Modern hizmetler olan bankacılık ve sigorta, telekom bilgisayar ve enformasyon, fikri
mülkiyet ve modern ticari hizmetler gibi yüksek katma değerli sektörlerin büyüme
üzerindeki etkisinin son dönemde arttığından bahsediliyor. Türkiye bu sektörlerin
ihracattaki payını artırmak için ne yapıyor? Ne yapmalı?
Gelişmiş ülkelere baktığımız zaman hizmet sektörünün ekonomide çok büyük payı olduğunu
görebiliriz. Hizmet sektörleri birçok alt sektörü bünyesinde barındırıyor. Belirtmiş olduğunuz
gibi turizm, inşaat, ulaştırma, yolcu taşımacılığı, liman işletmeciliği, yazılım ve bilişim, dizi-
film, sigorta emeklilik, fikri mülkiyet hakları gibi birçok sektör hizmet sektörleri olarak faaliyet
göstermekte. Hizmet sektöründe yer alan bütün sektörleri önemsiyoruz ve farklı sektörlerin
birbirlerine önemli katkılar sunduğunu gözlemliyoruz. Hizmetler sektörü sadece hizmet
ihracatı ile sınırlı kalmıyor. Ortaya çıkardığı çarpan etkisi ile ülkemizin imalat sanayisine de çok
büyük katkı sağlıyor. Hizmetler sektörü çatısı altından bulunan alt sektörlerden kısaca
bahsetmek isterim.
Alt sektörler
Turizm sektörü hizmet ihracatımızdan önemli bir pay alan lokomotif konumundaki sektördür.
Kültür, sanat ve tarihle oluşan algının gerçeğe dönüştüğü turizm, Türkiye’nin en kapsamlı
hizmet portföyüdür diyebiliriz. Bununla birlikte turizm sektörü insan faktörünün ön planda
olduğu ve girdilerin çoğunluğunun yerli malı olduğu bir sektördür. Turizm sektörünün hem
ortaya çıkardığı istihdam hem de mal sektörlerine sağladığı katkı, ülkemiz için çok kıymetlidir.
Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik sektörüne bakacak olursak ENR Dergisi’nin en büyük 250
müteahhitlik firması listesinde Türk müteahhitlik firmaları Çin’den sonra ikinci konumdadır.
İnşaat sektörü 2023 yılını 12 bin 71’e ulaşan proje sayısı ve 27,4 milyar dolar gibi büyük bir
proje değeriyle tamamlamış ve dünyadaki pazar payını artırmaya devam etmiştir. Ayrıca
teknik müşavirlik sektöründe de proje değeri toplamda 137 ülkede 3,2 milyar dolara
ulaşmıştır. Müteahhitlik ve teknik müşavirlik sektörünün proje değeri, ortaya çıkardığı
istihdam ve mal sektörlerine olan katkısı bütünüyle düşünüldüğünde yüksek katma değerli
sektörler olduğunu görebiliriz.
Taşımacılık sektörü
Taşımacılık sektörü ise çok önemli iki alt sektörü bünyesinde barındırıyor. Birisi yük
taşımacılığı bir diğeri ise yolcu taşımacılığı sektörüdür. Sektör Türkiye’nin dünya markası olan
firmalardan oluşmaktadır. Konumu gereği önemli bir transit potansiyeline sahip olan
ülkemizin ayrıca transfer merkezi haline gelmesi de yolcu taşımacılığı sektörünün katma
değerini ortaya koymaktadır.
Asıl sorunuza gelecek olursak bahsettiğiniz gibi yazılım ve bilişim, fikri mülkiyet, dizi-film,
bankacılık ve sigorta gibi hizmet sektörlerinin ihracatında artış olduğu görülmekte. Yazılım ve bilişim ihracatımız her geçen yıl kıymetli yatırımlar alarak artış sağlıyor. Üretmiş olduğu bir
yazılımı birçok defa ihraç ederek ciddi bir katma değer oluşturuyor. Yazılım ve bilişim
geleceğin sektörü olacağı açık bir şekilde görünüyor.
Türk dizileri
Türk dizilerimiz 160’tan fazla ülkede 800 milyondan fazla seyirciye ulaşıyor. Bu diziler
vesilesiyle Türkçe öğrenen ve ülkemize seyahat eden insanlar olduğunu biliyoruz.
Tüm hizmet sektörlerimiz gibi bu alt sektörler de büyüme üzerinde olumlu etki yapmaktadır.
