Advertisement
SON DAKİKA
FİNANS Salı 27 Ağustos 2019 11:26

EN BÜYÜK ENDİŞE

ABD ile Çin'in son misillemelerle vergi tarifelerini yükseltmeleri jeopolitik riskleri ve belirsizliği artırırken piyasalarda fırtınalar estirdi. Çin parası yuanın dolara karşı değer kaybıyla, gelişen ülke para birimleri ciddi kayıplar yaşadı. TL'nin dolar karşısında anlık 6,47'yi geçmesi de endişelere yol açtı.

En büyük endişe
ABD ile Çin'in son misillemelerle vergi tarifelerini yükseltmeleri jeopolitik riskleri ve belir

Sedat YILMAZ

ABD/Çin arasında önce kur, teknoloji şirketlerine yönelik müeyyideler ve ardından gümrük tarifelerinin artırılmasıyla tansiyonu yükselen ticaret savaşları, jeopolitik kaygıları tetiklerken küresel piyasalarda sert dalgalanmalara sebep oluyor. Tek kutuplu dünyada sürecin hem siyasi hem de rezerv para olarak çok kutupluluğa doğru gittiği ve söz konusu ortamda belirsizlik ve kaosun küresel manada büyük endişelere yol açarak gerginliği artırdığı belirtiliyor.

İki ülke arasındaki ticaret savaşı;  geçen hafta Çin’in 75 milyar dolarlık ABD’den ithal edilen ürünlere vergi tarifesi uygulayacağı açıklaması ve ayrıca 15 Aralık’tan itibaren geçerli olmak üzere ABD otomobillerine yüzde 25 oranında vergi koyacağını bildirmesi üzerine yeniden alevlendi. ABD Başkanı Donald Trump da Çin’in Amerikan ürünlerine getirdiği ek gümrük verilerine karşılık, daha önce kararlaştırdığı vergi tarifelerini 5 puan daha artırdı. Trump açıklamasının beraberinde Çin’deki ABD’li şirketlere de ABD’ye geri dönün çağrısında bulundu.

İki ülke arasında yaşanan gerginlik piyasalarda belirsizliği ve kaosu beraberinde getirdi. Küresel piyasalarda satışlar arttı. Tarife açıklamalarının yapıldığı hafta sonunda S&P500 endeksi yüzde 2,6 eksi ile kayda değer oranda değer kaybına uğrarken, Dow Jones endüstri endeksinde düşüşler yüzde 2,5 seviyesine ulaştı. Nasdaq endeksi ise günü yüzde 3,0 oranında değer kaybı ile sonlandırdı. Aynı satış dalgası Avrupa ve Asya piyasalarına da sıçradı.

Powell’dan belirsizlik ve kaos uyarısı

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell, Cuma günü Kansas City’deki Jackson Hole oturumunda yaptığı konuşmada ABD ile Çin arasında artan ticaret belirsizliği ve kargaşasının küresel ekonomiyi olumsuz etkilediğini ve birçok ekonomilerde yavaşlamayı, enflasyon görünümünü de menfi etkilediğini söyledi. FED Başkanı Powell, zayıflayan sanayi ve imalat aktivitelerine atıf yaparak küresel ekonomilere ilişkin risklerin artmasıyla Eylül ayında bir faiz indirimine gidebileceği yolunda açık kapı bıraktı. Piyasalar Powell’ın açıklamaları ve özellikle St. Louis FED Başkanı Jamer Bullard’ın da 50 baz puandan bahsetmesi üzerine piyasaların üzerindeki satış baskısı bir miktar hafifledi. Fakat Jackson Hole’de Cleveland FED Başkanı Loretta J. Mester’ın ticaret savaşının tırmanması sebebiyle aşağı yönlü risklerin  ve belirsizliğin arttığını söylemesi piyasaların dikkatini çekti.

Piyasalar belirsizlik ve endişe ortamında yeni haftaya hazırlanırken ABD/Çin gerginliğindeki yüksek tansiyon Asya piyasaları ve gelişen ülkelerin para birimleri üzerinde etkili olmaya başladı. Altın fiyatlarının ons bazında 1555 doları gördüğü piyasada, ABD tahvil faizleri geriledi. ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 1,5’un altına gerileyerek son 3 yılın altına düştü.

Tansiyonu düşürmede ilk adım Çin’den

TL’nin değer kaybı ve küresel piyasalardaki satışlarla oluşan olumsuzluğu giderme adına ilk adım Çin’den geldi. Çin Başbakan Yardımcısı Liu He'nin, ülkesinin sorunu sakin bir yaklaşımla danışma ve işbirliği yoluyla çözme isteğinde olduğunu kaydetmesi ve durumu ABD tarafına iletmesi üzerine piyasalar karamsarlık çizgisinde normale dönmeye çalıştı. Anlık da olsa dolar karşısında 6,47’lere ulaşan TL de bu gelişmeyle birlikte yeniden 5,80’ler seviyesinde hareket etmeye başladı.

