SON DAKİKA
GÜNDEM Pazar 14 Ocak 2024 16:57

İSRAİL'İN SALDIRILARINA SOYKIRIM DAVASI DAMGA VURDU

İsrail'in Gazze Şeridi'nde hastaneler, okullar, camiler ve kiliseleri de hedef aldığı yakın tarihin en yıkıcı ve kanlı saldırılarının üzerinden 100 gün geçerken savaş suçlarını içeren saldırılarda çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere yaklaşık 24 bin Filistinli öldürüldü, en az 60 bin kişi yaralandı.

İsrail'in saldırılarına  soykırım davası damga vurdu

Hamas, 7 Ekim'de İsrail'in Mescid-i Aksa ve Filistinlilerin kutsal değerlerine yönelik saldırılar ile İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürdüğü insan hakları ihlallerine karşılık "Aksa Tufanı" adlı kapsamlı bir saldırı başlattı.

İsrail ordusu, aynı gün savaş durumu ilan ettiğini duyurup, Gazze Şeridi'ne yönelik yoğun hava saldırısı başlattı ve sonraki süreçte de Gazze'yi işgal etti.

Tel Aviv'in başlattığı Gazze Şeridi'ni büyük yıkıma uğratan ve soykırıma varan saldırılar, 100 gündür devam ediyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 9 Ekim'de yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin tam kuşatmaya alınacağını ve bölgeye elektrik, gıda ve yakıt girişine izin verilmeyeceğini duyurdu.

İsrail güçleri, sonraki günlerde de Gazze'ye insani yardımların girişini engelledi; elektrik, gıda ve yakıt akışını kesti.

Batılı ülkelerin çoğu hariç olmak üzere uluslararası toplum, İsrail'in bölgeye gıda, elektrik ve yakıt akışını keserek savaş suçu işlediğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'ye saldırılarla "Orta Doğu'yu değiştireceklerini" iddia etti. Gallant da 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin "tüm kısıtlamaları kaldırdığını ve tam taarruza" geçtiğini duyurdu.

Bu açıklamadan sonra İsrail, Gazze'ye hava saldırılarını şiddetlendirdi. Saldırılarda hedef gözetmeksizin yerleşim yerleri, hastaneler, okullar, camiler ve kiliseler vuruldu.

Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne bombalar yağdırarak sivilleri katletmesini görmezden gelmenin ötesinde açıkça destekledi.

Washington yönetimi, İsrail'e destek için bölgeye uçak gemileri sevk etti.

Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuk büyük sivil kayıplara ve Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri tarafından da teyit edildiği üzere İsrail'in defalarca işlediği savaş suçlarına rağmen BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) veto yetkisi olan ABD, ateşkes çağrılarını veto ederek BMGK'yi işlevsiz hale getirdi.

Ateşkes çağrısı yapan kararları veto eden ABD, bunun yerine "çatışmalara insani ara" verilmesini isteyince 16 Kasım'da Gazze'de çatışmalara "acil ve uzatılmış ara verilmesi" talep edilen karar tasarısı BMGK'de kabul edildi.

Karar sonrasında İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma sağlandı.

Mutabakatın süresi daha sonra 3 gün daha uzatıldı. 24 Kasım'da uygulamaya giren mutabakat çerçevesinde, Gazze Şeridi'nde tutulan 81 İsrailli esire karşılık, İsrail hapishanelerindeki 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.

Bu süreçte Hamas tarafından serbest bırakılan esirlerle ilgili görüntülerde, İsrailli esirlerin Hamas mensuplarına teşekkür ederek, el sallayarak vedalaştığı görüldü.

İsrailli esirlerin birçoğu daha sonra basına yaptığı açıklamada, kötü muameleye maruz kalmadıklarını belirtti.

İsrail'in serbest bıraktığı Filistinli esirlerle ilgili görüntülerde ise birçoğunun yaralı ve bitkin halde olması dikkatleri çekti.

Filistinli esirler, tutuldukları hapishanelerde ağır işkenceler gördüklerini açıkladı.

İsrail, "insani aranın" dolmasından sonra Gazze Şeridi'ndeki işgalini ve saldırılarını genişletti.

Gazze'deki hükümetin 13 Ocak'ta yayımladığı verilere göre, şu ana kadar Gazze Şeridi'ne, 65 bin tondan fazla bomba atan İsrail'in saldırılarında 439 bin evden 359 bini ya tamamen yıkıldı ya da hasar gördü.