SON DAKİKA
GÜNDEM Cumartesi 12 Ekim 2024 17:12

HATAY 100. YIL KÖYÜ 17 EKİM'DE AÇILIYOR

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Kampüsü içerisinde, depremzede vatandaşlara yuva olmak için hayata geçirilen, sivil girişimle yapılmış ilk ve şu ana kadar ki tek kalıcı konut projesi 100. Yıl Köyü'nün 1. Fazı 17 Ekim'de teslim ediliyor. Toplamda 255 ev ve 2 bin kişi kapasiteye ulaşabilecek şekilde modüler olarak inşa edilen 100. Yıl Köyü Projesi'nin paydaşları olan Mustafa Kemal Üniversitesi, Jandarma Asayiş Vakfı, Gülmek İyileştirir Derneği, Blocks for Hope gönüllüleri ve iyilik elçileri Sanatçı Uğur Aslan ve İlker Ayrık, Türkiye'nin 100. yılında başlattıkları bu iyilik hareketiyle herkese umut aşıladı. Projedeki yapılar kısa vadede depremzede sağlık çalışanları ve üniversite personelini ücretsiz ağırlayacak olup uzun vadede ise öğrenci yurdu ve çeşitli üniversite birimlerince kullanılacak. 17 Ekim'deki açılış törenine Uğur Aslan ve İlker Ayrık'ın yanı sıra iyilik elçilerinden Gökhan Çınar ve Jehan Barbur da katılacak.

Hatay 100. Yıl Köyü 17 Ekim'de açılıyor

Hatay’ın sosyokültürel yapısı ve geçmişten gelen yapılaşması ile bugünkü modern mimarisi bir araya getirilerek çelik konstrüksiyon ile taşınan ana iskelet ve genel yapıyı çevreleyen kerpiç duvarlarla sürdürebilirliği arttırıcı etmenlerle oluşturulan ve Hatay’a umut olan 100. Yıl Köyü, 17 Ekim’de açılıyor. Mustafa Kemal Üniversitesi, Jandarma Asayiş Vakfı, Gülmek İyileştirir Derneği, Blocks for Hope gönüllüleri tarafından kurulan ve toplamda 255 ev ve 2 bin kişilik kapasiteye ulaşabilecek şekilde modüler olarak inşa edilen 100. Yıl Köyü, depremzedelere yuva olacak. Birinci fazın 17 Ekim’deki açılış törenine Uğur Aslan ve İlker Ayrık’ın yanı sıra iyilik elçilerinden Gökhan Çınar ve Jehan Barbur da katılacak. 

100. Yıl Köyü İcra Ekibi üyesi Sinan Güreli; Projenin 3. fazı için hala destek bekleniyor

100. Yıl Köyü Projesi’nin ortaya çıkmasına vesile olan projenin İcra Ekibi üyelerinden Sinan Güreli: “Büyük deprem felaketi sonrası evlerini kaybeden depremzede vatandaşlarımız için hayatlarını sürdürebilecekleri yaşam alanları en önemli öncelikti. Sürdürülebilir ve uzun vadeli bir yatırım projesi olarak tamamen gönüllülük esasıyla ortaya koyduğumuz, 6 şubat depremi sonrası sivil girişimle yapılmış ilk ve tek kalıcı konut projesi olan bu girişimimizde depremzedelere yuva olmayı hedefledik. Çok emek verdiğimiz projemizin ilk fazını 17 Ekim’de açarak bir kısım depremzedeyi evlerine yerleştirmiş olacağız. Mutluluğumuz ve gururumuz tarif edilemez. Bu yolda bizimle birlikte yürüyen Mustafa Kemal Üniversitesi, Jandarma Asayiş Vakfı, Gülmek İyileştirir Derneği, Blocks for Hope gönüllüleri ve iyilik elçileri Sanatçı Uğur Aslan, Sanatçı İlker Ayrık ve daha birçok kahramana çok teşekkür ederiz, 100. Yıl Köyü’nün 3. Fazı için hala desteğe ihtiyacımız var, herkesi bu iyilik hareketinim bir parçası olmaya davet ediyoruz” dedi.

