SON DAKİKA
GÜNDEM Pazar 16 Mayıs 2021 02:29

EKONOMİK VERİLER NORMALLEŞİYOR

Yapısal ve küresel etkilerle enflasyondaki artışlara karşılık ilk çeyrekte birçok ekonomik veri iyileşme yoluna girerek olumlu mesajlar vermeye başladı. Pandeminin olumsuzluklarına rağmen rekor seviyelerde artan ihracat, düşen ithalat ve yükselen ithal ikame iktisadi aktiviteyi müspet etkiliyor.

Ekonomik veriler  normalleşiyor

Sedat YILMAZ

Pandemi sürecinde para ve maliye politikalarıyla 2020’yi tedbir ve korunma yılı olarak geçiren Türkiye ekonomisi 2021 yılındaki ilk çeyrek performansıyla diğer çeyrek dilimlere daha iyi gireceğini gösterdi. Salgının olumsuzluklarına rağmen rekor seviyede artan ihracat, daralan ithalat ve yükselen ithal ikame iktisadi aktiviteyi olumlu etkiledi. İhracat, ithalat, dış ticaret açığı, sanayi üretimi, istihdam ve büyümeden sonra cari açık da dengelenme yoluna girdi.

Pandemi, iç ve dış risklerin etkisiyle yükselen enflasyona karşılık Türkiye’de iyileşmenin motoru sanayi üretimi ve ihracat oldu. 2021 Ocak’ta yüzde 11,3, Şubat’ta yüzde 8,8 ve Mart ayında yüzde 16,6 artış gösteren yıllık sanayi üretim verisinin güçlü seyri gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesi adına mesajlar verdi. Sanayi üretimi göstergeleri doğrultusunda Türkiye’nin ilk çeyrekte en az yüzde 5-6 büyüyeceği tahminleri yapılıyor. İlk çeyrek büyüme verisi 31 Mayıs’ta açıklanacak.  

Baz etki sadece destek veriyor

Geçen yılın düşük sanayi üretimi verisiyle bu yıl gerçekleşecek sanayi üretim verilerinin yüksek çıkması bazı ekonomistler tarafından “baz etki”ye bağlansa da özele inildiğinde sanayideki ivmeye baz etkinin sadece destek verdiği gözleniyor.

Sanayi üretiminin aylık verilerinde bir önceki aya göre sergilediği performans zaten sanayinin diriliğini görmeye yetiyor. Sanayi üretimi Kasım’da yüzde 1,5, Aralık’ta yüzde 1,2 ve Ocak’ta yüzde 1 pozitif büyüyor. Alt kalemlerde madencilik ve taşocakçılığı yıllık yüzde 15,4, Aralık’a göre yüzde 6,8’lik sıçrama yapıyor. Yine yıllık yüzde 12,1 büyüyen imalat sanayiinin Aralık’a göre yüzde 1,1 artışı sanayideki güçlülüğü doğruluyor.

Sanayi üretimi ilk çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,3 artış sağlarken, 2020 yılı son çeyreğine göre de yüzde 2,6 artış kaydediyor. Mart’ta da sanayi üretiminde yıllık yüzde 16,6’lık büyüme, bir önceki aya göre yüzde 0,7 artışla gücünü ortaya koyuyor.  Sanayi üretimindeki ilk çeyrek performansını gören birçok analist ikinci çeyrek dediğimiz Nisan - Mayıs - Haziran döneminin yine çift haneli bir büyümeye işaret ettiğine dair yorumlar yapıyor.

İhracatta her ay rekor seviye

Salgın etkilerini üzerinden atmaya çalışan Türkiye dış ticareti yeni performansıyla dikkatlerden kaçmıyor. Nisan’da ihracat yüzde 109 artışla 18,8 milyar dolar oldu ve tüm zamanların rekoruna ulaşıldı. İlk çeyrek toplamında da ihracat 50 milyar doları aşmıştı.

Ocak-Nisan dönemi ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33,1 arttı. İhracat 4 aylık dilimde 68,8 milyar dolar, ithalat 82,9 milyar dolar oldu. İlk çeyrekte yüzde 80 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, yüzde 82,9 oldu. İyileşmeye ithal ikame de destek verdi.

