9 Lojistik Zirvesi Lojistikte Global Oyuncu Olma Hedefindeki Türkiye’nin Yol Haritası: Hizmet
İhracatında Lojistik Sektörünün Yeri, YLDA Projesi ve Turquality Programı’nda konuşan Reibel
Taşımacılık Genel Müdürü Arif Badur, Kendi ülkesine gelen kargoyu organize edememek bir
beka sorunudur. Global oyuncu olmak yönünde geçişleri ne kadar iyi yaparsak başarmak da o
kadar yakın” dedi.
İstanbul Dış Ticaret ve Gümrük Bölge Müdür Yardımcısı Ruken Mermer de
konuşmasında, Özellikle gümrük işlemlerinde devrim niteliğinde çalışmalar yaptıklarını ifade
eden Mermer, “Ticaret Bakanlığı olarak gümrüklerin dijitalleşmesi ve rekabetin
kolaylaştırılması konusunda dünyaya entegre olacak işler gerçekleştiriyoruz.
180 belgeyi tek pencere sistemine aldık. Konteynerleri kayıt altına aldık. Limanlardaki eşya ve
konteynerleri takip için liman tek pencere sistemini kurduk. Tüm kamu kurumlarına yapılan
işlemlerin sistemden görülmesini sağladık. Serbest bölgeler elektronik teminat sistemi gibi
sistemlerle entegrasyonu sağladık. Bugün gümrük alanında birbiriyle entegre sistemlerle
hizmet veriyoruz. İşlem sürelerini kısaltmayı hedefliyoruz.
Bilge Gümrük Platformu ile gümrük işlemlerini daha kolay hale getireceğiz. Beyanname
süreleri kısalacak. E-devlet sisteminden ulaşılacak ve mobil cihazlarla takip edilecek. Havayolu
işlemlerinin dijitalleşmesini gerçekleştiriyoruz.
Denizyolundaki tek pencere sistemini demiryoluna da entegre edeceğiz. Demiryolu işlemleri
de tek bir çatı altında toplanacak.
Faz 5’e geçmeyi planlıyoruz. Dünya Bankası tarafından açıklanan lojistik performans
endeksinde 37 sıraya yükseldik. Hedefimiz daha yukarılara tırmanmak olacak.
Erenköy Gümrük Müdürlüğü, şehrin ortasında kaldı ve kapasite yetmediği için verimli
çalışamıyor. Yatırım projelerimiz kapsamında başka bir yere taşıyabilmenin çalışmalarını
yapıyoruz” dedi.
Türkiye güçlü ülke
THY Kargo Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan ayrıldıktan sonra C2L adlı kendi firmasını kuran
Turhan Özen de rakamlarla Türkiye’nin global oyuncu olabilme kaslarının ne kadar güçlü
olduğuna vurgu yaptı.
Dünya dış ticaretinin emtia hareketinde ürün bedelinin 24 trilyon dolar olduğuna dikkat
çeken Özen, “Bu bedelden 10 trilyon dolarının ağırlık merkezi Türkiye’dir. Biz biraz geriden
geliyoruz. Coğrafya kaderse Türkiye’nin lehine bir kaderdir. Bu hareketten maksimum payı
alabilmek için altyapı yatırımları yapmak gerekir. Türkiye, havayolu açısından bunu yerine
getirdi diyebiliriz. Kritik olan transit kargolardaki rejimin çok daha kolaylaştırılmış hale
getirilmesidir. Serbest bölge uygulamalarının off line ve on line depolarla limanlara entegre
bir şekilde yapılması gerekir. Yeni havalimanı dünyanın sayılı limanları arasına girdi.
Bilgiyi yönetirseniz güce sahip olursunuz
Dünya çok hızlı değişiyor. Lojistik süreçleri ayrı uzmanlık gerektiren aşamalara sahip. Değer
zinciri açısından çok bölünmüş bir yapı. Fırsat haline gelen bu bölünmüş yapının tek bir
gövdeden hizmet almaya dönüşmesidir. Örneğin hava kargoda birçok aşama var. Bunların
optimizasyonunu yapmak için dijital entegrasyona ihtiyaç duyuluyor. Bilgiye sahip olan
firmanın karşısında olan organizatör bunların tamamını yapabilir. Türkiye’deki lojistik
girişimciler için belli bilgiyi yönetecek entegrasyonlar oluşturabilir. O zaman güç sizde olur.
Bunu yapanlar çok ciddi cirolara ulaşabilir. Rekabetin yoğun olduğu yerlere odaklanmaktansa
rekabetin nereye gideceğine odaklanmak gerekir.
Çin’de %0.5 pazara ulaşmak zaferdir
Türkish Cargo’nun transit tonaj olarak %70, hizmet olarak %80’lere yakın bir geliri var. Transit
taşımacılığın herhangi bir modda yaratacağı ölçek çok ciddi bir verimlilik sağlar. Türkiye’de
yüzde 10 pazar payına sahip olacağınıza Çin’de yüzde yarım pazar payı kazanın” ifadelerini
kullandı.
UND Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Talay Logistics CEO’su Onur Talay da, moderatör
Arif Badur’un global oyuncu olmak için ne yapmak gerekir? sorusunu şu sözlerle yanıtladı:
“Türkiye’de neden bir global şirket çıkmadı diye sorulabilir. Dünyadaki büyüklerin de çoğu
satın almalar yoluyla ortaya çıktı. Türkiye’de de küçük küçük satın almalar gerçekleşti. Ama
Türkiye’de güven ortamının tam olarak oluşmaması bu satın almaların gerçekleşmesini
engelledi. Avrupa’da sistem, net bir şekilde kanunlarla korunduğu için oluyor. Dünyadaki en
güzel örnek DSV’dir. DFDS ile 10 yıl karayolu faaliyetleri yapmaması konusunda anlaştılar.
DFDS de anlaşmaya uydu. 10 yılın sonunda da daha güçlü bir şekilde, karayoluna yeniden
döndü. Türk şirketleriin finansmana erişmede sorunları var. Yeterli desteği alamıyorlar. Finans
kuruluşları, sektörü riskli görüyor olabilir. Oysa biz ülkenin ihracatını destekliyoruz.
Devlet destekleri hızlandırır
Örneğin, CMA CGM şirketinin Fransız Cumhurbaşkanı ile iyi ilişkileri var. Cumhurbaşkanı
Macron sayesinde uzun vadeli inanılmaz krediler bulabiliyorlar. Özkaynakla bir yere kadar
gidebilirsiniz. Bunu da ancak yurtdışından bulabiliyorsunuz. Krediye ulaşmak da çok pahalı
hale geliyor. Ben satın almalar konusunda çok iştahlıyım ama finansman konusunu aşmamız
çok zor.
Doğru firma, doğru insan kaynağı
Doğru insan kaynağına ulaşmak çok önemli. Bir satın alma yapacaksanız doğru firmaları
seçmelisiniz. Hizmet çeşitliliğini artırmalıyız. Sayın Turhan Özen, ‘havayolu şirketleriyle
yapacağınız ofis yatırımlarıyla büyüme planlarınızı çok rahat hayata geçirebilirsiniz’ dedi. İşin
start-up kısmında yine kaynağa ihtiyacınız var. Ben her şeyi yaparım derseniz hiçbir şey
yapamazsınız. Hedef odaklı gitmek en doğru kriterdir''