İİSTEDİĞİN YERDEN İSTEDİĞİN KADAR ÇALIŞ!
Türk Telekom'un müşteri deneyimi şirketi AssisTT, Özgür Çalışma Modeli ile uzaktan çalışmayı yeniden yorumluyor. Bu yeni nesil çalışma sistemi sayesinde AssisTT, çağrı merkezi çalışanlarının yanı sıra üniversite öğrencileri, ev kadınları ve engelli bireyler başta olmak üzere herkese lokasyon sınırı olmaksızın tercih ettikleri saat dilimlerinde çalışma seçenekleri sunuyor.

İnsan odaklı çalışma anlayışıyla çağrı merkezi sektöründe müşteri deneyimini zenginleştiren AssisTT, yenilikçi bakış açısıyla geliştirdiği yeni çalışma modellerini hayata geçirmeye devam ediyor. AssisTT, Özgür Çalışma Modeli adını verdiği bu yeni nesil çalışma modeli ile çağrı merkezi çalışanlarının yanı sıra üniversite öğrencileri, ev kadınları ve engelli bireyler başta olmak üzere tüm bireylere uzaktan, yarı zamanlı ve esnek çalışma imkanı sunuyor.
AssisTT, bu modelle çalışanların yaşamlarını kolaylaştırırken tam zamanlı çalışma olanağı olmayan kişilere de iş fırsatı sunarak istihdama da katkı sağlıyor.
Ömer Faruk Tüfekçi: “Dijital dünyaya uygun bir çalışma şekli geliştirdik”
Pandemi süreciyle birçok sektörün olumsuz etkilendiğini ve bu süreçte markalarla müşteriler arasında bir köprü olan çağrı merkezlerinin önemini arttırdığını belirten AssisTT İnsan Kaynakları ve İdari İşler Genel Müdür Yardımcısı Ömer Faruk Tüfekçi, bu zor dönemde kesintisiz hizmet verme bilinciyle hareket ettiklerini söyledi. Çağrı merkezi sektörünün doğası gereği, dijitalleşmenin AssisTT’in her zaman ajandasında ilk sırada yer aldığını belirten Tüfekçi, “Dijital dünyanın yükselişi hepimizin bildiği gibi pandemi sürecinde hızlandı. Bu noktada AssisTT olarak, dijital dönüşümün dinamiklerini doğru anlayarak tüm iş süreçlerimizi bu dinamiklere entegre edip, odağımıza insanı alarak iş süreçlerimizi yeniden tasarlıyoruz. Bu çerçevede, dileyene uzaktan, yarı zamanlı ve esnek çalışma imkanı sunduğumuz Özgür Çalışma Modeli’ni hayata geçirdik. Dijital dünyaya uygun bir çalışma şekli olan bu model ile bireylerin kendi yaşam şartlarına uygun çalışma düzeni oluşturma fırsatı veriyoruz” açıklamasında bulundu.
“Öğrenciler, çocuklarına bakmak durumunda olan ebeveynler ve engelli bireyler için bu model çok daha anlamlı”
Geliştirdikleri model ile üniversite öğrencilerinin yanı sıra ev kadınları ve engelli bireylerin iş hayatına katılımını desteklediklerinin altını çizen Tüfekçi, “Çalışma hayatında yer almak isteyen ancak çeşitli nedenlerle tüm gününü buna ayıramayan kişiler maalesef istihdamdan uzak kalıyor. Geliştirdiğimiz bu model ile çağın gerekliliklerine ve teknolojinin sunduğu fırsatlara uygun şekilde, kişilerin ofise gelmeden çalışacağı yarı zamanlı bir çözüm sunuyoruz. Bireyler bu model ile günde 4 ya da 5 saat çalışarak, diğer sorumluluklarına daha fazla zaman ayırabiliyor. Bu nedenle, eğitimine devam ederken gelir elde etmek isten öğrenciler, çocuklarına bakmak durumunda olan ancak aile bütçesine katkıda bulunmak isteyen ebeveynler ve engelli bireyler için bu model çok daha anlamlı. Bu model, aynı zamanda kişilerin yolda harcayacağı zaman, kullanılan kaynaklar (ulaşım, karbon salınımı, elektrik vb kullanımı) gibi boyutlarda tasarruf sağlayarak doğa dostu bir yaklaşıma imkân veriyor. İstihdama katkı sağlarken, toplumsal fayda da yaratıyor“ dedi.