EGE VE AKDENİZ'İN MAVİ SULARI TEKNE İSTİLASI TEHDİDİ ALTINDA
Türkiye'de irili ufaklı olmak üzere 150 bin tekne olduğu tahmin ediliyor. 2021 rakamlarına göre Ege ve Akdeniz'deki kullanılabilen 4 bine yakın gulet ve ticari yat; 2 bin günübirlik turist gezi teknesi, 500 özel yat; 13 bin adet 9 metre üzeri motorlu ve yelkenli amatör denizci teknesi ile 2 bin 400 ticari tekne bulunuyor. Artan tekne sayısı ise beraberinde ciddi kirlilik sorunlarına neden oluyor.
Uzmanlar, Ege ve Akdeniz kıyılarında, deniz yüzeyinden yansıyan yağ tabakası ve köpüklenmenin tekne ve gemilerin atıklarından kaynaklandığı belirtirken, deniz araçlarının sayısının kısıtlanması gerektiğini vurguluyorlar. Antalya Suluada'dan yansıyan görüntüleri yorumlayan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici ise "Teknelerin atık kontrolünün tam uygulandığını söylememiz mümkün değil. Denizlerde oluşan kirliliğin en büyük nedenlerinden biri tekne istilasından kaynaklanıyor. Ne yazık ki, teknelerin yarattığı kirlilik hiç de azımsanmayacak oranda. Bu saraçlarda petrol türevleri yerine bir an önce güneş enerjisi ile çalışan sistemlere geçilmeli. Aksi halde Ege ve Akdeniz'i kaybederiz" dedi.
YAĞ TABAKASI OLUŞUYOR
İstanbul kıyıları ile İstanbul Boğazı'ndaki durumu da dikkat çeken Dr. Kesici, "Gelişigüzel her yere bağlanan tekneler, personel tarafından deterjanlarla yıkanıyor. Kimyasal ürünler böylelikle denize boca ediliyor. Denize girdiğinizde su yüzeyinde gökkuşağı gibi bir renk görürseniz bilin ki, tekne gemilerin atıklarından kaynaklıdır. Tekne sayısının mutlaka kısıtlanması gerekiyor. Marmara Denizini kaybettik ancak hiç olmazsa Ege ve Akdeniz'e kıymayalım. 500 metrelik koya 150 tekne sokamazsınız. Bunu yaptığınızda kıyılarınız mahvolur" diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk ise teknelerin atık su, sintine ve çöplerini mutlaka marina ve limanlarda mevzuatlara uygun bertaraf etmesi gerektiğinin altını çiziyor. Teknelerde ciddi oranda ciddi sıvı ve katı atıklar oluştuğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Öztürk, şunları söylüyor: "Uygun bertaraf yöntemleri olmadığında teknelerin yanaştığı yerler kirlilikten geçilmiyor. Teknelerin atık ve çöplerini bertaraf etmeleri belediyelerin sorumluluğunda. Birçok belediye hassas davranmıyor. Teknelerden kaynaklı çözünür madde kirliliğinde artış söz konusu. Uydu takip sistemleri ile çok ağır cezai yaptırımlar gündeme alınmalı."