Şirketten yapılan açıklamaya göre, Hepsiburada, şirket, çevre, toplum ve yönetişim eksenindeki çalışmalarını 2023 Sürdürülebilirlik Raporu ile kamuoyuyla paylaştı.

Şirket, rota optimizasyonu, geri dönüşüm, ortak barkod, döngüsel ekonominin büyütülmesi gibi tüm çevre yatırımları ile farklı yararlanıcı gruplara yönelik sosyal programları ve projelerine de raporda yer verdi.

Şirketin lojistik platformu HepsiJET, yakıt kaynaklı karbon emisyonunu azaltmak ve verimliliği artırmak için Çok Araçlı Rota Optimizasyon teknolojisini geliştirdi.

Karınca kolonilerinin yiyeceklerini yuvalarına taşıma içgüdüsünden ilham alarak geliştirilen ve TÜRKPATENT tarafından tescillenen bu teknoloji sayesinde, mevcut araç filosundan optimum sayıda araç kullanılması sağlanarak toplam seyahat mesafesi yüzde 8 kısaltıldı.

Bu yıl Netlog Lojistik'le işbirliğine giderek "Musoshi" adlı yüzde 100 yerli üretim 21 adet elektrikli aracı da filosuna katan HepsiJET, yıl sonuna kadar bu sayıyı 50'ye çıkarmayı hedefliyor.

Çevreye duyarlı ve yenilikçi bir lojistik ağı kurma stratejisiyle hareket eden HepsiJET, elektrikli araçların kullanımıyla birlikte aylık ortalama 1404 kilometre başına yaklaşık 0,21 ton karbon emisyonunu azaltmayı hedefliyor.

Şirketin inovasyonlarından biri de satış operasyonlarındaki verimliliği artırmak ve depodaki işlem sürelerini kısaltmak amacıyla geliştirdiği "Ortak Barkod" oldu. Uygulamayla şirketin kendi barkodları basılıyor ve ayda ortalama 1 milyondan fazla etiketin basımından tasarruf sağlanıyor.

Geçen yıl yaklaşık 964 bin kilogram ambalaj atığını geri dönüştüren şirket, aynı zamanda ambalajlarını yüzde 100 geri dönüştürülebilir selülozik karton malzemeden üretiyor, dolgu malzemelerinde polietilen ve polipropilen olmak üzere yüzde 100 geri dönüştürülebilir plastik malzemeleri tercih ediyor.

Şirket, 21 bin kilogram gıda, 71 bin kilogram kimyasal atığın da geri dönüştürülmesini sağladı.

- "56 binden fazla kadın girişimciyi e-ticarete kazandırdık"

Açıklamada görüşlerine yer verilen Hepsiburada Kurumsal İlişkiler, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Direktörü Cem Tanır, temel değerleri arasında yeşil dönüşüm ve sürdürülebiliğin olduğunu belirterek, Türkiye'de e-ticaret hacminin, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 115,15 artarak, genel ticaret hacmi içindeki payını yüzde 20'ye yükselttiğini aktardı.

İşlem sayısının bir önceki yıla göre yüzde 22,25 arttı bilgisini paylaşan Tanır, "Bu veriler çok hızlı bir büyümeye işaret etse de önümüzde gidecek uzun bir büyüme yolu ve aynı zamanda gerek platformlar gerekse satıcı ve tüketicilerle birlikte çevre bilinci yüksek bir e-ticaret kültürü yaratma fırsatı var. Biz, Türkiye’nin Hepsiburada'sı olarak çevre bilinci yüksek e-ticaret kültürünü yaratmayı hem milli misyonumuz hem dünyaya karşı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Türkiye’den Birleşmiş Milletler Global Compact'ı imzalayan, Sürdürülebilirlik Raporu yayımlayan, yine Global Compact’ın ‘Daha Hızlı, Daha İleri’ inisiyatifine taahhüt veren dünyadaki ilk e-ticaret platformu olmaktan gurur duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

Çevrenin yanı sıra sürdürülebilir sosyal programlar ve projelerle tüm toplum için değer oluşturduklarına dikkati çeken Tanır, Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programıyla kadınların iş kurmalarını ve e-ticaret yoluyla büyümelerini kolaylaştırdıklarını kaydetti.

Tanır, 8 yıldır devam eden programlarıyla şu ana kadar 56 binden fazla kadın girişimciyi e-ticarete kazandırdıklarına işaret ederek, "Hedefimiz, 2030’a kadar bu sayıyı 120 bine çıkarmak. Bununla birlikte HepsiYürkiye’den programımızla yerel üretici ve bölgesel kalkınmayı desteklerken, HepsiYürekten ile STK’lara destek veriyor, Sanatburada ile sanatçıların daha geniş kesimlere ulaşmasını sağlıyoruz." açıklamasını yaptı.

Deprem Bölgesine Ticaret ve Teknoloji Gücü Programı kapsamında KOBİ ve esnafa destek sağlamaya devam ettiklerini vurgulayan Tanır, açıklamalarını şöyle tamamladı:

"2025’e kadar deprem bölgesinden tüm Türkiye’ye ve dünyaya toplam 10 milyar TL’lik satış hacmi yaratmayı, 120 bin kişinin istihdamına ve 500 bin kişinin geçimine katkı sunmayı hedefliyoruz. Diğer yandan Bir Gülüş Yeter projemizle çocukların eğitimin ve eğitim materyallerine erişimine destek olurken Yarınlara Söz projemizle de depremden etkilenen üniversite öğrencilerine eğitim, staj ve mentorluk imkanları sunuyoruz. Deprem bölgesine sunduğumuz tüm destekleri 3 ayda bir kamuoyuyla paylaşarak şeffaf bir süreç yürütmeye de büyük önem veriyoruz."