HER YERDE SIKINTI VAR
Asya hisseleri bu sabah enflasyon endişeleri nedeniyle düşerken tahvil getirileri yükseldi. Dolar, sterlin ve kivi karşısında altı haftanın en yüksek seviyesini gördü ve 160,7 yen ile busabah 38 yılın zirvesinin hemen altında işlem görmekte. Gergin ruh hali finans piyasalarının köpüklü sektörlerini özellikle kırılgan hale getirdi ve Nasdaq vadeli işlemleri %0,5 düştü.
MSCI'nın Japonya dışındaki Asya-Pasifik hisselerini içeren en geniş endeksi %0,5 düşüşüne teknolojinin yanında Avustralya'da enflasyon ve faiz beklentileri neden oldu. Avustralya'da tüketici enflasyonu Mayıs ayında altı ayın en yüksek seviyesine çıkarken, çekirdek enflasyonda dördüncü ayda da yükseldi. Piyasalar, Avustralya Merkez Bankası'nın Kasım ayına kadar çeyrek puanlık faiz artırımı ihtimalinin % 60 olduğunu ima edecek şekilde harekete geçti; bu oran, verilerden önce var olmayan bir olasılıktı. Swap piyasaları ise Avustralya merkez bankasının Ağustos ayında faiz oranlarını 25 baz puan artırma ihtimalini %40 civarında fiyatlıyor; bu oran, enflasyon sürprizinden önce %10 civarındaydı.
Piyasanın daha fazla artışa ilişkin riskleri yeniden fiyatlandırmasıyla birlikte, Avustralya'nın enflasyonu şu anda genel olarak gelişmiş dünyadaki en yüksek seviyelerde bulunuyor. Döviz piyasalarında ABD getirileri, dün bir dizi para birimi karşısında iki ayın en yüksek seviyesi olan 106,13'e ulaşan doları destekledi. ABD'de faiz indirimi beklentilerinin inatçıenflasyon ve güçlü ekonomik veriler nedeniyle geri çekilmesiyle dolar endeksi ay için %1,3, çeyrek için ise neredeyse %1,5 arttı.
Gösterge 10 yıllık ABD Hazine tahvil getirileri 15 baz puan artışla %4,343'e ulaştı. Ve yen tarafı. Euro başına 171,79 ile ömür boyu en düşük seviyesine gerileyen yen, Asya'da 171,57 ile kırılgan bir seviyedeydi ve dolar başına 160,7 ile Nisan ve Mayıs aylarında Japonya'nın müdahalesine yol açan seviyelerden daha zayıftı. Japonya maliye bakanı
Suzuki bu sabah seviyeler hakkında yorum yapmayacağını söyledi ancak hükümetin yendeki değer kaybının ekonomi üzerindeki etkisinden endişe duyduğunu ve döviz piyasasını yakından izlediğini yineledi. Yen, dolar karşısında %12 düşüşle bu yıl en kötü performans gösteren G10 para birimi oldu. Bu düşüş, Japonya Merkez Bankası'nın faiz oranlarını sıfıra yakın bir seviyeden yükseltmesi ve 10 yıllık Japon getirilerini 4 baz puan artırarak %1,06'ya çıkaracağı yönündeki spekülasyonla tahvil piyasasındaki hakimiyetini gevşetmesi yönündeki baskıyı artırıyor.
Emtia piyasalarında Petrol fiyatları, ABD stoklarındaki sürpriz artışın dünyanın en büyük petrol tüketicisinin talebinin yavaşlayacağına ilişkin korkuları artırmasıyla düştü. Brent ham petrol vadeli işlemleri %0,3 düşüşle varil başına 84,97 dolara, ABD Batı Teksas Orta ham petrol vadeli işlemleri %0,4 düşüşle varil başına 80,59 dolara geriledi. Piyasadaki yükselişin, yazın en yoğun sürüş sezonunun başlamasına rağmen ABD'deki zayıf benzin talebi nedeniyle sınırlı olduğuna inanılıyor. Benzin ile Brent ve WTI arasındaki farkın yansıttığı benzin marjlarının, Mart ayında varil başına 30 dolar aralığında zirve yaptıktan sonra düşüş eğiliminde olduğunu, bu zayıflık, hem Avrupa'da hem de ABD'de geçen ağustos ayından bu yana düşen marjlarla birlikte durgun dizel talebiyle daha da arttığı şeklinde yorumlanıyor. Öte yandan Gazze savaşının Lübnan'a sıçrayacağı endişesi de fiyat düşüşlerini sınırlandırıyor. Altın, getirilerin artmasıyla birlikte düştü ve ons başına 2.297 dolardan işlem gördü.
Bugünün yurtdışı gündeminde ABD GSYİH'sı, Avrupa güven rakamları, Avustralya merkez bankası başkan yardımcısının konuşması ve İsveç'teki faiz kararı, ilk ABD Başkanlık tartışması öncesinde ilgi odağı olacak. Borçluluk ve doların tartışmada yer alması bekleniyor, ancak piyasalar şu ana kadar Kasım ayındaki seçim sonuçlarının sonuçlarını kavramakta zorlandı. Yeni bir ankete göre seçmenler Trump'ı ekonomi açısından daha iyi görüyor ancak Biden'ın demokrasiyi koruma yaklaşımını tercih ediyor. Ancak Washington Post'a göre değişken eyaletlerde, seçmenlerin çoğu Trump'ın demokrasiyi koruyacağına inanıyor. Yurtiçinde gündem ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz kararında olacak ve biz TCMB’nin faiz konusunda Ekim ayına kadar bir adım atmasını beklememeye devam ediyoruz.
Kaynak: A1 Capital