SON DAKİKA
İnşaat ve emlak Salı 09 Nisan 2019 09:05

FAİZLER SEKTÖRÜ DARALTIYOR

Hasanoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Hasanoğlu, sektördeki darlığın en büyük sebebinin mevduat faizlerindeki yükseklik ve dövizdeki dalgalanma olduğunu söyledi. Hasanoğlu, "Bugün herhangi bir bankaya 1 milyon TL'yi vadeli bir hesaba koyduğunuzda yüzde 20 faiz alıyorsunuz. Siz 1 milyon TL'ye daire aldığınızda yıllık 60-70 bin lira kazanıyorsunuz. Bir kere bu en büyük sorun… Dolayısıyla gayrimenkul yatırımları zayıflıyor" dedi. Hasanoğlu, döviz ve faizdeki dalgalanmaların yerli ve yatırımcıyı gayrimenkul almada beklemeye yönelttiğini söyledi.

Faizler sektörü daraltıyor

Sedat YILMAZ

1993 yılında Mustafa Hasanoğlu tarafından kurulan Hasanoğlu Şirketler Grubu, sektörün önde giden firmalarından. Yurt dışı ve yurt içinde altyapı projeleri, konut, ofis, üniversite, hastane ve kamu binaları inşa etme ve geliştirme alanlarında çalışıyor. Firma İstanbul Bahçeşehir’de Banu Evleri konsepti ile tanınıyor. Firma ayrıca Mustafa Hasanoğlu vakıfı ile birlikte yürütülen eğitim, çevre, kültür, sanat ve sağlık alanlarında yapılan çalışmalara da destek veriyor.

Analiz olarak Hasanoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Hasanoğlu ile gayrimenkul sektörünü artısıyla eksisiyle konuştuk. Haluk Hasanoğlu, başta İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nde (MÜSİAD) sektör kurulu yönetiminde başkan yardımcılıklarında görev yapıyor.

Sektörün zorlu bir süreçten geçtiğini belirten Haluk Hasanoğlu, karamsarlığa gerek olmadığını, Türkiye’nin elindeki imkânlarla her türlü zorluğun üstesinden geleceğini söyledi. Gayrimenkul sektöründe 2018 yılı itibariyle 1 milyon 400 bin konutun el değiştirdiğini ve bunun azımsanmayacak bir sayı olduğunu belirten Hasanoğlu, en sevindirici tarafın ise yabancı satışlarda yüzde 80 artış olduğunu dile getirdi. Hasanoğlu, 2017 yılında yabancıya 20 bin konut satıldığını ve bu sayının 2018 yılında 40 bine çıktığını anlattı.

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNÜN ÖNÜ AÇIK

Sektör için fırsatların bitmeyeceğini bu gayeyle Almanya’da İTO ile birlikte Demirören Grubu’nun Şubat ayında düzenlediği fuara katıldıklarını belirten Haluk Hasanoğlu, bu ay da yine Almanya Frankfurt’ta MÜSİAD fuarına katılacaklarını ve buralarda yatırım imkânları arayacaklarını söyledi.

Hedeflerinin Almanya merkezli Avrupa olduğunu anlatan Hasanoğlu, dövizin TL karşısında değerlenmesinden dolayı gurbetçilerimizin alım gücünün arttığını ve bunu da sektör olarak değerlendirmek istediklerini kaydetti. Geçmişte holdingzedelerin Avrupa’da açmış olduğu olumsuz havayı da dağıtmak istediklerine vurgu yapan Hasanoğlu, “İnşallah Avrupa’da güzel işler yaparak bu algıyı kıracağız” dedi.
Özellikle MÜSİAD İnşaat Sektör Kurulu olarak Avrupa’da da inşaat yapmayı düşündüklerini hatta fizibiliteler noktasında ilerlemeler sağladıklarını ifade eden Hasanoğlu, kendilerinin de Avrupa merkezli Doğu Avrupa’da Pazar araştırmalarını hızlandırdıklarına atıfta bulundu.

