamı güçlendirici önlemlere kadar birçok uygulamayı hayata geçiren ve pandemi ortamında dahi salgın öncesine göre işsizlik oranlarını yüzde 12’lerde tutmasını bilen Türkiye, enflasyondan sonra en önemli ekonomik sorun olan işsizlik konusunda da önemli adımlar atmaya hazırlanıyor.
İstihdamın korunmasına yönelik alınan tedbirler ile hızlı kredi büyümesi kaynaklı ekonomik faaliyetlerde gözlenen toparlanma işsizlik oranı üzerindeki salgının etkilerini sınırlıyor. Hükümetin son olarak açıkladığı istihdamı artıran ekonomik reformlarla işsizliğin belli bir periyotta tek haneli rakamlara indirilmesi planlanıyor.
12 aylık ortalamalara göre halen yüzde 12’lerde gerçekleşen işsizlik oranlarının ekonomik toparlanma ve özellikli istihdam teşvikleriyle önce tek, daha sonra yüzde 5’lerin altına düşürülmesi hedefleniyor.
Yurt dışı toparlandı sıra bizde
Türkiye, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) ülkelerine göre işsizlik oranında henüz tek haneleri yakalayabilmiş değil. OECD’de Ocak ayı işsizlik rakamı yüzde 6,8. OECD’de işsiz sayısı 44 bin 694 seviyesinde. İşsizlik oranı Nisan’da yüzde 8,8 ile rekor kırmıştı. En yüksek işsizlik oranı yüzde 16 ile İspanya'da kaydedildi. Fransa’da işsizlik oranı yüzde 7,9 olarak ölçüldü.
Gelişmiş ülkeler teşkilatı G-7’de de işsizlik oranı yüzde 5,9. Avrupa Birliği’nde ise bu oran yüzde 7,3.
19 üyeli Euro Bölgesi’nde Aralık 2020'de yüzde 8,1 olan mevsimsellikten arındırılmış işsizlik, Ocak’ta da aynı seviyeyi korudu. AB’de işsiz sayısı 15 milyon 663 bin olurken, bunun 13 milyon 282 bini Euro Bölgesi’nde yer aldı. Ocakta 25 yaş altı genç işsiz sayısı AB’de 2 milyon 929 bin, Avro Bölgesi’nde 2 milyon 356 bin olarak belirlendi. Genç işsizlik oranı, AB’de yüzde 16,9 ve Euro Bölgesi’nde yüzde 17,1 olarak ölçüldü.
Almanya’da işsiz sayısı Şubat ayında hafif bir artış gösterdi, ancak işsizlik oranı yüzde 6,3 seviyesinde sabit kaldı. Federal İstihdam Dairesi (BA) Başkanı Detlef Scheele salgın döneminde devreye giren kısa çalışma ödeneğinin istihdamı büyük bir oranda koruduğunu belirtti. Scheele bazı sektörlerin kapanmanın etkisini hissettiğini ancak genelde istihdamda toparlanma olduğunu kaydetti.
Pandeminin ilk başladığı aylarda yüksek işsizlik oranlarıyla dikkat çeken ABD de oranları toparladı. Ocak’ta yüzde 6,3 ölçülen işsizlik oranı Şubat’ta yüzde 6,2 oldu. Bu dönemde ülkedeki işsiz sayısı 158 bin kişi azalarak 9,97 milyona indi. İş gücüne katılım oranı, değişim göstermeyerek yüzde 61,4’te kaldı.
ABD'de Kovid-19 salgını nedeniyle geçen yıl Mart ve Nisan aylarında 22 milyonu aşkın kişi işini kaybetmişti. İşsizlik oranı da Kovid-19 salgınının etkisiyle nisanda yüzde 4,4'ten yüzde 14,7'ye yükselerek tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Analistler, istihdamda bu dönemde yaşanan güçlü artışa rağmen iş gücü piyasasının salgının neden olduğu şoktan kurtulması için kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu belirtti.
