SON DAKİKA
GÜNDEM Cuma 28 Mayıs 2021 02:30

HIZLANAN TEŞVİKLER CAN SUYU OLACAK

Son 14 ayda 641 milyar lira büyüklüğündeki teşviki ekonomiye veren hükümete, iş dünyasından bir çağrı daha geldi. İş dünyası temsilcileri, sektörel ve bölgesel desteklerin can suyu niteliğinde olduğunu belirterek teşviklerin salgın sona erinceye kadar değil düzlüğe çıkıncaya kadar sürmesini talep ediyor.

Hızlanan teşvikler  can suyu olacak

Sedat YILMAZ

Pandemi olumsuzlukları ve piyasa dalgalanmalarına rağmen güçlülüğünü koruyan büyük, orta ve küçük ölçekli Türk işletmeleri, 6 bölgeye ayrılan teşvik bölgeleri uygulamaları ile KDV indirimi dahil birçok kolaylık sağlayan sektörel alandaki desteklerin artarak devamını bekliyor.

Pandemi öncesi 2019 yılında elde edilen kazançları 2020’de korumaya çalışan, 2021’in ilk 4 ayında üretim, istihdam, ihracat, ciro ve kâr artışlarıyla hem salgın öncesi hem de geçen yılı rakamlarıyla daha ileri taşıyan şirket, birlik ve oda temsilcileri, salgında elde edilen başarıların hibe, teşvik ve destek paketleri ile iş dünyasının dinamik müteşebbis yapısı sayesinde gerçekleştiğini, aynı birlikteliğin ekonomi tamamen ayağa kalkıncaya kadar sürmesi gerektiğini belirtiyor.

Hükümetin ekonomiye son 14 ayda 641 milyar liralık teşvik sağladığını, yine son olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 1 Haziran’dan itibaren 10 bankanın katılımıyla KOBİ’ler için yeni bir yardım kredisi paketi açıkladığını hatırlatan iş dünyası temsilcileri, teşvik ve desteklerin devamı ve iş dünyasının desteklere ilgisinin artması için başta faiz oranları olmak üzere her alanda kolaylıkların devam etmesini istiyor.

Bölgelere pozitif ayrımcılık

Türkiye’deki Yatırım Teşvik Programı kapsamındaki uygulamalarla sağlanan desteklerden, her bir uygulamanın gerektirdiği koşulları sağlamak kaydıyla;  gerçek kişiler, adi ortaklıklar, sermaye şirketleri, birlikler, kooperatifler, iş ortaklıkları, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kuruluşu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üniversiteler, dernekler ve vakıflar ile yabancı sermayenin Türkiye’ deki yatırımlarının da teşvik sisteminden yararlandığını ve sistemin devamını isteyen iş dünyası temsilcileri, Anadolu şirketlerinin büyük oranda desteğe ihtiyacı olduğunu kaydediyor.

İş dünyası temsilcileri özellikle 4, 5 ve 6’ıncı teşvik bölgelerine pozitif ayrımcılık beklentisinde olduklarını belirtiyorlar.

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) toplantısına katılan ve konuya dair oldukça önemli bilgileri paylaşan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Malatya Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırımların 6’ıncı bölge teşviklerinden yararlandığını, ancak geçen yıl Malatya’nın 4’üncü bölge teşvik kapsamına alındığını hatırlatıyor.

Gerçekleştirdikleri girişimlerle bir yıl daha 6’ıncı bölge teşviklerinden yararlanma süreçlerini uzattıklarını dile getiren Sadıkoğlu, “Öncelikle Cumhurbaşkanımıza ve tüm yetkililere teşekkür ediyoruz. Zira tam yatırım aldığımız, sanayileşmede atılımlar yaptığımız bir dönemde Malatya’nın 6’ncı bölge teşviklerinden mahrum edilmesi doğru değildi.  Bu teşvikten yararlandığı için yatırım talebinde bulunan arsa tahsis ettiğimiz yatırımcıları kaybetmek sadece bizim değil, ülkemiz ekonomisinin kaybı olur. Malatya’nın bir süre daha teşviklerden yararlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede girişimlerimizi sürdürüyoruz” diyor.

Sanayi siteleri talebimiz var

Sanayi siteleri taleplerinin devam ettiğini belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sadıkoğlu, Malatya’nın doğu ile batının, güney ile kuzeyin kesişme noktasında olduğunu, çevre illerin ihtiyacını karşılayacak gıda toptancı sitesi, mobilya ve ayakkabı organize bölgelerine acil ihtiyaçları olduğunu ve bu konuda destek beklediklerini kaydediyor.

Bölgeli teşvik sisteminin tüm özel, kamu ve üniversitelere kadar geniş bir kapsamı bulunduğuna işaret eden Sadıkoğlu, sanayi – üniversite işbirliğini diğer şehirlerde olduğu gibi sağlayamadıklarını söylüyor.

