Dolar $
32.34
%0.29 0.09
Euro €
34.73
%-0.41 -0.14
Sterlin £
40.84
%0.02 0
Çeyrek Altın
3991.62
%0.9 35.07
SON DAKİKA
İTHALAT VE İHRACAT Cumartesi 23 Mart 2019 02:50

"HEDEFİMİZ DIŞ TİCARET FAZLASI VEREN BİR TÜRKİYE"

• TİM Başkanı İsmail Gülle, gelecekte dış ticaret fazlası veren bir Türkiye görmek isteniyorsa "ithal ikame" denilen ihracatta kullanılacak yerli üretimi ayağa kaldırmak gerektiğini belirterek, ülkenin üretimde ara malı bağımlılığını azaltabilecek potansiyelinin olduğunu söyledi • Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, ihracatın ithalata tamamıyla bağımlı olduğunu söylemenin Türkiye için doğru bir açıklama olmadığını belirterek, ihracat kalemleri içerisinde ithal girdi yoğunluğu çok düşük sektörler olduğunu, hedeflerinin bu düşük oranı tüm ihracatçı sektörlere yaymak olduğunu söyledi. Gülle, gelecekte dış ticaret fazlası veren bir Türkiye görmek isteniyorsa yerli üretimde ithal ikame modelinin uygulamaya geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

"Hedefimiz dış ticaret  fazlası veren bir Türkiye"

Sedat YILMAZ

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, ekonomik gelişimde iş dünyası ve siyasetin iyi bir iletişim içerisinde olmasının muhtemel problemlerin hızlı kararlar ile çözüme ulaştırılması anlamında hayatî önem taşıdığını söyledi.

İhracatın özellikle Türkiye ekonomisi için olmazsa olmaz bir durum olduğunu belirten İsmail Gülle ekonomi gazetesi Analiz’e gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin her mes’elede olduğu gibi ekonomiye dâir sorunları da hızlı iletip hızlı çözüme ulaştırma imkânına sahip olduğunu belirten TİM Başkanı Gülle, üretim ve dış talebin birbiriyle bağlantılı konular olduğunu, ancak burada önemli olanın ürünlerde ve hedef pazarlarda çeşitliliğe gitmek ve markalaşmayı sürdürmek ve güçlendirmek olduğunu kaydetti. Gülle, siyasi istikrar olmadan ikinci ve üçüncü nesil reformlarla üretim ve ihracatta sürdürülebilirliği yakalayacak adımların atıldığını görmenin de mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi. 

DIŞ TİCARETTE MODEL DEĞİŞMELİ

Türkiye’nin küresel tedarik zinciri içerisinde güçlü bir yeri olduğunu belirten TİM Başkanı Gülle, ithalatın bazı sektörlerde normal olarak yüksek göründüğünü anlattı. Ancak ihracatın ithalata tamamıyla bağımlı olduğunu söylemenin doğru bir açıklama olmadığını belirten Gülle, ithal girdi yoğunluğu çok düşük olan sektörlerinin de mevcut olduğunu, amaçlarının bu oranı tüm sektörlerde belli bir seviyenin altına çekebilecek yatırımlara ön ayak olabilmek olduğunu söyledi. Gülle, gelecekte dış ticaret fazlası veren bir Türkiye görmek isteniyorsa yerli üretimde ithal ikame modelinin uygulamaya geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Hedeflerinin dış ticaret fazlası veren bir Türkiye olduğunun altını çizen TİM Başkanı İsmail Gülle, Bunu söylerken elbette yeni bir petrol, doğalgaz veya altın madeni bulmayı kast etmedik. İhracatta iyi bir noktada olsak da bugüne kadar yaptıklarımızın eksiklerini kapatıp, üretimde de gerekli tedbirleri alarak ara malı ithalatına bağımlılığımızı azaltabileceğimizi ve böylece hedefimize ulaşabileceğimizi ifade ettik. Tasarım, inovasyon, Ar-Ge ve markalaşma; stratejimiz budur. Dış ticaret fazlası veren Türkiye'ye hep beraber erişeceğiz” dedi.

İsmail Gülle, TİM olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı istihdam seferberliğini ilk günden itibaren desteklediklerini ve özellikle iç talepte ve tüketimde yaşanan ciddi yavaşlama sebebiyle küçülmeye gidip gitmeme tereddüdü yaşayan firmaların ihracata yönelimi konusunda çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. 