İhtiyaca göre istihdam
Yurt dışında istihdama yönelik çalışmalar hız kesmezken yurt içinde de aynı süratli çalışma devam ediyor. Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Hükümet enflasyonla mücadelede eşgüdümlü politikalarda seviye kazanırken Türkiye’nin diğer önemli sorunu işsizlik de çözüm için potaya girdi. Eğitim-sanayi işbirliği konusunda yıllar önce atılan somut adımlar bugün meyvesini vermeye başladı.
Çıraklık ve sanat okullarına kadar birçok alanda eğitim çalışmalarını tamamlayan ve ara elamanı konusunda önemli adımlar atan Türkiye şimdi üniversite-sanayi işbirliği ile üretimini kaliteleştirip beyaz yakalı genç istihdama kapılar açıyor. Özellikle üniversitelerdeki söz konusu birimler fikir aşamasındaki projeleri mevcut Ar-Ge çalışmalarıyla birlikte sanayiye yönlendiriyor, sanayinin ihtiyaçlarını en doğru ve kestirme şekilde karşılama yoluna giderken gençlerin istihdamı konusunda geniş alanlar açıyor.
Sanayicileri, üniversitelerle birlikte olmaya yönlendiren söz konusu oluşumun projeler noktasında öz kaynak ya da fon desteği sağlanmasını sağlayarak Ar-Ge ve proje alanının genişletilmesi hedefleniyor. Her ortamda sanayici ve işadamıyla biraraya gelen üniversitelerin yerinde analiz ve sektörel organizasyonlarla istihdamı güçlendiriyor, sanayi ve üniversite kaynaklarının yerinde ve verimli kullanımını beraberinde getiriyor.
Bugün birçok üniversitenin bünyesinde yer alan söz konusu birimlerin her geçen gün sanayi ile işbirliğini artırdığını ortaya çıkan Ar-Ge çalışmaları ve projeler gösteriyor.
İstihdama büyük kaynak
Üretimde ara eleman problemini düşürmede belli bir noktaya gelen Türkiye, küresel virüs salgınında da genişleme ve teşvik politikalarına ağırlık verdiği gözleniyor. Virüsün ilk görüldüğü 2020 Mart’ından bu yana ekonomiye IMF rakamlarıyla 92 milyar dolar kaynak sağlayan Hükümet, ekonominin durmaması, sanayinin işlemesi ve istihdamın düşmemesi için yüksek gayret sarfediyor. Türkiye söz konusu politikalarıyla küresel anlamda da gücünü gösteriyor. Türkiye 2020 yılını yüzde 1,8 büyüme ile tamamlayarak ve Çin’e rakip olmuş ve bu alandaki başarısı dikkat çekmişti.
Türkiye’nin pandemide çarkların durmaması ve istihdam teşvikleri için geçen yıl itibariyle TL bazında 700 milyar liraya yakın ekonomiye kaynak aktardığını resmi rakamlarına alan Uluslararası Para Fonu (IMF), söz konusu kaynağın GSYH’in yüzde 13’üne denk geldiğinin altını çiziyor. Sadece kaynağı 180 milyar liraya yakınının bütçeden karşılandığını ifade eden IMF raporunda, dolar bazında pandemi paketi kapsamına giren desteklerin; şirketler ve hanehalkı için 48,7 milyar dolar, şirketler ve vergi ertelemeleri için 11 milyar dolar, kamu bankalarına sermaye takviyesi için 3,8 milyar dolar, kısa çalışma ödeneği için 3 milyar doların ekonomiye verildiğini belirtiyor.
Sanayi üretiminde başarı
Türkiye sadece büyüme rakamlarıyla değil sanayi üretiminde de beklentilerin çok üzerinde Kasım’da yüzde 11, Aralık’ta yüzde 9 ve Ocak’ta yüzde 11,4 artışla dünyada birçok ülkeyi geçerken istihdam artışı konusunda da özellikle sanayide artıya geçti.
Sanayi üretim endeksi, Kasım 2020’de aylık bazda yüzde 1,3, yıllık bazda yüzde 11 yükseldi. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 8,7 artış oldu.
