SON DAKİKA
Bankacılık Salı 15 Ekim 2024 13:53

GELECEĞİ PLMANLAMAK ÖNEM KAZANIYOR

HSBC 2024 Yaşam Kalitesi Raporu gelecek planlamasının kapsamlı olarak ele alınmasının önemini ortaya koyuyor. Rapora göre eğitim, sağlık, sosyal çevre ve kişisel özgürlüklerini önceliklendirerek finansal geleceğini planlayanlar, refah seviyesi yüksek bir gelecek inşa ediyorlar. Bu bütünleşik bakış açısına sahip kişilerin yaşam kalitelerinden, ortalamaya kıyasla %50 daha memnun olduklarına dikkat çekiliyor.

Geleceği plmanlamak önem kazanıyor

HSBC ve Intuit Research iş birliği ile hazırlanan “HSBC Yaşam Kalitesi Raporu 2024”, 11 farklı ülkede 100 bin dolar ila 2 milyon dolar arasında yatırıma dönüştürülebilir varlığa sahip 11 bin 230 kişi arasında gerçekleştirildi. Finansal planlama ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi ele alan raporda, bireylerin gelecek planlamalarının ekonomik güvence hedefi ile sınırlı kalmadığı, sağlık, eğitim, sosyal yaşam, çevre kalitesi ve bireysel özgürlüklerini de kapsayan geniş bir perspektiften konuyu ele almayı tercih ettikleri görülüyor. Araştırmaya katılanların %60’ı yaşam kalitesini fiziksel, zhinsel sağlık ve finansal zindelik olmak üzere üç boyutlu olarak ele alıyorlar.

25 – 69 yaş aralığında ele alınan araştırmada finansal güvenlik tüm kuşaklar için öne çıkıyor. Bireylerin doğru planlama yapması finansal güvenliğin sağlanarak yaşam kalitesinin biçimlendirilmesinde önemli rol oynuyor. Araştırma, sigorta kapsamında emeklilik planlamasının Y Kuşağı, X Kuşağı ve Baby Boomers için öncelikli olduğuna işaret ediyor. Ancak Baby Boomers kuşağındaki her 10 kişiden 3'ü emeklilik hedeflerine uzak olduklarını dile getiriyor. Y Kuşağı’nın ise erken yaşlardan itibaren daha fazla yatırım yaptığı gözlemleniyor.

HSBC Yaşam Kalitesi Raporu 2024 araştırma sonuçları, finansal geleceğini planlayarak daha konforlu bir gelecek inşa etmenin mümkün olduğunu ortaya koyuyor.. Varlık birikimine yönelik planlama kriterlerini yerine getiren grupta; fiziksel, ruhsal ve duygusal şartların korunması (%77) kişilerin en hazırlıklı olduğu konu iken bunu Varlık Birikimi (%61) ve Emeklilik (%35) bunları takip ediyor.

Raporun Ana Bulguları:

Finansal Güvenlik tüm kuşaklar tarafından önemseniyor.

Araştırmaya katılan bireyler, yaşam hedeflerine yönelik ana tehditlerin artan yaşam maliyeti ve sağlık kaygıları olduğuna işaret ediyor. Genel Yaşam Kalitesi Endeksi 76 seviyesinde gerçekleşirken kalırken, birçok pazarda finansal refahta düşüş kaydediliyor.

Bireylerin finansal planları büyük ölçüde yaşam kalitelerini de biçimlendirebiliyor.

Bireylerin sigortaya sahip olma konusundaki farkındalıkları artıyor ancak bu konuda kendilerini güvence altında hissetmiyorlar. Neredeyse her varlık sahibi 4 kişiden 1’inde bu güven kaybı gözlemleniyor. Sigorta kapsamında güvende hissetme ihtiyacı Y kuşağı, X kuşağı ve Baby Boomers için en önemli önceliklerden biri olarak konumlandırılıyor.

Global olarak portföy çeşitliliği artıyor. Varlıklı yatırımcıların %33’ü portföylerini yurt dışına çeşitlendirmeyi planlıyor. Teknoloji ve sürdürülebilirlik gibi temalar, yatırımcıların ilgisini çeken başlıca alanlar.

Varlık sahibi her 10 kişiden 8'i miras planlamasının kendilerini ilgilendirdiğini düşünüyor ancak yalnızca 4'ü bir vasiyet hazırlıyor.

