Yüzde 25 kira artışının ardından, bazı ev sahipleri kiracılardan borç durumunu öğrenmek, kredi notunu kontrol etmek gibi taleplerde bulunuyor. Ancak, Av. Elvan Kakıcı Şimşek, kiracının özel hayatına müdahale anlamına gelen bu taleplerin yasal olmadığını belirtti. "Kiracının borcu olup olmadığını öğrenmek, Findeks raporu istemek gibi talepler, kiracının özel hayatına müdahale anlamına gelir ve bu nedenle yasal olarak talep edilemez" dedi.

KİRACILARIN YASAL HAKLARI 

Ev sahipleri kiracının aylık gelirini belgelemelerini talep edebilirler. Ancak kiracının kirayı geciktirmesi durumunda, ev sahibinin ceza uygulama hakkı bulunmamakta ve yasal yollarla hakkını arayarak tahliye davası açılabilir. Kiracıların yasal haklarının korunması açısından, her iki tarafın da haklarını ve sorumluluklarını net bir şekilde belirleyen bir kira sözleşmesinin bulunması önemlidir.

Avukat Kakıcı Şimşek, tahliye taahhütnameleri hakkında da önemli bilgiler verdi. Tahliye taahhütnamesi, kiracının kiraladığı taşınmazı belirli bir tarihte boşaltacağına dair yazılı bir beyanı içerir. Ancak, bu taahhütnamenin geçerli olması için kira sözleşmesi yapıldıktan sonra verilmiş olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, tahliye taahhütnamesinde kiralananın boşaltılacağı tarih açık ve net olarak belirtilmeli ve yazılı şekil şartlarına uygun hazırlanmalıdır. Kira sözleşmesi yapılmadan önce hazırlanmış tahliye taahhütnameleri geçersiz sayılacaktır.

Kiracılardan istenen belgeler ve hazırlanan taahhütnamelerin yasal çerçevede olup olmadığını anlamak, hem ev sahipleri hem de kiracılar için önemlidir. Kiracılar, özel hayatlarına müdahalede bulunan talepler karşısında haklarını korumalı, ev sahipleri ise yasal sınırlar içinde hareket etmelidir.