100. Yıl Köyü  Projesi İcra Ekibi üyesi aynı zamanda Proje Mimarı olan Burçin Gürbüz, 

100. Yıl Köyü Projesinde Özellikle bölgede yaz aylarında oluşan ve ortalama 8 ay devam eden yüksek sıcaklıkları oda sıcaklığına çekmek için toprağın gücünü kullandık. Yapımızda doğaya saygı duymanın ötesinde doğa ile beraber hareket etmeyi planladık ve bütün fiziksel ihtiyaçları doğada kaybolacak şekilde tasarladık. Nasıl orman içinde gezerken sıcaktan rahatsız olmazsanız 100. Yıl Köyü içinde de gezerken ısı dengesini orman dengesi gibi tasarladık. Ayrıca tüm köyün elektriğini çatılara taktığımız güneş enerjisi panellerinden karşılayacak şekilde planlama yaptık. 100. Yıl Köyü Projesi’nin öncelikle depremzede ailelerin ücretsiz kullanımına sunulduktan sonra uzun vadede öğrenci yurdu ve çeşitli üniversite birimlerinin yönetiminde kullanılmaya devam edileceğini belirtti ve ekledi. Biz bir gönüllülük hareketi olarak yola çıkarken projenin her türlü iyiliğe dokunması hedefiyle ilerledik. Yaşanan büyük deprem felaketinin ardından Hatay bizim ikinci evimiz gibi oldu. Gerekli olan her ihtiyaca cevap verebilecek çok yönlü bir sosyal platform olarak kurguladığımız bu projede yanımızda iyilik elçilerimizle birlikte çok güzel işlere imza atmış olduk. Şimdi ilk fazı açacak olmaktan ötürü kıvanç doluyuz”.

100. Yıl Köyü İyilik Elçisi ve Gülmek İyileştirir Derneği YK Üyesi İlker Ayrık, Projenin önemine dikkat çekerken şunları söyledi:

Bu kalıcı konutlar, önce depremzede vatandaşların kullanımına daha sonra da yurt ve/veya lojman olarak Jandarma Asayiş Vakfı ve Üniversite iş birliği içinde işletime sunulacak. Bu projenin diğerlerinde farklı yönü sürdürülebilir olması. Sadece barınmaya çare olmuyoruz aynı zamanda Antakya’nın ana damarı Mustafa Kemal Üniversitesi’nin yaşamasına destek oluyoruz. Eğitime ve sağlık hizmetlerinin devamına katkı sağlıyoruz. İşletme sayesinde elde edilecek gelirler ile de aynı zamanda öğrencilere burs imkânı sunuyoruz. Kendi kendine yetebilen bir yaşam alanı yaratıyoruz. Buna ilave olarak bu projenin çizimlerini açık kaynak olarak herkes ile paylaşıyoruz. Aslında ileride olabilecek bir doğal affet sonrasında herkes tarafından bilabedel ulaşılabileceği ve kullanabileceği bir yapı oluşturmaya çalıştık. Bu proje Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik kriterlerinin yüzde 85’inden fazlasına uygun. 

100. Yıl Köyü İyilik Elçisi Uğur Aslan:

Uğur Aslan; ‘Ülke olarak çok acı verici bir süreç yaşadık. Binlerce vatandaşımızı, canımızı kaybetmenin çok derin üzüntüsünü paylaştık. Bu acıyı yaşayan milyonlar içinde, ailemden verdiğim kayıplarla bu süreci en yoğun yaşayanlardan sadece biriyim. Derin bir kederin, üzüntünün ve belki de çaresizliğin içinde kendimizi bulduğumuz bir felaket yaşadık. Bu süreçte, destek olmak ve empati göstermek çok önemli. Acının derinliklerinde kaybolmuş bir insanın yanında olmak, moral vermek, bir omuz olmak, en büyük destek. Anlayışla ve sabırla onların yanında durmak, acılarını paylaşmak, onların duygularını dinlemek, onlara yalnız bırakılmadığını hissettirmek çok kıymetli. Yıkımla başa çıkmak, zamana yayılan bir süreç. Kayıplarımızı unutmayacağız, ama zamanla acılarımızı bir nebze olsun hafifletecek bir yol, umut olmak durumuzdayız birbirimize. İyileşme süreci uzun ve zorlu bir yol belki ama, birbirimize sarılarak, destek vererek bu süreci daha güçlü bir şekilde atlatacağımıza inanıyorum. Bu süreçte hem yerel hem de ulusal düzeyde kalkınmayı odak noktasına alarak sürdürülebilir gelişimi destekleyen Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında umut ve dayanışmayı desteklemek amacıyla hayata geçirilen ‘100. Yılda Umut Var’ diyen herkesi projeye destek vermeye ve birlikte daha umut dolu günlere davet ediyorum.’