SON DAKİKA
Kızılay masthead
GÜNDEM Perşembe 08 Mayıs 2025 16:16

"GELECEĞİMİZİ İNŞA EDERKEN ALGORİTMALARDAN FAYDALANACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Teknoloji ve İnovasyon Fonu ile yapay zeka alanındaki yenilikçi start-up'lara yatırımı destekliyoruz. Önümüzdeki dönem bir Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kurmayı planlıyoruz, bu alandaki yeni şirketlere, yeni oluşumlara destek olmak anlamında." dedi.

"Geleceğimizi inşa ederken algoritmalardan faydalanacağız"

Yılmaz, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen "Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi"nin açılışında yaptığı konuşmada, küresel yapay zeka etki endeksine göre 2030 yılı itibarıyla dünyada oluşacak yapay zeka ekonomisinin 16 trilyon dolar civarına ulaşmasının beklendiğini söyledi.

Yapay zekanın çalışma hayatına da önemli etkilerde bulunacağına işaret eden Yılmaz, bazı mesleklerin tamamen ortadan kalkacağını, bu işlerin artık insanlara ihtiyaç duyulmadan yapay zeka ile gerçekleştirileceğini, yapay zekayla ortaya çıkacak yeni meslek gruplarının oluşacağını, bazı mesleklerin devam edeceğini ancak bu mesleklerin icra edilme biçimi ve yöntemlerinin ciddi biçimde değişeceğini ifade etti.

Yılmaz, "Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye" vizyonu doğrultusunda yalnızca yapay zeka ekosistemini değil, aynı zamanda bu alanı destekleyecek kurumsal ve yönetsel altyapıyı da şekillendirmeye çalıştıklarını vurgulayarak, yeni teknolojilerde düzenleyici çerçevenin oldukça hassas bir konu olduğunu, aşırı düzenlemenin teknolojilerin gelişimine engel olabileceğini, hiç düzenleme yapılmaması durumunda ise ciddi risklerle karşı karşıya kalınabileceğini kaydetti.

Hükümet olarak yapay zeka alanında ciddi çalışmalar yürüttüklerini vurgulayan Yılmaz, bu kapsamda, başkanlığında oluşturulan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurulu'nun ilgili tüm bakanlık temsilcileriyle belli aralıklarla bir araya gelerek yapay zeka politikalarını gözden geçirdiğini aktardı.

Ulusal Yapay Zeka Strateji Belgesi'nin bulunduğunu ve bu kapsamda 71 eylemden oluşan bir eylem planını hayata geçirdiklerini anımsatan Yılmaz, şöyle konuştu:

"Eylem planımızda Türkçe büyük dil modeli geliştirilmesi, uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi, yapay zeka ekosisteminin büyütülmesi, nitelikli insan kaynağının arttırılması, yerli uygulamaların yaygınlaştırılması ve Türkiye'yi küresel oyuncu yapacak işlemci altyapısının kurulması önemli başlıklarımızı oluşturuyor. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi programıyla yine yapay zeka temelli girişimleri önceliklendiriyoruz."

- "Girişimlere finansman desteği sağlamayı düşünüyoruz"

Özel sektörün bu konudaki rolünün çok önemli olduğuna, sadece kamuyla bu süreci yürütmenin mümkün olmadığına işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yeni girişimler, yeni firmalar, yeni şirketler bu alanda gelişimlerini sürdürüyorlar. Biz de Teknoloji ve İnovasyon Fonu ile yapay zeka alanındaki yenilikçi start-up'lara yatırımı destekliyoruz. Önümüzdeki dönem bir Girişim Sermayesi Yatırım Fonu kurmayı planlıyoruz, bu alandaki yeni şirketlere, yeni oluşumlara destek olmak anlamında. Böylece erken ve büyüme aşamasındaki girişimlere finansman desteği sağlamayı düşünüyoruz. Hızlı büyüyen Türk teknoloji girişimlerini geliştirmeyi amaçlayan Turcorn 100 Programı'nda seçilen 23 adayın 9'u doğrudan yapay zeka alanında faaliyet gösteriyor. Yine Tech Visa programımız var, teknolojik vize programı. Burada da kabul edilen 28 girişimden 10 tanesi yapay zeka temelli."

