Toplumda her bireyin finansal ihtiyaçları ve yatırım hedeflerinin birbirinden farklıdır. Çoğu zaman “doğru yatırım” olarak adlandırılan araçlar, herkes için kazançlı gibi görünebiliyor. Oysa bazen yalnızca duyumlarla ya da kısa vadeli hedeflerle bilinçsiz alınan aksiyonlar özellikle küçük yatırımcı için ciddi riskler doğuruyor. Büyük yatırımcıların daha iyi hizmet aldığı ve daha çok kazandığı yerleşmiş finans dünyasında Türkiye’nin tarafsız ve ilk fon pazarı Foneria, yeni teknolojilerden yararlanarak her miktardaki yatırıma eşit fırsat imkanı getiriyor. Yurt dışı hisse senetlerinden para piyasası fonlarına kadar, 8 ayrı kategoride 600’den fazla fonu barındıran Foneria’da kullanıcılar, karar verme aşamasından alış sonrasına kadar ihtiyaçları olan tüm bilgilere kolaylıkla erişebiliyor. Üstelik, yalnızca 7 dakikada fon hesabı açma kolaylığının yanı sıra BIST100, mevduat, döviz, altın, emlak gibi referans değerlerle tek tıkla karşılaştırma imkanı sayesinde bireysel olarak en doğru yatırım kararlarını alabiliyor. Yatırım okuryazarlığına da özellikle değer verdiklerini anlatan Foneria Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Arif Özer İsfendiyaroğlu, “Bizim için bilgi ve veriye erişim yatırım miktarına bağlı değil, herkes için eşit fırsat yaratıyoruz. Tüm kullanıcılara eşit mesafede ve eşit hizmet sunuyoruz. Kullanıcının yatırım hizmetlerine dair bilgilendirici içeriklere ulaşabilmesi fırsat eşitliğinde bizi yatırım ekosisteminde ayıran en önemli özelliğimiz.” vurgusunu yapıyor.

“Her Yatırım Bir Portföy Olarak Yönetilmeli”

Foneria Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Arif Özer İsfendiyaroğlu açıklamalarına “Sektörde uzun yıllardır gözlemlediğimiz müşteri ihtiyaçlarından doğan bu fikir sayesinde, yatırım ekosisteminde dönüştürücü ve sürükleyici olma fırsatını yakaladığımızı düşünüyoruz. Sektörde tek bir ürün üzerinden tüm tasarrufu değerlendirmeye yönelik bir refleks olduğu aşikar. Foneria’da dikkat çekmek istediğimiz ve kaçınılması gerektiğine inandığımız bakış açısı; tüm yumurtaları aynı sepete koymamak. Sürekli alım satım da sağlıklı bir yatırım alışkanlığı değil. Piyasaları, bireysel olarak bilgisayar ve telefondan yenemezsiniz. Yatırım bir portföy disipliniyle farklı varlık sınıflarına yapılır. Varlık sınıflarını en iyi temsil eden enstrümanlar ise yatırım fonlarıdır, trendlerden kazanılır. Sağlıklı yatırımcı olmak önce kendini tanımakla başlar. Tam olarak hakim olmadan ve kulaktan dolma bilgiler ile alınan aksiyonlar yatırımın adeta bir bahis sistemiymiş gibi işlemesine neden olabiliyor. Foneria bunu engellemeyi görev edinmiş, kullanıcı ile sürekli iletişim halinde, akılcı ve şeffaf hizmet yapısı sunan bir platform. Hacminden bağımsız her birikim bir portföy düzeninde yönetilmeli, önce varlık korunmalı daha sonra gelir elde etmek hedeflenmelidir. Tüm bu içgörüden yola çıkarak hem sektör paydaşları hem de bireysel kullanıcılar için yatırım okuryazarlığını Foneria TV aracılığıyla geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı amaç edindik. Öncü ve ilk konumunda olan yaklaşımımızı olabildiğince fazla kişiye ulaştırmayı ve ekosisteme katkımıza devam etmeyi planlıyoruz.” şeklinde devam ediyor.

Piyasa Takibi Stresini Ortadan Kaldırıyor

Al-sat peşinde koşmak ya da doğru zamanı ve doğru fırsatı yakalamaya çalışmak, bu sırada da elindeki paranın değerini kaybetmemeye çalışmak ciddi bir yük ve stres doğuruyor. Bu problemden yola çıkarak ve her yatırımcının ihtiyaçlarının birbirinden farklı olduğu bilinciyle hareket eden Türkiye’nin tarafsız ve ilk fon pazarı Foneria, geliştirilen Davranışsal Yatırımcı Analizi ile kullanıcının finans dünyasında atacağı adımları sağlamlaştırmayı hedefliyor. Kullanıcıya özel bu analize paralel olarak sunulan “Otonom Portföyler” ise her bireysel yatırımcının kolaylıkla ulaşamayacağı “özel portföy yönetimi” mantığının modern ve erişilebilir bir alternatifi olarak ortaya çıkıyor. “Otonom Portföyler” her bir kullanıcının öncelikli hedeflerine, risk potansiyellerine ve yatırım tarzlarına en uygun şekilde uzmanlar tarafından geliştiriliyor. Altından borsaya, yurtdışı hisseden faizsiz araçlara kadar her varlık sınıfına yönelik yatırımı kapsayan “Otonom Portföyler” belirli risk aralıklarında, piyasa gelişmeleri doğrultusunda kendi kendini güncelleyerek yatırımcılar için piyasa takibi stresini ortadan kaldırıyor.