İHRACATIMIZ 218 MİLYAR DOLAR OLABİLİRDİ


Firmaların ihracatçı olmasının bu gibi durumlarda iç piyasa bağımlılıklarını azaltacağını ve söz konusu firmaların küçülmesinin önüne geçeceğini belirten TİM Başkanı Gülle, 2018 yılı ikinci yarısından itibaren yaşanan ekonomik yavaşlamanın kapasite kullanımında ve işsizlik rakamlarında belirgin etkilerinin olduğunu gördüklerini ifade etti.

İhracatın işsizliğe ve kapasite kullanımına etkisini görebilmek için gerçekleştirdikleri bir çalışmadan bahseden TİM Başkanı İsmail Gülle, “2018 yılında imalat sanayi ve kapasite kullanımının ihracata yöneltilerek tam kapasite kullanılabilseydi 168 milyar dolarlık ihracat 218 milyar dolara, işsiz sayısı da 4,3 milyondan 3 milyonlara düşebilirdi” dedi. İsmail Gülle, dolayısıyla ihracatçı olmanın firmaların büyümeleri açısından hayati önem taşıdığını düşündüklerini kaydetti.

ihracat-2

DOĞRU VE GÜVENİLİR HABERE İHTİYAÇ VAR


Her alanda olduğu gibi medyada da doğru ve güvenilir bilgiye ciddi şekilde ihtiyaç duyulduğunu belirten TİM Başkanı Gülle, “Ekonomi hayatımızda önemli yer kaplıyor. Kamuoyunun söz konusu bilgileri alacağı tek kaynak da yazılı, dijital ya da görsel tek kaynak medya. Bu sebeple ekonomi haberciliği yapacak ekonomi gazetelerine her zaman ihtiyaç olacak. Ülkemizin zaman zaman maruz kaldığı ekonomik manipülasyonları göz önüne aldığımızda misyonlarının da doğru ekonomi haberciliği ile ekonomi ve iş dünyamızı sağlıklı bilgilendirme olması gerektiği kanaatindeyim” diye konuştu.

Yeni yayın hayatına başlayan ekonomi gazetesi Analiz’e de bazı tavsiyelerde bulunan TİM Başkanı Gülle, hangi konuda olursa olsun haber yaparken ülkenin, devletin ve insanımızın refah ve mutluluğunu artırmaya yönelik bir gayret içinde olmak gerektiğini söyledi. Gülle, “Ülkemizin kalkınması için iş dünyasının sesine kulak vererek ekonomimizi en doğru şekilde kamuoyuna yansıtmanızdır. Aşırılıklardan uzak durarak, objektif ve dürüst habercilikle inanıyorum ki, kalıcı bir yayın olacaksınız. Gazetenizin size ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

TİM’DE HEDEFLERİ “5G” OLARAK ÖZETLİYORUZ

Geçen yıl itibariyle göreve gelen TİM’deki yeni hedefleri 5G ile özetlediklerini belirten İsmail Gülle, söz konusu hedefleri; “Güçlü altyapı, güçlü insan kaynağı, güçlü ihracat, güçlü ekonomi ve güçlü Türkiye” şeklinde açıkladı.

Dış kaynaklı risklerin arttığı ve özellikle uluslar arası ticarette korumacılık eğilimlerinin arttığı bir dönemde TİM’in yüksek sorumlulukla çalışma gayreti içinde olduğunu belirten Gülle şöyle konuştu: “Ülkemizin büyüme, cari açığın azaltılması ve işsizliğin düşürülmesi gibi birçok makroekonomik hedefinin ağırlık merkezinde ihracat yer alıyor. Türkiye'de değişimin, gelişimin temel unsurlarından biri olarak görülen ihracat, artık ülkemizin milli meselelerinden biri. İşte bu misyonla göreve gelen yeni TİM Yönetimi olarak, ihracat kavramının tüm ülke sathına yayılması adına çalışmalarımızı sürdürüyor, ihracat bayrağını devralarak yarattığımız değişim nosyonuyla, camiamıza dinamizm kazandırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla ilk etapta ihracatçılarımızın konjonktürel sorunlarına eğildik.”

İHRACATI ANADOLU’YA YAYACAĞIZ

Ticaret diplomasisinde çıtayı yükselterek ABD’den Kırgızistan’a, Güney Afrika’dan İngiltere’ye kadar dünyanın dört bir coğrafyasında Türk sektörlerini tanıttıklarını belirten Gülle, nitelikli büyümenin ve cari açığı azaltmanın en sağlıklı yolunun katma değerli ihracat olduğunu her fırsatta dile getirdiklerini, yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek sektörlere öncelik verecek, ihracatımızı, Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma temeline oturtarak girişimciliğe yoğunlaştıklarını dile getirdi.

