SON DAKİKA
sabancı holding mobil alt
İŞ DÜNYASI Pazar 27 Ekim 2024 09:07

İŞLETMELER DÜŞÜK MALİYETLİ KREDİ İMKANI BEKLİYOR

Yüksek enflasyon, yüksek faiz ve düşen tüketici talepleriyle zor zamanlar geçiren işlemeler, düşük maliyetli finansman imkanları arıyor. İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, KGF'den oluşturulacak düşük maliyetli kredilerin, tüm işletmeler için bir can suyu niteliğinde olacağını belirtiyor

İşletmeler düşük maliyetli kredi imkanı bekliyor

Şehnaz DEMİRDAL

İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, son yıllarda tüm dünyada artan enflasyon ve buna bağlı olarak düşen tüketici talepleri nedeniyle iç ve dış pazarlarda zor zamanlar geçiren işlemeler için düşük finansman imkanlarının oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Önel “Örneğin bankaların yetkileri çerçevesinde Kredi Garanti Fonu’ndan (KGF) oluşturulacak düşük maliyetli krediler, üyelerimiz ve ekonomimizin belkemiği olan tüm işletmelerimiz için bir can suyu niteliğinde olacaktır” dedi.  

ŞEHNAZ DEMİRDAL : İstanbul Tüccarlar Kulübü’nden kısaca bahseder misiniz? Hangi amaçla, kimler tarafından kuruldu? 

İLKER ÖNEL: İstanbul Tüccarlar Kulübü, 2013 yılında 20 kişi ile iş ve yatırım ortamının iyileştirip işbirliği yapılması, ulusal ve uluslararası pazarlarda sağlanacak güç birliğiyle ülkemizin ihracat potansiyelinin değerlendirilmesi,  iç pazarda etik ticaret kurallarına uygun olarak esnafın sorunlarının çözümü ve işbirliği konularında destek amacıyla kurulmuş bir iş derneğidir. 

ŞD:Günümüzün genel piyasa koşullarını değerlendirdiğinizde, İstanbul Tüccarlar Kulübü üyelerinin en önemli ve çözüme ihtiyaç duyulan sorunları sizce nelerdir?

İÖ: Küresel ekonomik konjonktüre ve Türkiye’nin ekonomik şartlarına bakarak üyelerimizin en çok zorlandıkları konuları dış ticaretle ilgili sorunlar, küresel ve yerel talepteki azalma, finansmana erişimdeki zorluklar ile işgücü ve istihdam şeklinde sıralayabiliriz. 

TCMB’nin zorunluluğu sıkıntı yarattı

ŞD:Tüm bu soruları tek tek değerlendirelim isterseniz. Üyeleriniziniz dış ticaretle ilgili ne tür sorunlarla karşılaşıyor?

İÖ: Üyelerimiz arasında gıda, perakende, kuyum, inşaat, tekstil gibi sektörlerde ihracatçı konumunda bulunan işletmelerimiz var. Öte yandan üyelerimizin faaliyet gösterdiği sektörlerde kullanılan ham madde ve ara mamulde ithal girdi oranı ortalama yüzde 70 civarında. 

İhracat tarafındaki en büyük sıkıntılarımızdan biri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) düzenlemesiyle getirilen döviz satış zorunluluğu oldu. 2022 yılında yüzde 40 ile başlayan bu uygulama geçtiğimiz haziran ayında yüzde 30’a düşürülmüş olsa da ihracatçımız açısından yüksek maliyetlere sebep oluyor. Bu uygulama nedeniyle ihracatçılar, ithal girdi almak için piyasadan tekrar döviz almak zorunda kalıyor ve kur farkından dolayı zorlanıyorlar. 

Ayrıca reeskont kredileri iç piyasa koşullarına göre uygun olmasına rağmen ulaşmadaki zorluklar, ana ihracat pazarlarımızdaki enflasyon kaynaklı talep düşüklüğü ve azalan fabrika siparişleri ihracatımızı son yıllarda olumsuz etkiledi. 

ŞD: İşletmeler, iç ve dış pazarlardaki talep daralmalarından nasıl etkilendi?

İÖ: Genel itibariyle yeni ekonomi programı ile birlikte iç talepte yaşanan yavaşlama ve enflasyon kaynaklı küresel talep düşüklüğü özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerde öz sermeye yetersizliği yarattı. Bunun üzerine eklenen finansman maliyetlerindeki artış ve finansmana ulaşmadaki zorluklar, işletmelerimizin borçluluk oranlarını çok yükseltti. 

EYT eleman sıkıntısı oluşturdu 

ŞD: İstihdam ve işgücü tarafında yaşadığınız zorluklar nelerdir? Özellikle son birkaç yılda asgari ücrete yapılan yüksek oranlı zamlar, sizce piyasa koşullarını nasıl etkiledi?

İÖ: İşgücü tarafında, özellikle EYT düzenlemesinin ardından vasıflı eleman açısından ciddi kayıplar yaşadık. Diğer taraftan sosyal yardım programlarının ve kolay kazanma beklentisinin işgücü piyasasını olumsuz etkilediğini söyleyebilirim. 

Asgari ücret konusu ise sosyal bir konu… Açıkçası son birkaç yılda yüksek enflasyon nedeniyle hane halkı satın alma gücünün çok zayıfladığı hepimizce malum. Buna bağlı olarak bireysel kredi takip oranları arttı. Reel sektöre baktığımızda işletmeler maliyet kaynaklı operasyonlarını yönetmekte zorlanıyorlar. Bununla birlikte Orta Vadeli Plan ve hedefler var… Bence, tarafların yükü eşit oranda paylaşması önemli...

ŞD: Üyelerinizin bu zorlukları aşabilmesi için sizce neler yapılmalı?

İÖ:Bu yıl yaşadığımız zorlukları bir nebze olsun aşabilmek için bizim beklentimiz,  düşük maliyetli finansman imkanlarına ulaşımımızın sağlanmasıdır. Örneğin bankaların yetkileri çerçevesinde KGF’den oluşturulacak düşük maliyetli krediler, üyelerimiz ve ekonomimizin belkemiği olan tüm işletmelerimiz için bir can suyu niteliğinde olacaktır.  

ABONE OL
sabancı detay