ENFLASYON ÜRETİM VE İHRACATLA BASKILANACAK
Mevcut küresel şartlar dahilinde yükselen enflasyonun faiz indirimine engel olmadığı ortaya çıktı. Ağustos'ta yüzde 16,8 olarak ölçülen çekirdek enflasyona göre para politikasını belirleyen TCMB'nin üretim ve ihracatı ön planda tutup bu yılın sonuna kadar 300 baz puan faiz indireceği öngörülüyor.

Sedat YILMAZ
Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki Merkez Bankası (TCMB), enflasyonu hedefler doğrultusunda düşürmek, kuru dengeleyerek fiyat istikrarını sağlamada maliye politikalarına destek olmak gayesiyle para politikasında makas değiştirdi.
Pandeminin etkisi ve küresel ekonomide değişen şartlar sebebiyle manşet enflasyon verisini bırakıp, çekirdek enflasyon verilerini politika aracı yapan TCMB, yeni uygulamasıyla ekonomide değişimin kapısını açtı.
Analistler, para politikası ve yüksek kurun desteğiyle üretimde arz fazlası oluşturarak yükselen enflasyonun düşürüleceğine yönelik görüşler paylaşıyor.
Çekirdek enflasyon verilerinin manşet enflasyona göre düşük olacağı kurgusuyla para politikasını yenileyen Merkez Bankası’nın halen yüzde 18’de bulunan politika faizini yılsonunda yüzde 15 seviyesine çekeceğine yönelik tahminler yapılıyor.
Çekirdek verilerin, gıda ve enerji destekli tüketici enflasyonuna göre en az 300 baz puan aşağıda gerçekleştiği, iki veri arasında oluşan makasın TCMB tarafından faiz indirme şeklinde fırsat olarak görüldüğü ifade ediliyor.
Manşet enflasyonu önemli derecede yukarı çeken hammadde ithalatı temininde sektörel kapsamda bir yaklaşım sağlanacağı, ara malı üretiminde yerliliğe ağırlık verileceği ve ihracatın her koldan destekleneceği gözleniyor.
TCMB büyümeye odaklandı
Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki Merkez Bankası’nın (TCMB) politikalarına yönelik ilk açıklama İngiliz banka Standard Chartered’dan geldi. Banka Türkiye’nin yeni ekonomi modelini ihracat ve büyüme üzerine kurduğunu, ekonominin belkemiğini oluşturan enflasyonu ve beraberinde faizi düşürmede arz fazlası oluşturan üretim modelini seçtiğini duyurdu.
Türkiye’nin 2021 büyüme tahminini yükselten İngiliz banka, TCMB’nin faiz oranlarını yılsonuna kadar 300 baz puan daha indirip yüzde 15’e düşüreceğini raporladı. Türkiye’nin yılsonu enflasyonunu yüzde 15,2’den yüzde 17,5’e yükselten İngiliz banka Türkiye’nin büyümesini de yüzde 5’ten yüzde 8’e çıkardı. Banka, manşet enflasyonun Eylül ve Ekim aylarında kurdaki zayıflık, küresel gıda ve enerji fiyatlarındaki artış ile yükselişini sürdüreceğini, 2022 yılı enflasyon beklentilerini ise yüzde 12’den yüzde 14’e çıkardıklarını ifade etti.
Daha önceki raporlarında 200 baz puanlık faiz indirimi öngören İngiliz banka söz konusu duyurusunda, TCMB’nin gıda ve enerji fiyatları gibi geçici faktörlerin neden olduğu yüksek manşet enflasyon baskılarını göz ardı etmesini ve gelecek dönemde ekonomik büyümeyi desteklemeye odaklanmasını beklediklerini ve TCMB’nin yılsonuna kadar 300 baz puan daha faiz indirmesini beklediklerini kaydetti.
Türkiye’nin en büyük ticari partneri Euro Bölgesi’ne yönelik ihracatının ilk 8 ayında yüzde 37 arttığına ve söz konusu ihracat artışının daha da yükselebileceğine dikkat çeken İngiliz banka, ayrıca Türkiye’nin dış ticaret ortaklarında güçlü bir ekonomik toparlanmanın gözlendiğini hatırlattı.
Üretimi enflasyonla baskılayacak
TCMB’nin enflasyon ve faiz için kısa vadeli çözümlerden yana olmadığı, para ve maliye politikaları eşgüdümüyle kur ve faiz gibi elindeki ana enstrümanlarla hareket ederek üretimi artırıp arz fazlası oluşturarak enflasyonu ve faizi düşürme yoluna gideceği, yeni politikanın makro ekonomiye yön veren istihdam, büyüme, cari denge ve bütçeyi olumlu etkileyeceği görüşleri paylaşılıyor.