Yılmaz, yapay zeka ve teknoloji okuryazarlığının tüm topluma yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizerek, bu dönüşüm sürecinin uzmanlık gerektiren alanlarında nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu eliyle çeşitli eğitim programları geliştirdiklerini, 20 farklı üniversitede yapay zeka alanında ön lisans ve lisans düzeyinde programların açıldığını dile getiren Yılmaz, mevcut iş gücünün geleceğin mesleklerine uyum sağlaması için İŞKUR ve Mesleki Yeterlilik Kurumu'nun çalışmalar yürüttüğünü, kamu kurumlarında yapay zeka alanında yetkin personel yetiştirmek üzere Yapay Zeka Dönüşüm Programı'nın başlatıldığını ifade etti.

Yılmaz, kamu kurumlarında veri yönetişimini etkinleştirmek ve veriden değer üretmek amacıyla Kamu Veri Alanı Projesi'nin hayata geçirildiğini anımsatarak, Türkiye'nin Avrupa Konseyi Yapay Zeka ve İnsan Hakları Çerçeve Sözleşmesi hazırlık sürecine katkı sunduğunu, Avrupa Birliği'nin Yapay Zeka Tüzüğü'ne uyum sağlamak üzere gerekli hazırlıklara başladığını aktardı.

- "İnsana hizmet ediyorsa, insani bir teknolojidir"

Birleşmiş Milletler, OECD ve G20 gibi platformlarda yürütülen politika ve standart belirleme çalışmalarına da Türkiye'nin aktif katılım gösterdiğini dile getiren Yılmaz, bu kapsamda güvenilir yapay zeka uygulamalarının desteklenmesi amacıyla bir etki değerlendirme modeli ve bilgilendirme sistemi üzerinde çalışmalar yürütüldüğü söyledi.

Yılmaz, ISO standartlarıyla uyumlu Yapay Zeka Risk Yönetim Sistemi ve Belgelendirme programıyla sistemin sürdürülebilirliği ve güvenliğinin teminat altına alınacağını belirterek, Türkiye'nin teknolojinin hiçbir alanında sadece tüketici konumunda olmayacağını, üretim süreçleri içinde yer alacağını ve bu teknolojilere katkıda bulanan bir ülke olarak dünyada yerini alacağını ifade etti.

Doğal zekayı bir tarafa bırakarak, sadece yapay zeka üzerinden bir tartışmanın anlamlı olmadığının altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:

"Yapay zeka insana hizmet ediyorsa, insani bir teknolojidir diye vurgulamak istiyorum. Toplumun refahına, sosyal adalete hizmet ediyorsa, yine insani bir teknolojidir diye ifade etmek istiyorum. Geleceğimizi inşa ederken elbette algoritmalardan faydalanacağız ama özgürlük kavramını da insanın iradesini de seçme hakkını da bir tarafa hiçbir zaman koyamayız. Bunları da elbette tartışmak durumundayız. Dolayısıyla bu alanı sadece teknik insanların tartışması bence doğru değil. Hukukçulardan sosyologlara, sanatçılardan kültür insanlarına interdisipliner bir şekilde, tüm farklı kesimlerin katkı verdiği bir tartışma olması gerektiğini de vurgulamak istiyorum."

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un himayelerinde düzenlenen zirvenin açılışında, Kurtulmuş ve TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez de konuşmacı olarak yer aldı.