İthalat ise Nisan’da, geçen senenin aynı ayına göre yüzde 61,4 artışla 21,9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece, Nisan ayı dış ticaret açığı, Nisan 2020'ye göre yüzde 31,9 azalarak 4,6 milyar dolardan 3,1 milyar dolara geriledi. İthalat ise ocak-nisan döneminde, yüzde 19,8 artışla 82,9 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Buna bağlı Ocak-Nisan dış ticaret açığı, yüzde 19,5 azalarak 17,6 milyar dolardan 14,2 milyar dolara geriledi. Başka bir ifadeyle 2021 yılı Ocak – Nisan dış ticaret açığı, önceki yılın aynı dönemine göre 3,4 milyar dolar daha az gerçekleşti. Enerji ithalatı hariç tutulduğunda ihracatın ithalatı karşılama oranı 7,7 puan artışla yüzde 93,8’lere yükseldi.

Bu arada Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, Nisan’da 56’ya yükselerek üst üste üçüncü ay eşik değer 50’nin üzerinde kaydedildi. Endeks verileri ihracat pazarlarının talep koşullarında güçlü bir iyileşmeye işaret etti. İyileşme, Şubat 2018’den beri en belirgin düzeyde gerçekleşti.

Cari işlemler dengesi toparlanıyor

Mart ayında cari işlemler dengesi, bir önceki Mart ayına göre 2,12 milyar dolar azalarak 3,33 milyar dolar açık verdi. Cari denge geçen yılın aynı döneminde 5,5 milyar dolar açık vermişti. 2020 yılı ilk çeyreğinde 8,8 milyar dolar cari açık ilk çeyrekte toplam 7,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış bazda 36,2 milyar dolar olan cari açığın yılsonu 25-28 milyar dolara inmesi bekleniyor.

Genel yorumlara göre, yıllık bazda cari dengede gözlenen 2,1 milyar dolarlık iyileşmede temel belirleyici dış ticaret açığındaki 1,4 milyar dolarlık düşüş oldu. Bu durum güçlü dış talep ve altın ithalatındaki yavaşlamanın bir yansıması olarak değerlendirilebilir. İhracatta gözlenen toparlanma ve altın ithalatındaki normalleşme eğilimi cari denge görünümünü bir miktar destekledi.

Cari açıkta finansman tarafındaki gelişmeler de veriyi etkiledi. Aylık bazda 363 milyon dolar, diğer yatırımlarda 941 milyon dolarlık net girişler veriyi olumlu hale getirdi. Ancak 5,7 milyar dolarlık portföy tarafındaki çıkışları ile resmi rezervlerin 6,17 milyar dolar erimesi açığın düşmesini engelledi. Diğer taraftan yerli ve yabancı bankalardaki mevduatın 4,7 milyar dolar artması, bankaların 500 milyon doları geçen borçlanmalarıyla net hata-noksandaki 1,6 milyar dolarlık net girişler cari açığı hafifletti. Yılın ilk 3 ayında net hata ve noksandan kaynaklanan girişler 6,92 milyar dolar oldu. Öncü veriler cari açıktaki azalmanın Nisan’da da devam edeceğini gösteriyor. Ödemeler dengesi de denilen cari işlemler Nisan verisi 14 Haziran’da açıklanacak.

veri-i

17 Mayıs’ta tam açılma beklentisi

Toparlanma yolunda olan cari denge, 17 aydır üst üste açık veriyor. Ancak Nisan verisiyle birlikte söz konusu rakamların da düzelmesi öngörülüyor. Sene sonu itibariyle hedeflere yakın olumlu rakamlar elde edilebileceği gözleniyor.

Ancak ihracatın performansına turizmin de eşlik etmesi gerekiyor. Analistlere göre, aşılamada önemli bir seviye kazanılırsa turizmin ihracata desteğiyle cari işlemler kalemi normalleşecek. Yine aynı analistlere göre, piyasa 17 Mayıs’tan itibaren beklenen tam açılmanın hızıyla yılsonunu toparlayabilir. Sektör temsilcileri de turizm gelirlerinin 2019’daki 34,5 milyar doların altında gerçekleşeceğini, ancak 2020’deki gibi 12 milyar doların altında kalmayacağını ifade ediyor.

Dış ticareti değerlendiren analistler, başta Avrupa olmak üzere aşılama ve açılmalarla birlikte normalleşmenin artmasıyla ihracatta da artışların olacağını, bu durumun büyümeye de etkisinin yüksek olacağını belirtiyorlar. Konuyu değerlendiren Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “Nisan ayına dair öncü dış ticaret verileri de bu eğilimin devam ettiğini gösteriyor. İthalat tarafında ise; altın ithalatının geçen seneye göre azalması ve daha sıkı finansal koşullar nedeniyle iç talebi limitlenecek olması düşürücü etki yapacakken global enerji ve hammadde fiyatlarındaki artış ve bunun ithal tüketim malları fiyatlarının etkileri de düşünüldüğünde ithalat faturasını artırıcı bir etkide bulunması beklenebilir” diyor.  

