GIDA GÜVENLİĞİ NEDEN ÖNEMLİ?..
Tüm dünyada "Gıda Güvenliği" gitgide büyük önem kazanmaktadır. Çünkü yiyecek ve içecek kaynaklı hastalıklar artık daha çok sık görülmeye başlanmıştır. Son yaşanan Corana virüs olayında bile yediğimize içtiğimize dikkat etmek zorunda olduğumuz görülmektedir. Covıd-19 Virüs kapmış insan teması olmaması için daha çok kapalı el değmeden hazırlanan besinlere ihtiyaç duyulmaktadır.
Hâlbuki ülkemizde yaygın anlayış dokunarak pazarda alışveriş yapabilme özgürlüğüdür. Ayrıca gıdalar üzerinde izin verilen seviyelerin üstünde bulunabilecek kimyasal kontaminantlar, mikrobiyolojik tehlikeler, mikotoksinler biyotoksinler, ve belki de en önemlisi gıda katkı maddeleri, gıdaları sağlığımız için zararlı bir konuma getirmekte, ekonomik ve sosyal açıdan da toplumları ciddi şekilde tehdit etmektedir. Bugün daha geniş bir perspektiften baktığımızda ise gıda ticareti ülkelerin en önemli bir silahı haline gelmektedir. Tohum üzerinden yayılmacı politikadan tutun, GDO’lu ürünlerle nesil dezenformasyonuna kadar. ABD Başkanı Ronald Reagan’ın 1980’lerde Orta Amerika’daki reform hareketlerine karşı yürüttüğü gizli savaşlara dair bir belgede; ‘Uluslararası ilişkilerde barış değil, savaş normdur’ sözleriyle başlayan ve gizli savaşlara yol gösteren Santa Fe Komitesi’nin ‘1980’li Yıllar için Yeni İnter-Amerikan Siyaseti’ belgesinde ‘Savaştaki bir dünyada gıda silahtır’ denilmektedir.
O zaman hem kendimizi, hem de gelecek neslimizi, bu savaş kabul edilen gıda teröründen korumak için büyük bir çaba içinde olmalıyız. İşte bizim çabamızın adı da net olarak budur.
Yazılarımı takip edenler bilir, Güvenilir Ürün platformunda görevli olduğumu. Bugüne kadar da genel sekreter Elif Attepe hanımla birlikte güzel çalışmalara imza attık ve atmaya devam ediyoruz. Son olarak da geçen ayın 28’inde Cuma günü gıda güvenliği konusunda çok önemli bir toplantı organize ettik. Aslında bir önceki günün gecesinde İdlib’te Regaib kandil gecesinde şehit düşen Kahraman askerlerimizden dolayı önce iptal etmeyi bile düşündük. Ancak bu bir eğlence programı değildi. Ve “Gıda Güvenliği” toplum olarak üzerinde hassasiyetle durulması gereken konulardan biriydi. Ve hazırlıklar yapılmıştı. Ayrıca böyle günlerde birlik ve bütünlük içinde toplum olarak dik durmak gerekiyordu. Hatta bu toplantıların başında şehitlerimiz ve güncel olaylara dair mesaj verme imkanı da olacağından daha iyi olacağına karar vererek programı yapmaya karar verdik.
Ne Yiyelim Ne İçelim, Güveniliri Nasıl Seçelim Paneli
Çok sayıda sivil toplam örgütü önderinin bir araya gelerek kurduğu ve banimde icra kurulu başkanlığını yapmaktan onur duyduğum “Güvenilir Ürün Platformu” bilgi kirliliğini önlemek adına “ne yiyelim ne içelim, güveniliri nasıl seçelim” toplantısını Elite World İstanbul’da gerçekleştirdi. Şehitlerin anısına saygı duruşu ile başlayan toplantıda gündeme yönelik önemli mesajlar da verildi. Her zaman Türk Ordumuzun yanındayız mesajı net olarak büyük bir kararlılıkla üzerinde duruldu. Tüm konuşmacılar aynı duygu ve düşüncede birlik mesajları verdi. Toplantının moderatörlüğünü “Güvenilir Ürün Platformu” ve “Ekonomi Gazeteciler Derneği” Başkanı Celal Toprak yaptı. Toplantıda, Gıda sektörünün önde gelen isimlerinden, Aroma Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Duruk, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, Muratbey Peynirleri Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol ve Bereket Döner CEO’su M. Nezif Emek görüşlerini aktardı.