İzlenecek politikanın kısa vadede geçişgenlik oluşturacak kur yüksekliği ile üretici maliyetlerini ve tüketici enflasyonunu artıracağı düşünülse de küresel etkiler sebebiyle artan gıda, enerji ve emtia fiyatlarının geçici olduğu, pandeminin sona ermesiyle birlikte beklenen dengenin sağlanacağı tahmin ediliyor.
Söz konusu doğrultuda Türkiye’nin büyümesini yüzde 7,5’tan yüzde 9,7’ye yükselten İtalya merkezli Unicredit bankası da yılsonunda manşet enflasyonun yüzde 18,4 civarında gerçekleşeceğini bildirdi. 2022 büyümesini yüzde 3,5’tan yüzde 5,5’a çıkaran İtalyan banka araştırma raporunda TCMB’nin faiz indirmeye yönelik öngörüsünü de paylaştı.
Yerel tahvil girişleri hızlanacak
İtalyan banka, İngiliz Standard Chartered gibi Eylül ayında 100 baz puanlık faiz indirimiyle politika faizini yüzde 18’e çeken TCMB’nin yılsonuna kadar 300 baz puan daha faiz indireceğini ve 2022 yılında faizlerin yüzde 14,5 olmasını beklediklerini raporuna koydu. Banka, faiz indiriminin yerel tahvil girişlerini hızlandırabileceğine işaret etti.
İtalyan banka doların yılsonunda 9,30 lira, 2022 yılsonunda 10,40 lira, euronun ise 2021 yılsonu kur tahminini 11,07 olarak açıkladı.
Diğer yandan kredi derecelendirme kuruluşu S&P de turizm gelirleriyle döviz girdisinin arttığına dikkat çekti ve TCMB’nin yılsonuna kadar 100 baz puan faiz daha indireceğini ve politika faizinin yüzde 17 olacağını raporladı. Türkiye’nin 2021 yılı büyümesini yüzde 6,1’den yüzde 8,6’ya yükselten kuruluş, yılsonunu tüketici enflasyonunu yüzde 15,2 beklediklerini belirtti. S&P’nin 2021 yılsonu dolar tahmini de 8,70 lira oldu.
Ahlatçı Yatırım Menkul Değerler’in yatırımcı notunda da küresel piyasalarda tedirginliğin devam ettiği belirtilirken TCMB’nin 23 Eylül’de yapılan PPK toplantısı sonunda yayınladığı karar metninde, enflasyonda yaşanan yükselişin gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ve tedarik zincirindeki bozulmalardan kaynaklı olarak talep üzerinde önemli etkilerin görüldüğünü açıklandı. Notta PPK kararında, bireysel kredilerdeki seyri kontrol altına alabilmek için makro ihtiyati politika çerçevesinin güçlü bir şekilde devam edeceğinin belirtildiği, bu doğrultuda çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının oluşturduğu etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirmeye alarak politika faizinin 100 baz puan indirilmesine karar verildiği hatırlatıldı.
Yüksek kur bilinçli tercih
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ise, yürütülen ekonomi politikaları doğrultusunda yüksek kurdaki tercihin bilinçli olduğunu düşündüğünü söyledi. BloombergHT’nin sorularını cevaplandıran Hakan Aran, sadece yüksek kurun değil, TCMB’de faiz indirimlerinin de devam edeceğini, mevcut durumda Aralık ayında 100 baz puan daha indirim beklediğini belirtti.
Eylül’de yapılan 100 baz puanlık faiz indiriminin yansımalarının olacağını hatırlatan Hakan Aran, alınan tedbirler nedeniyle faiz indiriminin bireysel kredi faizlerine yansımasının ise biraz daha gecikmeli olacağını belirtirken, tedbirler nedeniyle bireysel kredilerde yüzde 20 daralma öngördüğünü dile getirdi.
Döviz kurlarındaki hareketi yorumlayan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, “Kur oynaklığının iki şekilde üretimi destekleyen yanı var. İhracat yapanlar kur arttığında ihracatlarını artırıyor. Üretim yapanlar ise ithalat pahalılaştığı için, içeride onun ikamesini yapabilir miyim diye düşünüyor. Ben yüksek kurun bu kapsamda bilinçli bir tercih olduğunu düşünüyorum. Kur düşsün istenmiyor. O nedenle kur artışının, enflasyon etkisini hariç tutuyorum tabii, üretimi teşvik etmek için kullanıldığını sanıyorum” ifadelerini kullandı.
Faiz indirimleri devam edecek
Merkez Bankası’nın (TCMB) manşet enflasyonu bırakıp çekirdek enflasyonla yürüme kararını yorumlayan Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da manşet enflasyonun küresel riskler sebebiyle artışını sürdüreceğini ve Eylül ayı TÜFE’sinin yüzde 20’nin üzerinde gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, enflasyonda asıl düşüş etkisinin çekirdek verilerde olacağını bildirdi.
