Şirketten yapılan açıklamaya göre, raporda, söz konusu jeopolitik riskler, "küresel seçimler sonrası politik atmosferdeki değişim", "ekonomik rekabet ve egemenlik" ile "jeopolitik çekişmeler" başlıkları altında ele alınıyor.

Popülist politika etkilerinin operasyonel ve itibar riskleri doğurabileceğine dikkati çeken raporda, vergilendirme politikalarındaki belirsizliklerin de finansal istikrarı tehdit edebileceği belirtiliyor.

Ayrıca, raporda, demografik ayrımların yaşlanma, göç ve iş gücü erişimi gibi unsurlarla iş modellerini zorlayacağı ifade edilirken, tedarik zincirlerindeki jeopolitik bağımlılıkların azaltılması için şirketlerin büyük bir mücadele vereceği vurgulanıyor.

Raporda, dijital egemenlik ve yapay zeka stratejileriyle yoğunlaşan küresel rekabetin, ülkeler ve şirketler arasında daha fazla öne çıkacağı kaydedilirken, iklim politikalarının da şirketlerin uzun vadeli sürdürülebilirlik stratejileri üzerinde belirleyici olacağına işaret ediliyor.

Yenilenebilir enerjiye geçişle ortaya çıkan yeni jeoenerji dinamiklerinin fırsatlarla zorluklar yaratacağı vurgulanan raporda, şirketlerin yatırım kararlarında yenilenebilir enerjiyi göz önünde bulundurmaları gerektiği öneriliyor.

Gelişmekte olan pazarlarla daha güçlü entegrasyonun büyüme fırsatları sunacağına yönelik öngörülerin aktarıldığı raporda, jeopolitik savaş ve çatışmaların ekonomik istikrarı tehdit edeceği, astro-politika ve uzay ekonomisinin ise yeni bir rekabet alanı olarak önem kazanacağı belirtiliyor.

Açıklamada, rapora ilişkin değerlendirmelerine yer verilen EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Özge Gürsoy Büyükavşar, küresel çaptaki siyasi liderlerin, 2024'teki seçim sürecinden sonra 2025'te yönetime odaklanacağını, bunun da dünya çapında politikalarda ve düzenlemelerde değişikliklere yol açacağını aktardı.

Raporun en önemli 10 jeopolitik gelişmenin yaratacağı etkileşime dikkati çekmeye çalıştığını vurgulayan Büyükavşar, şunları kaydetti:

"Popülist politika etkileri, vergilendirme belirsizlikleri, demografik bölünmeler, ekonomik riskleri ve bağımlılıkları azaltma, teknolojiye hakimiyet, iklim politikaları ve rekabet, yeni jeoenerji dinamikler, gelişmekte olan pazarlarla entegrasyon, politik savaşlar ve çatışmalar, uzay politikası ve ekonomisi alt başlıkları ise iş liderlerinin yol haritası oluyor. Geleceği güvenle şekillendirmek için, bu başlıklarda karşılaşılabilecek risklere göre şirketleri şimdiden hazırlamak ve 2025 yılı içerisinde adımlar atmak gerekiyor."