SON DAKİKA
Tarım ve hayvancılık Pazar 16 Ekim 2022 02:00

GÜBREDE DOĞALGAZA ALTERNATİF ARIYORUZ

Son dönemde gübredeki fiyat artışlarında dövizin de enerji krizinin de etkisi olduğunu kaydeden Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "Ülkenin bütün gübre ihtiyacını nasıl karşılarız diye bir gayretin içindeyiz" dedi. Aydın gübrede doğalgaza alternatif adadıklarını da söyledi

Gübrede doğalgaza alternatif arıyoruz

Okan SARIKAYA

Tarımsal üretimde girdi maliyetlerinin artması ve birçok üründe dışa bağımlılık, tarlada çiftçinin, tüketici olarak da vatandaşın belini büktü. Özellikle gübre hammaddesindeki fiyat artışları son günlerin üst sıralardaki gündem maddesi. Bir grup gazeteci ile bir araya gelen Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü Hüseyin Aydın, A'dan Z'ye tarım holding şeklinde özetlediği Tarım Kredi Kooperatifleri’ndeki işleyişi ve kurumun gelecek döneme ait yatırım hedeflerini anlattı.

Hüseyin Aydın'ın, açıklamalarında hiç şüphe yok ki, en dikkati çeken husus bu dönemin en stratejik ürünü olduğuna dikkat çektiği, uluslararası kamuoyunun da gündeminden düşmeyen gübre konusuydu. Gübretaş ile Türkiye’deki gübre pazarının yüzde 31,7’sine hükmettikleri bilgisini veren Aydın, "Tarım Kredi olarak öncelikle kendi üyelerimizin, sonra ülkenin bütün gübre ihtiyacını nasıl karşılarız diye bir gayretin içindeyiz." dedi.

Son dönemde Avrupalıların gaz sıkıntısı sebebiyle fabrikalarını kapattığına dikkati çeken Aydın, Tarım Kredi'nin aksine yatırım arayışında olduğunu söyledi. 

İran'da bir kompleks dokuz fabrika

Tarım Kredi'nin 1998 yılında İran'da satın aldığı üre - amonyak üreten 1 milyon metre kareye kurulu Razi Petrokimya adlı kompleks yatırımına vurgu yapan Aydın, Türkiye'nin yurt dışındaki en büyük sanayi yatırımlarından olan kompleksin içinde 9 fabrika barındırdığını belirterek, şu an tesisin yüzde 50'sinin Tarım Kredi'nin olduğunu söyledi. 

Özelleştirmenin gereği olarak üretimin yarısının İran tarafından alındığını belirten Aydın, kalanının Türk çiftçisinin kullanımına sunulmak üzere Türkiye'ye getirildiğini ifade etti. İran'daki üretimin yetmediğinin altını çizen Aydın, bu nedenle farklı arayışlar içinde olduklarını, 5 tane yurt içinde, ağırlıklı Yarımca'da yoğunlaştıklarını bildirdi. Yarımca ve İskenderun'da iki limanlarının da olduğuna vurgu yapan Aydın, Gübretaş'a yatırıma devam edeceklerini, arayış içinde olduklarını hatta doğal gaza alternatif kömürden gübre üretimi konusunda da çalıştıklarının altını çizdi. 

Aydın, "Dünyanın büyük oyuncularıyla birebir görüşmeye başladık. Bir ay kadar önce Rusya’daydık. Rusya hammadde zengini bir ülke. Her türlü zenginliği var. Bunu da sanayiye dönüştürmüşler. Rusya son uygulamalar nedeniyle, dışarı çıkmakta ve para transferleri nedeniyle birtakım güçlüklerle karşı karşıya, ama ondan öte Rusya gübre üretimini öncelikli kendi üreticilerine kullandırmayı hedeflemiş gibi bir algı elde ettik. İlişkilerimiz iyi, birkaç gemi de aldık. Rusya'yla temaslarımız devam ediyor. Ancak Rusya'nın kısıtlanması uygulaması arzı sınırladığı için fiyatlara baskı yapıyor." dedi.  

Kendi üyelerimizin gübre ihtiyacı sonbahar için karşıladıklarını belirten Aydın, "Sonbahara hazırız, hatta ekstra mal aldık, diğer gübre üreticileriyle de iş birliği içerisindeyiz. Burada dikkati çekilmesi gereken husus fiyatların yukarıda olması. 3-4 yıl öncesine nispeten daha yukarıda. Aslolan ilkbahardaki gübre ihtiyacımız. Uygun, makul gübre bulursak alacağız." ifadelerini kullandı.