Muhabir:Harun Kutbe

Redaktor:Mehmet Tosun

Yayınlayan:İsa Sansar

Detaylar

08.05.2025 12:34Türkiye - Ankara - TBMM

4Bülten: Genel InternetKategori:Genel Ekonomi Bilim, Teknoloji Politika Etiketler :Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi

Y-37883983

https://haber.aa.com.tr/yayin/37883983

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi'nin açılışında konuştu:

- "Yapay Zeka Araştırma Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kalıcı bir komisyon haline dönüştürülmesi de mümkündür"

- "Sahip olduğu ekonomik imkanlarla, potansiyellerle birlikte dünyada evrensel söz söyleme kabiliyetine sahip olan Türkiye'mizin önümüzdeki dönemde yapay zeka alanında da fevkalade büyük iddiaları vardır, olmalıdır ve bu iddiaları evrensel hale getirmek mecburiyetimiz vardır"

- "Teknolojinin yanında ahlak, etik, hukuk, manevi ve insani değerlerin de işin içerisinde olduğu yeni bir yapay zeka ekosistemini oluşturmak Türkiye'nin vazifelerinden birisidir"

TBMM (AA) - TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Yapay Zeka Araştırma Komisyonunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kalıcı bir komisyon haline dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.

Kurtulmuş, TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, yapay zeka konusunun TBMM çatısı altında ele alınmasının önemine değinerek, zirvede ortaya çıkacak görüşlerin, tartışılacak konuların önemli bir yol gösterici olmasını temenni ettiğini ifade etti.

Numan Kurtulmuş, "Hatta belki ismini de değiştirerek, bu Yapay Zeka Araştırma Komisyonunun Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında kalıcı bir komisyon haline dönüştürülmesi de mümkündür. Ayrıca bunu da aramızda tartışmamız gerekir diye düşünüyorum." diye konuştu.

Milli iradenin merkezi olan TBMM'nin, toplumsal gelişmeleri ve dünyada ortaya çıkan gelişmeleri yakından takip edip, kurduğu komisyonlarla bu konuların üzerinde yapılabilecek her şeyi konuşup, sonuçları raporlaştırdığını aktaran Kurtulmuş, bu raporların her birisinin ciddi bir yol haritası olduğunu söyledi.

Dijital Mecralar Komisyonu ile Yapay Zeka Araştırma Komisyonunun örnek gösterilebilecek komisyonlardan olduğunu dile getiren Kurtulmuş, Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez başta olmak üzere komisyon üyelerine çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

- "Kapitalizmin bir tane ilkesi vardır o da para kazanmaktır"

Teknoloji ve insan arasındaki ilişkiye değinen Kurtulmuş, bu konuda modern dönemlerde bir kaç dönüm noktası olduğunu hatırlattı.

Sanayileşme sürecinde, makinelerin yerine daha tehlikeli işleri yapabilecek robotların devreye girmesiyle önemli gelişmeler elde edildiğini anlatan Kurtulmuş, sanayileşmeyle birlikte başlayan bu büyük hamlenin bazı temel konulardaki insani endişeleri yok sayarak devreye girdiğini belirtti.

Şehirleşmenin getireceği sorunlar, çevre meseleleri, şehirlerdeki gecekondulaşma gibi bugün tartışılan konuların sanayileşmenin başlangıç döneminde neredeyse hiç tartışılmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Açık konuşmak gerekirse kapitalizmin ilkesi yoktur. Kapitalizmin bir tane ilkesi vardır o da para kazanmaktır. Zaman içerisinde kapitalizm bu zaafını sistem içerisinde bir takım mekanizmalarla geliştirmeyi ortaya koyabilmiştir. Bunlardan birisi kural koymaktır, yani profesyonelleşmektir. Bunlardan bir diğeri denetlemek, diğeri ise cezalandırmaktır. Yani kötü sonuçlar ortaya çıktığında bunun cezalarının ortaya konulmasıdır. Ancak başlangıçta sanayileşmenin öngördüğü, öngörmesi gereken bazı insani eksiklikler göz önüne alınamadığı için ortaya insanoğlu için önemli bedeller çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

Sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan bu sürecin, 20. yüzyılın ikinci yarısında yeni bir evreye doğru döndüğünü ifade eden Kurtulmuş, bunun da sanayi ötesi ekonomilerin kuruluşu olduğunu dile getirdi.