Aynı hız pandeminin yoğun günlerinde Aralık ayında da devam etti. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2019’un aynı ayına göre yüzde 9 yükseldi. Arındırılmamış sanayi üretim endeksinde de yıllık bazda yüzde 12,1 artış oldu.
Sanayi üretimindeki artış 2021 yılında da devam etti. Ekonomiye artarak verilen teşvik ve desteklerle Ocak verilerine göre sanayi üretimi yine yüzde 8’lerde dolaşan beklentilerin tersine yıllık bazda yüzde 11,4 artarken aylık bazda yüzde 1,3 artış gösterdi.
Türkiye, Merkez Bankası ve Hükümetin maliye politikalarıyla genişlemede diğer dünya devletleriyle yarışıp pandemi kaynaklı istihdam kayıplarını önlerken pandemi sonrası için de önemli bir taban oluşturuyor. Türkiye’nin şimdiki hedefi G-20 ve OECD ülkeleri arasında en yüksek işsizlik rakamını tek hanelere çekerek sanayi ve büyümede gösterdiği başarıyı istihdam alanına taşımak istiyor.
Tüm imkanlar zorlandı
Dünyadaki salgın tedbirlerinde aşılama dahil öne çıkan Türkiye, ekonomiyi kapatmama konusunda kısa çalışma ödeneği dahil tüm imkanlarını zorladı. Hükümetin son olarak açıkladığı istihdam artırıcı reformlarla işsizliğin belli bir periyotta tek haneli rakamlara indirilmesi planlanıyor.
İstihdamın aylardır menfi seyretmesini sağlayan husus, geçmiş yıllardan gelen yüksek oranlı işsizlik oranları. İşsizlik oranlarının pandemi sonrası hizmet sektörünün de devreye girmesiyle yüzde 5’ler seviyelerine kadar çekileceği gözleniyor.
Bilindiği üzere, Hanehalkı İşgücü Araştırması’nda 2021 Ocak ayından itibaren, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile eş zamanlı olarak; Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 19. Çalışma İstatistikçileri Konferansı (ICLS) kararlarına ve ilgili AB tüzüğüne uyum sağlamak amacıyla yeni düzenlemelere geçildi.
Son verilere göre Ocak ayında ortalama işsizlik oranı yüzde 12,2 olarak ölçüldü. Söz konusu ayda istihdam edilenlerin sayısı 27 milyon 115 bin kişi, istihdam oranı ise yüzde 42,9 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış veriler dikkate alındığında; istihdam oranı, yüzde 43,8 olarak gerçekleşti. İşgücü 2021 yılı Ocak ayında 31 milyon 567 bin kişi, işgücüne katılım oranı ise yüzde 49,9 olarak gerçekleşti. Bu gelişmeler neticesinde mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı Ocak ayında yüzde 12,2 oldu. Arındırılmamış oran ise yüzde 13,4.
Şubat verisi bugün açıklanıyor
İstihdam edilenlerin yüzde 18,6’sı tarım, yüzde 21,1’i sanayi, yüzde 5,8’i inşaat, yüzde 54,5’i ise hizmet sektöründe yer alıyor. Bugün açıklanacak Şubat ayı işsizlik rakamları ve oranları, son açıklanan reform paketine yönelik uygulamalarla Türkiye’nin bu yılki istihdam ve işsizlik konusundaki politikalarına yön verecek.
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,7 puanlık azalışla yüzde 24,7, istihdam oranı 0,5 puan artarak yüzde 30,1 oldu. Bu yaş grubunda işgücüne katılma oranı ise bir önceki aya göre 0,2 puan artarak yüzde 39,9 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’de atıl işgücü oranı ise yüzde 29.
Ocak ayı rakamlarını yorumlayan birçok analist 2020 yılı son çeyrekteki yüzde 5,9’luk büyümenin istihdamı olumlu etkilediğini ve işsizlik rakamlarının büyümesini engellediğini yorumladılar. Analistler, değerlendirmelerinde, geniş kapsamlı işsizlik oranlarının, resmi işsizlik oranı düşerken yükselmesinin çok yüksek oranda işgücünden çıkışın artmasıyla açıklanabileceğini, pandemi etkisiyle ücretsiz izne çıkarma uygulaması ve işten çıkarma yasağının resmi işsizlik oranını ise düşük seviyelerde tuttuğunu ifade ediyorlar.
