SON DAKİKA
GÜNDEM Cuma 18 Haziran 2021 02:48

"ENFLASYONA KARŞI BAĞIŞIKLIĞIMIZ VAR"

Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, "Enflasyona karşı bizim bir bağışıklığımız var. Yani hızlı adapte olabiliyoruz" diye konuştu. Konukoğlu, sanayici olarak beklentilerinin şartların eşitlenmesi olduğunu vurguladı.

"Enflasyona karşı bağışıklığımız var"

Neşe BERBER

Pandemiyle birlikte zorlu şartlarda çalışmalarını sürdüren sanayi sektörünün önde gelen oyuncularından SANKO Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu, sektörle ilgili gazetemize değerlendirmeler yaptı. Pandemi henüz bitmediğini fakat 1 Haziran itibarıyla kısıtlamalarda bazı gevşemeler olduğunu ifade eden Konukoğlu, “İnşallah önümüzdeki ayın sonunda daha rahat bir ortam görürüz” dedi. 

Toparlanma ancak 2023’te olacaktır  

Pandemiden sonra genel olarak bütün dünyada bir hareketlilik meydana geleceğini belirten Konukoğlu, “Türkiye de bundan payını mutlaka alacaktır. 2021 yılının ilk beş ayına baktığımız zaman üretim yapan tesislerin yüzde 95 oranında üretimini gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bundan sonraki dönem içerisinde de bu hızla devam edecektir. Önemli olan bundan sonra özellikle ham maddelerdeki fiyat artışları, lojistik sıkıntısı ne kadar etki edecek bunu görmek lazım. Çünkü zincir kırıldı” diye konuştu. 2020 yılında birçok sektörün kapanma durumunda kaldığını hatırlatan Konukoğlu, şöyle devam etti: “Kapandıktan sonra tekrar açılması, toparlanması, hayata dönmesi ve aradaki stoku oluşturabilmesi için zaman lazım. Bunu şöyle tarif ediyorum. Herkes 90 kilometre hızla giderken sorun yoktu. Öndeki de en arkadaki de 90 kilometre süratle ilerliyordu. Herhangi bir problem yaşanmıyordu çünkü her sektör minimum stok seviyesinde kalmaya gayret gösteriyordu. Şimdi önde bir kaza meydana geldi, herkes durdu. Öndekiler yavaş yavaş harekete geçtiler ama arkada o kadar aşırı bir trafik yığılması oldu ki bunun tekrar akıcı bir trafik haline gelmesi yıllar sürecek.  Bu öyle bir günde geçecek bir olay değil.”  Tedarik zincirinin 2023’e kadar tam anlamıyla toparlanamayacağını iddia eden Konukoğlu, “Tam toparlanma ancak 2023’te olacaktır. Kim stoklarını tamamlar ve 90 km süratle giderse onlarda tekrar bir toparlanma ve fiyatlarda bir gerileme olacaktır ama şu anda bütün dünyada bu yaşanıyor. Özellikle petrole dayalı ürün ve ham madde fiyatlarında önemli artışlar var” dedi. Dünyanın bir enflasyon dönemine girdiğini işaret eden Konukoğlu, “Bu sadece Türkiye’nin sorunu değil, dünyanın sorunu. En hızlı toparlanacak ülkelerden biri Türkiye’dir.  Biz o kadar bağışıklık kazandık ki, ne krizler yaşadık. 1980’den bu yana 1988, 1990, 1994, 1998, 2001 ve 2008’de krizler yaşandı. Dünyanın her tarafında yaşanan bu krizleri ve enflasyonu yaşamış bir ülkeyiz. Enflasyona karşı bizim bir bağışıklığımız var. Yani hızlı adapte olabiliyoruz. Dünya ülkelerine baktığımız zaman enflasyonu nasıl kontrol edeceklerini ve enflasyon ortamında nasıl bir ticaret yapacaklarını bilmiyorlar. Bu denli fiyat artışları insanlara garip geliyor. Arz talep dengesi bozulduğu zaman dünyanın her yerinde bu olur. Mutlaka arkasından enflasyon gelir. Bunun için şimdiden nasıl tedbir alabiliriz diye düşündüğümüz zaman, üretimi artıracağız” diye konuştu. 

