Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Korkmaz, sonbahar mevsimiyle birlikte solunum yolu enfeksiyonlarında artış görüldüğünü belirtti.

Başta influenza olmak üzere birçok farklı virüsün enfeksiyona yol açabildiğini ve influenza virüsünün etken olduğu enfeksiyonun grip olarak adlandırıldığını aktaran, Korkmaz, "Influenza virüsü, bazen kişi tarafından sadece taşınır, bazen hafif yakınmalara yol açar, bazen de ciddi semptomlara neden olur." ifadelerini kullandı.

Korkmaz, grip semptomu ve bulguları arasında yüksek ateş (genelde 38 derece üzeri), yaygın vücut ağrısı, üşüme-titreme, halsizlik, baş ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı ve boğaz ağrısının yer aldığını aktardı.

Hastalığın komplike olmadığı durumlarda yakınmaların genellikle bir hafta içinde kaybolduğuna dikkati çeken Korkmaz, şunları kaydetti:

"Komplike olduğu takdirde ise ciddi solunum yetersizliği ve bakteriyel zatürre gelişebilir. Bu komplikasyonlar özellikle risk altındaki kişilerde gelişmektedir. Grip benzeri bulgulara Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV), Rhinovirüs, Adenovirüs, Coronavirüs (Covid-19 dışı) ve Parainfluenza gibi virüslerde yol açabilir. İnfluenza etken olarak saptandığı takdirde anti-viral ilaçlarla tedavi edilebilirken, diğerlerine semptomatik tedavi uygulanır."

Sağlık Bakanlığı'nın yıllık verilerine göre, son yıllarda influenza virüsü, genellikle yılın 40'ıncı haftasından itibaren tırmanışa geçtiğini ve bu tabloya göre, içinde bulunulan dönemde olgu sayılarında yavaş yavaş artış görüleceğini bildiren Korkmaz, "Influenza virüsü Ocak-Şubat aylarında en yüksek seviyeye ulaşacaktır. Bu durumda korunma ön plana çıkmaktadır. Maske, mesafe ve hijyen kuralları, öksürük ve hapşırma sırasında ağız ve burunun kolla ya da mendille kapatılması gibi korunma yöntemlerine dikkat edilmesi önemlidir." uyarısında bulundu.

Korkmaz, influenzadan korunmak için riskli grupların aşılanması gerektiğini hatırlatarak, şu önerilerde bulundu:

"65 yaş ve üzeri kişiler ile 2 yaşın altındaki bebekler, astım, KOAH, bronşektazi gibi kronik solunum yolu hastalığı olanlar, kronik böbrek, kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar, şeker hastaları, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), aşırı kilolu olanlar, gebeler, huzurevi gibi ortamda yaşayanlar riskli kişiler arasında yer almaktadır. Bu kişilere Ekim-Kasım aylarında grip aşısı yapılması önerilir.