ENERJİDE PAZAR SAVAŞLARI BÜYÜYOR
Rusya ve Suudi Arabistan başta petrol üretici ülkeler ABD'de açıklanan resmi verilerin petrol stoklarında artışa işaret etmesi üzerine üretimi artırmayı düşünmüyor. Suudi Arabistan Asya satış fiyatlarını yükseltirken diğer OPEC ülkeleri petrol fiyatlarını artırma konusunda hazırlık yapıyor.
Sedat YILMAZ
Petrol ve doğalgazda dalgalı seyir izleyen stoklar ve buna bağlı yükselen fiyatlar ile tedarik zincirindeki sorunlar, küresel enerjide endişeleri beraberinde getiriyor. Üretim silahını sürekli kullanmak isteyen OPEC ve koalisyonunun kararları sebebiyle yükselen fiyatlar enerji piyasasında belirsiz bir ortamı oluşturuyor.
Rusya ve Suudi Arabistan başta petrol üretici ülkeler ABD’de açıklanan resmi verilerin petrol stoklarında artışa işaret etmesi üzerine üretimi artırmayı düşünmüyor. Hatta Suudi Arabistan Asya satış fiyatlarını yükseltirken diğer OPEC ülkeleri petrol fiyatlarını artırma konusunda hazırlık yapıyor.
Söz konusu ortamda Rusya ve Suudi Arabistan, petrol üretiminde yaptığı kısıtlamalar ve fiyat artışları sebebiyle ekonomilerin iyileşmesine engel oldukları gerekçesiyle suçlanıyor. Söz konusu ülkeler ekonomilerini canlı tutabilmek için OPEC ve koalisyonunun üretim kısıtlamaları kararına karşı tedbirlerini genişletiyor.
Fiyatı yükselten etkenler
Yaklaşık 2 yıldan bu yana küresel ekonomiyi etkisi altına alan kovid salgınında 2020’de negatif fiyatlarla dip yaptıktan sonra son dönemde 85 doları zorlayan Brent petrol ve 80 doların üzerinde işlem gören Batı Teksas petrolünün (WTI) yanısıra artan ve Ekim ayı başında Avrupa’da 160 dolara kadar yükselen doğalgaz ve NLG fiyatlarının küresel ekonominin pandemi etkilerinden kurtulmasında bir tehdit unsuru olarak ortaya çıktığı savunuluyor.
Aralık vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında yüzde 1,2 yükselişle varil başına 79,95 dolar seviyesinde işlem görüyor. Ocak vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında yüzde 1,1 yükselişle varil başına 82,74 dolar seviyesinde bulunuyor.
Kovide yönelik kısıtların gevşemesi, ekonomik toparlanmanın devam etmesi, havaların soğuması ve doğalgaz tüketiminin artması karşısında arzın yetersiz kalması petrol ile birlikte doğalgaz fiyatlarını yukarı yönlü destekliyor.
Avrupa’da Ekim ayı başında doğalgazın bir megavat saati yüzde 40 artışla 160 euroya kadar çıkmış, ardından tedarikteki sıkıntıların belirginleşmesi üzerine 100 euronun altına düşmüştü. Doğalgazın söz konusu birim fiyatı halen 80 eurolar seviyesinde hareket ediyor.
Ülkelerin üretim kapışması
Beyaz Saray, OPEC’in küresel toparlanmada tehdit oluşturduğunu, yükselen fiyatlara karşı tüm imkânlarını kullanacağını ve mücadelesini sürdüreceğini açıklarken Joe Biden’ın Ulusal Güvenlik Konseyi OPEC ve koalisyonunun ellerindeki kapasiteyi kullanmak niyetinde olmadığının gözlendiğini, ancak Beyaz Saray’ın yüksek fiyatlarla mücadelesini artırarak devam ettireceğini ifade ediyor.
Ayrıca İran ile arasındaki nükleer anlaşma görüşmelerinin bu ay sonunda yeniden başlayacağını duyuran ABD, anlaşmanın sağlanması durumunda İran’ın petrol üretimini artıracağı öngörüsünde dahi bulunuyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile Glasgow'da yaptığı görüşmede petrol üretimini artırma çağrısında bulunmuş fakat OPEC ülkelerinin bu çağrıya cevap vermemesi dikkat çekmişti.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi ise ABD’deki ham petrol stoklarının son 6 haftada beşinci kez yükseldiğini, ulusal çapta ham petrol stokları 3,29 milyon varil arttığını, ABD’nin halen elinde bir ay yetecek kadar 618 milyon ton civarında petrol stoku bulunduğunu bildiriyor.
