Kübra ÇETİNDAĞ

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Nazlı Tlabar Güler, şirketin insan kaynakları hedefini Analiz’e anlattı. Güler, özellikle yeni mezun gençlere şirketin kapılarının açık olduğunu söyledi. 

Şirketinizin kârlılığına İK departmanının en önemli katkıları nelerdir? Çalışan bağlılığı ve memnuniyeti ile şirket kârlılığı arasında nasıl bir ilişki görüyorsunuz? Bu ilişkiyi ölçmek için hangi metrikleri kullanıyoruz? 

İK departmanının şirket kârlılığına pek çok farklı perspektiften katkısı var. En önemli katkılarından biri yetenek yönetimi. Yetenekli çalışanları çekmek, geliştirmek ve elde tutmak, şirketin rekabet gücünü ve inovasyon kapasitesini artırıyor. Diğer bir önemli katkı, çalışanların performans yönetimi. İyi yapılandırılmış bir performans yönetim sistemi, çalışanların hedeflerini şirketin stratejik hedefleri ile hizalayarak verimliliği ve dolayısıyla kârlılığı artırıyor.

Ayrıca, İK'nın eğitim ve gelişim programları yoluyla çalışanların becerilerini sürekli olarak geliştirmesi, şirketin değişen piyasa koşullarına hızlı uyum sağlamasını kolaylaştırıyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejileri de geniş bir perspektif ve yaratıcı çözümler getirerek, şirketin kârlılığını olumlu yönde etkiliyor.

Çalışan bağlılığı ve memnuniyeti, şirket kârlılığı üzerinde doğrudan ve dolaylı etkiler yaratıyor. McKinsey'in araştırmalarına göre, yüksek bağlılığa sahip çalışanlar daha yüksek kârlılık ve daha yüksek verimlilik sergiliyor. Bu, bağlı çalışanların daha az devamsızlık yapması, daha yüksek müşteri memnuniyeti yaratması ve inovasyona daha fazla katkı sağlaması ile açıklanabilir.

Gartner'ın araştırmaları da benzer sonuçları destekliyor. Çalışan bağlılığı yüksek olan şirketler, daha düşük çalışan devri oranlarına ve daha yüksek müşteri sadakatine sahip oluyor. Bu durum, işe alım ve eğitim maliyetlerinin düşmesi ve müşterilere sunulan hizmet kalitesinin artması anlamına geliyor. Bu ilişkiyi ölçmek için de birkaç kritik metrik kullanıyoruz. Çalışan Bağlılığı Anketleri, Net Tavsiye Skoru (NPS), Çalışan Devir Oranı, Performans ve Üretkenlik Ölçümleri gibi. Bu metrikler, çalışan bağlılığı ve memnuniyetinin şirket kârlılığı üzerindeki etkisini daha somut ve ölçülebilir hale getirmemize olanak tanıyor.

İşe alım süreçleri

İşe alım süreçlerinizde maliyet-fayda analizini nasıl yapıyoruz? Bir çalışanın şirketinize sağladığı ortalama geri dönüşü nasıl hesaplıyoruz? 

İşe alım sürecinde maliyet-fayda analizi yaparken birkaç temel adımı takip ediyoruz. İş ilanlarının yayınlanması, işe alım danışmanlık ücretleri, aday değerlendirme ve mülakat süreçlerinin maliyetleri gibi doğrudan işe alım maliyetleri ve iç kaynakların (İK ve diğer departmanların) işe alım sürecine harcadığı zaman ve enerji diyebileceğimiz dolaylı maliyetler başta geliyor. 

Bir çalışanın şirkete sağladığı ortalama geri dönüşü hesaplamak için ise birkaç anahtar metrik kullanıyoruz. Bunları işe alınan çalışanın ilk bir iki yıl içindeki devir oranı, performansı ve potansiyeli kapsayan bütünsel performans değerlendirmesi, ürettiği işin hacmi ve iş kalitesi ve kültüre olan uyumluluğu için memnuniyet anketleri olarak sıralayabiliriz.

Vodafone olarak gençlere yönelik kapsamlı programlar oluşturma kararını ne tetikledi? Genç yeteneklerin şirket için önemi nedir?

