Sürdürülebilir Biyokütle Kullanımı Projesi kapsamında Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü ev sahipliğinde düzenlenen programla, Türkiye ekonomisinin yeşil büyüme yolunda kalkınmasının desteklenmesi amaçlanıyor.

TAGEM Genel Müdürü Metin Türker, eğitimde yaptığı konuşmada, gıda meselesinin artık bir milli güvenlik meselesi haline geldiğini söyledi.

Rusya-Ukrayna Savaşı ve "asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlerin çok büyük dersler verdiğini ifade eden Türker, şunları kaydetti:

"Bu artan nüfusu beslememiz lazım. Dünya nüfusu 8 milyar ve 2050 yılında 10 milyar olacak. Şu anki üretimimizi de yüzde 65 arttırmamız gerek. Peki nasıl arttıracağız? Bir taraftan gelecek neslimizi beslemek zorundayız. Sadece gıda meselesi değil, kırsalda yaşayan insanların istihdamı, sanayiye ham madde temini, uluslararası ihracattan ülkelere gelir kaynağı sağlaması gibi pek çok açıdan tarım, stratejik sektörlerin başında. Milli güvenlikten daha önemli hale geldi. Üretim sadece ülkeler için geçerli değil. Yani Erzurum'da üretmek yetmiyor. Evet Erzurum'daki çiftçimiz Türkiye için üretmek zorunda. Dünya için üretmek zorunda. Çünkü insanlığı beslemek mukaddes bir görev."

Türker, tarım arazilerini arttırma imkanlarının olmadığını belirterek, bu yüzden çalışmalarla verim ve kalitenin arttırılması gerektiğini dile getirdi.

Hastalıklara dayanıklı çeşitler geliştirmek zorunda olduklarına işaret eden Türker, "Bundan sonraki süreçte tüm paydaşlarla birlikte çalışarak daha fazla AR-GE yapmak mecburiyetindesiniz. Türkiye'de TAGEM 49 araştırma enstitüsü, 300 üzerinde çok gelişmiş laboratuvarları, 2 bin 300 araştırmacı, 10 tane bizim merkez tüm Türkiye'den sorumlu. 13 tanesi bölgesel, 26 tanesi de konu bazlı araştırma enstitülerimiz var. Kaliteli, verimli başarı hikayesine konu olabilecek çeşit, yenilik geliştireceğiz ve bu teknoloji ve yenilikleri yerli ve milli hale dönüştüreceğiz, yetmez. Bunları sektörün hizmetine sunacağız. Bu da yetmez. Ulusal ve uluslararası ticarete konu hale getireceğiz." diye konuştu.

Tarım ve Orman İl Müdürü Osman Akar da kentteki geçim kaynağının yüzde 40'a yakınının tarım sektöründen sağlandığına dikkati çekti.

Kentte yaşayan insanları ülkenin ihtiyacını karşılamak, sektör içerisinde tutmak adına yoğun çaba sarf ettiklerini ifade eden Akar, "Erzurum çok önemli bir tarımsal potansiyele sahip. Özellikle son süreçte enerjiyle ilgili tarım alanlarından çok yoğun talep alıyoruz. Tarım alanlarının enerji alanlarına kayması söz konusu. Bu projede bitkisel üretim ve hayvansal üretim artıklarından enerji etme elde etme yoluna gidildiği için özellikle Erzurum adına ve ülkemiz adına çok değerli bir proje olduğunu düşünüyorum." dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, uzmanlar, farklı kurum ve kuruluşlardan katılımcılara sunumlar yaptı.