Ebeveynlerin çoğu çocuklarının eğitimini yurtdışında finanse etmeyi düşünüyor ancak yalnızca yarısının somut bir planı bulunuyor.

HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi’nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Muratoğlu konuyla ilgili olarak şu görüşleri dile getiriyor: “ Finansal güvence, yaşam kalitesinin yalnızca bir yönü. HSBC'nin raporu, refahın çok boyutlu olduğunu vurguluyor ve yaşam kalitesini finansal refahın yanı sıra fiziksel sağlık ve zihinsel sağlık unsurlarının oluşturduğunu gösteriyor. HSBC olarak, Premier müşterilerimize bu geniş perspektifi sunmayı ve onların hayatlarını daha iyi hale getirmek için çalışmayı önemsiyoruz. Bu alandaki uzmanlığımızla ve uluslararası yetkinliklerimizle müşterilerimize ve ailelerine geleceklerini planlama süreçlerinde kılavuzluk ediyor, onlara uygun Birikim Yönetimi, Nitelikli Sigorta Ürünleri ve Bireysel Emeklilik çözümleri ile yaşam tarzlarına hitap eden seyahat, sosyal yaşam, kültür sanat alanlarında ayrıcalıklı deneyimler sunuyoruz.”

Yaşam Kalitesi Kim için Ne Anlama Geliyor?

Yaşam Kalitesi 2024 Raporu kapsamında katılımcılara iyi bir yaşam kalitesi olarak neyi tanımladıkları da soruldu.

Rapor, Yaşam Kalitesinin üç boyutu olan fiziksel ve zihinsel sağlık ile finansal zindelik arasındaki etkileşimin birbiriyle oldukça ilişkili olduğunu gösteriyor. Fiziksel sağlık, iyi bir Yaşam Kalitesi için en önemli faktör olmaya devam ederken ardından zihinsel sağlık ve finansal zindelik geliyor. Bu üçü birlikte, varlık sahibi kesim için iyi bir Yaşam Kalitesinin %60'ını oluşturuyor.

Mali açıdan sağlıklı olanların fiziksel sağlıkta yüksek puan alma olasılığı 1,2 kat daha fazla. Fiziksel sağlıkta yüksek puan alan kişilerin mali açıdan sağlıklı olma olasılığı ise 1,6 kat daha yüksek. Fiziksel sağlıkta yüksek puan alanlar yaşam kalitesinden 2 kat daha fazla memnun. Bu kişilerin ortalamanın üzerinde zihinsel sağlık sergileme olasılığı 10,3 kat daha fazla. Mental sağlıkta ortalamanın üzerinde puan alan kişilerin fiziksel sağlıkta yüksek puan alma olasılığı da 3,7 kat daha fazla.

Yaşam kalitesinin önemli göstergeleri arasında “sosyal Eeenlik” de yer alıyor. Sosyal esenlikte yüksek puan alanlar, yaşamkKalitelerinden düşük puan alanlara göre 2,3 kat daha memnun olduklarını dile getiriyor. Sosyal esenlik, zihinsel sağlığın belirlenmesinde önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Depresyon/anksiyete konusunda endişe duyan katılımcıların yüzdesi kuşaklara göre şu şekilde sıralanıyor: Z Kuşağı (%40, 25-27 Yaş), Y Kuşağı (%32 28-43 Yaş), X Kuşağı (%29, 44-59 Yaş), Baby Boomers (%23, 60-69 Yaş).

Oxford Üniversitesi Refah Araştırma Merkezi Direktörü Profesör Jan-Emmanuel De Neve, konuyla ilgili olarak şunları dile getiriyor: “Sosyal bağlantıların kalitesi, belki de zihinsel sağlığımızın en az önemsenen etkenleri arasında. Ancak HSBC araştırmalarının da ortaya koyduğu gibi, bu bağlantılar yaşam boyu esenlik açısından kesinlikle kritik öneme sahip. Bu sonuç, her yıl Dünya Mutluluk Raporu'na da yansıtılıyor. Toplumlar arasındaki refah farklılıklarını açıklarken büyük fark yaratan şey, sosyal destek, güven ve güvenilecek insanlara sahip olma düzeyleri olarak öne çıkıyor.”