Manşet enflasyonun kısa vadede artık gösterge olmayacağını dile getiren Enver Erkan, “Buna karşılık, artan enflasyonun Merkez Bankası’nın takip eden aylarda da faiz indirmesine engel olmayacağını ve kaydırılan odak noktası çerçevesinde çekirdek göstergenin açtığı alanın değerlendirilmesini öngörüyoruz. Bu bakımdan, Merkez Bankası’nın ortodoks olmayan bir karar alma kriteri uygulamasını bekleriz” dedi.
Enerji, gıda, alkolsüz içecekler, tütün ve altını hariç tutan çekirdek göstergenin Ağustos’ta yüzde 16,8’e gerilediğini, buna karşılık manşet enflasyonun yüzde 19,25 seviyesinde gerçekleştiğini hatırlatan Enver Erkan, bundan sonra faiz indirim projeksiyonlarının çekirdek verilere göre gerçekleştirileceğinin anlaşıldığını kaydetti.
Merkez Bankası’nın söz konusu yeni politikası çerçevesinde faiz indirimini düşüneceğinin altını çizen Enver Erkan, “Temel mal ve hizmet enflasyonu bakımından, gıda ve enerjinin dışarıda bırakıldığı, bir göstergenin baz etkisinden ve bazı iç talep sınırlamalarından etkilenmesi beklenebilir. Buna karşılık, gıda fiyatlarının sapma etkisi ve enerji fiyatlarının dışsallığı ile beraber manşet enflasyon arayı açacaktır. Bütün bu yaklaşım değişimi ve enflasyon projeksiyonları çerçevesinde biz Merkez Bankası’nın da faizleri indirmeye devam etmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Erkan, tasarruf sahiplerinin dolarizasyon eğilimleri belirleyicisi bireysel harcama alışkanlıkları ve ağırlıkları bakımından manşet enflasyon olacağından dolayı yeni politika zemininin döviz kurunu ısıtmasının muhtemel olduğunu vurguladı.
Piyasalar üzerinde arz kısıtları ve dolar baskısı
Pandeminin etkisiyle tedarik zinciri kısıtlarına bağlı enerji ve gıda emtiası fiyatlarındaki artışlar ve beraberinde yükselen enflasyonlar küresel ekonomik büyümeye yönelik endişeleri yükseltiyor. Söz konusu gelişmeden Türkiye de olumsuz etkileniyor. Merkez Bankası (TCMB) yükselen enflasyona karşı yeni politikasını Eylül ayı ile birlikte faiz indirerek devreye alırken, faiz indirimlerinin Ekim toplantısından itibaren devam edebileceğine dair yorumlar artıyor.
Türkiye’de dış ticaret ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) PMI verileri ekonomide toparlanmanın işareti olarak iyimserliğini sürdürüyor. İhracat güçlü artışını sürdürürken iç talepteki yükselme ithalatı yukarıda tutuyor. İthalatta enerji ve hammadde ağırlığının baskısı görünüyor. İhracattaki artış ve turizm kaynaklı hizmet gelirlerinin pozitif seyir izlemesi cari dengede açığı düşürücü rol oynuyor.
Diğer taraftan piyasaların ekonomik verileri sıkı bir şekilde takip ettiği bu dönemde piyasalar da dalgalı bir seyir izliyor. Dolar endeksinde küçük gevşeme olsa da 94’lük zirve korunuyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) varlık azaltımı söylemiyle Ağustos’tan bu yana zirveleri gören dolar endeksi başta gelişen ülke piyasaları olmak üzere global para dengesini de bozuyor. ABD’den sonra Euro Bölgesi de enflasyon endişesini yaşıyor. Almanya’da yüzde 4,1 gelen enflasyonun akabinde bölgede enflasyon beklentilerin üzerinde yüzde 3,4’e ulaştı.
Söz konusu gelişmeler doğrultusunda Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri haftalık bazda ortalama yüzde 1,21, altının gram satış fiyatı yüzde 0,56 değer kazandı, dolar/TL yüzde 0,06, euro/TL yüzde 1,06 değer kaybetti.
Yurtiçi piyasalarda 1000 TL’lik yatırım borsada 1012,1 lira, altında 1005,6 lira, dolarda 999,4 lira, euroda 989,4 lira oldu.
Gelecek hafta (4 – 8 Ekim 2021) piyasalar yurtiçinde; enflasyon ve hazine nakit dengesi, ABD’de ISM imalat dışı PMI, ADP istihdam raporu, Tarım dışı istihdam, Euro Bölgesi’nde Markit PMI imalat dışı, ÜFE ve perakende satışları takip edecek.