Teknoloji ilerledikçe yaşanan ve yaşanacak değişimlere değinen Kurtulmuş, "Şimdi geldiğimiz noktada mesela 2025'in şu tarihinde 8 Mayıs'ında burada yapay zekayı konuşuyoruz. Adım kadar eminim ki bundan 10 sene sonra bu Meclisin içerisinde konuşacak olan arkadaşlar dünyaya yön veren, şekil veren yeni bir teknolojik dönemden bahsedecekler." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin teknolojik dönüşüm sürecinde geri kalmaması gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Yapay zeka alanında öncülük yaparak, yapay zekanın gördüğümüz eksikliklerini şimdiden tamamlamaya çalışarak, burada takip eden değil, takip edilen bir Türkiye olma mecburiyetimizin bulunduğunu ifade etmek isterim. Bu çerçevede her türlü hazırlığı yapmanın da süratle gerçekleştirmenin de bizim için önemli bir sorumluluk olduğunu, hatta yapay zekanın ortaya çıkaracağı sorunlar göz önüne alındığında bunun aynı zamanda bir milli güvenlik meselesi olduğunu da ifade etmek isterim." sözlerini sarf etti.

- "Nükleer teknolojinin arkasındaki akıl vicdansızsa o atom bombası Hiroşima'da olduğu gibi karşımıza çıkar"

Kurtulmuş, Türkiye'nin gelişmiş ülkelerle arasındaki mesafeyi sanayileşme döneminde 20-30 senede kapatabilecekken, yapay zekanın ve yüksek teknolojilerin konuşulduğu bu dönemde aradaki farkın birkaç ay ya da birkaç yılda kapatılabileceğini vurguladı.

Numan Kurtulmuş, "Yapay zekayla ilgili şimdiden bütün tedbirlerinin alınarak, bunların uluslararası alanda regülasyonlarının da gerçekleştirilmesinin hayati olduğunu düşünüyorum." görüşünü paylaştı.

Diğer teknolojiler gibi yapay zekanın da "iyi ya da kötü" olmadığını dile getiren Kurtulmuş, "Teknolojiyi üretenlerin teknolojinin arkasındaki akıl, hikmet ve irfanın ne kadar güçlü ve kuvvetli olduğu teknolojinin sonuçlarıyla ilgilidir." dedi.

İnsanoğlunun yıllardır süren çalışmasının en değerli ürünlerinden birisinin de nükleer teknoloji olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Nükleer teknolojinin arkasındaki akıl vicdansız bir akılsa o atom bombası Hiroşima'da, Nagazaki'de olduğu gibi karşımıza çıkar. Dolayısıyla bizatihi teknoloji matah bir şey değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Teknolojinin arkasındaki akıl, vicdan, hikmet ve irfanın en az teknoloji kadar değerli ve önemli olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Bugün yapay zekadan istifade eden yüksek teknoloji ürünlerinin, Allah muhafaza, eğer yeterli bir regülasyon gerçekleştirilemezse insanoğlunun başına ne büyük belalar getireceğini özellikle 1,5 yıldır Gazze'de devam eden İsrail'in ortaya koyduğu yüksek teknoloji ürünü silahlarla yaptığı saldırılarda bir kez daha gördük." diye konuştu.

Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde gerçekleşen çağrı cihazı ve telsiz patlatılmalarına da değinen Kurtulmuş, onlarca insanın hayattan koparıldığını, bunun insanlıkla tarif edilebilir tarafının olmadığını söyledi.

