ENERJİDE 3D DÖNÜŞÜM TÜRKİYE İÇİN TARİHİ BİR FIRSAT
EIF Enerji Dönüşüm Fuarı kapsamında gerçekleştirilen "Elektrikte Dönüşüm ve Türkiye" konulu EMSAD Özel Oturumu'nda konuşan EMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Arabul, dünyada enerji sektörünün büyük bir dönüşüm içinde olduğunu belirterek "Enerjide 3D Dönüşüm"olarak adlandırılan bu dönüşüm, Türkiye için tarihi bir fırsattır" dedi. Panelin moderatörü Ekos Teknoloji ve Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Can Akbaş, dünyadaki bu dönüşümü yakından takip etmenin hem Türkiye hem de elektromekanik sanayi sektörü açısından önemine dikkat çekerken EMSAD Genel Sekreteri Avni Aydoğan "Doğru teşvikler, yüksek güç laboratuvarı yatırımı ve yeşil mutabakat uyumlu ürün geliştirme stratejileriyle Türkiye sektörde, bölgesel liderliğini pekiştirebilir, küresel pazarda daha da önemli bir oyuncu haline gelebilir" diye konuştu.

Dünyanın en büyük 5 enerji fuarı arasında gösterilen EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı (EIF 2025), özel panel ve oturumlarıyla da elektrik sektörünün odak noktası haline geldi. Elektromekanik Sanayicileri Derneği’nin (EMSAD) gerçekleştirdiği “Elektrikte Dönüşüm ve Türkiye” konulu özel oturum, büyük ilgi gördü. Moderatörlüğünü EKOS Teknoloji ve Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı-EMSAD Yönetim Kurulu Üyesi Tarık Can Akbaş’ın üstlendiği oturuma, EMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Arabul, EMSAD Genel Sekreteri Avni Aydoğan, üyelerimizden ABB Elektrik San. A.Ş. Ürün Pazarlama Müdürü Kerem Can Yaral ve Ulusoy Elektrik – EATON Ar-Ge Müdürü Sabri Uzel konuşmacı olarak katıldı.
EMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Arabul, dünyada enerji sektörünün büyük bir dönüşüm içinde olduğunu belirterek bu dönüşümün kalbinde elektrik enerjisi olduğunu söyledi. “Enerjide 3D Dönüşüm” olarak adlandırılan bu dönüşümün üç ayağı bulunduğunu kaydeden Arabul, “Kısaca, karbonsuzlaşma (decarbonization), dağıtık üretim (decentralization) ve dijitalleşme (digitalization) olarak özetleyebileceğimiz 3D Dönüşüm, yalnızca enerji sektörünü değil, ekonominin bütün yapısını yeniden şekillendiriyor” dedi.
Elektrik enerjisinin bir zamanlar uygarlığın motoruyken günümüzde omurgası haline geldiğini ifade eden Arabul, “Elektrikte dönüşüm yalnızca teknolojik bir değişim değil, jeopolitik ve ticari dengeleri de yeniden, kökten şekillenmesidir. Orta Doğu’daki çatışmalar, Rusya-Ukrayna savaşı ve yükselen ticaret savaşları, elektriği sadece bir enerji kaynağı olmaktan çıkarıp güvenlik, bağımsızlık ve rekabet gücü meselesine dönüştürdü. Bu süreç Türkiye’nin ise ekonomik bağımsızlığının ve sanayi rekabetçiliğinin geleceğini belirleyecek” diye konuştu.
Küresel talep 2050’de 60 bin terawatt-saate ulaşacak
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, 2023 yılında 25 bin terawatt-saat olan küresel elektrik talebinin, 2030’da 35 bin, 2050’de ise yaklaşık 60 bin terawatt-saate ulaşmasının beklendiğini dile getiren Arabul, “Buna paralel olarak, bugün yıllık 300 milyar dolar seviyesinde olan küresel şebeke yatırımlarının, önümüzdeki yıllarda senaryolara bağlı olarak 600 ila 800 milyar dolar aralığına çıkacağı öngörülüyor. Bu veriler bize, önümüzdeki 20 yılın yalnızca bir enerji talebi artışı dönemi değil, aynı zamanda tarihin en büyük elektrik altyapısı yatırımı dönemi olacağını açıkça gösteriyor” açıklamasında bulundu. Enerjide 3D Dönüşümün Türkiye için tarihi bir fırsat olduğuna dikkat çeken Arabul, şunları söyledi:
Karbonsuzlaşma, dağıtık üretim ve dijitalleşme
“Enerjide 3D Dönüşümün en önemli ayaklarından birini karbonsuzlaşma oluşturuyor. Bu dönüşümle yalnızca karbonu azaltmak değil, onu tamamen sistemden çıkarmak amaçlanıyor. Bu da Türkiye için sadece bir çevre yatırımı değil, büyük bir sanayi yatırımı fırsatı sunuyor. Enerji dönüşümünün ikinci ayağı olan dağıtık hem enerji güvenliği hem ekonomik sürdürülebilirlik için artık bir zorunluluk. Günümüzde enerji sadece büyük santrallerde değil, çatılarda, fabrikalarda ve organize sanayi bölgelerinde üretiliyor. Yerinde üretim ithal yakıt bağımlılığını azaltıyor, pik yükleri dengeliyor ve yeni hat yatırımlarına gerek kalmadan akıllı şebeke çözümleri sunuyor. Bu model, yerel istihdamı ve KOBİ ekosistemini güçlendiriyor; kurulumdan yazılıma kadar binlerce yeni iş fırsatı yaratıyor. Enerji üretiminde dijitalleşme de büyük önem taşıyor. Çünkü artık enerji şebekeleri sadece elektriği değil, veriyi de taşıyor. Bu durum siber güvenlik ve veri yönetimi sorumluluğunu beraberinde getiriyor. Artan yenilenebilir enerji üretimi de şebekelerin daha akıllı, esnek ve dayanıklı hale getirilmesini zorunlu kılıyor. Dijitalleşmenin merkezinde akıllı sayaçlar, SCADA sistemleri, dijital ikizler ve yapay zekâ destekli analizler yer alıyor. Bu teknolojiler sayesinde üretim ve talep daha doğru tahmin ediliyor, kayıp-kaçak oranı azalıyor, işletme verimliliği artıyor. Kısaca doğru yönetilirse Enerjide 3D Dönüşüm, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve rekabet gücü için tarihi bir fırsattır.”
