Küresel ticaretin belkemiği olan lojistik sektörü, karbon salınımının önemli bir kaynağıdır ve bu nedenle, sürdürülebilirlik adına alınacak önlemler çok büyük bir önem taşır. Lojistik firmaları, çevreye olan olumsuz etkilerini azaltmak ve sıfır karbon hedeflerine ulaşmak için çeşitli stratejik adımlar atmaktadır. Lanes Lojistik’in Operasyon Direktörü Ali Demircan, sürdürülebilir taşımacılıkla ilgili püf noktalarını ve lojistik sektörünün bu hedefe nasıl ulaşabileceğini paylaştı.

Lojistik firmalarının sıfır karbon hedefi doğrultusunda atacağı ilk adım, fosil yakıt kullanan araçlar yerine elektrikli ve hidrojen gibi alternatif yakıtlarla çalışan araçların kullanımını artırmaktır. Şehir içi teslimatlarda, özellikle küçük ve orta ölçekli elektrikli araçların yaygınlaşması, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltacaktır. 

YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE ÇALIŞAN DEPOLAR

Lojistik sektörü, sadece taşıma süreçleriyle değil, depolama süreçleriyle de çevresel etki yaratmaktadır. Depolar, sıfır karbon hedefi doğrultusunda önemli bir role sahiptir. Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla desteklenen enerji sistemleri, lojistik operasyonlarının enerji tüketimini sürdürülebilir bir hale getirebilir. Depo çatılarında kurulan güneş panelleri, enerji maliyetlerini düşürürken, aynı zamanda karbon ayak izini de azaltır. Bu tür enerji çözümleri, lojistik sektöründe çevre dostu iş modellerinin oluşturulmasında önemli bir adım teşkil eder.

Lojistik sektöründeki dijitalleşme, sıfır karbon hedefine ulaşmada büyük bir rol oynamaktadır. Yapay zeka destekli rota optimizasyonu, trafik, hava durumu ve talep yoğunluğu gibi faktörleri göz önünde bulundurarak en verimli güzergahları belirler. Bu sayede, taşıma süreçlerinde yakıt tüketimi önemli ölçüde azaltılır ve karbon salınımı minimize edilir. Lojistik firmalarının dijital çözümleri benimseyerek sistemlerini optimize etmeleri, hem çevresel etkilerini hem de işletme maliyetlerini azaltmalarını sağlayacaktır.