Vodafone’da geleceğin liderleri olarak gördüğümüz genç yetenekleri keşfetmeyi ve organizasyonumuza katmayı önemsiyoruz. Yeni mezun işe alımlarımızı, Vodafone'un global ölçekte tüm ülkelerinde uyguladığı Discover Genç Yetenek Programı kapsamında 17 senedir gerçekleştiriyoruz. Bu programla aramıza katılan arkadaşlarımız, bakış açılarını ve dinamizmlerini organizasyonun tüm birimlerine yansıtmaları amacıyla şirketimizin satış, pazarlama, teknoloji, finans, insan kaynakları gibi fonksiyonlarında konumlandırılıyor. Organizasyonumuzdaki dijital rollerde ve yeni iş kollarını oluşturan ekiplerde de Discover’lara yer veriyoruz. Her zaman olduğu gibi gelecekte de gençler bizim en büyük motivasyonumuz ve rehberimiz olmaya devam edecek

Programların hedef kitlesi

Discover, London Rise, Campus Lab gibi farklı programların hedef kitlesi ve amaçları nelerdir? Bu programların birbirinden ayrılan özellikleri nelerdir? 

Bundan 17 yıl önce 3 kişi alarak başlattığımız Discover Genç Yetenek Programı sayesinde, yüksek potansiyele sahip gençleri Vodafone’a kazandırarak, lokal ve global kariyer olanaklarından faydalanmalarına, eğitim-gelişim programları ile desteklenmelerine olanak tanıyor ve aynı zamanda Vodafone Türkiye’nin yetenek havuzunu genişletmeyi amaçlıyoruz. Her yıl artan bir ivmeyle istihdama katkımızı sürdürdüğümüz bu programla bugüne kadar 770’i aşkın genci bünyemize kattık. Kariyerine Discover olarak başlayan ve şu an Vodafone Liderlik Ekibimizde yer alan çok sayıda çalışma arkadaşımız bulunuyor.

Campus Lab ile üniversite öğrencilerine Vodafone’un faaliyet gösterdiği ükelerde 12 hafta boyunca kendi akranlarıyla bir arada çalışma imkânı sunuyoruz. Global düzeydeki jüriye proje sunumu yapma ve kazanan takımlara istihdam fırsatı sağlıyoruz. Gençler, bu süreçte özel bir eğitim programından geçiyor.

Vodafone bünyesindeki genç yeteneklere yönelik kariyer ve gelişim projemiz London Rise kapsamında 26 yaş ve altı genç yetenekleri bir gelişim değerlendirme sürecine tabi tuttuk. Değerlendirme sürecinde önce çıkan 10 genç yetenekle Vodafone’un Londra ofisini ziyaret ettik. Grubumuzun vizyonunu ve stratejisini yerinde dinleme fırsatı yakaladık. İlham veren seanslar düzenledik. Vodafone Grubu’na transfer ettiğimiz Türk yeteneklerin deneyimlerini ve kariyer hikâyelerini dinledik. London Rise projesi ile genç yeteneklere hem kariyer ve gelişim dolu bir yolculuk sunduk, hem de global bir organizasyon olduğumuzu daha derinden hissettirdik. Gelenekselleştirmeyi hedeflediğimiz London Rise projemiz globalde de büyük ilgi gördü ve iyi uygulama örneği olarak Vodafone Grubu ile paylaşıldı.

Fırsat eşitliği sağlama hedefi

Programlara katılan gençlerin Vodafone'a katma değerleri nelerdir? Bu programların şirket kültürüne etkisi nedir?

Vodafone’da, iş süreçlerimizden başlayarak toplumsal ve ekonomik hayatta fırsat eşitliği sağlama hedefiyle çalışıyoruz. Çeşitliliği, iş yapış biçimimizin bir parçası olarak görüyor ve kültürümüzün merkezine koyuyoruz. Şirketimizde herkesin eşit olanaklardan faydalanabildiği, herkesin biricikliğine inandığımız bir kurum kültürü yaratılmasına önem veriyoruz. Herkesi “Ben bu şirketin parçası olabilirim; burası benim kendim olabileceğim, dahil eden, çeşitliliği önceliklendiren, bir şeyler üretebileceğim, etki ve katkı sağlayabileceğim, devamlı yeni şeyler öğrenebileceğim bir şirket” düşüncesine getirmeyi hedefliyoruz. Bütün bu farklı, çeşitli seslerle tüm süreçlerimizi dizayn etmeye ve hepsine uygun seçenekler sunmaya çok önem veriyoruz; çünkü, ortak akla inanıyoruz.

İçeriden dışarıya bir bakış açısı

Gelecekte bu programlarda ne gibi yenilikler görmeyi bekliyorsunuz? Yeni nesil çalışanların beklentilerini karşılamak için programlarınızı nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz?

Çalışan deneyimini iyileştirmek ajandamızın üst sıralarında yer alıyor. Teknolojinin sunduğu imkânları en iyi şekilde iş yapış şeklimize entegre ederek, çalışma arkadaşlarımızın deneyimlerini daha etkili ve dijital hale getirmeyi hedefliyoruz. Çalışma arkadaşlarımızı dinleme fırsatı elde ettiğimiz memnuniyet anketlerini, fokus grup çalışmalarını jenerasyon bazında segmente edip yeni nesli daha yakından takip ediyoruz. Dışarıdan gençlerin tercih ettiği bir işveren olmak için önceliğimiz kendi çalışanlarımız oluyor ve bu doğrultuda içeriden dışarıya bir bakış açısını benimsiyoruz. 