Reformlarda işsizlik ağırlıkta
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yargı ve hukuktan sonra ekonomi reformlarını açıklamıştı. Yeni ekonomi reformlarına göre; istihdam teşviklerinin etkinliği yeniden gözden geçirilecek. Verimsiz teşvikler belirlenecek, sistemde sadeleşmeye gidilecek. İlave istihdama finansman desteği sağlanacak. KOBİ’lere istihdamda kattıkları her bir ilave kişi için 100 bin TL kredi sağlanacak. Genç istihdamını ve işgücü niteliğini yükseltici adımlar atılacak. Yeni nesil çalışma yöntemleri ve işgücüne yönelik dönüşüm hızlandırılacak.
Son açıklanan ekonomi reformlarına göre, istihdam teşviklerinin etkinlikleri gözden geçirilerek; mevcut teşviklerde mükerrerliğe sebep olan uygulamalar ve birbirini dışlayan verimsiz teşvikler belirlenecek, teşvik sisteminde sadeleştirmeye gidilecek.
İlave istihdama finansman desteği yenilenecek. Mikro ve küçük ölçekli firmalarımızdan likidite sıkıntısı çekenlere yönelik istihdama kattıkları her bir ilave kişi için KGF kefaletiyle 100 bin TL’lik krediye erişim imkanı sağlanacak. Limit 5 istihdam ve 500 bin TL kredi olacak. Kredi 2 yıl vadeli olup, ilk 6 ayı geri ödemesiz kullandırılacak.
İstihdam taahhüdünü yerine getiren firmanın, istihdama kattığı her 1 kişi için 12 ay boyunca ödediği sosyal sigorta ve işsizlik sigortası primleri, firmaya katkı olarak kredi faiz bakiyesinden düşülecek. Böylece ilave istihdam oluşturan firmalar, düşük finansman maliyetiyle kredi kullanma imkanına kavuşacak. Ayrıca Nakdi Ücret Desteği’nden faydalanıp, çalışanını tekrar istihdama dahil eden işverenler de şartları taşımaları durumunda İlave İstihdama Finansman Desteği’ne dahil edilecek.
Genç istihdamına özel ilgi
Kısa çalışma ödeneğinin yanında, genç istihdamını artırmak için mesleki eğitim alanında destekler verilecek, iş gücü piyasasını yönlendirmek için “sektörel beceri haritaları” oluşturularak sektörel iş gücü planlaması yapılacak.
Genç istihdamını ve işgücü niteliğini artıracak adımlar atılacak. Genç istihdamını artırmak için Genç İstihdam Ulusal Strateji Belgesi hazırlanıp hayata geçirilecek. Mesleki Eğitim Merkezleri’ni gençler için daha cazip kılmak adına kalfalık döneminde alınan ücretlerde iyileşme sağlanacak. Mesleki Eğitim Merkezleri’nde eğitim gören öğrencilerin ücretleri kamu tarafından karşılanarak işveren üzerindeki yükler kaldırılacak.
Yeni nesil çalışma yöntemleri yaygınlaştırılırken uzaktan çalışma mevzuatı, yeni iş modellerine uyum sağlayacak şekilde revize edilecek. Kısmi süreli çalışanların hafta tatili, yıllık ücretli izni hak etme süresi ve kıdem tazminatına hak kazanma sürelerinin Kanun’da açıkça belirtilmesine yönelik düzenleme yapılacak. Geleceğin işleri odaklı işgücü dönüşümü hızlandırılacak.
İşgücü piyasasını yönlendirmek için “sektörel beceri haritaları” oluşturularak sektörel işgücü planlaması yapılacak. Geleceğin mesleklerinde yeni iş olanaklarını oluşturmaya katkı sağlayarak geçiş destekleri devreye alınacak. Dijital yetkinliklerin geliştirilebileceği kuruluşlarda uzun dönem staj programları desteklenecek.