EKONOMİK PARÇALANMA RİSKİNİN ARTTIĞI UYARISI
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, küresel ekonominin daha fazla parçalanma tehdidi altında olduğunu belirterek, para politikasının fiyatlarda oynaklık karşısında da zorlanacağı uyarısında bulundu.
Nagel’in, Tokyo Üniversitesi'nde yaptığı konuşma "Jeoekonomik parçalanma: Enflasyon baskıları ve dalgalanmalarla başa çıkma, dayanıklılığı artırma” başlığıyla bankanın internet sitesinde yayınlandı.
Nagel, konuşmasında, Uluslararası Para Fonunun (IMF) yakın zamanda jeoekonomik parçalanmayı “küresel ekonomik entegrasyonun politika güdümlü olarak tersine çevrilmesi” olarak tanımladığını hatırlatarak, "Jeoekonomik parçalanmanın ilk işaretleri giderek daha belirgin hale geliyor ve ne yazık ki önemli bir tırmanışın eşiğinde olabiliriz. Bu endişe verici bir gelişme ve hepimiz işbirliğini ve serbest ticareti yeniden tesis etmek için çaba göstermeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası gerginliklerin artması halinde bunun daha büyük enflasyonist baskıya ya da tüketici fiyatları artışında daha fazla oynaklığa yol açabileceğini belirten Nagel, "Gelecekte enflasyonda daha fazla dalgalanma görürsek fiyat istikrarı hedefimize ulaşmak ve enflasyon beklentilerini istikrara kavuşturmak için güçlü bir kararlılık göstermek daha da önemli hale gelebilir." dedi.
Artan ekonomik parçalanmanın bir sonucu olarak gelecekte enflasyonist baskılar artarsa merkez bankalarının böyle bir durumla başa çıkmak için tüm araçlara sahip olduğunu da dile getiren Nagel, Avrupa veya Avro Bölgesi perspektifinden bunun Avrupa Merkez Bankasının (ECB) enflasyonu kontrol altında tutmak için daha yüksek faiz oranlarına karar vermesi gerektiği anlamına geldiğini ifade etti.
ABD’de Donald Trump'ın yeniden başkan seçilmesinin korumacı bir dönemin habercisi olduğu ve küresel ekonomik düzeni parçalamakla tehdit ettiği konusunda uyaran Nagel, "Donald Trump, geniş bir ürün yelpazesinde gümrük vergilerini önemli ölçüde artırmayı planladığını açıkladı. Yeni ABD yönetimi bu vaatlerini gerçekleştirirse bu uluslararası ticaret sistemi için önemli bir dönüm noktası olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.