GEÇİŞ DÖNEMİNİN YAKITI LPG OLACAK
Küresel Isınma'nın etkilerini artırması, hava kirliliğinin neden olduğu hastalıkların giderek daha çok insanı etkileyemeye başlaması gibi nedenler kirletici yakıtların yasaklanmasına kadar giden süreci başlattı. Karbon salımı değerleri sürekli güncellenirken, hava kirliliğine neden olan dizel yakıtı pek çok ülkede yasaklandı. 2030 yılında ise İngiltere ve Japonya benzinli ve dizel araçların satışını yasaklamaya hazırlanıyor. 7 Haziran Dünya LPG Günü'nde LPG'nin ulaşımdaki önemini anlatan alternatif yakıt sistemleri devi BRC'nin Türkiye CEO'su Kadir Örücü, "Gelecekte alternatif yakıtlarla çalışan ulaşım araçlarını göreceğiz. LPG, çevreci, temiz, ekonomik ve hali hazırda kullandığımız araçların dönüşümünü sağlıyor, bioLPG gibi önemli bir yatırımla geleceği yakalıyor. İçten yanmalı motorlara elveda diyeceğimiz güne kadar LPG'li araçlar kullanılmaya devam edilecek" ifadelerini kullandı.
Motorlu taşıtlar için çevreye en duyarlı yakıt türü olan LPG, alternatif yakıtlar içerisinde en fazla öne çıkan seçenek olarak göze çarpıyor. Devletler ve devletlerarası kurumlar karbon salımı değerlerini her yıl güncellerken, kirletici olması nedeniyle dizel yakıtı pek çok Avrupa ülkesinde yasaklandı. 2030 yılı için Avrupa Birliği yeni karbon emisyonu hedefi koyarken, İngiltere ve Japonya 2030 yılında benzinli ve dizel araçları yasaklayabileceğini duyurmuştu.
7 Haziran Dünya LPG Günü’ne özel açıklamalarda bulunan dünyanın en büyük alternatif yakıt sistemleri üreticisi BRC’nin Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Alternatif yakıtla çalışacak araçların yaygınlaşacağı günler giderek yaklaşıyor. Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlar için ciddi bir alternatif teşkil etse de batarya teknolojileri henüz istenilen noktaya ulaşamadı” ifadelerini kullandı.
“ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN KULLANDIĞI LİTYUM BATARYALAR ZEHİR SAÇIYOR”
Elektronik eşyalarımızda sıklıkla kullandığımız lityum bataryaların, elektrikli araçlarda da kullanıldığına dikkat çeken Kadir Örücü, “Lityum bataryalar, diğer pillerin aksine geri
dönüşüme uğramadığı için çöpe atılıyor. Zehirli, yanıcı ve reaktif doğaya sahip lityumu gelişmiş ülkeler kabul etmediği için, ömrünü tamamlamış bataryalar ‘çöp’ olarak gelişmemiş ülkelere satılıyor. Ortalama bir Tesla marka aracın yaklaşık 70 kilo lityum barındırdığını düşünürsek, yeni bir batarya teknolojisi ortaya koyulmadıkça elektrikli araçların çevreye vereceği zararı anlayabiliriz” dedi.
“ALTERNATİF YAKITLARA DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞECEK”
2030 hedeflerini hatırlatan BRC Türkiye CEO’su Kadir Örücü, “Avrupa Birliği’nin 2030 yılı için ortaya koyduğu yeni karbon emisyon hedefleri içten yanmalı motor teknolojilerini son raddeye kadar zorlayacaktır. Almanya, İtalya ve İspanya’da başlayan dizel yasaklarının hem emisyon hedefleri hem de insan sağlığını tehlikeye sokan katı parçacık (PM) değerlerindeki artış nedeniyle başka ülkelerde de uygulanacağını öngörüyoruz. Geçtiğimiz yılın sonunda İngiltere ve Japonya’nın açıkladığı 2030 yılında benzinli ve dizel araçları yasaklama hedefi ise bugüne kadar alınan kararlar arasında en radikali oldu. Avrupa ülkelerinde başlayan dönüşümün hızlandığını ve tüm dünyaya yayılacağını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
“ATIK MADDELERDEN, UCUZA ÜRETİLİYOR: BioLPG”
Biyolojik yakıtların giderek geliştiğini, atıklardan uzun yıllardır metan gazı elde edildiğini hatırlatan Kadir Örücü, “Biodizel yakıtına benzer bir süreçle elde edilen BioLPG, geleceğin yakıtı olabilir. Üretiminde atık palm yağı, mısır yağı, soya yağı gibi bitkisel temelli yağlar kullanılabilirken ayrıca biyolojik atık olarak görülen, atık balık ve hayvan yağları, gıda üretiminde atık haline dönüşen yan ürünlerden de faydalanılan BioLPG hali hazırda İngiltere, Hollanda, Polonya, İspanya ve ABD’de üretilip kullanıma sunuluyor. Hem atıklardan üretilmesi hem de üretim maliyetlerinin düşük olması BioLPG’yi anlamlı kılıyor” dedi.
“BioLPG, EN ÇEVRECİ FOSİL YAKIT LPG’DEN BİLE DAHA ÇEVRECİ”
Dünya LPG Organizasyonu verilerine dikkat çeken Örücü, “En çevreci fosil yakıt olarak bilenen LPG’den bile daha az karbon salımı gerçekleştiren bioLPG, LPG’ye kıyasla yüzde 80’e varan daha az emisyon değerlerine ulaşıyor. LPG Organizasyonu (WLPGA) verilerine göre LPG’nin karbon salımı 10 CO2e/MJ’lik iken Dizelin emisyon değeri 100 CO2e/MJ, benzinin karbon salım değeriyse 80 CO2e/MJ olarak ölçülüyor” diye konuştu.
“BioLPG’Lİ HİBRİT ARAÇLAR GÖREBİLİRİZ”
Fosil yakıtlardan karbon salımı düşük alternatiflere geçiş sürecinde hibrit araçların önem kazanacağını vurgulayan Kadir Örücü, “LPG’li hibrit araç uzun bir süredir otomotiv devlerinin ilgisini çekiyor. BioLPG’nin devreye girmesiyle daha az karbon salımına sahip, yenilenebilir ve atık yönetimi gerçekleştiren gerçek bir çevreci seçeneğe sahip olabiliriz” ifadelerini kullandı.
“GELECEĞİMİZ İÇİN EN AKILCI SEÇENEK: LPG”
Elektrikli araçlar için batarya teknolojisinin beklendiğini ve içten yanmalı motorların bir anda terk edilemeyeceğinin altını çizen Kadir Örücü, “Elektrikli araçlar için daha uzun mesafeleri kat etmelerini sağlayacak daha çevreci batarya teknolojilerinin bulunması, yaygınlaşmaları için büyük önem arz ediyor. Öte yandan içten yanmalı motorlara bir anda ‘elveda’ dememiz mümkün değil. BioLPG’nin yaygınlaşmasıyla atık yönetimini ve ucuz maliyetleri de denkleme kattığımızda, LPG en akılcı seçenek olacaktır. Küresel Isınma’nın etkilerini durdurmak için önlemler aldığımız süreçte LPG ve bioLPG içten yanmalı motora sahip araçlar ortadan kalkıncaya dek varlığını sürdürecektir” diyerek sözlerini sonlandırdı.