OPEC koalisyonu kararlı
Suudi Arabistan, Rusya ve diğer petrol ihraç eden ülkeler ise üretim artışına sıcak bakmıyor. Suudi Arabistan, ABD’nin bir ay boyunca ihtiyacını karşılayabilecek 618 milyon varile ulaşan rezervlerinin yeterli olduğunu belirtiyor. Suudi Arabistan’ın, ABD Başkanı Joe Biden’ın OPEC ve koalisyonuna petrol üretimini artırması çağrısını reddetmesinin ardından Asya’daki alıcılar için ham petrol fiyatlarında artışa gitmesi bir göz dağı olarak niteleniyor.
Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak da, küresel petrol piyasalarında toparlanmanın sürdüğünü belirterek, buna rağmen çeşitli riskler gördüklerini ve petrol üretimini daha fazla artırmak istemediklerini söylüyor.
Novak piyasaya ilave tedarik yaptıklarını, yılın son çeyreğinde küresel petrol talebinde düşüş yaşanmasının beklendiğini, bunun en iyi örneğinin Avrupa olduğunu vurguluyor. Novak, kovide yönelik kısıtlayıcı önlemlerin halen devam ettiğini, OPEC ve koalisyonu olarak günlük 400 bin varil artırmanın mümkün olabileceği üzerinde yorum yapıyor.
Diğer yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile nükleer programını görüşmesinin ABD’ye bir misilleme olduğu yorumu yapılıyor. İki bakanın telefon üzerinden yaptığı görüşmede İran nükleer programına ilişkin Kapsamlı Ortak Eylem Planı ve Viyana’daki planın müzakere sürecinin yeniden başlatılmasına ilişkin beklentilerin ele alındığı belirtiliyor.
Gazda belirsizlik sürüyor
Doğalgaz konusunda en büyük sıkıntıyı çeken Avrupa’da yine Rusya endişesi baş gösterdi. Rusya’dan gelen doğalgazın azalmasıyla yüzde 9 yükseliş gerçekleştiren doğalgazın bir megavat saati 74 dolara çıktı. Avrupa’ya bu haftadan itibaren daha fazla doğalgaz vereceğini taahhüt eden Rusya’nın gazı azaltması piyasa fiyatlarında sert hareketlere sebep oldu.
Polonya Yamal merkezi üzerinden Belarus, Polonya ve Almanya’ya yapılan doğalgaz aktarımı 81 milyon metreküpten 20 milyon metreküpe kadar geriledi. Ukrayna ve Türk Akım üzerinden yapılan doğalgaz tedarikinde de düşüş görüldü.
ICIS Avrupa Gaz Analisti Tom Marzec-Manser ise Gazprom’un Avrupa’ya doğalgaz aktarımını azaltarak Kuzey Akım 2’nin gerekliliğini vurgulamak isteyebileceğini söylüyor.
Almanya Hükümeti ise Rusya’nın boru hattını siyasi bir silah olarak kullanması halinde daha fazla yaptırımla karşılaşabileceğini vurgulamıştı.
Başkan Vladimir Putin, Gazprom’a Almanya ve Avusturya’daki tesislerinde stokları artırmasını söylemesine karşılık meydana gelen doğalgaz aktarımındaki sebebin nasıl oluştuğu merak ediliyor.
Fiyatlar daha artar mı?
Kış aylarının yaklaşmasıyla doğalgazda belirsiz bir ortamın oluştuğuna dikkat çeken piyasa analistleri, kışta nasıl bir gaz akışının olacağını bugünden tahmin etmenin zor olduğunu dile getiriyorlar.
Petrol üretici ve tüketici ülkeler arasında keskin bir mücadele sürerken ABD yatırım bankası Goldman Sachs, OPEC ve koalisyon ortaklarının üretimi artırmama konusunda aldıkları kararın gelecek haftalarda petrol fiyatlarında ciddi dalgalanmalara yol açabileceğini raporladı.
Aynı öngörüyü İsviçreli banka UBS Group da paylaştı ve gelecek aylarda Brent petrolün 90 dolara kadar yükselebileceği tahminini yineledi.
Enerji savaşında petrolün yanısıra tedarik sıkıntısı nedeniyle doğalgaz ve NGL’de de aşırı bir mücadele gözleniyor. Avrupa'da doğalgaz fiyatları, Rusya’dan gelen doğalgaz sevkiyatının azalmasıyla hafta ortası sert bir çıkış yapmıştı. Türkiye’de de BOTAŞ, enerji stoklarını sağlamlaştırmak için 9 adet LNG kargosu için ihaleye çıktı.