Türk Döneri İtibarsızlaştırılmaya Çalışılıyor
Bereket Döner CEO’su Nefiz Emek, konuşmasının başında, dönerin geçmişteki tarihini vurgulayarak, dönerin dünyada 1970’lerde ün yaptığını ve dönerciliğin Türkiye’deki yerine ve ülkedeki dönerci sayısına vurgu yaptı. Türk dönerinin dünya çapında bir marka olduğunu ifade eden ve dönerin satış fiyatının birbirini tutmadığını belirten Emek, “Ucuz dönere siz yaprak döner diyorsanız güvenilir üründen ziyade ticareti konuşuyorsunuz demektir” dedi. İçinde bulunduğumuz dönemde Türk dönerini itibarsızlaştırılmak isteyenler var olduğuna dikkat çeken Emek, “bir bakıma döner önemsizleştirilmeye çalışılıyor. Döner, Türkiye'nin bir manada yeraltı kaynağı gibi en önemli kaynaklarından biridir. Dünyanın en önemli yiyecekleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır” dedi.
Dönercilik Sektöründe STK’lar oluşmaya başladı.
Emek; “Birçok sektörde olduğu gibi bizim sektörde de STK’lar oluşmaya başladı. STK’nın kurulum amacı yanlış bilinen bilgileri doğru şekilde tüketiciye anlatmaktır. Bizde ‘Tüm Dönerciler Derneği’ “DönerDer” olarak bunu yapmaya çalışıyoruz” diyen ve aynı zamanda bu derneğin genel başkanı olan M. Nezif Emek, dönerin güvenilir olabilmesi için hangi süreçlerin izlenilmesi gerektiğini de anlattı. “Maalesef Türkiye restorancılığı Avrupa restoranından 4 kat daha ucuzdur. Keşke maliyetler bizi bu kadar sıkıştırmasa ve halkımıza daha iyi hizmet verebilsek. Dönerde çamaşır suyu yok, bunlar maalesef trend haberin yansımalarıdır.” İfadelerini kullandı.
Mikrobiyolojik üreme olmaması için donuk döner tercih edilmeli
Etin mikrobiyolojik üreme özelliğinden de bahseden Emek, "Ne kadar hijyenik yaparsanız yapın donuk olmazsa, taze olarak ateşe konulduğunda ette mikrobiyolojik üreme oluşur, bu da büyük bir risktir. Bu haliyle dönerin çiğ olarak restoranlarda tüketilmemesi gerektiğini tavsiye ediyoruz. Öncelikle her ürün gibi döner de kaliteli ve hijyenik ortamlarda üretilmeli ve hiç kimse kendi küçük büfesine göre sağlıksız ortamlarda döner üretmemelidir. Bu açıdan Güvenilir ve hijyen olarak üretim ve satış süreçlerinin denetlenmesi gerekir. İçeriğindeki bileşenler açıkça toplumla paylaşılmalıdır. Markette paketlenmiş olarak döner satışını onaylıyoruz, ancak istek üzerine marketlere üretim yapıyor ve maliyet rakamlarına göre marketlere girip girmemeye karar veriyoruz” diye konuştu.
İklim Değişikliği Gıdada Olumsuz Etkilere Yol Açmaktadır.
Güvenilir gıda konusunun değerlendirildiği toplantıda konuşan Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis iklim değişikliğinin gıdadaki olumsuz etkilerine değindi. Beslenmenin önemini vurgulayan Reis “Küresel ısınmanın ülkemizdeki olumsuz etkisi yediğimiz gıdaya kadar etkiliyor. Dolayısı ile bu durum da çocuklarımızın geleceğini etkilemektedir” şeklinde konuştu. Ayrıca yurtdışından ithal edilen bakliyat kadar olmasa da daha kaliteli bakliyat veya pirinci ihraç ettiklerinin altını çizen Reis, dünyanın en kaliteli ve güvenilir bakliyatının ülkemizde üretildiğini söyledi. Ayrıca Reis Gıda, geleceğe değer katan kadınlarımızın her zaman yanında olduğunu ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde de güçlerine güç katmak için Çamyayla köyü kadın üreticileriyle “Bakliyat Köyü” projesini imzaladıklarının altını çizdi.