Genel verilere bakıldığında 71 bin ihracatçının 31 bininin sadece 1 ülkeye, 11 bininin 2 ülkeye, 6 bininin ise 3 ülkeye ihracat yaptığını hatırlatan Gülle, söz konusu tabloyu ihracatçılarla birlikte değiştireceklerini kaydetti. İhracatım tüm ülkeye yayılması ve Anadolu’yu ihracata teşvik etmek için yeni ihracatçıları ortaya çıkaracak bir mentörlük çalışmasıyla yola devam ettiklerini belirten Gülle, “İhracat yapan firma sayısının düzenli olarak artışını sağlayarak hem nicelik hem de nitelik bakımından ülkemizde yeni bir ihracat seferberliği başlatacağız” dedi.

HEDEF GERÇEK İHRACAT RAKAMLARI

Hizmet ihracatının Türkiye için çok büyük bir atılım alanı sağlayabileceğinin altını çizen Güller, son 10 yılda, sadece hizmet ihracatının yüzde 18’in üzerinde artış göstererek 43,7 milyar dolara yükseldiğini hatırlattı. Gülle Türkiye’nin turizm başta olmak üzere lojistik ve medya gibi hizmet sektörlerinde çor daha büyük bir potansiyel barındırdığına dikkat çekti. Gülle, tüm dış ticaret kollarıyla gerçek ihracat rakamına ulaşmayı hedeflediklerini ifade ederek, özellikle e-ihracatın kayıt altına alınmasının da hassasiyetle üzerinde durulan bir konu olduğunu kaydetti.

Uluslararası piyasalarda Türkiye ve Türk lirası üzerindeki baskıyı minimize etmenin yolunun cari açığı fazlaya çevirmek olduğunu belirten Güller, “Formül basit, harcadığımızdan daha fazla kazanmamız gerek. Gerek döviz şokları, gerekse cari açık konusunda yaşadığımız problemlerin tamamını aşmamızın bir tek yolu var. O da mal ve hizmet ihracatını arttırmak” dedi.

Sadece lojistik, medya, e-ihracat değil bavul ticaretini de kayıt altına almak istediklerini ifade eden Gülle şöyle dedi: 

“Bilindiği gibi Laleli, hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin mikro ihracat anlamında en önemli merkezlerinden bir tanesi. Sayıları 7 bine ulaşan esnafımızın artık kayıtlı birer ihracatçı olmasının önü açılmış durumda. Artık bavul ticaret rakamının azalarak, yerini kayıtlı mikro ihracata bırakmasının tam zamanıdır. Bu sayıdaki esnafımızın ihracat ailesine katılmaları hem kendi işlerini büyütmelerinin yolunu açacak, hem de ülkemiz ihracatını artırma adına önemli bir katkı sağlayacak.”

ihracat-1

5 MİLYAR DOLAR BAVUL TİCARETİ YAPIYORUZ

2018 yılında ülkemizde yapılan bavul ticaretinin toplam 4,6 milyar dolar olarak hesaplandığına işaret eden Gülle, “Bilindiği gibi Laleli, hem İstanbul’un hem de Türkiye’nin mikro ihracat anlamında en önemli merkezlerinden bir tanesi. Sayıları 7 bine ulaşan esnafımızın artık kayıtlı birer ihracatçı olmasının önü açılmış durumda. Artık bavul ticaret rakamının azalarak, yerini kayıtlı mikro ihracata bırakmasının tam zamanıdır. Bu sayıdaki esnafımızın ihracat ailesine katılmaları hem kendiişlerini büyütmelerinin yolunu açacak, hem de ülkemiz ihracatını artırma adına önemli bir katkı sağlayacak” diye konuştu.

TİM Başkanı İsmail Gülle, 2018 yılı ile birlikte ihracat rakamlarının Özel Ticaret Sistemi’ne göre açıklanmasının yanı sıra serbest bölgelerden yapılan ticaretin de dahil edildiği Genel Ticaret Sistemi’ne göre de hesaplandığını hatırlatarak şunları söyledi: 

“Bu sayede Ocak ve Şubat aylarında, her ay yaklaşık 700 milyon dolar olmak üzere 1,4 milyar dolarlık ihracatımızı artık ölçebiliyoruz. Genel Ticaret Sistemi olarak adlandırılan bu sisteme göre, 2018 yılının geneline baktığımızda 9 milyar dolarlık bir ihracat rakamı artık kayıt altında. Bu da Türkiye’nin serbest bölgelerden yaptığı ihracatın, hangi boyutlara ulaştığı ve serbest bölgelerin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.”