İstihdamda artış hızlanıyor

Sanayi üretiminin artması ve ihracatın rekor seviyelere çıkması diğer taraftan istihdam rakamlarını da olumlu etkiliyor. 2020 yılında 1,26 milyon azalan ve yüzde 42,8’e gerileyen istihdam oranı, ilk çeyrekle çeyrek ile birlikte artışa geçti.

İstihdam oranı Ocak’ta yüzde 43,8’e çıktı. Sonra Şubat’ta yüzde 43,3’e gerilemesine karşılık Mart’ta yeniden yüzde 44,3’e yükseldi. Kayıtlı istihdam sayısı ilk çeyrekte 1,37 milyon artarak 28 milyon kişiyi aştı. 2020 sonu itibariyle Türkiye’de kayıtlı istihdam 2020 yılında 26,8 milyon kişi olmuştu.

Dolayısıyla yılın ilk çeyreğinde gerçekleşen istihdam rakamları ekonomi için ümit veriyor. İstihdamda 2020 Aralık ayına göre Ocak’ta istihdam edilenlerin sayısı 822 bin kişi artarak 27 milyon 706 bin kişiye, istihdam oranı yüzde 43,8’e yükseldi. Şubat’ta istihdam edilenlerin sayısı 22 bin kişi azaldı, ancak 2020 rakamlarının üzerinde toplam sayı 27 milyon 477 bin kişi, istihdam oranı yüzde 43,4 oldu. Mart’ta da istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre 550 bin kişi artarak 28 milyon 89 bin kişi, istihdam oranı yüzde 44,3 şeklinde gerçekleşti.

İyileşen istihdam fotoğrafı

2020’yi ölçü alan Türkiye, pandeminin daha ağırlaştığı 2021’ye daha temkinli girdi. Ocak’ta işgücüne katılım sayısı 821 bin kişi artırarak toplamda 31 milyon 567 bin oldu. Geniş tabanlı işsizlik olarak bilinen atıl işgücü oranı da yüzde 29,1 olarak tespit edildi.

Ocak ayında geniş tabanlı işsizlik olarak bilinen atıl işgücünün Ocak’ta yüzde 29,1’den Şubat’ta yüzde 28,3’e ve Mart’ta yüzde 25,8’e düşmesi, diğer taraftan yine 2019’da yüzde 34,5, geçen yıl yüzde 30,5 olan kayıt dışı çalışanların oranı, Mart’ta yüzde 28,9’a geriledi. Tarım dışı kayıt dışılık da yüzde 17,8’e indi.

İlk çeyrekte istihdamdaki fotoğraf şöyle oluştu:

İlk çeyrekte istihdam edilenlerin oranı 2020’ye göre; yüzde 42,8’den yüzde 44,3’e, olumlu gelişmelere bağlı işgücüne katılma oranı yüzde 49,3’den yüzde 51’e ve geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29,1’den yüzde 25,8’e, kayıt dışılık oranı yüzde 30,5’ten yüzde 28,9’a geriledi.

Analistler, söz konusu gelişmeyle birlikte Mart itibariyle yüzde 13,1 olan işsizlik oranının gelecek aylarda sanayi ve hizmet sektörünün etkisi ve artan iktisadi aktiviteyle tek haneli rakamlara yöneleceğini tahmin ettiklerini belirtiyorlar.

Piyasalar yüksek gelen enflasyon şokunda

ABD’de tüketici fiyatlarında yıllık yüzde 4,2 ve üretici fiyatlarında yüzde 6,2’lik artış piyasaları ABD “Merkez Bankası (FED) faiz artırabilir” endişesine sevketti. ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1,51’den yüzde 1,69’a çıkması tüm piyasaları tedirgin etti.