Nisan ayında gerçekleştirmiş olduğumuz Hizmet İhracatı Strateji Konferansı’nda hizmet
sektörlerimizin ihracatının artırılmasını teminen yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini
masaya yatırdık ve Ticaret Bakanlığımıza sunduk. Bakanlığımız da hizmet ihracatımızın
artırılması yönünde büyük bir gayretle bizlere liderlik ediyor.
Hizmet İhracatçıları Birliği olarak sektörlerimizin tamamının önünü açmak için yoğun bir
şekilde çalışıyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi hizmet sektörlerimizin yükselen bir trend içinde
olduğunun farkındayız. Sektörlerimizin beklentileri karşılandıkça ve sorunlarına çözümler
bulundukça ülkemize çok daha fazla katkı sunacaklarını biliyoruz.
100 milyar dolarlık ihracat
Türkiye’nin hizmet ihracatındaki (daha geniş anlamda ticareti de denebilir) gelişimiyle ilgili
2024 yılının ilk çeyreğiyle ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
Öncelikle Cumhuriyetimizin 100 yılında hizmet ihracatı 100 milyar doları aşarak yeni bir
rekora imza attı. Bununla beraber hizmetler sektörümüz sağladığı yaklaşık 53,8 milyar dolar
dış ticaret fazlası ile ülke ekonomimiz için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu başarıda
tüm hizmet ihracatçılarımızın emeği çok kıymetli.
2024 yılının ilk çeyreğine baktığımız zaman hedeflerimiz doğrultusunda ilerlediğimizi
görebiliriz. Yılın ilk üç ayında Türkiye’nin hizmet ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre
%7,96’lık bir artışla 19 milyar 935 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu yıl HİB olarak hizmet
ihracatı hedefimiz 120 milyar dolar.
Yılın ilerleyen aylarında turizm sektörünün katkılarının da
görülmesiyle birlikte 2024 yılı hizmet ihracatı hedefimize ulaşacağımızı tahmin ediyoruz.
HİB’in son dönemlerde birçok etkinliğe iştirak ettiğini biliyoruz. Yurt içinde ve yurt dışında
gerçekleştirilen faaliyetler/ ziyaretler ve elde edilen katma değerle ilgili neler söylersiniz?
Birlik olarak üyelerimizin yurtiçi ve yurtdışındaki en önemli organizasyonlara katılımları
konusunda yoğun faaliyetler yürütüyoruz. HİB olarak 2023 yılında 12 adet fuara info stant
katılımı ve 7 adet uluslararası fuara üyelerimizin katılımı ile milli katılım organizasyonu
gerçekleştirdik. Bunun yanında 12 adet ticaret/alım heyeti organizasyonu yaptık. Bu
etkinliklerin üye firmalarımız için ufuk açtığı ve bünyesinde yeni anlaşmaları barındırdığının
farkındayız. Şunu gururla söyleyebilirim ki; her fuar ve/veya her etkinlik ihracatçılarımızın yeni
pazar ve yeni müşteri kazanmasına olanak sağlıyor. Dolayısıyla ülkemiz için doğrudan katma
değer yaratarak hizmet ve mal ihracatımıza pozitif etki sağlıyor.
Üyelerinize verilen ihracat devlet teşviklerinin sahadaki pozitif yansımaları hakkında neler
söylersiniz?
İhracatçılarımız pazar geliştirme noktasında verilecek her türlü desteğe açıklar. Bu maddi
olabileceği gibi hedef pazarla ilgili bazı önemli kıstaslar da olabiliyor. O pazarlarda tanıdıkların
olması veya daha önce bu pazarlara açılmış olan ihracatçılarımızın tecrübeleri de birer destek.
Ticaret Bakanlığımızın mal ihracatında olduğu gibi hizmet ihracatçılarımız için de verdiği öok
çeşitli destekler var. Neredeyse tüm hizmet sektörlerimize birçok kalemde destekler veriliyor.
Hizmet İhracatının artırılması yönünde Ticaret Bakanlığımız ihracatçılarımıza reklam, tanıtım
ve pazarlama, yurtdışı ofis desteği, uluslararası fuarlara katılım, çeşitli alt sektörlerde istihdam
ve hizmet sektöründe markalaşmaya yönelik çeşitli kalemlerde ciddi boyutlarda destek
sağlamaktadır. Hizmet ihracatçılarımıza her yıl artan miktarlarda sağlanan desteğin, hizmet
ihracatımıza pozitif etki yaptığını görebiliyoruz.
Aynı zamanda herkesin vize konusunda sıkıntı yaşadığı son dönemlerde belirli bir düzeyde
ihracat yapan şirketlerimizin temsilcileri için verilen yeşil pasaport imkânı da bu
işletmelerimizin çok daha hızlı hareket ederek pazar geliştirmelerine ve ihracatı artırmalarına
olanak sağlıyor.
