Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Yıllar önce söylenen ve yıllar sonra da yerine gelen bu eser, Gaziantep’in inanıyorum ki şanına şan katmış oldu. Gaziantep’e Şahinbey Millet Camisi ve Külliyesi gibi bir eseri kazandıran Şahinbey Belediyemizi, belediye başkanımızı ve ekibini tebrik ediyorum. Mimarından mühendisine tüm buradaki işçi kardeşlerime özellikle teşekkür ediyorum.”

Şahinbey, 1 milyon 300 bine ulaşan nüfusuyla Gaziantep’in göz bebeği ilçelerimizin en başında geliyor. Tabii nüfus çoğalıp, ilçemiz büyüdükçe ibadethane ihtiyacı da artıyor. Aynı anda 17 bin kişinin ibadet edebileceği Şahinbey Millet Camisi ile inşallah bu ihtiyacı karşılamış olacağız. Dış bahçeyle bu sayının 34 bine kadar ulaşması ayrıca takdire şayandır.

Selçuklu ve Osmanlı izlerini buluşturan mimarisinin yanı sıra pek çok sembolü de barındıran Şahinbey Millet Camisi ve Külliyesi’nin Gaziantep’e çok büyük değer katacağına inanıyorum. Anadolu’nun her yöresinde özellikle çevre il ve ilçelerinden gelen misafirlerimiz de burada huzurlu vakit geçireceklerdir.

Sizlerin de gördüğü üzere Şahinbey Millet Camisi ve Külliyesi, sadece bir ibadethane olarak tasarlanmadı. Burası aynı zamanda kütüphanesi, kitap kafesi, çocuk alanları, kursları ve diğer sosyal donatılarıyla bir yaşam alanı olarak planlandı.

Her ne kadar birileri hala verilen hizmete şaşı bakıyor olsa da camimiz de bilhassa 4-6 yaş arası çocuklarımıza yönelik imkanların sunulmasını çok kıymetli buluyorum. Milletle, milletin ruh ve inanç dünyasıyla problemi olan belli kesimler dışında herkesin bu hizmetleri memnuniyetle karşıladığını biliyorum.

Camileri, sadece günde beş kez namaz kıldığımız yerler olarak göremeyiz. Camilerimiz, tevhidin olduğu kadar vahdetin, birlik ve beraberliğin, müminler arasındaki ebedi ve ezeli kardeşliğin sembolüdür. Camiler, minberi, mihrabı ve kürsüsüyle ilim ve ahlak, marifet ve hikmet derslerinin verildiği ilim merkezleridir.

Şahinbey Millet Camisi ve Külliyesi başta olmak üzere camilerimizin rollerine dar açıdan yaklaşmak yerine daha geniş açıdan bakmamızda fayda görüyorum. Namazlarımızı kılıp gittiğimiz mekanların ötesinde buraları merkez edinerek her alanda kendimizi geliştirmenin yollarını aramalıyız.

Çocuklarımızı kendisine, ailesine, vatanına, milletine, devletine ve insanlığa faydalı kuşaklar olarak yetiştirmek ancak bu şekilde mümkündür. Diğer türlü nesillerimizin içki, kumar, uyuşturucu, fuhşiyat, terör, şiddet gibi belaların pençesine düşmesinin önüne geçemeyiz. Bu ulvi gaye doğrultusunda çalışan, koşturan pek çok hadsizliğe rağmen nesillerimize sahip çıkan kuruluşlarımıza, vakıflarımıza, derneklerimize ve belediyelerimize gönülden teşekkür ediyorum.

Görenleri hayran bırakan, iç huzur veren, manevi dünyamızı dış dünya ile bütünleştiren bu muhteşem eserin tekrar hayırlı olmasını diliyorum.”