HEPİMİZ ZOR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

 Türkiye, dünya ile birlikte zor dönemden geçtiğini, küresel ticaret savaşları, ABD Merkez Bankası’nın (FED) operasyonları, Brexit gibi kritik mes’elelerin tüm ülkeler için de risk ve belirsizlikler oluşturduğunu belirterek, “Türkiye'nin koşmaktan, hatta risk alarak koşmaktan başka şansı yok. Ekonomimizin büyümesi ve insanımızın refaha kavuşması tüm vatandaşlarımızın arzusu. Ancak içinden geçtiğimiz zorlu konjonktürün, biz ihracatçılara bugüne kadar biçilenden çok daha büyük misyonlar yüklediğinin farkındayız. Elbette koşar adım ilerleyen ihracatımız beraberinde de bazı yeni ihtiyaçları doğuruyor. Ancak Hükümetimiz sektörlerimizin taleplerine her zaman kulak veriyor, ihtiyaçlarımıza duyarsız kalmadığını eylemleriyle ortaya koyuyor” dedi.

İHRACAT İÇİN İNOVASYON ŞART

TİM olarak ihracatın artışını destekleyecek her projeye destek olmaya hazır olduklarını, projelerin hayata doğru şekilde geçirilebilmesi için de ayrı bir özen gösterdiklerine değinen İsmail Gülle, “Türkiye için ihracat, ihracat için inovasyon şart. ‘Para kazandıran yenilikçilik’ olarak tanımlanabilen inovasyon kavramının Türkiye'de bilinirliğe kavuşması ve bu yolda farkındalık oluşturulması şüphesiz TİM'in 2012 yılından bu yana zamana yayılan gayretleriyle olmuştur. İnovasyon Haftası projesinin ardından hayata geçirilen İnovaLİG, İnoSuit ve İnovaTİM gibi çalışmalar da derinliğimizi artırmıştır. 2019’da İnovasyon Haftası’nın ismi ‘Bilgi Ekonomisi ve İnovasyon Haftası’ olacak” diye konuştu.

100 BİN İHRACATÇI, 200 MİLYAR DOLAR İHRACAT

TİM Başkanı İsmail Gülle, yeni hedefin 100 bin ihracatçı ile 200 milyar dolarlık ihracat yapmak olduğunu belirterek,”Geçen yılki 168 milyar dolarlık ihracat başarısının altında bugün sayısı 72 bini aşan ihracatçı firmanın imzası var. Son altı ayda ihracat ailesine aylık ortalama bin yeni firma katıldı. 2019 yılında hedeflerimizi daha da yükseltiyoruz. İhracatçı firma sayısını 100 bine ulaştıracak, yıl sonunda 200 milyar dolar ihracata erişeceğiz. Bütün sektörlerimiz daha fazla performansla çalışacak. İhracatın merkez üssü olan TİM de, başta Ticaret Bakanlığı olmak üzere, ekonomiyle ilgili tüm Bakanlıklarımızın desteğini alarak, hedeflerimize ulaşma yolunda ihracatçının yolunu açacak çalışmaları hayata geçirecek” dedi.

HEDEFİMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR İVME

2019'u “İhracatta Sürdürülebilirlik ve Yenilik Yılı” olarak tamamlamak istediklerini ve bunun için çaba harcadıklarını belirten İsmail Gülle, “Vizyonumuz, artık sadece ihracat rakamlarında sıçramaya değil, ihracat hacmimizde sürdürülebilir bir ivme yakalamaya dönüktür. Stratejimiz, Ar-Ge, inovasyon ve tasarıma odaklanmaktan geçiyor ve bunu tüm kamuoyuna aktarmayı da misyon olarak üstleniyoruz. İhracat, Türkiye'nin refahı için tek çıkış kapısıdır. Yeni yıl bizler için, ihracatımızda sürdürülebilirliği ve yenilikçiliği tüm sektörlere yaydığımız bir yıl olacak” ifadelerini kullandı.