BAGFAŞ VE Eti Maden'e tebrik

Hakkı teslim etmek açısından bir hususa dikkat çekeceğini ifade eden Hüseyin Aydın, "Türkiye'nin DAP diye adlandırılan bir taban gübresi vardır. Üretim aşaması beli bir süre geçiyor, taşıması.. Bu gübre, istediğiniz an hemen gittim aldım demekle olmuyor. Yani İran'da fabrikan var, normal gidip hazır gübre olsa buraya gelişi 1 ay, 1,5 ay. Böyle bir süreci var. DAP'ı biz Yarımca'da üretebiliyoruz. Ama bizim üretim maliyetlerimiz çok yüksek. Çünkü hammaddenin tamamını dışarıdan alıyoruz. Biz bu taban gübresini zamanında temin edelim diye bir arayışa çıktık. Fas'ta - ki Fas bu konuda benchmark- akit yaptığımız zaman, 1.175 dolar/ton. Biz bunu Türkiye'den Mehmet Cengiz'den kooperatif teslimi 840 dolar/tona aldık ve Mardin'deki fabrikanın üretimini uzun bir süre bize bağladık. Kamuoyunda yanlış algılar oldu, bilinsin diye anlatıyorum. Ödemeleri de istediğimiz şekilde yapabiliyoruz. Şu anda aynı ürünü kooperatif teslimi 1000 dolardan aşağı bulmamız mümkün değil. Nereden alırsak alalım dışarıdan. 

Aynı tarihlerde, Kemal Gencer Bey - BAGFAŞ ondan da, tonu 2 bin dolar olan Fosforik asidi, 1.150 dolar/tondan aldık. Her ikisinden de rica ettik. Uzun dönem bağladık. İyi ki bağlamışız. 

Bu alışverişte en çok kazanan üretici, çiftçi oldu. O kazanınca, maliyet düştü, hepimiz kazandık.

Bu vesileyle; Toros, BAGFAŞ, Eti Maden ve İGSAŞ.. Her birini tebrik ediyoruz.

İlaç ve tohum

Bir diğer stratejik yatırımlarının ilaç ve tohum olduğunu söyleyen Aydın, dünyada çok ciddi rakiplerinin olduğuna, ilaçta Almanların, tohumda da İsraillilerin hakimiyetine dikkati çekerek kendilerinin de pazarda olmak için gayret gösterdiklerini söyledi. 

Mevcut olan "1 fabrika, 4 depo ve 5 tesise ek olarak yeni bir yatırım planladıklarını ve bunun için de Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nin düşünüldüğünü söyledi. Bir iki ay içinde temeli atılacak tesis için gerekli ekipmanların siparişlerinin verildiğini söyleyen Aydın, mevcut tesisin kolonya vb. ürünler için kimyaya dönüştürüleceğini, yeni tesiste ise ilaçtan daha farklı 120 -130 lisanslı ürüne dönüşeceğini ifade etti. 

Yem fabrikası yatırımı

Yem konusuna da değinen Hüseyin Aydın, Türkiye’de yüzde 11 pazar payları ve 12 fabrikalarının bulunduğunu ancak bunun yeterli olmadığını, ulaşamadıkları coğrafyalar için bu fabrikalara ek olarak, 830 milyon TL'lik yatırımla, Kırklareli, Erzurum, Konya'da da yem fabrikası kuracaklarını ve hazırlıkların sürdüğünü anlattı. Aydın bu yarımlarla pazar payının yüzde 15'ler civarına yükselteceğini söyledi. 

Yapının doğal sonucu market 

Tarım Kredi’nin marketlerine ilişkin olarak da, marketlerdeki bin 600 ürünün, 600’ünü Tarım Kredi’nin ürettiğini belirten Aydın, kurumun halihazırda bin 300 satış noktası, 6 fabrikası, 40 deposu ve 7 bin 939 çalışanı bulunduğunu söyledi. Aydın, “Yılsonu satış noktası hedefimiz bin 863. 1863 kuruluş yılımız biliyorsunuz, bunun için sayıyı arkadaşlarımız belirlemişler. Bu arada, 750 milyon TL yatırım planlıyoruz.” dedi.

Bakkal projesi adlı yeni bir uygulamalarının olduğundan söz eden Aydın detayları şu sözlerle ifade etti: “Geçen yıl 5,2 milyar TL olan ciromuzun bu yıl 12,3 milyar TL’ye çıkmasını bekliyoruz. Çalışan sayısında da yılsonunda 10 binli rakamlara geliriz. Ancak burada önemli bir projemiz daha var. Bin 300 satış noktasını hızlı artırmak çok zor. Onun için arayışlara girdik. O arayışlardan biri de bakkal projesi.

Küçük esnafa sermaye desteği

İş ortakları, partnerler ile anlaşma yapacağız, marketinin, bakkalının belli bir bölümünü bizim ürünlerimize tahsis edecek. Bizim marketlerde sattığımız fiyatlar ile satacak biz de ona iskonto uygulayacağız. Dolayısıyla bu şekilde yılsonu ya da önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde satış noktası sayımızı 2 bin 500-3 bin rakamlarına çıkarmayı hedefliyoruz. Daha çok tüketiciye ulaşabilmek için. Hem de küçük esnafa da bir sermaye desteği de sağlamış olacağız. Hem de satış cirolarımızı katlamış olacağız. Bu arada rakiplerimiz de benzer uygulamayı yapıyorlar. 