Gıda Mühendislerinin Önünü Açmalıyız
“Karbon ayak izini çok önceden konuşmalıydık” diyen Aroma Yönetim Kurulu Başkan vekili Mahmut Duruk “Gıdayı kitap yazanlara bırakırsanız olmaz. Korona virüsü için ne yapılması lazım iklim dahi araştırmak lazım. Tohumdan başlayarak gübrenin de kontrol edilmesi lazımdır. Şalvar giyip benim ürünüm organik denmesini çok doğru bulmuyorum. Binlerce gıda mühendisi, akademisyen ve işin uzmanı var ve seslerini istedikleri gibi duyuramıyorlar. Onların önünü açmamız gerekmektedir” dedi. Aynı zamanda Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF) Yönetim Kurulu Üyesi olan Mahmut Duruk, toplantı kapsamında son yıllarda artan güvenilir gıda hassasiyetinden bahsetti.
Denetim, Güvenilir Gıdada Öncelikli Şarttır.
Ayrıca Meyve Suyu Endüstrisi Derneği (MEYED) Yönetim Kurulu Üyesi olan Mahmut Duruk; “Türkiye'de güvenilir ürün için ilk şart denetimdir. Tarlalar sürekli bölündüğü ve üretici değiştiği için denetimde zorluklar yaşanmaktadır. Denetimin kolay ve hızlı yapılabilmesi için en önemli şartlardan biri tarlaların birleştirilmesidir. Bakanlık tarafından iklim, toprak ve su analizleri yapıldı, bölgesel ürünler belirlendi. Ancak yetiştirilen ürün, tohumdan hasada kadar denetlenmedi. Tarım ve Orman Bakanlığı ile ilgili bakanlıklar bir araya gelerek ve bir yapı kurarak ürünün güvenilir olması için takibini yapmalıdır. Bu denetimin en kolay yolu özellikle son yıllarda bölündüğü için boş kalan, ekilmeyen tarlaların birleştirilerek üst kullanım hakkının kooperatiflere verilmesinden geçiyor. Ürün yetiştirilmesi sürecinde denetlenmezse genetiğinin değiştirilmesinden kimyasal kullanımına kadar her türlü olumsuzluklarla karşılaşabiliriz. Bu denetimlerde ve süreçlerde istihbarat teşkilatı bile rol alabilir. Son dönemde ortaya çıkan ve 1,5 milyarlık ülkenin adeta karantinaya alınmasına denen olan virüs gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor." ifadelerini kullandı:
Gıdanın Yalnızca Zarar Vermemesine Değil, Sağladığı Faydalara Da Odaklanılmalı
Bir ürünün güvenilir olup olmadığını veya paslandığını anlamak için ham maddesinden itibaren takip edilmesi önemini belirten Muratbey Peynirleri Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, kaliteli ve güvenilir olmanın bir bedeli olduğunun altını çizdi. Gıdanın yalnızca zarar vermemesine değil, sağladığı faydalara da odaklanılması gerektiğine dikkat çeken Muratbey Yönetim Kurulu Başkanı Necmi Erol, “Muratbey olarak tüketicilerimizi güvenilir ve sağlıklı gıdayla buluşturmak üzere inovatif çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Özellikle son yıllarda risk boyutuna ulaşan D vitamini eksikliğine çözüm sunmak amacıyla dünyada bir ilke imza atarak ürettiğimiz D vitamini ile zenginleştirilmiş ürünler ile halk sağlığına verdiğimiz önemi bir kez daha ortaya koyduk” sözlerini söyledi.
Tüketiciler merdiven altı sağlıksız üretime karşı bilinçlenmeli
Bir ürünün güvenilirliğini sağlamak için ham maddeden itibaren takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Necmi Erol, “Biz peynirlerimizi ülkemizin en kaliteli sütleriyle ve tamamen yerli kaynaklarla üretiyoruz. Hiç kuşkusuz bu üretimin bir bedeli var. Günümüz şartlarında peyniri 10 liraya satışa sunmanız mümkün değil, yapılıyorsa orada kalitesiz, merdiven altı sağlıksız üretim ya da uygun olmayan içerik sorunu söz konusudur. Bu konuda vatandaşlarımızın bilinçlenmesi için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız” açıklamasında bulundu. Ayrıca, tüm dünyayı sağlıklı, inovatif, kaliteli ve leziz peynirlerle buluşturmayı hedefleyen Türkiye’nin milli peynir markası Muratbey peynirlerinin Y.K. Başkanı Necmi Erol Bey; “Biz çalışmalarımızı, Ar-Ge merkezimizde sağlıklı, faydalı, güvenilir ve inovatif lezzetler üretmekle sürdürüyoruz. Dünya İnovasyon Ödüllü, az tuzlu peynirimiz Burgu ile son olarak Almanya’daki saygın bir derginin okurları tarafından ‘Yılın en iyi peyniri’ seçildik. Siz güvenilir ve kaliteli bir gıda üretip sunduğunuzda, bunun dünyanın her yerinde bir karşılığı var” dedi.
