Task360 Kurucusu Berkhan Esmer, Analiz’e sektörün durumu ile ilgili bilgi verdi. Esmer, yerel olarak yola çıkıp, çevre ülkeler ve Türki Cumhuriyetlere açılmış önemli yazılımların olduğunu söyledi, “Ancak Pazar o kadar büyük ki, hala yeni oyunculara yer var” ifadelerini kullandı.

Task360’ı kurarken nasıl bir ihtiyaçtan yola çıktınız? Bu fikir nasıl doğdu

Corona virüsü salgını sırasında diğer bir iş kolumuz olan Turizm ve Otelcilik tarafında, otel personeli ile misafirlerin fiziki etkileşimini azaltmak ve iletişimi tamamen dijital alana kaydırmak için GuestService diye bir mobil uygulama geliştirmiştik. Misafirler otele giriş yaptıklarında, cep telefonlarına mobil uygulamamızı indiriyorlar ve otel ile tüm iletişimlerini bu uygulama üzerinden yapabiliyorlardı. Bu uygulamamız çok beğenildi ve yoğun talep gördü. Buradaki mobil uygulama ile iletişimin çok takdir edildiğini görerek, diğer sektörler için de kullanılabileceğini fark ettik. Misafirlerin yerini üretim sorumluları, otel personeli yerine bakım onarım görevlileri olacaktı. Ödüller almış tasarımımızı farklı sektörler için de kullanılabilir hale getirerek bu yola çıktık. 

Sektörünüzü nasıl değerlendirirsiniz?

Sektörümüz oldukça uzun yıllardan beri var olan ve Türkiye’de gelişen imalat sektörü ile birlikte hem yurt dışından hem yurt içinden çözümleri kullanan olgun bir sektör. Önemli global ve yerel oyuncular var. Yerel olarak yola çıkıp, çevre ülkeler ve Türki Cumhuriyetlere açılmış önemli yazılımlarımız var. Ancak Pazar o kadar büyük ki, hala yeni oyunculara yer var. Internet ve mobil iletişim ile dünyaca iyice küçüldü. Sadece Türkiye değil, doğru strateji ile tüm dünya pazarımız olabiliyor. O nedenle potansiyelimiz hala çok yüksek. 

Task360’ın sunduğu çözümler çevresel sürdürülebilirliğe nasıl katkı sağlıyor?

Çevresel sürdürülebilirliğin önemli bir bacağı çevreye attığımız atıkları doğru yönetebilmek. Üretim sektöründe, bazı üretimler çok zararlı çıktılar üretebiliyor. BU çıktıları mümkün olduğunca kontrol etmek ve zararını minimize etmek mümkün. Mesela zehirli gaz çıkartan üretim aşamalarında filtrasyon önemli, takılan filtrelerin kullanıma alım tarihi, ne kadar kullanıldığı, değiştirme zamanı geldiğinde değiştirilmesini takip ediyor olmak lazım. Task360 ile bu tür tüm çevreyi etkileyecek konular sisteme tanıtılıp takibi yapılabilir. Atlanmaması için, üst yönetime bilgiler gönderilebilir. Çevreye azarı olabilecek atıklar çıkartan makinelerin bazı değerleri dijital olarak sisteme aktarılıp saklanır ve nasıl araba egzoz muayenesinde karbondioksit çıkışı ölçülüp motorumuzun bakımı hakkında fikir sahibi oluyorsak, aynı şekilde anlık olarak ayarı bozulmuş, bakımı gelmiş makinalarımızdan haberdar olabiliriz.

Yapay zeka destekli

Task360’ın dijital bakım yönetimi teknolojisi diğer çözümlerden nasıl ayrışıyor?

Task360 mobil ağırlıklı ve yapay zeka destekli olarak geliştirildi. En büyük farkımız bakım çalışanları ve talepte bulunan çalışanlar cep telefonlarından uygulamayı açıp, gördükleri karşılaştıkları durumları anında bildirebilirler. Bulut üzerinde geliştirildiği için her an, her yerden erişime açık. 

Bulut üzerinde geliştirildi

İşletmeler, dijitalleşme sürecine geçerken ne gibi zorluklarla karşılaşıyor? Bu süreçte Task360 nasıl destek oluyor?

İşletmelerin dijitalleşmeye geçmesi öncelikle yatırım meselesi. Alt yapılarını kuvvetlendirmeleri, işletme içinde oluşan bilgiyi bilgisayarların anlayacağı şekle getirmek için ya endirekt işgücüne ya da teknolojiye yatırım yapmak zorunda. Task360 öncelikle burada yardımcı oluyor. Bulut üzerinde geliştirildiği için, özellikle küçük işletmeler için ekstra donanım yatırımı yapmadan hemen kullanma şansı sunuyor. 