Eş zamanlı gençlerin katıldığı araştırmaları yakından takip edip, onların beklentilerine uygun inisiyatifleri kültürümüzle harmanlayarak sürekli olarak yenilikler yapmayı da ihmal etmiyoruz.

Burada hedefimiz Türkiye’nin en iyi çalışan deneyimini sunan işvereni olmak. “Vodafone’da çalışmak güzel iş” diyerek, tüm çalışma arkadaşlarımızın #oldugumgibi diyebildiği bir ekosistem yaratmak ve bu kültürü en iyi şekilde potansiyel adaylarımıza da yansıtmak istiyoruz.

Bu anlayışla, şirketimizde üst yönetimden kişilerin de yer aldığı bir çalışma grubu oluşturduk ve çalışmalarımıza 1,5 yıl önce başladık. Organizasyonumuzu çalışma arkadaşlarımız için harika bir işyeri yapan pek çok farklı uygulama, politika ve stratejiyi işbirliği içinde hayata geçiriyoruz. 

Teknolojide Kadın Staj Programı

"Teknolojide Kadın", "Satış Departmanında Kadın" ve "Geleceğin Meslekleri Staj Programları" gibi spesifik programların oluşturulmasının amacı nedir? Bu programlara katılan gençlerin kariyerlerindeki ilerleyişini nasıl takip ediyorsunuz? Bu programların uzun vadeli etkileri neler oluyor?

Teknolojide Kadın Staj Programı, çalışma hayatında fırsat eşitliğini desteklemeye yönelik, üniversitelerin 4. sınıfındaki kadın öğrenciler için tasarladığımız, teknoloji odaklı ve uzun dönemli bir staj programı. Programımız, ilgili mühendislik alanlarında okuyan ve Telekomünikasyon/Teknoloji alanında kariyer yapmayı planlayan öğrencilerin başvurularına açık. 

Satış Departmanında Kadın Staj Programı, çalışma hayatında fırsat eşitliğini desteklemeye yönelik, üniversitelerin 4. sınıfındaki kadın öğrenciler için tasarladığımız bir staj programı. Programımız, Telekomünikasyon/Teknoloji sektöründe satış alanında kariyer yapmayı planlayan öğrencilerin başvurularına açık. 

Geleceğin Meslekleri Staj Programı ise 4. sınıftaki üniversite öğrencilerinin mezuniyet öncesi dijital kanallarda uzmanlık gerektiren rolleri deneyimlemesi için tasarladığımız uzun dönem staj programı. Programımız, ilgili alanlarda okuyan, Telekomünikasyon/Teknoloji alanında kariyer yapmayı planlayan öğrencilerin başvurularına açık. 

Yapay zeka çalışmaları

Yapay zeka, makine öğrenimi gibi teknolojilerin hızla geliştiği günümüzde, gençlerin gelecekteki iş hayatına hazırlanması için Vodafone olarak neler yapıyorsunuz? Bu programlarınızda bu teknolojilere yer veriliyor mu?

Vodafone olarak, her yıl çeşitli lise ve üniversite etkinliklerine katılım gösteriyoruz. Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz “Vodafone Spring Break” programıyla gençleri kendi ofisimizde ağırladık. Lise ve üniversite öğrencilerine yönelik tasarladığımız program kapsamında yapay zekâdan nesnelerin internetine kadar pek çok konuda toplam 20 saatten fazla yüz yüze ve online eğitimler verdik. Programımızdan 200 öğrenci yararlandı.

İşe alım süreçlerimizde kullandığımız Eightfold aracı sayesinde, açık olan rollerimiz için uygun aday örneği, rol için önemli kelimeler gibi bilgileri kalibrasyon amaçlı girerek yapay zekânın bize uygun olabilecek adayları önermesini sağlıyoruz. Ayrıca, kültürümüzün bir parçası olan, kendi kariyerimizi şekillendirme esnekliğine paralel şekilde kendi profil kartımızı oluşturarak yetkinlik ve becerilerimize uygun rollerin yapay zekâ ile birlikte bize öneri olarak gelmesini sağlıyoruz.

Toplu işe alımlarda Sova platformu üzerinden yapay zekâ ile “CV Screening” dediğimiz ilk aday eliminasyonunu gerçekleştiriyoruz. Değerlendirme aşamasında ses ve video analitiği kullanılarak, adayların söylemleri, tonlamaları ve yabancı dil bilgileri değerlendiriliyor.