- "Şirket gibi davranan devletlerle devlet gibi davranan şirketlerin birbirine karıştığı bir dönemi yaşıyoruz"

Büyük teknolojik gelişmelerin, "tekno oligarşi" denilen yeni bir sınıfı ortaya çıkardığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Dünyanın bu teknoloji devlerinin, büyük patronlarının artık sadece şirket CEO'ları ya da sahipleri gibi değil devlet başkanları gibi davranmaya başladıkları da insanların gözünün içine sokularak gerçekleştiriliyor. Bu çerçevede ne yazık ki şirket gibi davranan devletlerle devlet gibi davranan şirketlerin birbirine karıştığı bir dönemi yaşıyoruz. Onun için diyoruz ki bu süreçte yüksek teknolojilerdeki bu gelişmeleri en iyi şekilde gerçekleştirmek, anlamak, bunların da gerçekten regülasyonlarını yaparak insanlığa yararlı olacak büyük teknolojiler haline dönüştürmek bizim önemli vazifelerimizden birisidir."

Yapay zekanın, otonom sistemler üzerinden insan zihninin kabiliyetlerinin önemli bir kısmını alabildiğini belirten Kurtulmuş, "Örneğin dünya satranç şampiyonunu dahi yenebilecek bir program, bir otonom sistemle yapay zeka, satrançta dünya birincilerinin birincisi olur ama yapay zeka aklın içerisine vicdanı ve insafı koymadığı için insaflı ve vicdanlı bir süreci yönetemez." ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Henüz vicdanı, insafı, merhameti, aklı, dayanışmayı, insanı insan yapan değerleri taklit edecek, onun yerini alabilecek makineler gerçekleştirilemiyor. Onun için şu iki temel soru yapay zeka konusunda fevkalade önemlidir. Yapay zeka siyasal davranışlardan tüketici davranışlarına, bilimsel alandan sanayiye, teknolojiye, tarım teknolojilerine kadar her alanda insan yerine karar verebilecek, sadece bize bir takım tavsiyelerde bulunacak değil, karar verecek ve uygulayacak bir yapıdır. Bunun için zaten değerlidir. Bunun için önemlidir ve iyi kullanılırsa çok verimli sonuçlar alınabilecek bir alandır. Ancak ana sorularımızdan birisi şu olmalıdır: Hangi kararlarımızı ve yetkilerimizi yapay zekaya terk edeceğiz, ona devredeceğiz.

İnsanoğlunun belki üzerinde yoğunlaşması gereken temel sorulardan birinin bu olduğunu düşünüyorum. Bir başka konu ise yapay zeka insanın tamamlayıcısı mıdır, insanın ikamesi midir? Kuşkuyla yaklaşmak, tarihsel serüveni bakımından teknolojik gelişimin belki insanlara haklılık payı verebilir. İşte kapitalizmin çok kar etme dürtüsü, yapay zekayı korkarım ki insanın ikamesi haline getirecek bir sürecin önünü açabilir. Burada dikkatli olmamız ve bunun için özellikle önümüzdeki süreçte karşılaşacağımız değişimler içerisinde insansızlaştırma tehlikesini ciddi bir şekilde ele almamız gerektiğini düşünüyorum."

Yapay zekanın uluslararası ilişkilerde bazı devletlerin elinde önemli bir egemenlik aracı olarak kullanılabileceğinin de farkında olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Yapay zeka bizlere, yeni bir dispositif oluşturmasın." dedi.

Yapay zeka çalışmalarında sadece aklın değil vicdanın, irfanın, hikmetin, adaletin de yeri olması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Yeni bir medeniyet havzasının tam da göbeğinde olan, sahip olduğu ekonomik imkanlarla, potansiyellerle birlikte dünyada evrensel söz söyleme kabiliyetine sahip olan Türkiye'mizin, önümüzdeki dönemde yapay zeka alanında da fevkalade büyük iddiaları vardır, olmalıdır ve bu iddiaları evrensel hale getirmek mecburiyetimiz vardır. Onun için bu çalışmaları hep birlikte güçlü bir şekilde sürdürmek, bununla ilgili kurum ve kuruluşlarımızın en iyi şekilde çalışmasını temin etmek, teknolojinin yanında ahlak, etik, hukuk, manevi ve insani değerlerin de işin içerisinde olduğu yeni bir yapay zeka ekosistemini oluşturmak, Türkiye'nin vazifelerinden birisidir."