İkinci olarak, mobil odaklı bir yazılım. Hem bakım personelinin hem üretim/hizmet personelinin alışık olduğu mobil uygulamalara çok benziyor. Tasarım ödüllerimiz var bu uygulama ile. Çalışanların yazılıma uyum sorunu diye bir süreç yaşanmıyor. İlk kullanmaya başladıkları andan itibaren, rahatlıkla kullanabiliyorlar. Her an yanlarında cep telefonları olduğu için, her yaptıklarını ve her karşılaştıkları sorunu hızlıca sisteme kaydedebiliyorlar. Yapay zeka yardımı ile, cep telefonları ile çektikleri bir fotoğraf üzerinden, sorunun nerede, hangi cihazda olduğunu, neler yapılabileceğini, olası malzeme ve işçilik ihtiyaçlarını önerebiliyoruz. O kadar veri girmek için harcanan zamanı ekarte ettiğimiz gibi, en doğrusunun yapılması için de geçmiş kayıtları, makine kataloglarını ve internet forumlarını kullanabiliyoruz.

Zararlı olan makineler kayıt altına alınabilir

Task360’ın sürdürülebilirlik açısından uzun vadeli hedefleri nelerdir?

Esasında muhasebe konusunda devlet otoriteleri, bulut üzerinden açtıkları bazı servisler ile vergi denetimini kolaylaştırdılar. Aynısını Çevre Bakanlığı da çevreye zararı olan üretim süreçlerinin denetimi için yapabilir. Bizler task360 ile bu sorumluluğu hisseden şirketlere, üretim hatlarındaki her makinayı anlık olarak takip etme ve çevreye zarar verecek bir çıktı üretme riski oluştuğu anda alarmlar verdirebiliyoruz. İyi niyetli, sorumlu işletmeler için bu özelliklerimiz mevcut ve devreye alabiliyoruz. Ancak bunu muhasebede olduğu gibi, devletin sunucuları tarafından sürekli takip edilebilir hale getirmek de mümkün. Yani eğer devletimiz isterse, üretim süreçleri çevreye zararlı olan makineleri kayda alıp, bu makinelerin anlık verilerini task360 üstünden kendi sunucularında kayıt altına alınmasını sağlayabilir. Çevreye zararı olacak değerler oluştuğunda hemen kontrol ekipleri gidebilir, ya da cezalar kesilebilir. Bunu yapmak artık bulut teknolojileri sayesinde çok kolaylaştı. Radyoaktivite konusunda nasıl Atom Enerjisi Kurumu tüm cihazları kontrol ediyorsa, Çevre Bakanlığı da karbon salınımı ya da diğer zehirli gazlar için bunu yapabilir. 

Sahadaki her olay sisteme aktarılmalı

Gelecekte dijital bakım yönetimi alanında hangi teknolojik gelişmeleri veya sektör kırılmalarını öngörüyorsunuz? Sektörü nasıl değerlendirirsiniz?

Şu anda yurt dışındaki bazı yazılım üreticileri, makine üreticileri ile entegrasyonlar yapıyorlar. Yani sistemi kullanmaya başladıklarında makine parkını sisteme tanıtmaya başladıklarında, anlaşmalı bir tedarikçinin makinası ise, tüm konfigürasyonu ve bakım planlarını sisteme otomatik aktarabiliyorlar. Yedek parça envanteri ve bu parçaların alınabileceği yetkili servisler de geliyor. Biz de gelecekte benzer kolaylığı kullanıcılarımıza sunmak istiyoruz. 

Planlı bakım maliyetleri ile arıza oluşumları arasındaki ilişkiyi büyük veri ve yapay zeka ile daha derin inceleyip, kullanıcılarımızın planlı bakım periyotlarını optimize etmeyi hedefliyoruz. Bunun için sistemde çok veri birikmesi gerekiyor ve üretim şeklinin çok değişmemesi gerekiyor ama bunu yapabileceğimiz işletmeler mevcut. Sistemde veri biriktikçe ve sahada gerçekleşen her olay sisteme aktarılabilirse, başarılı sonuçlar alabileceğimize inanıyoruz. Mobil kullanım kolaylığı sahada her gerçekleşen olayın sisteme aktarılabilmesini kolaylaştırıyor ve başarı şansını artırıyor.