Bizzat ihracatçı firmalarımızın yetkililerinden Ticaret Bakanlığımızca sağlanan destekler
konusunda olumlu geri dönüşler alıyoruz.
Türkiye’de ve küresel ölçekte hizmet ticareti yükselen bir trend içinde ve toplam ticaret
içindeki payı sürekli artıyor. Hem bu trendin gelecek yıllarda beklenen değeri/performansı
hem de Türkiye ekonomisine mevcut ve potansiyel katkısı hakkında neler söylersiniz?
Dikkat çektiğiniz gibi hizmet ihracatı sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada yükselen bir trend
içinde. 2023 yılında Türkiye’nin mal ihracatı 255 milyar dolar düzeyinde gerçekleşirken hizmet
ihracatı yılı 100 milyar dolar seviyesini aşarak kapattı.
Bu yıl için 120 milyar dolar, 2028 yılı için
ise Ticaret Bakanlığımızın öncülüğünde 200 milyar dolarlık bir hizmet ihracatı hedefi ortaya
koyduk. Hizmet ihracatçılarımızın potansiyeli göz önüne alındığında bu hedeflere
ulaşabileceğimizi öngörüyoruz.
Ancak burada bir noktaya tekrar vurgu yapmak istiyorum. Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz
Hizmet İhracatı Strateji Konferansı’nda tüm sektörlerimizin talep ve beklentilerini ortaya
koyduk. Bu talep ve beklentiler hayata geçirildiği takdirde bu hedeflere vaktinden önce
ulaşmak da mümkün olabilecektir.
Türkiye’yi yurt dışında daha fazla tanıtmak ve yumuşak gücünün etkisini artırmak için
hizmet ticaretinin öneminden bahseder misiniz? Sektörler hakkında örnekler üzerinden
detaylandırır mısınız?
Öncelikle hizmet ihracatının sadece hizmet sektörlerini etkilediğini düşünmemek gerekli.
Hizmet sektörleri çarpan etkisi ile ülkemizin tüm sektörlerine pozitif anlamda etki
yapmaktadır. HİB olarak info stantla katılım sağladığımız fuarlar, organize etmiş olduğumuz
milli katılım fuarları ve ticaret/alım heyetleri ile ülkemizin uluslararası arenada daha fazla
tanıtılması için çalışıyoruz. Ülkemizin hizmet sektörlerinin uluslararası arenada daha fazla
tanıtımı ihracatımızın artmasına, cari dengemizin pozitif yönde etkilenmesine ve ülkemizin
gelişmişlik düzeyine doğrudan etki yapmasını sağlıyor. Türkiye algısı ile markalaşarak hizmet
ihracatının yumuşak güç olması durumunu önemsiyoruz.
Sektörlerimizden bazı örnekler verecek olursak;
Eğitim sektörümüz yıllık 310 binden fazla uluslararası öğrenciyi ülkemizde misafir ediyor.
Eğitim için gelen uluslararası öğrenciler ülkemizin yurtdışında tanıtımını yapıyor, ailelerinin
Türkiye’ye ziyaret etmesine vesile oluyor ve mezun olduklarında ülkemiz adına gönüllü
elçilikler yapıyorlar. Sağlık turizminde bugün dünyanın hemen her ülkesinden birçok alanda tedavi görmek için
ülkemize insanlar geliyor. Sağlık hizmetinin yanında seyahat, konaklama, gastronomi gibi
çeşitli alanlarda da hizmet alıyor.
Türk bayraklı havayolu şirketlerimiz dünyanın parmakla gösterilen kurumları arasında girdi.
Ülkemizin coğrafi konumu ve transfer merkezi olması sayesinde havayolu şirketlerimiz çok
önemli gelişim ve büyüme göstermekte.
Türkiye’nin bir dünya markası olmasına Türk dizi ve filmlerimiz çok önemli katkı sunuyor.
Dizilerin bize kazandırdığı yumuşak güç ile birçok pazara davetle katılır hale geldik.
Turizm, taşımacılık ve inşaat sektörlerindeki başarı ve gelişimimizden bahsetmiştik.
Tüm bu gelişmeler doğrultusunda hizmet sektörlerimizin tamamı ülkemiz için ciddi bir tanıtım
ve yumuşak güç unsuru oluşturuyor. Bu tanıtım ve güç unsurları sayesinde hizmet ihracatımız
artışını sürdürecek ve ülkemize katkı sağlamaya devam edecektir.