“Elektriğin kalbi trafo”
EKOS Teknoloji ve Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Can Akbaş, Türkiye elektromekanik sanayinin yıllık 18 milyar dolar üretim ve yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracatla dev bir sektör olduğunu söyledi. Türk elektnomekanik sanayinin en önemli üretim ve ihracat kaleminin ise transformatör yani trafolar olduğunu kaydeden Tarık Akbaş, “Elektrik enerjisinin kalbi olarak tanımlayabileceğimiz trafolar konusunda Türkiye, dünyanın önde gelen üretici ve ihracatçılarından biri. Bu konuda dünyanın en önemli üretim gücü konmundayız. Dolayısıyla Enerjide 3D Dönüşüm konusundaki tüm gelişmeleri yakından takip etmek ve uygulamak hem ülkemiz hem de sektörümüz açısından hayati önem taşıyor” görüşünü dile getirdi.
Yüksek katma değerli ihracat
EMSAD Genel Sekreteri Avni Aydoğan da Türkiye’de geçmişi 1930’lara uzanan ve 1960’lı yıllardan sonra hızlı bir gelişim sürecine giren elektromekanik sanayi sektörünün bugün 100 bine yakın istihdam bağlayan ve 18 milyar dolara ulaşan üretim hacmiyle dev bir sektör haline geldiğini belirtti. Sektör ihracatının 2005 yılında yaklaşık 990 milyon dolarken 2024 yılında 9 milyar 425 milyon dolara ulaştığını kaydeden Aydoğan, “2024 – Eylül 2025 döneminde Türkiye’nin toplam ihracatı yüzde 4 oranında artarken sektörümüzün ihracat artış oranı yüzde 15 oldu. 2025 yılı sonuda 10 milyar dolarlık toplam ihracata ulaşması beklenen elektromekanik sanayi sektörü, yüksek ihracat birim değeriyle de ülke ekonomimize sağladığı katma değeri her geçen gün artırıyor” dedi. Türkiye Elektrik, Elektronik İhracatçılar Birliği (TET) 2024 Raporuna göre, 2024 yılında ihracat birim değerinin sanayi sektörü genelinde kilogram başına 1,9 dolar, elektrik iletim ve dağıtım ekipmanları sektöründe ise 10 dolar olduğuna dikkat çeken Aydoğan, “Elektrik iletim ve dağıtım ekipmanlarındaki katma değerli ihracat artışı, elektrik-elektronik sektörünü otomotiv ve kimyadan sonra Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı üçüncü sektörü haline getirdi” diye konuştu.
“Doğru strateji gücümüze güç katar”
Ocak-Eylül 2025 döneminde elektrik üretim, iletim ve dağıtım ekipmanları ihracatının yüzde 16 oranında arttığını dile getiren Aydoğan, şöyle devam etti:
“Tüm dünyada yaşanan enerji dönüşümü, ülkemiz için büyük bir fırsattır. Türk elektromekanik sanayisi, güçlü bir üretim kapasitesine, mühendislik gücüne ve ihracat potansiyeline sahip. Doğru teşvikler, yüksek güç laboratuvarı yatırımı ve yeşil mutabakata uyumlu ürün geliştirme stratejileriyle Türkiye bu sektörde, bölgesel liderliğini pekiştirebilir, küresel pazarda daha da önemli bir oyuncu haline gelebilir.”
SF6 gazı AB’de yasaklanıyor
Oturuma “SF6 Gazı, AB’de SF6 Yasağı, Alternatif Teknolojiler, Türkiye’de Genel Durum” başlıklı sunumuyla katılan Ulusoy Elektrik – EATON Ar-Ge Müdürü Sabri Uzel, karbon salınımı oldukça yüksek olan SF6 gazının, AB F-Gaz regülasyonuna göre, bazı istisnalar olsa da 2026 ile 2032 yılları arasında kademeli olarak yasaklanacağını söyledi. SF6 kullanılan ürünlerin alternatifleri hakkında da bilgiler paylaşan Uzel, Türkiye’de bazı özel kısıtlama ve kontroller dışında, orta ve yüksek gerilim elektrik iletim ve elektrik dağıtım sistemleri için; bazı özel maddeler hariç SF6’lı ürünlerin üretimini ve kullanımını yasaklayan ya da kısıtlayan bir yönetmelik veya şartnamenin henüz hayata geçirilmediğini vurguladı.
“Elektrik dağıtım şirketlerinin 2026-2030 yatırım döneminde Recloser önemli bir yer alacak”
ABB Elektrik San. A.Ş. Ürün Pazarlama Müdürü Kerem Can Yaral, elektrik enerjisinde yaşanan dönüşümde akıllı ekipmanların önemine dikkat çekerek, recloser cihazları hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Yaral; Akıllı şebekeler için recloser’ın akıllı bir ekipman olduğunu belirterek, elektrik dağıtım şirketlerinin 2026-2030 yatırım döneminde recloser’ın önemli bir yer almasını beklediklerini belirtti.