Piyasaların bu haftaki durumu ve gelecek haftaya yönelik projeksiyonu şöyle oluştu:
BIST 100… Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi en düşük 1.379,13, en yüksek 1.409,19 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 1,21 artarak 1.401,46 puandan tamamladı. Eylül ayındaki kayıplarını karşılamaya çalışan borsada 1400 puanın üzerinde kalması güç toplamasını sağlayabilir. 1420-1430’lar direnç, 1390’lar ise güçlü destek olarak takip edilebilir.
DOLAR/TL… Uluslararası dolar endeksinin yüksek seyri ve TCMB’den gelen faiz indirimiyle 8,90 liraları gören kur, haftayı 8,8520 lira ile kapatarak yüzde 0,06 değer kaybetti. Doların yurtdışında değerlenmesi carry trade yatırımcılarının dolara karşı ilgisini azaltırken 94’ü gören uluslararası dolar endeksi, gelişen piyasalarda endişeyle karşılanıyor. 8,5847’den başlayan yükselen fiyat eğiliminin geçilememesi kuru 8,86 lira civarında tutuyor. 8,90’ların güçlü şekilde yukarı yönlü kırılması 9,05 liraları gündeme getirebilir. Kurda güçlü destek 8,80 noktası.
EURO/TL… Euro Bölgesi’nde artan enflasyon baskısı euro/dolar kurunu yukarı iterken, euro, Türk Lirası’na karşı bu hafta yüzde 1,06 değer kaybetti ve haftayı 10,262 liradan kapattı. TL ise dolar ve euroya karşı kayıplarını kapatmaya çalışıyor. 10,30’u aşağı yönlü kıran euroda 10,20 güçlü destek görüntüsü veriyor. 10.30’un yukarı yönlü kırılması ise 10,43’leri ortaya çıkarabilir.
ALTIN… Doların güçlülüğü ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yüzde 1,47 seviyelerine çıkması altında zayıf fiyatlamaları beraberinde getiriyor. 1735 doları kıran ve 1760 dolara ulaşan ons altında kısa vadeli direnç 1764 dolar. Buranın yukarı yönlü kırılması 1800 doları yeniden oluşturabilir. Ons altın 1764 doların altına sarkarsa 1750’den başlayarak 1715’lere kadar düşüşler görülebilir. Kapalıçarşı’da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 0,56 kazançla 499,80 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 0,55 artışla 3.315,00 liraya yükseldi. Geçen hafta sonu 805,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı da 810,00 liraya çıktı. Gram altın dolardaki yüksekliğe bağlı 500 lira üzerinde tutunabilirse 511 lira seviyeleri oluşur. 493 doların altına inmesi durumunda 477 liralar gündeme gelebilir.
PETROL… Küresel piyasalarda stokların azaldığı iddiasıyla bu hafta en agrasif emtianın petrol olduğu görüldü. 2017 yılından bu yana 79 dolarla en yüksek seviyeyi gören brent petrol fiyatları son dönemde küresel çapta yaşanan enerji sıkıntısı ve talebin arzı aşacağına dair beklentilerle yükselirken, son açıklanan ABD stok verileri kâr satışlarına yol açmasına karşılık emtiada yüksek hararet sürüyor. Özellikle Çin’in, devlet şirketlerine ne pahasına olursa olsun enerji tedarik güvenliğini sağlamalarını istemesi petrol fiyatlarını yukarı taşıdı. OPEC ise üretim yeniden gözden geçirmek için hafta başı toplanıyor. OPEC toplantısında günlük 400 bin varil ilave üretim planlanıyor. 80 doları zorlayan brent petrol 86 dolarlara kadar yükselebilir. Geri çekilmeler ise 76 doların aşağı yönlü güçlü kırılmasına bağlı. Batı Teksas Petrolü (WTI) de 75,5 dolarlık direnç bölgesini zorluyor. Buranın yukarı yönlü kırılması fiyatları 77 dolar seviyelerine taşıyabilir. WTI’de destekler 73,80 ve 73 dolar.
KRİPTO PARA… FED, BOE, ECB, BOJ, Kanada, İsviçre ve İsveç merkez bankalarının dijital para konusunda ciddi hazırlık içine girmelerinin ardından FED Başkanı Jerome Powell’ın kripto paraları yasaklama gibi bir niyetleri olmadığını açıklamasından sonra kripto para piyasası yükselişe geçti. Bitcoin 47 bin doları geçerken haftalık yüzde 12,75’lik bir kazanç sağladı. Ethereum da yüzde 12,93 yükselişle 3 bin 200 doların üzerine çıktı. Haftanın en fazla kazandıran kripto parası yüzde 18,90 ile Binance Coin oldu. Ripple yüzde 10, Solana yüzde 16 değer kazandı. Tek kaybı yüzde 1,1 ile Cardano yaşadı.