Kasım ayı itibari ile Konya, Ankara ve Mersin’i pilot bölge seçtik. Oradan başlayarak tüm Türkiye’ye yayılacağız.”

"Türkiye enflasyonla kalkınmayı da gördü"

Bu ülkede yaşayan herkesin enflasyonla mücadele etmesi gerektiğine dikkat çeken Hüseyin Aydın, "Şeker, yağ gibi bazı ürünleri kamu Tarım Kredi üzerinden pazarlıyor ancak diğer firmalara da veriyor. Bizi üzen nokta kalitesi farkı olan ürünlerde, fiyatlar ile bizi diğer rakiplerle mukayese ediliyor. Eşit koşullarda eleştirilmesi gerekiyor. Bu arada, Et ve Süt Kurumu bize, cari piyasa fiyatlarının altında et vereceğini söyledi. Yüzde 35 ucuza satıyoruz. Biz aracılık ediyoruz. Ürünün sahibi Et ve Süt Kurumu, sadece 234 noktamıza veriyor. Sanki marketin tüm ürünlerinde bu indirim yapılacak gibi algıya dönüştü. Rakipler düşmanlarımız değil, onlardan çok şey öğreniyoruz. Nihai anlamda mal tedariki yaptığımız firmalara da pazarda olmamız olumlu yansıyor. Yapabildiğimiz kadar daha ekonomik kalmak için gayret göstereceğiz” dedi.

Türkiye'nin en büyük ve en köklü çiftçi ailesi

“Başlığımızda şu var; Türkiye'nin en büyük ve en köklü..  

Köklü geçmişi, 1863 yılında Mithat Paşa’nın kurmuş olduğu “Memleket Sandıkları”na dayanıyor. 160 yıllık bir kuruluş. Büyük; neye göre büyük? Tarım kredi bir grup. Bu grubun iki temel sacayağı var. Birisi Merkez Birliği. Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği. Oluşumuna bakarsak; her biri ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bin 615 kooperatif. Her birinin seçimle gelen Yönetim Kurulu var. Ve her yerde Merkez Birliği'nin atadığı çalışanlar var. Yaklaşık 100 kadar kooperatiften bölge oluşuyor. Türkiye genelinde 17 bölge birliği var. Bu bölge birliği de yine bu kooperatiflerden oluşan bir yönetime sahip.

Yine seçimle geliyor ve yine kendisine ait bir tüzel kişiliği var, her birinin. Bölgeler kendi seçimini yaparken delege seçimi de yapıyor ve bu delegeler de Genel Kurulda her dört yılda bir Merkez Birliği'nin dokuz kişiden oluşan Yönetim Kurulunu seçiyor. Kısaca Tarım Kredi'de en alt kademeden en üst noktaya kadar yöneticilerin hepsi seçimle göreve geliyor. Bu Genel Kurul'da beni yani Genel Müdürü atıyor.”

Her gün net 11 yeni istihdam

Grup, satış ve üretim kanalı olarak ikiye ayrılıyor. Toplam 18 şirketten oluşuyor. 19 bin 936 personeli mevcut. 800 bin çiftçi ortak. 

Sadece 2022 yılının ilk dokuz ayında 59 bin 121 yeni çiftçi kooperatife üye oldu. İstihdam sağlamayı özellikle önemseyen grupta, 2002 yılında -tatil günleri de dahil- her gün 11 yeni kişi işe başladı. 

ISO 500'de üç şirket

Grubun ISO 500 listesinde 3 şirketi bulunuyor. Bu şirketler; Gübretaş, tebrik şirketi Tarım Kredi Birlik ve Tarım Kredi Yem. Bu sene sonu itibariyle, ISO 500'deki şirket 5'e yükselecek. 

Özkaynak 60 milyar TL

Yıllık 10 milyon ton ticaret hacmine sahip. Şirketin öz kaynağı bugünkü değerden değerlendiğinde, yaklaşık 60 milyar TL.

Milli Gelirden aldığı pay yüzde 1

2021 Tarımsal girdi satışı 16 milyar TL. Bu rakam 2022 ilk dokuz ayında, 29,1 milyar TL. Yılsonu hedefi ise, 50 milyar TL. Bu rakamın üretime dönen yanı asgari 3 katı. Dolayısıyla çıktısı 150 milyar TL. 

Türkiye'de tarım sektörünün Milli Gelirden aldığı payın yüzde 5,5 olduğu düşünüldüğünde, bunun içinde Tarım Kredi'nin aldığı pay yüzde 1. Toplam tarımsal sektörün Milli Hasıladan aldığı payın yüzde 20'sini Tarım Kredi girdisiyle elde ediyor.