Muhabir:Aynur Ekiz

Redaktor:Zehra Aydın Turapoğlu

Yayınlayan:Hüseyin Gazi Kaykı

Detaylar

08.05.2025 13:48Türkiye - Ankara - TBMM

4Bülten: Genel InternetKategori:Bilim, Teknoloji Politika Etiketler :TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş

Y-37884941

https://haber.aa.com.tr/yayin/37884941

TBMM'de "Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi" başladı

- TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez:

- "TBMM olarak yasama organı sorumluluğumuzun bilinciyle, bu kapsamlı ve çok boyutlu dönüşüm sürecini sadece izleyen değil, yön veren, düzenleyen ve dengeleyen bir irade ortaya koymak arzusundayız"

TBMM (AA) - TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, "TBMM olarak yasama organı sorumluluğumuzun bilinciyle, bu kapsamlı ve çok boyutlu dönüşüm sürecini sadece izleyen değil, yön veren, düzenleyen ve dengeleyen bir irade ortaya koymak arzusundayız." dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un himayelerinde düzenlenen "Veriden Karara Ulusal Yapay Zeka Zirvesi"nin açılışı, Meclis Tören Salonu'nda gerçekleştirildi.

Programın açılışında konuşan TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Dönmez, yapay zekanın bugün bir seçenek değil, küresel ölçekte ekonomik rekabetin, ulusal güvenliğin, eğitim politikalarının, hukuki normların ve etik ilkelerin merkezine yerleşmiş bir zorunluluk olduğuna işaret etti.

Dönmez, bu teknolojinin sadece makineleri değil; kurumları, meslekleri, davranış biçimlerini ve hatta değer sistemlerini dönüştürme kabiliyetine sahip olduğunu belirterek, "Dolayısıyla bu zirve, sadece bir teknoloji buluşması olmayıp, aynı zamanda bir gelecek inşası çağrısıdır." diye konuştu.

TBMM'nin, bu dönüşümün gerisinde değil, önünde olma kararlılığıyla hareket ettiğini kaydeden Dönmez, zirvenin de bu çabanın somut bir yansıması olduğunu vurguladı. Dönmez, "Amacımız, Türkiye'nin yapay zeka alanındaki potansiyelini ortaya koymak; kamu, özel sektör, akademi ve sivil toplumu aynı masada buluşturarak ortak bir vizyon geliştirmek, bu vizyonun gerçekleşmesine yönelik fikirleri ortaya çıkarmaktır." ifadesini kullandı.

Yapay zekayı yalnızca bir verimlilik aracı olarak değil, aynı zamanda bir sorumluluk alanı olarak görmenin zorunluluğuna dikkati çeken Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yapay zeka sadece büyük şirketlerin, belli ülkelerin veya belli meslek gruplarının alanı olmayacak kadar büyük. Bu teknoloji, öğretmenlerin sınıfına, doktorların hastanesine, çiftçilerin tarlasına, gençlerin hayallerine dokunmalıdır. Biz, bu dönüşümün hiçbir bireyi dışarıda bırakmaması için politikalar geliştirmek zorundayız. Yapay zeka kaynaklı riskleri önlemek adına etik standartları belirlemek, doğru regülasyonları ve yönetişim mekanizmalarını oluşturmak da ayrıca görevimiz olmalıdır. Bizler TBMM olarak yasama organı sorumluluğumuzun bilinciyle, bu kapsamlı ve çok boyutlu dönüşüm sürecini sadece izleyen değil; yön veren, düzenleyen ve dengeleyen bir irade ortaya koymak arzusundayız. Bu çerçevede işbirliğine açık, ulusal stratejilere duyarlı, insanı merkeze alan, üretimi ve inovasyonu önceleyen her çabaya tam destek vermeye devam edeceğiz."