YURT DIŞINDA AĞIRLIKLI RUSYA İLE ÇALIŞIYORUZ

Türkiye’de ekonomide inişli çıkışlı göstergelere rağmen temkinli duruşlarını sürdürdüklerini belirten Hasanoğlu, ayrıca yurt dışındaki altyapı ve diğer müteahhitlik hizmetlerine ağırlık verdiklerini kaydetti.
Bu zamana kadar yurt dışında 20 ülkede faaliyet gösterdiklerini ve şu anda ağırlıklı olarak Rusya’da çalıştıklarını dile getiren Hasanoğlu, “Burada Rönesans İnşaat var, ESTA var… İÇTAŞ ve Ant Yapı gibi Türk şirketleri faaliyet gösteriyor. Rusya Türk müteahhitleri için üst ve altyapı için önemli bir pazar. Biz de bu pazarı en iyi şekilde kullanmak istiyoruz. Altyapı firmamızla çalışmaları sürdürüyoruz. Teknoloji seviyesi yüksek iş makinalarıyla çalışıyoruz ve zemin güçlendirme sistemlerinde faaliyet gösteriyoruz. Rusya’da 5’inci yılımızı doldurduk. Türki cumhuriyetlerde de iş yaptık. Azerbaycan’da ciddi projelere imza attık. Libya, Irak, İran’da da faaliyet gösterdik. Ancak şu anda Rusya ağırlıklı olarak faaliyet gösteriyoruz” diye konuştu.

ZORLUKLARI AŞMAK İÇİN ÇABALIYORUZ

MÜSİAD İnşaat Sektör Kurulu olarak hem diğer sivil toplum kuruluşları (STK) hem belediye ve kamu birimleriyle sıkı ilişkiler içinde sektöre nefes aldırmaya çalıştıklarını ifade eden Hasanoğlu, “Bir kere MÜSİAD’da olsun İTO’da olsun çok değerli üyelerimiz var. Sektörün zorluklarını yaşayan firmalarımız hep birlikte el ele. Müteahhitler sınıflandırıldı. Kanun çıktı. Birkaç ay sonra yürürlüğe girecek. Sektör Kurulu Başkanımız Çevre ve Şehircilik Bakanlığı toplantılarına katıldı. Görüşlerimizi rapor halinde sundu. O görüşler dikkate alınarak kanunlarda birtakım düzenlemeler yapıldı. Biz MÜSİAD inşaat sektör kurulu olarak bakanlık nezdinde görüşlerimizi bildiriyoruz ve üye firmalarımızı da karşılaşacakları durumlarla ilgili bilgilendiriyoruz” dedi.

Yine İTO olarak aynı minval üzere çalışmaların devam ettiğine değinen Hasanoğlu, “İTO’da konut ile ilgili komitede başkan yardımcılığı yapıyorum. Burada 40 bine yakın üyemiz var. Üye bazında İTO’nun yüzde 10’unu oluşturuyoruz. İTO’da üyelerimizin yüzde 10’unu oluşturuyoruz. MÜSİAD’daki yaptığımız çalışmaların bir benzerini İTO’da yaptığımızdan büyük sinerji oluşturuyor. Hükümet de bu sinerjiye göre sorunlarımıza çare olabiliyor. Üyesi olduğumuz STK’lar ve derneklerimizin oluşturduğu kişi ve firmalara sektör adına destek olup sesi olabilmek bizim için çok önemli. Sorunlarımız daha çabuk çözülebiliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da inşaatçı olduğundan sektörün sorunlarını da anlıyor. Bize de çok destek oluyor” şeklinde konuştu.

