"Araçsallaştırılmış göçle mücadele için geçici tedbirler" yasası, Helsinki'nin geçen yılın sonlarında Moskova'yı göçü "silahlandırmakla" suçlayarak ülkenin Rusya ile olan 1.340 km'lik sınırı boyunca tüm geçişleri kapatmasının ardından geldi.

 

Helsinki Moskova'yı göçmenleri sınır kapılarına yönlendirmekle suçladı. Rusya bu iddiayı "asılsız" bularak reddetti ve Finlandiya'nın komşu ülkelerin sınır ajansları arasındaki işbirliğini fiilen askıya aldığını söyledi.

 

Finlandiya hükümeti ise bu tedbirin Rusya'nın "güvenliğimize karşı hibrit etkisi" olarak adlandırdığı durumla mücadeleye yardımcı olacağı konusunda ısrar etti. Finlandiya, 2022'den bu yana Somali ve Suriye gibi ülkelerden gelen ve Rusya ile olan kara sınırından ülkeye girmeye çalışan göçmen sayısında bir artış olduğunu bildirdi.

 

"Çözüm bulmak için yola çıktık ve bugün parlamento yasayı açık bir çoğunlukla onayladı" diyen Başbakan Petteri Orpo, yeni yasanın " hiçbir zaman kullanılmak zorunda kalınmamasını" umduğunu da sözlerine ekledi.

 

AB'nin insan haklarından sorumlu komiseri Michael O'Flaherty Finlandiyalı milletvekillerine bir mektup göndererek "önerilen yasanın bir dizi önemli insan hakları endişesini gündeme getirmesi" nedeniyle yasayı geçirmemeleri çağrısında bulundu. "İstikrarı bozucu bir emsal teşkil edebileceğini" ve "insan haklarını koruma konusunda daha az gelişmiş olanlar da dahil olmak üzere diğer devletler tarafından tekrarlanabileceğini " yazdı. 

 

Ulusal yayın kuruluşu Yle'nin haberine göre, Finlandiya'dan ve yurtdışından 200'den fazla üniversite araştırmacısı, milletvekillerine tasarıyı reddetmeleri çağrısında bulunan bir dilekçeyi imzaladı.

 

Rusya ve Finlandiya Soğuk Savaş sırasında iyi çalışma ilişkilerini korumuş ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bağlarını genişletmişti. İlişkiler 2022 yılında Finlandiya'nın Ukrayna'yı desteklemesi ve Kiev'e silah sağlamaya başlamasıyla önemli ölçüde bozuldu. İskandinav ülkesi on yıllardır sürdürdüğü bağlantısızlık politikasını terk ederek geçen yıl NATO'ya katıldı. Rusya bu hamlenin Avrupa'da güvenliğin daha da kötüleşmesine yol açacağını söyledi.