Vodafone’da önem verdiğimiz süreçlerden biri de “Arkadaşını Öner” uygulamamız. Arkadaşının CV’sini ilgili platforma yükleyen arkadaşlarımız ilgili CV’ye uygun açık rollerden hangisinin en uygun olduğunu yapay zekâ sayesinde öğrenebiliyor.

Eğitim ve gelişim alanında inovatif dijital platformumuz Grow aracılığıyla çalışanlarımıza kendi profesyonel gelişim alanlarını ve kariyer planlamalarını yapma gücünü sağlıyoruz. Yapay zekâ sayesinde kişilere özel gelişim fırsatı tavsiyeleri sunuyoruz. Grow, aynı zamanda, ekiplerimize işe alım süreçlerinde veya ihtiyaç duyulan yetkinliklerin belirlenmesi konusunda yardımcı oluyor.

Bir diğer önemli projemiz ise İK Analitiği ile ilgili. Bir çalışanın iş-yaşam döngüsündeki beklentilerini analiz ediyoruz. Tahminsel modeller kullanarak çalışanlarımızı mutlu/mutsuz eden faktörleri belirliyoruz ve proaktif önlemler alıyoruz. İK’daki stratejilerimizi, uygulamaları, projelerimizi buna göre şekillendirip, önceliklerimizi belirliyoruz.  

Ek olarak, yapay zekâ uygulamalarını sürdürülebilir kılmak için canlı bir veri tabanı oluşturduk. Bu veri tabanıyla birlikte ihtiyaçlar doğrultusunda farklı yapay zekâ modellerini tasarlayabileceğiz. 

Sürdürülebilirliği önem veriliyor

Sürdürülebilirlik, günümüzün en önemli gündem maddelerinden biri. Vodafone olarak gençlerin sürdürülebilirlik konusunda farkındalıklarını artırmak için neler yapıyorsunuz?

Vodafone Türkiye olarak, Çevresel, Sosyal, Yönetişim (ÇSY) konseptini içselleştirdik. Şirket içinde kurduğumuz ÇSY Komitesi ve çalışma gruplarıyla kapsayıcı şekilde bu süreçleri yönetiyoruz. Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı her yaştan paydaşımıza ulaşacak şekilde hayata geçiriyoruz. 

Elektronik atıkların geri dönüşümünü teşvik etmek amacıyla 2019 yılında başlattığımız “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesini kurumsal paydaşlarımızın desteğiyle büyütmeye devam ediyoruz. Elektronik atıkları artı değere dönüştürmeyi, böylece hem sosyal hem de çevresel etki yaratmayı hedeflediğimiz “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesiyle çalışanlarımızın, iş ortaklarımızın çalışanlarının, müşterilerimizin evlerinden getirdiği e-atıkları topluyor ve bu atıkların geri dönüştürülmesini sağlıyoruz. Geri dönüşümden elde edilen ekonomik gelirle de okullara kodlama sınıfı kuruyoruz. Bugüne kadar 53 iş ortağımızın katkısıyla 22 tonu aşkın e-atık geri dönüştürüldü. Farklı illerde açılan 10 kodlama sınıfında 10 bini aşkın çocuğun dijital araçlara erişimi sağlandı. 

Diğer yandan, çocuklarımızda çevre bilinci oluşması ve sürdürülebilirlik konusunda yetkin bireyler olmaları için başlattığımız “Yeşil Gezegen” projesi kapsamında, Türkiye'nin farklı illerinde 7-14 yaş arası çocuklara iklim değişikliği, geri dönüşüm, sürdürülebilirlik ve afet konularında online eğitimler veriyoruz. Bugüne kadar 15 bini aşkın çocuğa ulaştık.

Vodafone Grubu, Kasım 2022’de WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ile birlikte “Gezegen İçin Bir Milyon Telefon” kampanyasını başlattı. Amacımız, elektronik atıkların azaltılması ve kullanılmayan cep telefonları için daha döngüsel bir ekonominin oluşması. Kullanıcılardan topladığımız her cep telefonu için WWF-Türkiye’nin doğa koruma çalışmalarında kullanılmak üzere 40 TL bağışlıyoruz. Kampanyanın hedefi, toplam 3 yıllık süreçte dünya genelinde 1 milyon telefon toplanması. Bugüne kadar 340 binden fazla telefon toplandı. 

Bu ve bunun gibi yürüttüğümüz çeşitli projelerle toplumun her kesimine yayılacak bilinç ve farkındalık sayesinde sürdürülebilirlik konusunda önemli yol kat edilebileceğine inanıyoruz.