Herbalife İdari ilişkiler Direktörü Samet Serttaş
Tüketicinin ihtiyaçlarının temel sorun hale geldiğini ifade eden Herbalife İdari ilişkiler Direktörü Samet Serttaş, bitkisel proteinlere yönelik beslenmenin önemli olduğunu ama bunun bile tartışmalarla dolu olduğunun altını çizdi. Güvenilir gıdaya nasıl erişebiliriz konuştuğumuz bu günlerde, bilimsel bilgilerin ticarete dönüştüğünü söyledi.
Ayrıca toplantıda söz olan Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Melek AKBAŞ ÜRETEN oda adına çalışmalarından dolayı "Güvenilir Ürün Platformu"na teşekkür etti. Güvenli gıdaya ulaşma konusunda Gıda Mühendislerinin zincirin en önemli halkasını oluşturduğunu, gıda ile ilgili konularda kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunun Uzman Gıda Mühendisleri tarafından yapılması gerektiğini vurguladı.
Reis Gıda
1981 yılından itibaren kuru gıda sektörünün liderlerinden biri olan Reis Gıda, yurtiçi ve yurtdışındaki tüketicilerini, %100 yerli tohum anlayışı ve ulusal ve uluslararası kalite normlarına uygunluğu belgelenmiş olan ürünleri ile ülkemizin yanı sıra 4 kıtada 22 ülkeye ihracat yapan tamamen milli bir markamızdır. 2013 yılında İstanbul Esenyurt’taki 9 bin 500 metrekare kapalı alanı bulunan yeni fabrikasına taşınan ve tesiste yaptığı ilave yatırımla, pirinç ve bakliyatta, yılda 70 bin tonu geçen üretim kapasitesine sahiptir.
AROMA Bursa Meyve Suları ve Gıda Sanayi A.Ş.
1968 yılında Bursa'nın Gürsu ilçesinde yaklaşık 75.000 m² arazi üzerine kurulmuştur. 1991 yılında çoğunluk hisseyi alarak yönetime geçen Duruk Grup, başlattığı yatırım hamlesi ile işlenen meyve miktarı her geçen gün arttırılarak, yılda 20.000 tondan 125.000 tona çıkarmış ve Aroma’ yı ülkenin önde gelen meyve suyu dolum tesislerinden biri haline gelmiştir. Ayrıca, Aroma Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu markası ile 2004 yılından beri su piyasasında yer almaktadır. AROMA Ömer Duruk Doğal Kaynak Suyu Tesisleri 2004 yılında, 50.000 m² açık alan içerisinde 10.000 m² kapalı alan olarak inşa edilmiştir. Doğal kaynak suyu, Uludağ'da 2020 m yükseklikteki kaynaktan çıkmaktadır.
Muratbey Peynirleri
1965 yılında Eminönü’nde küçük bir peynirci dükkânıyla peynir sektörüne adım atan Muratbey, 1992 yılında ilk üretim tesisini açmıştır. 300’ün üzerinde ürün çeşidi ile Muratbey; 35 bin metrekare kapalı alana sahip üretim tesisine sahiptir. Yaklaşık 400 çalışanı ve günde 700 ton süt işleme kapasitesi ile Türkiye çapında 30 bini aşkın satış noktasına, dünya çapında 4 kıtaya ulaşmakta ve daha fazla sayıdaki insanın sağlıklı sütle üretilmiş sağlıklı ürünler tüketmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
Bereket Döner
1988 yılında İstanbul Beyoğlu’nda, küçük bir döner işletmesi olarak kurulmuştur. Bugün ise, Türkiye’nin en büyük döner üreticisi olarak kabul edilmektedir. İstanbul Hadımköy’de 12.500 m²’lik kapalı alanda kurulu tesisi ile Bereket Döner, kuruluşundan bugüne sektöründe açık ara liderliğini korurken dünyada da adından sıkça söz ettiren dev üreticilerin başında gelmektedir. Ayrıca Niksar’da kurulan Süt ve Süt Ürünleri Fabrikası ve Besi Çiftliği ile de Türkiye’nin verimli topraklarında kendi üretimini yapmaya başlamıştır. Günümüzde 125’i aşan şube sayısı ile en büyük restoran zincirlerinden birine sahip olan Bereket Döner, sektörde haklı ve saygın bir yer edinmiştir. 2015 yılı Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları araştırmasında İkinci Beş yüz listesine adını yazdırarak sektöründe yine bir ilke imza atmıştır.