SIKINTIMIZ MALİYETLER VE FAİZLERDEKİ YÜKSEKLİK

İnşaat sektörü olarak sorunlarının iki ana merkezde toplandığını, bunlardan birinin yüksek mevduat faizleri ve inşaat maliyetlerinin artması olduğunu söyleyen Hasanoğlu, söz konusu sorunların aşılmasında hükümetin de kendilerine kanun ve mevzuat noktasında destek olduğunu belirtti. Hasanoğlu, “Müteahhitlik yasası çok önemliydi… Ardından yabancıların konut edinmesiyle ilgili rakamların düşürülmesi, imar barışı, tapu harçları ve KDV ile ilgili süreçlerdeki kolaylıklar sektörün zor döneminde çok önemli adımlar oldu.

İmar barışı haziran sonunda doluyor. KDV ve tapu harçlarıyla ilgili süre yılsonuna kadar uzatıldı” dedi.

Hasanoğlu Şirketler Grubu’nun aynı zamanda İnşaatçılar Derneği (İNDER), GYODER’in de üyesi olduğunu, buralarda aktif görevler aldıklarını ifade eden Hasanoğlu, “Meselâ İNDER’in en önemli özelliklerinden biri üyelerinin arasında ticaretin gelişmesine katkı vermesi. Geçenlerde güzel bir organizasyon yapıldı. Başkan Nazmi Durbakayım çok başarılı bir yönetici… İNDER üyesi 15’in üzerindeki firmaların patronları ve satın alma müdürleri yine İNDER üyesi tedarik firmalarının satış müdürleri bir worshop’ta bir araya geldi. Bu toplantıda ikili görüşme ve anlaşmalar yapıldı. İNDER gerçekten çok başarılı… Tabi bunun dışında mevzuat ve sektörün sorunları noktasında İNDER ve GYODER tarafından yapılıyor” ifadelerini kullandı.

KENTSEL DÖNÜŞÜM EN KRİTİK KONU

Kentsel dönüşümün can güvenliği açısından Türkiye için en kritik bir konu olduğunu da hatırlatan Hasan Halukoğlu, “Çarpık yapılaşma gerçeğini yaşıyoruz. Kentsel dönüşüme bu açıdan bakmak lazım. Diğer taraftan sosyal donatılar ve altyapı olarak şehrin düzenli bir yapıya kavuşması lazım. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bir adım attı. Bir rehber oluşturuldu. Yol haritası oluşturuldu. Bunun tanıtımı bakanlık tarafından yapıldı.

Geçmişte kentsel dönüşüm projelerle ilgili sıkıntılar yaşandı. Müteahhitler ve kat maliklerinin yaşadığı zorluklar ve mağduriyetler oldu. Şu anda belediyelerin de içerisinde olacağı bir yol haritası oluşturuldu. Müteahhitler de yükümlülükleri artırıldı. Yeni kanuna göre müteahhitler projeye başlamadan belediye ile ortak çalışma yapması, mutabık kalması zorunlu hale getirildi. Bakanlık da bu işin içerisinde olacak. O bölgenin kentsel dönüşüme ihtiyacı var mı, öncelikli bölgelerden mi hususlar aranacak. İşin matematiğinin sağlam olması gerekiyor. Müteahhitlik noktasında bina tamamlanma sigortası yapması gerekecek, teminat vermesi gerekecek, o işi yapabileceğine dair müteahhitlik sınıflandırılmasına göre gücünü ispat etmesi gerekecek. Ayrıca yeni müteahhitlik yasasıyla müteahhitlere kentsel dönüşümde ancak gücünün yarısı kadar iş verilecek” dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM BAKANLIĞIN SIKI TAKİBİNDE

Bakanlık konutların yenilenmesi ve kentsel dönüşümle ilgili sıkı takipte olduğunu ve burada TOKİ’ye büyük ağırlık verildiğini dile getiren Haluk Hasanoğlu, “Bu işin insanların can güvenliği açısından fevkalade önemli. MÜSİAD üyeleri arasında da kentsel dönüşüm projesi yapanlar var. Orada yaşanan zorluklar sadece müteahhit açısından değil, hak sahipleri arasında yaşanan sorunları ilgili bakanlığa ve belediyelere sunuyoruz. MÜSİAD bu konuda aktif ve yoğun şekilde çalışıyor” diye konuştu.