- "Her alanda kararlı adımlar atmalıyız"

Türkiye'nin, küresel yapay zeka endekslerinde henüz arzu ettikleri yerde olmadığını ifade eden Dönmez, bu alanda ilk 20 içinde yer almanın hedeflenmesi gerektiğini vurguladı.

Dönmez, bunun sadece bir prestij meselesi değil, aynı zamanda rekabet gücü, stratejik bağımsızlık ve gelecek vizyonu meselesi olduğuna dikkati çekerek, "İşte bu nedenle yapay zeka politikalarımızı ulusal ölçekte daha kararlı, daha bütüncül ve daha ileri görüşlü bir yaklaşımla ele almalı, AR-GE'den eğitime, yatırım ortamından hukuki altyapıya kadar her alanda kararlı adımlar atmalıyız." dedi.

TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarına ilişkin Dönmez, komisyonun, alanında uzman kamu/özel sektör temsilcileri, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere yüzlerce kişiyle bağlantı kurduğunu anlattı.

Alınan her görüşün, sunulan her önerinin Türkiye'nin yapay zeka vizyonuna katkı sunma hedefiyle şekillendiğini aktaran Dönmez, "Şimdi, tüm bu çalışmaların çıktıları, titizlikle hazırlanacak olan komisyon raporumuzda somutlaşacak. Bu rapor, yalnızca bir sonuç değil, aynı zamanda Türkiye'nin teknolojiyle kurduğu ilişkinin yönünü belirleyecek güçlü bir yol haritası olacak." şeklinde konuştu.

Komisyon üyeleri olarak hem bilimsel araştırmaları hem de toplumsal beklentileri dikkate alarak kapsamlı politika önerileri geliştireceklerini bildiren Dönmez, bunun yanında vatandaşların da yapay zeka teknolojileri hakkında bilinçlenmesini, bu teknolojileri günlük yaşamlarına kolay ve sağlıklı biçimde entegre etmelerini hedeflediklerini söyledi.

Komisyon üyeleriyle süreç sonunda bir rapor oluşturulacağına değinen Dönmez, "Bu rapor ülkemizde yapay zeka alanında yürütülen çalışmaları konsolide edeceği gibi, bundan sonraki süreçte atılacak adımlar konusunda yol gösterici olan, ülkemiz açısından yapay zekaya dair vizyon ortaya koyan ve bu vizyona ülkemizi taşıyacak misyonu ve politika adımlarını belirleyen stratejik bir doküman olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Dönmez, Zirve'nin düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurumlara, destek veren paydaşlara, katkı sunacak konuşmacılara ve katılımcılara teşekkür etti.

Programa, TBMM Başkanı Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, TBMM Genel Sekreteri Talip Uzun, AK Parti Grup başkanvekilleri, milletvekilleri, rektörler, bürokratlar ve davetliler katıldı.

Zirve kapsamında "Yapay Zeka ve Siyaset", "Yapay Zeka Hayatımızı Nasıl Değiştirecek?", "Yapay Zekaya Dair Gelecek Senaryoları", "Yapay Zekada Hukuki Çerçeve ve Etik Düzenlemeler", "Yapay Zekanın İşgücü Piyasasındaki Etkileri ve Sektörel Uygulamaları" ile "Yapay Zeka Ekosistemi" başlıklı oturumlar gerçekleştirilecek.

Komisyon Başkanı Dönmez'in zirve değerlendirme ve kapanış konuşmasıyla programın sona ermesi öngörülüyor.

ABONE OL

EN ÇOK OKUNANLAR