kutu-1
kutu-2
kutu-3
kutu-4
Biz bir iddiayla yola çıktık: Dış ticaret fazlası veren Türkiye!
Bunu söylerken elbette yeni bir petrol, doğalgaz veya altın madeni bulmayı kast etmedik. İhracatta iyi bir noktada olsak da bugüne kadar yaptıklarımızın eksiklerini kapatıp, üretimde de gerekli tedbirleri alarak ara malı ithalatına bağımlılığımızı azaltabileceğimizi ve böylece hedefimize ulaşabileceğimizi ifade ettik.
Nitekim geçen sene üzerimize kur cephesinden yöneltilen ekonomik saldırılara ve dünya genelini etkileyen ticaret savaşları ile yükselen korumacı politikalara rağmen, 2018 yılını Türkiye tarihinin en yüksek ihracat değeri olan 168 milyar dolar gibi bir rekorla kapattık. 2018 yılı Ekim ve Kasım aylarında dış ticaret fazlası verdik. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2017 yılına göre 8,2 puan artışla yüzde 75'in üzerine çıktı.
Ancak hedefimize ulaşmak için kat etmemiz gereken ciddi bir yol olduğu açık. Biz TİM olarak, ekonomi yönetimimiz ve Ticaret Bakanlığımızla aynı stratejik anlayışla hareket ediyoruz. Her yıl yeni ihracat rekorları ilan edeceğiz. 2019 hedefimiz şimdiden bellidir: Yüzde 8 üstünde bir artışla 182 milyar dolar!  İlk işimiz, katma değerimizi artırarak, üretimdeki esnek ve yüksek kapasitemizi daha kazançlı hale getirmek zorundayız.
2019 için vizyonumuzu, “İhracatta Sürdürülebilirlik ve Yenilik Yılı” olarak belirledik. Bunun için ihracat hacmimizde sürdürülebilir bir ivme yakalamaya odaklanmamız gerekli. TİM olarak, ülkemizin ihracat potansiyelini anlamak ve daha iyi değerlendirebilmek adına, kapsamlı ve yılın bütününe ışık tutacak nitelikteki “İhracat 2019 Raporu”nu ekonomi dünyasının bilgisine sunduk. Geçtiğimiz ay TİM Genel Sekreterliği'ne atanan kıymetli hocamız Prof. Dr. Kerem Alkin'in yönetiminde hazırlanan ve çok değerli profesörlerimizin katkılarıyla şekillenen rapor, ilk kez bu kapsamda yayınlanmış bir çalışma oldu.
İhracat Raporu analizini her yıl tekrarlayacağız. Böylece, ticaretimizi etkilemesi beklenen ekonomik, siyasi ve diplomatik olayların; ticarete ilişkin fırsat ve risklerin incelendiği bir çalışmayı, her sene kamuoyuna sunacağız.
İhracat 2019 Raporu'nu sıradan bir rakam karşılaştırması olarak algılamayın. Dünya Bankası'nın benimsediği “Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlük” (Revealed Comparative Advantage-RCA) yönteminden yola çıkılarak, Türkiye ihracatını daha ileriye taşıyabilecek ürünlere yönelik, kapsamlı bir akademik analizle kaleme alındı. Rapor bize, RCA modeliyle küresel ticarette en çok ticareti yapılan 200 ürünün 47'sinde Türkiye'nin değerinin 1 ve üzerine çıktığını aktarıyor. Bu iddialı olduğumuz ürünlerde, halen ABD, Avustralya, Kanada, Suudi Arabistan ve Güney Kore gibi önemli pazarlara açılamadığımız görülüyor.
Amacımız, 2019 yılının getireceği fırsat ve riskleri ihracatçılarımıza aktarmak, öne çıkan ihracat ürünlerimizdeki potansiyeli ortaya koymak ve küresel rekabet becerimizi nasıl artırabiliriz sorularını cevaplamaktı.
İhracat 2019 Raporu ile birlikte hedeflerimize yönelik olarak, yeni bir vizyon ve yol haritası da oluşturmuş durumdayız. Yeni vizyonumuzun ana temasını “5G” ile özetliyoruz. Bunlar; Güçlü Türkiye, Güçlü Ekonomi, Güçlü İhracat, Güçlü İnsan Kaynağı ve Güçlü Altyapı-İhracat Ekosistemi başlıkları altında toplanıyor. Yol haritamız bu tür raporlarla şekillenirken, 5G vizyonumuzu hayata geçirecek çalışmalara da imza atmaya devam edeceğiz.
Mal miktarı ihracatında kayıp yaşamadan, daha nitelikli ihracata ve yenilikçi ürünlere yönelmemiz mutlak şarttır. Bir yandan yeni pazarlar ve buralara sunabileceğimiz yeni ürünler üzerine çalışmaya devam ederken, diğer yandan Avrupa gibi mevcut pazarlarımızdaki potansiyelimizi artırmalıyız.
Hizmet ihracatı, transit ticaret ve mikro ihracatın kayıt altına alınması, ajandamızın üst sıralarında yazıyor. KOBİ'lerin ihracata teşviki ve böylece ihracat yapan firma sayısındaki artışının sürdürülmesi bizim için çok mühim. Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan'ın da sıklıkla dile getirdiği, ihracatta dijitalleşme, blok zincir teknolojisinin dış ticarete uyarlanması ve e-ticaretin geliştirilmesi gibi konular da bu yıl gündemimizden hiç düşmeyecek.

ABONE OL