Hasanoğlu Şirketler Grubu olarak kentsel dönüşümle ilgili düşünce safhasında olduklarını, daha çok kendi arazileri üzerinde inşaat yapmayı tercih ettiklerini belirten Haluk Hasanoğlu, bugün arsa maliyetlerinde yüzde 25-30 bandının geçildiği takdirde o projeyi geliştirmenin zorlaştığını dile getirdi.

FAİZLER GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNÜ DARALTIYOR

Türkiye’de gayrimenkul sektörünü daraltan en önemli unsurun mevduat faizlerindeki yükseklik olduğunu dile getiren Haluk Hasanoğlu, “Siz bugün 1 milyon TL’yi bankaya vadeli bir hesaba koyduğunuzda yüzde 20 faiz alıyorsunuz. 1 milyon TL’ye daire aldığınızda yıllık 60-70 bin lira kira anlamında kazanç sağlıyorsunuz” dedi. Diğer yandan döviz ve faizdeki sert dalgalanmaların yerli ve yatırımcıyı gayrimenkul almada beklemeye yönelttiğini kaydetti.

Sektörde stok sorununun yanlış anlaşıldığını, stokların belli bölgelerde fazlalık oluşturduğunu, konuta ise ilginin sürdüğünü, bu görüşü de geçen yıl satılan 1,4 milyon konuta dayandırdıklarını vurgulayan Haluk Hasanoğlu, TOKİ kampanyalarına gösterilen yoğun ilgilinin hâlâ konuta olan ihtiyacı gösterdiğini kaydetti.
Aslında döviz ve faizde yükselip düşme değil de stabil bir durumun olması gerektiğini anlatan Haluk Hasanoğlu, “Yerli ve yabancı yatırımcı beklemeye geçiyor. Ama ne olursa olsun şu anda yerli için de yabancı içinde konut almanın en uygun zamanı” dedi.

MÜTEKABİLİYETTE YENİ DÜZENLEMELER GEREKİR

2018 rakamlarından da görüleceğe üzere yabancıya satışların oransal yüzde 100’lere yakın arttığına değinen Haluk Hasanoğlu, kendilerinin de projelerinin yüzde 50’sini yabancıya sattıklarını dile getirdi.
Yabancıya satışta mütekabiliyet yasasında bazı yeni düzenlemelerin yapılması gereğine işaret eden Haluk Hasanoğlu, “Bu sorunu MÜSİAD, İNDER, GYODER’de bakanlığımıza sunduğumuz raporda mütekabiliyeti belirttik. Bu sektörün en önemli sorunlarından biri. Yabancı yatırımcı olarak, siz Avrupa’da arazi veya gayrimenkul yatırımı yaptığınızda orayla ilgili resmi imar durumu, alınmış bir ruhsat varsa, ruhsatın geçerliliği konusunda bir sorun yaşamıyorsunuz. Kural neyse o oluyor. Bizim burada yabancıların yaşadığı sorunlar şu… Yabancı Türkiye’de bir gayrimenkul yatırımı yaptığında büyükşehir, ilçe belediyesi veya bakanlık olabilir, o verilen izinler noktasında bir takım değişiklikler olduğunda bu maalesef güven noktasında yabancı yatırımcı nezdinde ciddi bir yaralanmaya neden oluyor. Yani siz bir fizibilite yapıyorsunuz, yatırım yapıyorsunuz… Sizin yaptığınız fizibiliteler projeksiyon sapabiliyor. Yabancı yatırımcının güvenini kazanabilmek adına mütekabiliyet yasasında müktesep hakların korunması sağlanmalı” şeklinde konuştu.