rop-m

Her şartta koşmaya devam etmeliyiz

“Koşabilmeniz için rakiplerinizle eşit olmanız lazım” diyen Konukoğlu, şunları söyledi: “Maraton koşuyorsanız birebir aynı ayakkabıyı giymeseniz de en azından ona yakın bir ayakkabı giymelisiniz. Koştuğunuz alan eşit olmalı. Biri kayalarda diğeri düz zeminde koşarsa mutlaka başarı farkı olacaktır. Sanayici olarak beklentimiz şartlarımızın eşitlenmesi. Yurt dışındaki firmalarla eşit şartlarda koştuğumuz müddetçe hiçbir sorunumuz olmaz. Bunların içinde bankaların kredi temini, faiz oranları, yabancı para birimlerindeki kur farlılıkları gibi birbiriyle bağlantılı konular da var. Daha fazla yatırımın yapılabilmesi ve sanayicinin kendi önünü görebilmesi için mutlaka ve mutlaka istikrarlı bir kur politikası, istikrarlı bir faiz politikasını görmesi gerekir. Biz sanayiciler olarak her koşulda ve şartta koşmaya devam edeceğiz, çalışmalarımızı yapacağız. Çünkü ülkemize getirdiğimiz her dövizin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. İhracatımızı elimizden geldiği kadar artıracağız. Gaziantep’te olsun diğer illerde olsun herkes yatırım yapıyor. Birçok firma hem yenileme çalışmalarını hem de yatırımlarını devam ettiriyor. Biz sanayiciyiz, bisiklete binmişiz. O pedal çevrilmezse bisiklete binen herkes düşer; o zaman o bisikletin bütün parçalarını yenilemek zorunda kalırsınız. O bisikleti sürekli ayakta tutmak zorundayız.”

Üretemezsek mutlu olamayız

Her sanayicinin mutlaka yedek akçesinin olması gerektiğini vurgulayan Konukoğlu, “Yedek akçesini de yine kendi yaptığı işin içerisinde bir araya koyup bekletmeli. İster ham madde olarak bekletsin ister başka bir şey olarak ama mutlaka yaptığı bütçe içinde o harcama bütçesinin belli bir bölümünü yedek akçe olarak elinde tutması lazım. Sürdürülebilir büyümeyi hedeflemeliyiz. Biz yılın sonuna geldiğimizde birlikte çalıştığımız insan sayısına bakarız, seneyi kaç kişiyle kapattığımıza bakarız. Ürettiğimiz bir şey yoksa biz mutlu olamayız. Ben bir sanayici olarak bir şeyler üretip o ürettiğimden ekmek yemiyorsam diğeri beni mutlu etmez. Ürettiğinizden kazandığınız para son kuruşuna kadar helaldir” dedi.

Yerel yönetimin önemi ortaya çıktı

Pandemide bir ülkenin yerel üretiminin ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü söyleyen Konukoğlu, “Bir ülke ihtiyaç duyduğu ürünleri dışa bağımlı olmadan üretebiliyorsa ayakta kalır. Biz sanayiciyiz. Yıllardır yerli üretimin önemini vurguluyoruz. İthalatla rekabet edebilmek için belirli adımların atılması gerektiğini yıllardır savunuyoruz. Bu ülkeyi pandemi döneminde sanayi ayakta tuttu. Zorlu koşullarda var güçleriyle ellerinden geleni yaptılar ve bugüne geldik. Bugünden sonra da inşallah hızlı bir şekilde ilerlemeye devam ederiz” dedi.

ABONE OL