Türkiye’de de Kasım ayına yönelik BOTAŞ’ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine uygulayacağı satış fiyatı mevcut tarifede olduğu gibi 1000 metreküp doğalgaz için 1488 lira olarak sabit kaldı. Yıllık tüketimi 300 bin metreküpün üzerinde olan serbest tüketicilerin kullandığı 1000 metreküp doğal gazın fiyatı geçen Ekim ayına göre yaklaşık yüzde 48 artarak 3 bin 500 liraya çıktı. Türkiye yükselen doğalgaz fiyatlarına karşı ayırdığı yaklaşık 2,5-3 milyar lira ile dar gelirli vatandaşları sübvanse ederek korumaya çalışacak.
Kuzey Akım’la çözülebilir
Enerji uzmanları ülkeler arasında çatışmasız mutedil bir ortam oluşursa küresel enerji krizinin olmayacağını dile getiriyorlar. Uzmanlar, Avrupa’da yaşanan doğalgaz krizinin Kuzey Akım boru hattıyla bile çözümlenebileceği, borunun 60 milyar metreküplük bir kapasiteye sahip olduğunu söylüyorlar.
Avrupa’da doğalgaz fiyatlarındaki artışın fosil yakıtlar içinde kömür ve petrole göre daha temiz olan doğalgaza ilginin olduğunu belirten analistler, yenilenebilir enerjinin de iklim şartları sebebiyle geri planda kalmasının doğalgaz kullanımını artırdığına dikkat çekiyorlar. Aynı analistler Avrupa’daki doğalgaz depolarındaki azalmanın da fiyatları katladığına işaret ediyorlar.
Rus enerji şirketi Gazprom Başkanı Aleksey Miller’in “Avrupa'daki yer altı depolama tesislerindeki doğal gaz açığı 22,9 milyar metreküp düzeyinde. Bu çok büyük bir miktar” sözünü hatırlatarak Avrupa’nın açıkta yakalandığını belirtiyorlar.
Türkiye’nin boru hatları üzerinden Rusya, Azerbaycan ve İran başta diğer ülkelerle yaptığı uzun vadeli gaz kontratları ve ithal ettiği yeterli LNG sebebiyle rahat olduğunu belirten uzmanlar, olayda tek negatif tarafın petrol fiyatlarındaki artışlar olduğunu vurguluyorlar.
Borsa yurtiçi ve yurtdışı iyileşmelerle yükselişte
ABD Merkez Bankası’nın (FED) piyasa tahminleri paralelinde faizi 0 – 0,25 aralığında sabit bırakması, aylık 120 milyar dolarlık varlık alım programında 15 milyar dolarlık bir azalışa gideceğini açıklaması ile iyi gelen şirket kârlılıkları küresel piyasalarda rekor seviyesinde kapanışlara neden oldu. Gelecek hafta FED Başkanı Jerome Powell ile küresel bazda açıklanacak enflasyon veriler piyasaların yakın takibinde olacak.
FED’den gelen karar öncülüğünde artan risk iştahı, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirmeye dönük politikaları dahilinde yurtiçi piyasalara da yansıdı. Ekim ayında üretici fiyatlarının (ÜFE) yüzde 36,31 ile son 19 yılın zirvesine çıkmasına karşılık manşet enflasyonun Eylül’e göre küçük oranda da olsa düşük gerçekleşmesi ve PMI verilerinin 51,2 ile iyimser tarafta yer alması risk iştahına katkı verdi.
Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, bu haftayla birlikte 4 hafta üst üste yükselirken, haftalık kapanış rekorunu da kırdı. Gelecek hafta gözler, ödemeler dengesi ve sanayi üretimi verileriyle birlikte salıya kadar açıklanmaya devam edecek şirket bilançolarında olacak.
Gelecek hafta yurt içinde, çarşamba işsizlik, perşembe ödemeler dengesi ve cuma Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi ve sanayi üretimi verileri takip edilecek. ABD’de enflasyon, Michigan tüketici güven endeksi, Almanya’da Zew beklenti endeksi, TÜFE, Çin’de enflasyon izlenecek.
Haftalık bazda Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetleri ortalama yüzde 4,04, altının gram satış fiyatı yüzde 1,17, dolar/TL yüzde 1,05, euro/TL yüzde 0,52 değer kazandı. Söz konusu gelişmeyle yurtiçi piyasalarında 1000 TL’lik yatırım borsada 1040,4 lira, dolarda 1010,5 lira, euroda 1005,2 lira ve altında 1011,7 lira oldu.
