Avrupalı Türk Markalar Birliği (ATMB) Başkanı Vehbi Keleş, Türkiye’nin İngiltere pazarındaki ihracat performansını değerlendirdi. Türkiye’nin dış ticarette önemli bir başarı elde ettiğini belirten Keleş, sürdürülebilirlik ve markalaşma konularında ciddi eksiklikler bulunduğunu vurguladı.

2024’TE REKOR KIRILDI 2025’TE YÜKSELİŞ SÜRÜYOR

Türkiye’nin İngiltere’ye ihracatı 2024 yılında 15,3 milyar dolara çıkarak rekor seviyeye ulaştı. 2025’in ilk yedi ayında ise %14,8 artış kaydedildi ve ihracat 9,8 milyar dolara yükseldi. Yıl sonuna kadar yeni bir rekorun kırılmasının beklendiğini söyleyen Keleş, rakamların umut verici olduğunu ancak kalıcılığın halen ciddi bir sorun olduğunun altını çizdi.

Son on yılda yaklaşık 50 bin Türk firmasının İngiltere pazarına girdiğini hatırlatan Keleş, bu firmalardan yalnızca 3.500’ünün pazarda kalıcı olabildiğini belirtti. Birleşik Krallık’ta 250 bin ithalatçı firma bulunduğunu, Türkiye’den alım yapanların ise sadece 14.200 olduğunu ifade eden Keleş, “Potansiyel çok büyük ama markalaşmadan kalıcılık mümkün değil. İngiltere pazarında uzun soluklu olmak için sadece fiyat avantajı yetmez, güven ve değer sunmak gerekir” dedi.

TÜRKİYE’DE ÜRET İNGİLTERE’DE MARKA OL

Türk KOBİ’lerinin başarıya ulaşabilmesi için yol haritasını özetleyen Vehbi Keleş, “Türkiye’de üret, İngiltere’de marka ol” sözleriyle stratejiyi açıkladı. İngiliz tüketicisinin artık yalnızca ucuz ürün aramadığını, kalite, tasarım, inovasyon ve dijital varlık unsurlarının ön plana çıktığını belirten Keleş, özellikle dijital pazarlama ve e-ticaretin yükselen bir güç olduğunu vurguladı.

İngiltere’nin yalnızca bir hedef pazar değil, aynı zamanda küresel pazarlara açılan stratejik bir sıçrama tahtası olduğunu dile getiren Keleş, Türk firmalarını daha cesur ve uzun vadeli adımlar atmaya davet etti. “Türk markaları İngiltere’de kalıcı olursa, buradan Avrupa’ya ve dünyaya açılmaları çok daha kolay olur” dedi.

Keleş “Kısa vadeli kazançlara değil, uzun vadeli marka değerine odaklanın. İngiltere’de kalıcı bir marka olmak, sadece satış değil, aynı zamanda Türkiye’nin küresel ticaretteki prestijine de katkı sağlayacaktır.” dedi.