Sadıkoğlu, “İnönü Üniversitesi gibi güçlü bir eğitim kurumuna sahibiz. Akademisyenlerin sanayi kuruluşlarımızda görev almaları çerçevesinde protokoller imzaladık. Teknoparkımızı daha etkin çalıştırabilme çerçevesinde kendi enerjisini sağlama ve fazlasını satarak gelir elde edecek güneş tarlası projemizi hayata geçirmek üzereyiz” diyor.

Başkan Sadıkoğlu, Malatya dışında yaşayan hemşehrilerine de çağrıda bulunarak, “Gerek yurtdışındaki gerekse yurtiçindeki hemşerilerimizin ilgisini Malatya’ya çekecek adımlarla şehrimizi büyüterek hak ettiği yere taşıyacağız. Bu hep beraber çalışmayla olacak” şeklinde konuşuyor.  

250 yatırımcı teşvik bekliyor

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sadıkoğlu, 250 milyon dolar ihracat geliri elde ettikleri kayısı gelirine gastronomi ve tarih turizmi ile sanayi ürünlerinde çeşitlenmeyi sağlayacak atılımları eklediklerini belirterek,  “Tarımdaki avantajımızı var olan sanayi kültürümüzle buluşturarak daha fazla ihracat yapan, Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlayan bir şehir olmak için onlarca proje yürütüyoruz” diye konuşuyor.

Malatya’nın yatırım için cazip şehirler arasında yer almaya devam ettiğini, şu an 250 yatırımcının yatırım talebi bulunduğunu dile getiren Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Organize sanayi bölgemizde (OSB) yeni tahsislerle ilgili bürokratik ve altyapısal sorunlar yaşıyoruz. Bunları çözmek için ekonomi yönetimiyle sürekli irtibat halindeyiz. OSB’mizde 250 milyon liraya mal olacak arıtma tesisi yapımı sürüyor. Bu tamamlandığında özellikle tekstil yatırımlarını artıran bir şehir olacağız. Diğer taraftan sanayimizde nitelikli eleman sıkıntısı sorununu çözme çerçevesinde önemli adımlar attık. TOBB, 1’inci OSB’mize 33 milyon liralık yatırımla bir meslek lisesi kazandırıyor. Yatılı olarak hizmete girecek bu okul ve temelini atacağımız model fabrika ile işgücünde yaşadığımız sorunu önemli ölçüde çözmüş olacağız” ifadelerini kullanıyor.

Potansiyelimizi yansıtmıyor

500 şirketin 23 sektörde toplandığı, 2020 İSO 500 araştırmasında 109 firma ile gıda sektörü, 66 firmayla ana metal, 41 kuruluşla tekstil ve motorlu kara taşıtı, 33 firmayla kimya ve 31 firmayla elektrikli teçhizat imalatı sektörü başı çekerken pandemi olmasına rağmen 134 bin kişilik ilave istihdam dikkatlerden kaçmıyor.

Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Zeki Kıvanç da İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020” araştırmasını değerlendirerek, pandemiye rağmen şirketlerin dinamik girişimci yapıları ve elde ettikleri imkanları en iyi şekilde kullanarak üretim, satış, ciro, kâr, istihdam ve ihracatta önemli bir başarıya imza attıklarını ifade ediyor.

Adanalı sanayiciler olarak, yatırım, üretim, ihracat ve istihdam artışının öncelikleri olduğunun altını çizen Zeki Kıvanç, üretim, yeni yatırım, ihracat ve istihdam oluşturmak için her türlü fırsatı değerlendirdiklerini, Adana ve Türkiye ekonomisinin güçlenmesine canla başla katkı sağlamaya devam ettiklerini söylüyor.

Üretmekten vazgeçmeyelim

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy da, her şeye rağmen işletmelerin fabrikalarını kapatmayarak yollarına devam ettiklerini, gelecek iyi günler ile birlikte firmaların yeniden atağa geçeceklerini belirterek, “Yeter ki inancımızı kaybetmeden üretmekten vazgeçmeden, işimizi en iyi şekilde yapmaya devam edelim” diyor.

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi ise, “Gaziantep Sanayi Odası olarak bizler de sanayicilerimizin yaşamış oldukları sorunların çözümü başta olmak üzere, verimliliği ve dijitalleşmeyi ön plana alarak yeni projelerle sanayicilerimize yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geldiğimiz noktada ise alınan tedbirler ve aşı çalışmaları ile inşallah pandeminin gündemimizden çıkmasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım da, işletmelerin taleplerinin takipçisi olma yolunda gayretle çalıştıklarını belirterek iş insanlarının yanında olmaya devam ettiklerini, hükümetten, ilgili makamlardan ve bürokratlardan yoldaki taşların temizlenmesi için çaba sarfettiklerini kaydediyor.

Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci de, İSO 500’e Gaziantep’ten 29, Kahramanmaraş’tan 9, Mardin’den 1 firmanın girdiğini, üretim ve ihracatın Türkiye için en önemli iki konu olarak bildiklerini ve bunların üzerine yoğunlaştıklarını, bu konuda üzerlerine düşenleri en iyi şekilde yapmaya çalıştıklarını dile getiriyor.