Bu gelişmelerle birlikte, güvenli liman niteliğindeki tahvillere talep güçlendi. Küresel tahvil faizleri sert düşüşler gösterdi. ABD Hazine tahvil getiri eğrisi, 10 yıl vadeli Hazine tahvillerinin faizinin güvenli liman alımları ile 2016'dan bu yana en düşük seviyesine inmesi ile dikleşti. Japonya 10 yıllıklarının getirisi 4 baz puan düşerken, Avustralya ve Yeni Zellanda'nın 10 yıllıkları yaklaşık 9 puan geriledi.

Tokyo merkezli SBI Securities analistleri, ticaret savaşlarında anlaşmanın uzun sürebileceğini, piyasaların risklerden kaçınmak için bu tür yollara başvurabileceklerini belirttiler.

Trump, Çin’den gelen talebi dünyaya duyurdu

Piyasalarda yükselen tansiyonu ABD Başkanı Trump’tan gelen açıklamalar düşürdü. Trump, Çinli yöneticilerin ABD makamlarını arayarak  müzakere masasına dönme talebini ilettiklerini söyledi. G7 zirvesi için bulunduğu Fransa’da açıklamalarda bulunan Trump, Çin’in bu davranışını memnuniyetle karşıladıklarını ve gelişmenin pozitif bir hareket olduğunu belirtti. İki ülke arasında müzakerelerin yakında başlayacağını ifade eden Trump, Çin ile daha yakından konuşmaya başlayacaklarını tahmin ettiğini, zira Çin’in tedarik zincirlerini kaybetmek istemediğini dile getirdi.

Ajansların haberlerine göre Trump, “Çin Devlet Başkanı Xi Jinping büyük bir lider, sakinliğini ve bir anlaşma yapma arzusunu memnuniyetle karşılıyorum. Çin, ABD Ticaret Müzakerecisini aradı ve müzakere masasına geri gelmek istiyorlar. Bu dünya için çok pozitif bir gelişme” ifadelerini kullandı. Bu arada ABD Başkanı Trump’ın Japonya ile büyük bir ticaret anlaşması yaptıklarını, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ticaret dahil pek konuda uzlaştıklarını da kaydetti.

Analistler, küresel piyasalarda yatırımcı risk iştahının artan ticaret  savaşı ve jeopolitik risklerle azaldığını belirterek, Avrupa tarafında da siyasi  belirsizliklerin sürdüğüne işaret ettiler.

Sığ piyasalarda TL’ye yüklendiler

 ABD ile Çin’in son ithalat vergisi tarifeleriyle gerçekleştirdikleri güç gösterisiyle satışa geçen piyasaların etkisi ve Çin parası yuanda 7,1850’ye kadar varan değer kayıpları gelişen ülke para birimlerinde olumsuz etki oluşturdu.

Türk Lirası, Çin yuanı ve Güney Kore wonu öncülüğünde sert düşerken küresel sığ piyasalarda TL, dolar karşısında 6,47’ye kadar yükselerek ciddi şekilde değer kaybetti. Ancak değer kaybı dakikalarla sınırlı kaldı ve dolar/TL kuru yeniden 5,80’ler seviyesine döndü. TL’nin gece yarısı değer kaybederken piyasada yapılan 200 milyon dolarlık işlem hacmi dikkat çekti.

Analistler olayı yorumlarken, “ABD ile Çin'in gümrük tarifelerini karşılıklı artırmaları güvenli liman olarak bilinen Japon yenine alım getirdi. Bu alımlar sonucu, Türk Lirası Japon yeni karşısında yüzde 12 değer kaybetti. Bu sert düşüş sonucu, Japon yatırımcılar bu sene ikinci kez Türk Lirası pozisyonlarını boşaltmak zorunda kaldı. TL'deki düşüş Tokyo’da Japon marj işlemleri şirketlerinin müşterilerinin uzun TL pozisyonlarını zarar kes işlemleri ile kapatması sonrası hız kazandı” dediler.

Hedge için Türk Lirası’nı seçtiler

Analistler gece yarısı sığ piyasada TL’nin yüzde 10 değer kaybetmesini; küresel bankalarda yapılan elektronik sistemdeki satışlara, verilen sat emirlerine ve özellikle diğer piyasalarda kaybeden yatırımcının kayıplarını hedge etmek için TL gibi güçlü paralarda satışa yönelmelerine bağladılar. Analistler dolar/TL paritesindeki harekette yurt içindeki Suriye, sınır ötesi operasyonlar ve bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesinin de etkili olacağını söylediler.

Aynı analistler kurun yükselmeye devam etmesi durumunda kısa vadeli faizlerin hızla yükselebileceğini ve verim eğrisinde eğilmeye yol açabileceğini belirttiler. Halen yüzde 0,83 artışla yüzde 17 seviyesine gelen gösterge faizini değerlendiren analistler, söz konusu gelişmenin TCMB’nin faiz indiriminde negatif yönde etki yapabileceğini ve faiz indiriminin bir miktar törpülenmiş olabileceğini kaydettiler.