SON DAKİKA
DÜNYA Cumartesi 21 Aralık 2024 11:37

ESED'İN SERVETİ 12 MİLYAR DOLAR

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2022 tarihli raporunda, kesin bir rakam belirlemenin zor olduğu, ancak Esedlerle bağlantılı şirketlerin ve varlıkların değerinin 12 milyar dolar ile 1 milyar dolar arasında olabileceği belirtiliyor

Esed'in serveti 12 milyar dolar

Uluslararası insan hakları avukatları Esed’in milyarlara vardığı bilinen uluslararası servetinin Suriye halkının olması için çalışıyor. Esed ailesi, Hafız Esed'in 1970'te iktidarı ele geçirmesinden bu yana geniş bir yatırım yaptı.

Wall Street Journal’a (WSJ) göre Esed'in yakın akrabaları tarafından yıllar içinde yapılan uluslararası satın almalar arasında Rusya'daki birinci sınıf gayrimenkuller, Viyana'daki butik oteller ve Dubai'de bulunan özel bir jet yer alıyor. İnsan hakları avukatları, Suriye halkı için bunları geri alabilmek umudunda…

ABD yaptırımları üzerindeki çalışmaları kapsamında Esed ailesinin varlıklarını tespit eden eski bir Beyaz Saray yetkilisi Andrew Tabler -Şimdi Washington Institute’de görev yapmakta-, "Rejimin varlıkları için uluslararası bir av olacak” yorumunu yapıyor.

Ailenin varlıklarını ve paralarını aklamak için önlem aldığını da ekliyor.

WSJ varlıkları bulmak ve dondurmanın zor olacağını aktarırken ABD'nin yaptırım kampanyasının, Esed’in servetini taşıyan kişilerin varlıkları Batı dışında ve vergi cennetleri aracılığıyla saklamaya zorladığını hatırlatıyor. Cayman Adaları, İsviçre, Dubai Romanya’da çeşitli yatırımlar ve para olduğu bilgisi veriliyor.

Şirket ve varlıklarının değeri

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2022 tarihli raporunda, kesin bir rakam belirlemenin zor olduğu, ancak Esedlerle bağlantılı şirketlerin ve varlıkların değerinin 12 milyar dolar ile 1 milyar dolar arasında olabileceği belirtiliyor.

2019'da Paris'te bir mahkeme Beşar Esed'in amcası olan Rıfat Esed'in Fransa'da elinde bulundurduğu 90 milyon avro değerindeki (95 milyon dolara eşdeğer) mal varlığını döndürdü.

Esed’in 4 kardeşi var. Kardeşlerinden biri ve eşi, dayı çocuğu olan kuzenler ve amca mercek altında. Suriyeliler iç savaşın maliyetini öderken, Esed'in dayı oğlu Rami Makhlouf'un iki oğlu, babalarının bazı işleri bulunan Dubai'deki gösterişli gece kulüplerinde sosyal medyada poz verdi.

Dışişleri Bakanlığı'na göre, Beşar Esed'in küçük kardeşi Mahir, uyuşturucu Captagon'u Orta Doğu'ya kaçak sokmakla uğraşırken Suriye'nin Dördüncü Zırhlı Tümeni'ne komuta ediyordu.

Captagon ticaretini izleyen araştırma kuruluşu Siyasi ve Ekonomik Ağlar Gözlemevi'ne göre, uyuşturucudan elde edilen gelir, rejimin, Batı'nın cezalandırıcı ekonomik yaptırımlarını yıllarca telafi etmesine yardım etti. Bu "ticaret" 2020 ile 2022 arasında yıllık ortalama yaklaşık 2,4 milyar dolar getirdi.

HTŞ'nin vergi sistemi 

Suriye için yönetilebilir kurumsal bir yapı çabaları ve muhaliflerin nasıl bir yönetim kuracağı Batı ve bölge ülkelerinin merceği altında.

Markalarını yeniden konumlandıran HTŞ’nin şimdiye kadar uyguladığı metod izleniyor. Örgütü çalışan isimler medyanın favorisi bu aralar.

Global risk analizi firmalarına göre, örgüt "stratejik yeniden markalaşma" ve zengin yabancı bağışçılara finansal olarak bağımlı olmaktan, yerel vergilendirme ve yönetim yoluyla askeri ve sivil operasyonları sürdürmeye geçiyor.

New York Times'a (NYT) konuşan İsveç'teki Malmö Üniversitesi'nde HTŞ üzerine doktora öğrencisi Orwa Ajjoub, örgütün askeri hedeflere yönelik intihar bombalamaları gibi daha önce kullanılan bazı terör yöntemlerinden de vazgeçtiğine dikkat çekiyor...

Hayat Tahrir el-Şam ve bağlı örgütleri, 2017'den beri muhaliflerin elindeki İdlib’in çoğunu yönetiyordu.

Grup 11 bakanlığa sahip ve sivil bir otorite aracılığıyla kontrolündeki bölgeleri yönetti. Bu da milislerini daha yapılandırılmış bir güç olarak inşa etmesini sağladı.

İdlib’te HTŞ, diğer askeri gruplara ve iç eleştirilere karşı koymak için güçlü bir iç güvenlik gücü kurdu ve sert hapishane koşullarına karşı protestolar ile karşılaştı.

New York Times Suriye'de İdlibli çiftçilerin zeytin mahsullerini topladıklarında, rutin olarak herhangi bir yağ atölyesinde vergi otoritesinin en az bir temsilcisini karşılarında bulduklarını aktarıyor.

Buna göre vergi tahsildarı verimsiz hasat yıllarında bile yağın en az yüzde 5'ini alıyordu.

Grup ayrıca kontrollerindeki topraklara giren mallara vergi koydu. Yakıt satarak ve bir telekomünikasyon şirketi işleterek gelir elde etti.

Ayrıca, geleneksel bir hükümetinkine çok benzeyen lisans programları aracılığıyla yerel ekonomiyi kontrol etti. Askeri operasyonlarını güçlendirmek ve kamu hizmetleri sağlamak için bu finansmanları yönetti.

Tahsildarlar, HTŞ altında kurulan sivil hükümet için çalışmaktaydı.

Gruba bağlı şirketler yakıt, elektrik, su ve çöp toplama konusunda tekel konumundaydı.

NYT Şam'daki ulusal hükümet kuzeyde muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri izole etmeye çalıştığı için, bu bölgelerin su, elektrik ve telekomünikasyon gibi temel hizmetler için Türkiye'ye güvenmek zorunda kaldığını ekliyor.