SEÇİMLER SONU BİZİM İÇİN DEĞİŞEN BİRŞEY YOK

Ticaretle uğraşan insanlar olarak kendi işlerini yaptıklarını belediye seçimleri sonunda hangi parti olursa olsun herkesle çalışabileceklerini söyleyen Hasanoğlu, kendilerinin farklı partilerin belediye başkanı olduğu yerlerde de proje geliştirdiklerini hatırlattı.

Ispartakule’de Banu Evleri’nin 3’üncüsünü 2018 Aralık’ta teslim ettiklerini ve yüzde 85’ini tamamladıklarını belirten Hasanoğlu, söz konusu bölgede arsalarının olduğunu ve yatırımları sürdüreceklerini söyledi. 2019 yılının ikinci çeyreğinde projelerin inşaatına başlayacaklarını ifade eden Hasanoğlu, “4 yeni proje başlayacağız. İkisi Ispartakule’de, ikisi de Bahçekent’te… Arsalar bize ait. Bahçekent’in ruhsatları hazır değil. Seçim sonunda müracaat edeceğiz. Burada da 2019’un son çeyreğinde inşaata başlarız, diyebilirim” diye konuştu.

MEGA PROJELERE KOMŞUYUZ

İstanbul’un yapılanmada kuzeye doğru kaydığını hatırlatan Haluk Hasanoğlu, “Havalimanı, Kanal İstanbul ve Kuzey Marmara Otoyolu bu bölge için mega yatırımlar. Biz de proje yaparken bu mega projelere göre proje geliştiriyoruz. Projelerimiz Kanal İstanbul’a 900 metre uzaklıkta. Havalimanına 25 kilometre mesafedeyiz. Ispartakule Bahçeşehir Esenyurt metrosu… Mahmutbey Mecidiyeköy arası test sürüşleri yapıldı. Mahmutbey bir sonra Ispartkule Bahçeşehir Esenyurt’a bağlanacak. En büyük avantajımız bu mega projelere komşu olmamız Biz de Bunların avantajını kullanıyoruz. Bunlar yabancı yatırımcılar için de önemli avantajlar. Biz bu avantajı da kullanıyoruz” dedi.

SEKTÖR 2018’DEN KÖTÜ OLMAZ DAHA İYİ OLUR

Seçim yaşanmasına rağmen gayrimenkul sektörünün 2018’den kötü olmayacağını dile getiren Haluk Hasanoğlu, “2019 yılı daha iyi olur diye düşünüyorum. Bölge bazında lokasyon bazında bir stok fazlası var. Ancak şu anda alıcı için de doğru bir dönem. İnşaat maliyetleri giderek artıyor. Bu stoklar eridiğinde bu fiyatlara konut almak zor olacak.
TOKİ taleplerine bakıldığında konut hâlâ ihtiyaç. Tabi burada doğru bölgede ve doğru fiyatla sunmak gerekiyor. Ödeme planları da önemli diyorum. Ama konut alıcıları bu dönemi değerlendirmeleri gerekiyor” diye konuştu.

HASANOĞLU’NDA FAİZ YOK

Türkiye’de faizlerin yüzde 5’e düşmesini ve dövizin de stabil hale gelmesini istediğini belirten Haluk Hasanoğlu, asıl isteğinin de faiz ve dövizdeki dalgalanmanın durulması olduğunu kaydetti. Söz konusu durumun hem yatırımcıyı hem de gayrimenkul geliştiriciyi zor durumda bıraktığına dikkat çeken Hasanoğlu, “Biz yine de faizden uzak durmaya çalışıyoruz. Peşin satış ve vadeli satış sistemimiz var. Müşterimiz hangisini uygun görürse o doğrultuda bankaya yönlendirmeden müşterimizi ev sahibi yapabiliyoruz. Vadeli satışlarımızda faiz uygulamasına gitmiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABONE OL