Söz konusu korkuda FED Başkan Yardımcısı Richard Clarida’nın enflasyonu kontrol etmek için adım atmaktan imtina etmeyeceklerini açıklaması da etkili oldu. Türkiye’de faiz cephesinde herhangi bir gelişme olmazken döviz piyasası yukarı yönlü hareketlendi. Dolar/TL kuru 8,51’i, euro/TL kuru 10,30’u gördü. Söz konusu harekette gelişen ülke para birimlerinde en fazla değer kaybeden Türk Lirası öne çıkarken, TL’yi Tayland Bahtı ve Güney Kore Wonu takip etti. TL, dolar ve euro karşısında ortalama yüzde 2,5’un üzerinde değer kaybetti. Piyasaların kapalı olduğu bayram tatilinde Dolar/TL 8,28’den 8,51 liraya, euro/TL de 9,98’den 10,30 liraya çıktı.

Piyasalar 17-21 Mayıs 2021 haftasında yurt içinde bütçe dengesi ve tüketici güven endeksi, ABD’de konut başlangıçları, FOMC toplantı tutanakları, Markit PMI imalat-imalat dışı veri, Euro Bölgesi’nde GSYH, TÜFE, Markit PMI imalat – imalat dışı, tüketici güven endeksi, Çin’de perakende satışlar, sanayi üretimi, Japonya’da da GSYH, sanayi üretimi ve TÜFE’yi takip edecek.

BIST 100… Ramazan Bayramı tatili öncesinde ABD enflasyonu endişeleriyle satışa yönelen küresel piyasaların etkisi Borsa İstanbul’da da görüldü. Kâr satışlarının da devreye girdiği piyasada endeks 1441,33 puandan kısa haftayı kapattı. Borsanın gelecek hafta ABD enflasyonu etkisinin yanında yükselişe geçen emtia fiyatlarıyla yüksek enflasyon beklentileri ve zayıf risk iştahıyla hareket edeceği tahmin ediliyor. Endeksin 1440’ın üzerinde kalması durumunda 1500’ü deneyebileceği, aksi halde 1390’lı seviyelere dönebileceği yorumlanıyor.

DOLAR/TL… ABD enflasyon endişeleriyle faiz artırılacağı algısı özellikle gelişen döviz piyasalarını etkiliyor. Para çıkışlarının gözlenebileceği piyasayı yükselen altın ve petrol başta emtia fiyatları da etkiliyor. Halen 8,44 seviyesinde hareket eden dolar/TL kurunda 8,40 destek, 8,60 ise kuvvetli direnç olarak gözleniyor.

EURO/TL… Döviz piyasalarındaki endişeler Avrupa parası euroyu da yakından ilgilendiriyor. Yurt dışındaki gelişmelerle euro/TL’nin 10,50 seviyesini direnç yapacak şekilde hareket edeceği tahminleri yapılıyor. Kurda destek 10,25 şeklinde oluşmuş durumda.

ALTIN… ABD tahvil faizlerindeki dalgalanma ve FED’in kısa süre içinde faiz artırmayacağına yönelik beklentilerle emtia fiyatlarındaki artışlar altın fiyatlarını yukarı çekiyor. 1843 dolarda seyreden ons altında, gelecek hafta 1870 doların direnç, 1830’un destek olacağı görülüyor. Gram altında ise 500 lira pivot konumunda. 500 liranın üzerinde hareket 515 liraları gündeme getirebilir. Gram altında destek 499 lira civarında yoğunlaşıyor.

PETROL… Hafta içinde ABD’de petrol kuyularına yönelik siber saldırılarla yükselen ancak daha sonra saldırıların önleneceğine dair açıklamalarla geri çekilen petrol fiyatları, aşılama ve normalleşmelerin artacağına dair açıklamalarla emtia fiyatlarının eşliğinde yeniden yükselişe geçti. Petrol hafta sonu yüzde 2,5 artışla 69 dolar sınırına dayandı. Fiyatların 69’u geçmesi durumunda 72 dolar kuvvetli direnç, 69 doların altında kalması durumunda ise 67 doların kuvvetli destek olacağı tahminleri yapılıyor.

KRİTPO PARA… Piyasa başta Elon Musk ve uluslararası alanda pazara yönelik şüpheler Bitcoin, Ethereum ve Ripple’de satışları gündeme getirdi. Bitcoin haftalık yüzde 16 kayıpla 49 bin dolarda, Ethereum, haftalık yüzde 6,79 kazançla 3,860 dolarda Ripple haftalık yüzde 13,8 ile 1,3580 dolarda hareket ediyor. Haftanın en fazla kazandıran parası yüzde 46 ile Cardano, en fazla kaybettiren yüzde 26,5 ile Elon Musk’un Dogecoin’i oldu.