İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİLERİ HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR
Milton Kasırgası, Florida kıyılarına Kategori 3 seviyesinde bir fırtına olarak ulaştı ve 2 milyonun üzerinde insanı elektriksiz bıraktı. Şiddetli rüzgarlar, yoğun yağış ve hortumların etkisiyle kasırga, Florida'nın doğu kıyısında ve birçok yerleşim yerinde büyük bir yıkıma neden oldu. Bu afetlerin yıkıcı gücünün önüne akıllı şehir teknolojileriyle geçmek mümkün mü?
Çoğu afet yönetimi modeli kesintisiz afet yönetimi süreçlerinde ya da toplumsal altyapı etkileşimlerinin çözümleri konusunda başarısız oluyor. Dijital ikizleri temel alan akıllı şehir teknolojileri her iki eksikliğin de giderilmesine yardımcı olabiliyor. Tam olarak geliştirilmiş bir dijital ikiz, ülke düzeyinde entegre veri, görüntü ve simülasyon sağlayabiliyor, böylece afet yönetimi döngüsünü sanal olarak tamamlayabiliyor ve böylece beklenen eylemlerin sonuçlarının tahminini iyileştirip alınan önlemlerin etkileri hakkında geri bildirim sağlayabiliyor.
Milton kasırgasının Siesta Key, Florida yakınlarında karaya çıkmasıyla birlikte birçok bölge, hızla yayılan sel baskınları ve altyapı hasarıyla karşı karşıya kaldı. Hayatı olumsuz etkileyen ve insanları yaşam alanlarından eden yıkıcı hortumlar, iklim krizinin etkilerinin ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Florida'nın birçok bölgesinde elektrik kesintileri devam ederken, bölgedeki yerel yöneticiler iklim krizinin bu tür fırtınaları daha sık ve güçlü hale getirdiğini belirterek, altyapı yatırımlarının hızla gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.
İklim krizinin artan etkileri
Kasırganın yarattığı tahribat ve buna yönelik alınan önlemlerle ilgili değerlendirmede bulunan SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya “Florida'yı vuran Milton Kasırgasını ve yerel yöneticilerin bu konuyla ilgili yaptığı açıklamaları yakından takip ediyoruz. Yerel yönetimler iklim krizi ile birlikte bu fırtınaların daha güçlü hale geldiği, daha hızlı hareket ettiği ve şehir altyapılarını zorladığını belirtirken, bu durumun maalesef yeni normal olduğunu ve şehir altyapılarının buna göre güçlenmesi gerektiğini söylüyorlar. Tüm gelişmiş ülkeler bu tarz felaketlerin olası etkilerini azaltmak için çok ciddi önlem alıyor, enerji altyapılarından enerji verimliliğine, atık su yönetiminden felaketle ilgili olası projeksiyonların belirlenmesine kadar akıllı şehir teknolojilerini kullanıyorlar. Doğal afetleri engellemek maalesef mümkün değil ancak bu afetlerin olası etkililerini en aza indirmek ve afetten önce gerekli projeksiyonları yapmak akıllı şehir vizyonu ve dijital ikiz yaklaşımıyla mümkün” diyerek şunları ekledi:
“Dijital ikiz kullanan bir akıllı şehir teknolojisi tam olarak uygulandığında, afet yönetimini büyük ölçüde iyileştirmek için fırsatlar sunar. Örneğin Singapur, insan refahını, yaşam kalitesini ve altyapı yönetimini iyileştirmek amacıyla aktif bir şekilde akıllı ülke olma yolunda ilerliyor. Akıllı şehirler afetlerle ilgili olarak, önemli sistemlerin koşullarını algılamak için gelişmiş teknolojilerden yararlanabiliyor ve dijital ikizler, önerilen stratejilerin etkilerini tahmin etmek için sanal görüntüler kullanabiliyor. Akıllı şehir teknolojilerinden elde edilebilen gerçek zamanlı veriler, afet yönetimi liderleri genellikle hızlı değişen ve hızlı müdahale gerektiren koşullara yanıt verirken ek bilgi sağlayarak veri elde etme süresini kısaltabiliyor ve kararları iyileştirebilir. Dijital ikizler ayrıca liderlere hızlı ve ucuz deneyler yoluyla önerilen kararların olası etkilerine dair güvenilir tahminler sağlayarak afet yönetimi stratejilerini iyileştirebilir ve potansiyel olarak optimize edebiliyor.”