Söz konusu gelişmeler doğrultusunda piyasa araçlarındaki performans şöyle şekillendi:
BIST 100… Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi, en düşük 1.491,67, en yüksek 1.586,59 puanı gördükten sonra haftayı önceki hafta kapanışına göre yüzde 4,04 artarak 1.583,59 puandan tamamladı. Küresel piyasalar ve yurtiçi iyimserlikle birlikte borsada yükseliş trendi ağır basıyor. 1600 puanın güçlü direnç olarak görüldüğü borsada destekler 1500 ve 1480’li seviyeler olarak göze çarpıyor. Borsadaki rekor seviyesindeki gerçekleşmelere Türkiye’nin risk priminin (CDS) yüzde 3,18 oranında gerilemeyle 415’e düşmesi de destek sağlıyor.
DOLAR/TL… 9,69 liradan işlem gören dolar/TL kuru haftayı yüzde 1,05 artışla 9,7090 liradan kapattı. Gelecek hafta kurun cari denge başta, borsanın seyriyle birlikte hareket edeceği tahmin ediliyor. Kurda dirençlerin 9,71 ve 9,75, desteklerin 9,60 ve 9,65’lerde olacağı tahmin ediliyor. Dolardaki güçlülüğe 94,22 seviyesindeki dolar endeksi ve faiz oranlarındaki gerilemeler katkı veriyor.
EURO/TL… Euro haftayı TL’ye karşı yüzde 0,52 oranında değer kazanarak 11,1940 liradan kapattı. FED’in tahvil alımında küçük de olsa azaltıma gitmesi doları güçlendirdi ve euroyu aşağı yönlü baskıladı. Euro/dolar kurunda oluşan hareket TL’ye de yansıdı. Kurda 11,23 ve 11,34’lerin direnç, 11,13 ve 10,99’ların destek olacağı öngörülebilir.
ALTIN… ABD Merkez Bankası’nın (FED) faizi sabit bırakmasına karşılık 15 milyar dolarlık tahvil alımda eksiltme yapması, dolar endeksinin güçlenmesi ve faizlerin gerilemesiyle altın yükseliş yoluna girdi. Önce 1800 direncini kıran ve daha sonra 1820 dolara dayanan ons altın gelecek haftaki enflasyona odaklandı. 1790’ı destek yapan altında 1820 güçlü direnç olarak ortaya çıkıyor. Kapalıçarşı'da işlem gören 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,17 kazanımla 561,20 liraya, Cumhuriyet altınının satış fiyatı da yüzde 1,17 artışla 3.718,00 liraya yükseldi. Geçen hafta sonu 898,00 lira olan çeyrek altının satış fiyatı da 908,00 liraya çıktı. 560 lirayı rahat geçen gram altında 550’nin üzerinde kaldığı sürece yükseliş olacağı ve 565 – 575 lira arasının mümkün göründüğü tahminleri yapılıyor.
PETROL… OPEC ve koalisyonu ile tüketiciler arasında üretimi artırmama üzerine yaşanan gerginlik sürüyor. Suudi Arabistan’ın Asya ülkelerine yönelik ihracatında fiyatları artırması, Rusya ve diğer üretici ülkelerin üretimi artırmama konusundaki kararlılığı fiyatları 80 doların üzerinde tutuyor. Halen 83 dolara dayanan Brent petrolde fiyatların daha yukarı gidebileceği ve 90 dolarların görülebileceği yorumları yapılırken büyük tüketiciler ABD ile Çin’in bu gelişmelere nasıl bir tavır alacağı merak ediliyor. Brent petrolde 80 dolar destek, 83,5 dolar direnç olarak kendini gösterirken WTI’de destek 78 dolar, direnç de 81 dolar seviyesinde ölçülüyor.
KRİPTO PARA… Geçen hafta ABD Menkul Kıymetler Düzenleyici Kuruluşu SEC’e stablecoin’lerde düzenleme yetkisinin verileceği söylentilerinin etkileri bu hafta da hissedildi. Ayrıca coin piyasasının enflasyon ortamında altından daha fazla kazandırmaya yönelik performansı dikkatleri kripto paraya yöneltti. Pazarın lider parası Bitcoin 60 bin dolar bandında kalırken haftalık bazda 1,16 oranında değer kaybetti. Ethereum ise yüzde 2,06, Ripple ise yüzde 4,80 getiri sağladı. Piyasada en fazla değer kazanan para yüzde 26,14 ile Solana, en fazla değer kaybeden para yüzde 6,39 ile Dogecoin oldu.